Oyun Dünyasının En Ünlü Kardeşleri

Bir elin nesi var, iki elin sesi var...

Oyunlarda yeri geldi tek tabanca takıldık, yeri geldik kalabalık ekipler kurduk. Kimi zaman da yanımızda iyi bir yol arkadaşıyla atıldık maceralara. Ve bazı zamanlarda da oyunlarda aile üyelerinin bir arada yer aldıklarını gördük. Bugünkü konumuz da bu olsun, oyun dünyasının kardeş karakterleri üzerinden gidelim diye düşündük. Aklımıza ilk gelenlerle başladık listeye, devamını getirmek de size kalsın sevgili Oyungezerler:

Mario ve Luigi (Super Mario Serisi)

Oyunlar ve kardeşler dediğimiz de büyük ihtimalle akla ilk gelenler ‘Mario Kardeşler’ olur, sonuçta serinin adı bile Super Mario Bros değil mi :) Mama Mia Mario ile Papa Pia Mario’nun oğulları Mario ve Luigi, tesisatçılıktan arta kalan zamanlarında o kale senin bu kale benim prenses peşinde koşup duruyorlar, bize de bu esnada kafalarını vura vura duvarları parçalamak, mantarların ve kaplumbağaların (tamam biliyorum, onlar aslında koopalar üstlerine zıplamak, bayrak direklerine tırmanmak düşüyor. Bu ikilimizin Bowser ile aralarındaki meseleyi noktalamaları için 25 yıldır bekliyoruz, bir o kadar daha bekleyecek gibiyiz.

Naia ve Naiee (Brothers: A Tale of Two Sons)

Josef Fares’in, oyun dünyasının renkli simalarından birisi. Bir arada oyun oynamak kültürüne kendince bir katkıda bulunduğunu söylemek mümkün. Bu seriyi başlattığı oyun diyebileceğimiz Brothers: bizlere Naia ve Naiee kardeşlerin hikayesine ortak olma şansı veriyordu. Hasta babalarına şifa bulmak için yola çıkan bu iki kardeş; yeri geliyor kurtlarla, köpeklerle, orklarla, trollerle mücadele ediyor; yeri geliyor bir mucide yardımcı oluyor ve intihar etmeye çalışan birini kurtarıyordu. Oyunun sonunda peşinde oldukları Hayat Ağacı’na varıyorlardı varmasına ama finalde bizleri hüzünlü bir sahne bekliyordu.

Sean ve Daniel Diaz (Life is Strange 2)

Doğaüstü güçlere sahip karakterleri konu edinen Life is Strange serisinin ikinci oyunu; babaları öldürülen ve kendileri de bu ölümün sorumlusu olarak görülen Sean ve Daniel Diaz kardeşlerin yol hikayesini konu ediniyordu. Seattle’dan Meksika’ya doğru uzanan bu yolculuk boyunca çeşitli badireler atlatacak, bin bir türlü belaya bulaşacak kardeşler için en büyük keşif ise, küçük kardeş olan Daniel’ın süper gücü oluyordu. Kardeşini koruyup kollamak ve nihai hedefleri olan Meksika sınırına ulaşmak için elinden gelen gayreti gösteren Sean ile bir nevi süper kahraman haline gelen Daniel’ın yolculuğu, arka planda bizlere günümüzün önemli sorunları hakkında da bir şeyler anlatma derdindeydi. Bunu başardığını da söylemek mümkün.

Amicia ve Hugo de Rune (A Plague Tale: Innocence)

A Plague Tale: Innocence, 2019’un dikkat çekmeyi başaran oyunlarındandı. Bunu sağlayan şeylerden birisi de tabii ki, Amicia ve Hugo de Rune kardeşlerdi. Malikanelerine yapılan saldırı sonrasında engizisyonun elinden kaçıp hayatta kalmaya çalışan ve bir yandan da Hugo’nun hastalığıyla ilgili bir şeyler keşfetmeye çalışan ikilimiz; kilise içerisindeki karanlık bir mücadeleye de ışık olacaklarının farkında değillerdi bu yola çıkarken. Başlangıçta kardeşiyle çok da şey paylaşmamış bir ablayken sonrasında ona gözü gibi bakan, onu her şeyden sakınan, onun için hayatını ortaya koyan, kardeşinin kahramanı haline gelen bir ablaya dönüşüyordu Amicia. Bu macerada yol aldıkça çok daha yakın bir ikili haline gelen kardeşler; finalde de bizlere yaşlarının çok ötesinde bir işe imza atabileceklerini göstermişlerdi.

