Neighbours from Hell - Mahallede Yapsak Ne Kadar Dayak Yeriz?

Cehennemden gelen çılgın komşu

Eşek şakalarına çok gülen bir insanım. Kendime yapılsa bile belki biraz sinirlenirim ama iyi kurgulanmış bir şakaya epey gülerim. Bu "prank" denilen videolar ne zaman karşıma çıksa işi gücü bırakır izlerim. Çocukken en sevdiğim çizgi filmlerden birisi de Andy'nin Nesi Var? idi. Tüm bu elementler bir araya gelince Neighbours from Hell oyunu da benim için biçilmiş kaftan haline geliyor sanırım. Hele ki bu oyunla çocukken tanışmış olmanın verdiği nostalji hissi de işin içine girince. 

Büyüdüğüm mahalle belki de son 90'lar çocukluklarının yaşandığı mahallelerden birisiydi. Sabahtan akşama top peşinde dalağımız patlayana kadar koşmak, taso kapışları, hırsız-polis oyunları derken mahalleden alabileceğim her türlü hayat dersini de cebime koyarak büyüdüm. Eh bu kadar çocuk bir araya gelince ister istemez eşek şakaları da aramızda sıkça yapılan şeyler oluyordu. Mahalledeki adı "Cinnet Geçiren Adam" olarak da bilinen zavallı komşuya yaptıklarımızın acısını birbirimizden epey çıkardık, oyun da bize bolca ilham verdi. İyi ki de vermiş bugün hatırlayınca gözümüzden yaş gelene kadar güldüğümüz tonla anımız var sayesinde.

Annelerin Bile İzlediği Oyun

Normal şartlar altında evde oyun oynarken anneler pek gelip izlemez. Yani Half-Life oynarken Headcrab'e levye ile vurmak onlar için pek ilgi çekici olmayabilir. Ya da GTA'da toplu katliam yaparken en fazla "umarım büyüyünce sosyopat olmaz" diye düşünüyorlardır. Neyse ki hiçbirimiz sosyopat olmadık. Tommy Vercetti rahat bırakılabilir. Ancak hepimiz bir noktada eşek şakacısı olduk. Neighbours from Hell oynarken annemin gelip sıkça beni izlediğini bilirim. Çünkü oyun gerçekten çok komikti. Zavallı komşunun başına gelenleri hepimiz gülerek izliyorduk. Hatta oyuna o kadar kendini kaptırırdı ki annem belki de tarihte bir daha yaşanmayacak şekilde "Arka koltuk oyunculuğu" bile yapıyordu. 

Cinnet Geçiren Adam, masum masum evinde otururken başına gelen bunca musibete pek anlam veremese de bizi yakalarsa eşek sudan gelinceye kadar döveceği kesindi. Oyundaki bu dayak mantığı belki de bizi eşek şakalarını bizden büyüklere karşı yapmamak konusunda biraz dürtmüştü. Gerçi bazı girişimlerimiz olmuştu ama hepsi başarısızlıkla ya da hiç olmadığı kadar hızlı koşarak kaçmakla sonuçlanmıştı. Siz siz olun sizden iri birine eşek şakası yapmadan önce kaçma payını iyi ayarlayın yoksa kızılcık sopasıyla güzel bir ilişkiniz olabilir. Benim başıma gelmedi canım, bir arkadaş anlatmıştı da oradan biliyorum...

Bize Yasak Varsa Sana Da Şaka Var 

Cinnet Geçiren Adam'ın gerçek adını da söyleyelim, Mr. Rottweiler bizim şakacımızın adı da Woody. Gerçi bu isimleri biz hiç kullanmadık ama oyundan bahsediyorken hem zavallı adamı saygıyla analım hem de Woody'e biraz daha gülelim istedim. İlk oyun mahalleye girdikten sonra sadece bizim evde değil çok sayıda arkadaşımın evinde büyük popülerlik kazanmıştı. Bunda annelerin bile izlemesinin büyük payı var tabii ki. Hal böyle olunca bir hafta sonu günü ev telefonu zır zır çalıp, arkadaşım Cinnet Geçiren Adam'ın yeni oyunu olduğunu söyleyince epey heyecanlanmıştım. Çünkü ilk oyunu oynamanın üstünden bir sınıf geçmişti üstüne yaz tatilindeydik. O zamanlar oyunlar ne zaman çıkacak, buraya gelecek mi gibi şeyleri bilmenin pek yolu yoktu. Hadi oyun dergilerinden çıkış tarihlerini vs öğrenebiliyorduk ama CD'ci abla o oyunu getirecek mi? Büyük muammaydı. 

Oyun seçme şansımız epey kısıtlıydı yani, ya Kadıköy'e veya Pendik'e giden bir abimiz, babamız bir oyun getirirse yeni oyunla tanışıyorduk ya da lokal CD dükkanında ne varsa idare ediyorduk. Bir yaz tatili için en ideal şey ne olurdu? Biz sıcakta "öğlen güneşinde top oynanmaz" yasağına maruz kalırken başka bir insanın tatilini mahvetmek! İşte Neighbours from Hell 2: On Vacation ile de böyle tanıştık. Heyecanlıydık çünkü oyun epey gelişmişti. Artık gemide, kumsalda, adada yani dünyanın çeşitli yerlerinde daha fazla cinnet izleyip, gülecektik. Haksızlık olmasın diye en başta yazayım bence ikinci oyun da epey eğlenceliydi sonradan oynadığımda ilkinden daha fazla keyif verdi. Lakin o yaz oyunu oynarken ilkinin yarattığı atmosferi yaratamamıştı. Yine de öğlen sıcağı yasağında bizi bolca eğlendirdi sadece annelerin bile izlediği devam oyunu olarak tarihe geçemedi. 

İhtiyar Oldum

İkinci oyunun anneler tarafından pek tutulmamasının sebebi Mr. Rottweiler'ın tatile annesi ve sevgilisiyle çıkması olabilir mi acaba? "Oğlum ve gelinimle tatile çıktık manyağın biri bir türlü rahat vermedi a dostlar!" diye yakınmalar epey olası. Şimdi aradan geçen yaklaşık 17 seneye bakıyorum da o dönem oyunları oynarken akılda kalan sahneler hala yüzümüzü güldürmeyi başarıyor. Bu süre zarfında tonla başka oyun da oynadım ama çok azı Cinnet Geçiren Adam kadar aklımda yer etmiş. Hala ilk oyundaki şakaların yerini hatırlıyorum, tuvalete koşan Bay Rottweiler'ın çaresizliğine hala çok gülüyorum. Bunlar bir oyun için bence şahane hatıralar, o yüzden oyunun yapımcılarına da buradan teşekkür etmek istiyorum. Teşekkürler JoWood çocukluğumu çok daha eğlenceli hale getirdiğin ve kızılcık sopasıyla beni arkadaş ettiğin için!

Bu tarz komedi oyunlarıyla daha sonra yolum yine kesişti. Bazıları yeni oyunlardı bazıları Neighbours from Hell'den bile eski oyunlar ama hiç biri bu tadı vermedi. Belki Woody'nin mimikleri ve olayı televizyon şovu haline sokması işi biraz daha ilgi çekici hale getirmiş olabilir. Ayrıca buradan Netflix, Amazon Prime, HBO Max, Exxen, Hulu ve diğer tüm yayın servislerine sesleniyorum; bakın hazır tutmuş bir televizyon programı formatı var, önümüzdeki sıcak yaz günlerinde Cinnet Geçiren Adam'ı ekrana taşıyın! Zaten oyun adaptasyonları son dönemin en popüler esin kaynaklarından artık sıra sevgili Woody ve zavallı Mr. Rottweiler'a da gelir umarım...

YORUMLAR
WaGaXiS
18 Eylül 2021 21:39

Bizim aramızda oyunun adı "Dombili baykuş hasan" dı :) Dört kişi yaz tatilin de her bölümü sırayla oynardık okulun bilgisayar odasın da kim yakalanırsa sıra diğerine geçiyordu. Her bölümün nasıl geçileceğini birlikte çözmesi, izlemesi keyifli, anılarla dolu bir oyun serisidir benim için elinize sağlık güzel bir yazı olmuş.

oe93
WaGaXiS
18 Eylül 2021 22:27

Güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Dombili Baykuş Hasan bizim buralarda da çok kullanılırdı. En Son Babalar Duyar dizisindeki çırağın adıydı yanılmıyorsam. Demek ki Dombili Baykuş Hasan bir jenerasyon için yaz tatili oyunu olmuş. 


yasinkaracivi
18 Eylül 2021 18:52

Annesinin tablosunu karala, tuvalet zeminine sabun koy, klozeti kirlet derken dönüp dönüp oynamışlığım ve hayatımda ilk kez bir oyunu 10 kereden fazla bitirmişliğim... Hey gidi! Beni de geçmişe götürdünüz, kaleminize sağlık Oğuz Bey ✋😊

oe93
yasinkaracivi
18 Eylül 2021 19:01

Güzel yorumunuz için çok teşekkürler. Ben de böyle güzel günleri düşünürken bir solukta yazmıştım bu yazıyı. Oyun tarihinde en yüksek tekrar oynanılabilirliğe sahip oyunlardan birisiydi. Keşke  Mr. Rottweiler yine heykel yapsa da biz de bozsak :)

yasinkaracivi
oe93
18 Eylül 2021 19:08

Ah keşke keşkee... 😃


Parolamı Unuttum