Jessie "Jes" ve Zofia "Soph" Blazkowicz (Wolfenstein: Youngblood)

Ana serinin şimdilik son oyunu olan Wolfenstein II The New Colossus sonrasında çıkan iki yan oyundan birisiydi Wolfenstein: Youngblood. Seri boyunca William Joseph Blazkowicz, nam-ı diğer ‘Terror Billy’ ile ortamlara hareket getirdikten sonra, Anya Oliwa ve B.J. Blazkowicz’in sevgili ikizleri Jessie ve Zofia’ya gelmişti sahne alma sırası. Bir süredir kayıplara karışan babalarını bulmak için Avrupa’ya yol alan ikizlerimiz, yaşlarının da verdiği uçarılıkla, New Paris’in altını üstüne getirmeyi başarıyorlardı. Kendilerini bundan sonraki oyunlarda da bir şekilde görecek gibiyiz, ne dersiniz?

Claire ve Chris Redfield (Resident Evil Serisi)

Henüz küçük bir çocukken bir trafik kazasında ebeveynlerini kaybeden Chris ve Claire; oyun dünyasının meşhur kardeşlerinden. Seri boyunca pek bir araya gelemiyorlardı gerçi, ama bir şekilde birbirleriyle bağlarına şahitlik ediyorduk. Sonuçta sürekli birbirlerini bulmaya ve korumaya çalışmıyorlar mıydı? Kendisine serinin merkezinde bir yer bulmasından hareketle bundan sonraki oyunlarda da bir şekilde Chris ile karşılaşmayı bekleyebiliriz. Peki neden Claire de ona eşlik etmesin? İkisinin başrolde olduğu bir oyun hiç fena olmazdı aslında.

Dante ve Vergil (Devil May Cry Serisi)

Efsanevi Kara Şövalye Sparda’nın oğulları Dante ve Vergil, babalarının namına yakışan çocuklar. Dante’nin kanı kaynıyor, hemen aksiyona atılan cinsten. Vergil ise daha soğukkanlı ve acımasız. Seçtikleri yollar da farklı. Dante, iblis avcılığı yapıp bir yandan da annesinin ölümünden sorumlu olanları bulmak ve intikamını almak için uğraşırken; Vergil, madem şeytanın oğluyum, ben niye şeytan olmayayım ki der gibi :) Birbirlerine zıt noktalarda duruyor gibi görünseler de en nihayetinde oyun dünyasının en popüler ikizlerinden olduklarına da şüphe yok.

Evie ve Jacob Frye (Assassin’s Creed Syndicate)

Assasin’s Creed serisi, kardeş karakterler konusunda da elimizi boş bırakmamıştı sağ olsun. Bu litede başka isimlere de yer verebilirdik yani, ama bu seferlik Frye kardeşleri seçmiş olalım. Syndicate’teki kahramanlarımız Evie ve Jacob Frye kardeşler ile Viktorya Dönemi İngiltere’sine gidiyorduk. Frye kardeşler; Londra’yı tapınakçıların elinden kurtarmak için mahalle mahalle mücadele ediyor, finali de Buckingham Sarayı’nda yapıyorlardı.

Joel ve Tommy Miller (The Last of Us)

Şimdiye kadar gördüğümüz en etkileyici açılış bölümlerinden birisi de The Last of Us’a aitti hiç şüphesiz. Kalbimizin orta yerinden vurulmuşa döndüğümüz sahnede Joel ve Tommy kardeşlerin çaresizliğine de şahitlik ediyorduk. Aradan yıllar geçerken, iki kardeşin yolları ayrılıyor, araya mesafeler giriyordu. Ama kaderin onlar için hazırladığı bir sürpriz vardı: Ellie. Bu küçük kız; Joel için bir evlat, Tommy için bir yeğen haline gelirken, Miller kardeşler bir anlamda hayata yeniden başlamanın yolunu bulmuş gibiydiler. Hayat da böyle değil midir zaten, düştüğünüz yerden kalkmak gerekir.

Nathan ve Sam Drake (Uncharted 4)

Aslında Nathan ve Sam Morgan kardeşler dememiz lazım. Kendilerine Drake soy ismini uygun görmeleriyle ilgili hikâye de oyunda anlatılıyor zaten, o kısma şimdi girmeyeceğim. Ama Nathan ile Sam’in hikayesinin, şu listede en beğendiğim kardeş hikayelerinden olduğunu belirtmeden de geçemeyeceğim. Serinin önceki oyunlarında yanından geçmediğimiz Sam, bir anda karşımıza çıkıveriyor ve bize Nathan’ın çocukluk yıllarından başlayan bir hikâyenin kapısını aralıyordu. Yetimhanede kalan Nathan ve dışarıda tam bir serseri mayın gibi takılan Sam; ne yapıp edip başlarını belaya sokmayı başaran bir ikiliydi. Annelerinden miras kalan keşif tutkusu, yıllar içerisinde iki kardeşi önemli birer hazine avcısı haline getirmiş, ama talihsiz bir olay ikiliyi ayırmıştı. Yıllar sonra yine bir hazine avında bir alaya gelen ikilinin bu macerası, seri için de çok güzel bir final olmuştu.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum