Dark Souls 3 PC Sunucuları Bir Kez Daha Çöktü

Dark Souls severlerin gözü yaşlı

Dark Souls: Remastered, Dark Souls 2 ve Dark Souls 3'ün PC versiyonlarının PvP sunucuları, sunucularda uzaktan kod çalıştırmayı sağlayan bir açığın tespit edilmesiyle birlikte Ocak ayında Bandai Namco tarafından kapatılmış ve incelemeye alınmıştı.

Bunlardan sadece Dark Souls 3 sunucuları, o da aradan 7 ay geçtikten sonra geçtiğimiz ay tekrar çevrimiçi olmuştu. Oyuncuların Dark Souls 3'ü çevrimiçi oynayabilme macerası uzun sürmedi ve oyunun sunucuları dün yine devredışı kaldı.

Biz diğer oyunların sunucularının da açılmasını beklerken Dark Souls 3 sunucularının bir kez daha kapanması Bandai Namco adına pek de iyi bir reklam değil tabii ki.

Oyuncuların forumlarda sunucuların çevrimdışı olduğuna dair raporlamalarının ardından Dark Souls'un Twitter hesabı durumu kabul etti:

"Şu anda Steam platformunda Dark Souls 3 çevrimiçi desteğiyle ilgili teyit edebildiğimiz bir sorun var. Sorunun kaynağını araştırıyoruz ve yeni bilgiler edindikçe sizi de bilgilendireceğiz. Sabrınız için teşekkür ederiz."

Bir 7 ay daha bekletmezler umarım.

YORUMLAR
Zarathur
22 Eylül 2022 18:22

Bende diyorum benim internette mi sorun var?

GwynBleidd
22 Eylül 2022 15:51

Nasıl bir problem ki 7 ayda çözülmüyor.

Atlas Estrella
22 Eylül 2022 15:41

Elden Ring piyasa çıktığından beri DS sunucularında pek kimse kalmamıştı zaten.

Yeni Fantastik Dörtlü Filmi Senaristlerini Buldu

Sırada oyuncular var

Yeni Fantastik Dörtlü Filmi Senaristlerini Buldu

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Çıkış dönemindeki başarısızlığı önemsemiyor

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Saints Row'un reboot oyunu Ağustos ayında oyuncularla buluştu ama gerek eleştirmenlerden gerek oyunculardan pek de geçer not alamadı. Oyunun tüm platformlardaki not ortalamaları yaklaşık 6 civarında geziniyor. OpenCritic'te ise eleştirmenlerin sadece %39'u tarafından önerilen bir oyun olduğunu görüyoruz.

Oyun PC'de Epic Games Store'a özel olarak çıktı, orada da kullanıcı forumları olmadığı için Steam'deki gibi inceleme görme şansımız yok ama genel olarak beklentileri karşılayamadığını söyleyebiliriz.

Oyun dünyasının gizli devi Embracer Group'un CEO'su Lars Wingefors ise durumu pek de önemsemediğini gösterdi.

Saints Row'un geliştiricisi Volition ve yayıncısı Plaion'un sahibi olan Embracer Group'un CEO'su "Şahsen oyunun daha iyi incelemeler almasını umuyordum. Her iki yönde de görüşler var. Bir çok oyuncu ve hayranın mutlu olduğunu görmekten mutluyum. Ama aynı zamanda bazı hayranların mutsuz olduğunu gördüğüm için de üzgünüm. Zor bir durum."

Wingefors oyunun hata düzeltmeleri ve yeni içeriklerin ardından daha iyi bir hale geleceğini de söylüyor.

"Yatırımın dönüşü bakımından diğer bir çok oyunda gördüğümüz kadar başarılı olabilecek mi? Pek sanmıyorum. Ama para kazandıracak ve bu aslında iyi bir başlangıç noktası."

Wingefors serinin geleceğinden de son derece umutlu ve oyunun çıkış döneminde yaşadığı bu başarısızlığın seriye uzun vadede duyduğu güveni etkilemediğini de söylemiş. Saints Row oldukça kendine has bir seri ve eski sevilen günlerine dönmesi çeşitlilik açısından son derece güzel olur, o yüzden Wingefors'un seriyi kestirip atmaması güzel bir düşünce.

NVIDIA'nın RTX Şovu Yaptığı Racer RTX Demosu Kasım Ayında İndirilebilecek

NVIDIA, RTX 40 serisi ekran kartlarını ve DLSS 3 teknolojisini tanıttığı sunumunda gerçek zamanlı Işın İzleme, DLSS 3 ve PhysX kullanan Racer RTX'i de göstermişti. Kelimenin tam anlamıyla grafik şovu yapan bu teknoloji demosunu Kasım ayından itibaren isteyen herkes indirerek deneyebilecek.

Racer RTX, müthiş gerçekçi RC arabalar kullanan, gerçek dünya fizik kurallarını olabildiğince gerçekçi biçimde sunan bir simülasyon.

Bu simülasyonu sadece NVIDIA GeForce RTX 40 serisi ekran kartlarına sahip olan oyuncular çalıştırabilecek.

Overwatch 2'ye Başlamadan Önce Bilmeniz Gereken 6 Şey!

Köprüden önce son çıkış

Overwatch 2'ye Başlamadan Önce Bilmeniz Gereken 6 Şey!

Overwatch ilk kez çıkış yaptığında oyun dünyasını sallamayı başarmıştı. Fakat zaman içerisinde sektörün yeniliklerinin arkasında kalan oyun, Overwatch 2 ile birlikte –otomobil terimi ile—bir makyaj operasyonundan geçti diyebiliriz. Tamamen ücretsiz olan oyun, 10 günde 25 milyon oyuncuya ulaşmayı başardı. Biz de OGZ ekibi olarak oyuna ilk kez dalacak oyunculara bazı ipuçları vermek istedik.

Gelin başlamadan önce Overwatch hakkında bilmeniz gereken 6 şeye bakalım.

1 – Nişangah (Crosshair) Düzenleme

Kulağa oldukça basit geliyor olsa da pek çok oyuncunun hala orijinal nişangahlarla oynadığını biliyoruz. Fakat bu nişangahı ayarlar içerisinden değiştirebilir, istediğiniz şekle ve renge sokabilirsiniz. Headshot sisteminin oldukça önemli olduğu Overwatch 2’de bu değişim maçı kazanmak ve kaybetmek arasındaki ince çizgiyi belirleyebilir.

2 - Karakter Sınıfları ve Doğru Rol Seçimi

Overwatch 1’in adeta sonunu getiren GOATs metasını sitemizde de uzun uzun tartıştık. Bu metanın ardından gelen rol kilitleri, ilk oyunun en büyük problemlerinden biri olmuştu. Fakat oyuncu sayısının artışı uzun bekleme sürelerinin sonunu getirdiği için şimdilik rol kilidi sistemi sorunsuz çalışıyor denilebilir. Peki nedir bu rol kilidi?

Overwatch 2’de de her oyunda kendinize bir rol seçmek zorundasınız. Takım sayısının 5’e indirilmesi ile birlikte tüm takımlar artık bir tank, iki DPS ve iki destek karakterinden oluşuyor. Oyun tipinize en uygun karakteri bulmadan önce de size uygun rolü bulmanız büyük önem arz ediyor.

Örneğin tank rolü takımının ön hattını korumaya yardımcı olurken, hasar veren DPS karakterleri rakiplerin destek hattını kesmeye çalışıyor. Destek sınıfının görevi ise takımını hayatta tutmak.

Elbette her rolü istediğiniz gibi oynamakta özgürsünüz. Fakat her rolün kendisine özel bir rank sistemi olduğunu unutmamak gerek. Bu sebeple tek bir rol üzerinde odaklanmak, en azından en başta, daha iyi olacaktır.

3 – Rekabetçi Sistemi

Hazır rank sisteminden bahsetmişken yenilenen rekabetçi sistemine de bir parantez açalım. Overwatch 2 ile birlikte sistem artık pek çok oyundan tanıdığımız lig sistemine dönüş yaptı. Sistem, 7 galibiyet ya da 20 beraberlik ile mağlubiyet üzerine hesaplamalarınızı yapıyor. Örneğin 19 maçta 7 galibiyet aldıysanız puan değişiminiz oyun içi algoritma tarafından belirleniyor.

Yine pek çok oyunda olduğu gibi ligler bronzdan başlayarak grandmaster’a kadar ilerleyebiliyor. Her lig 5 division’dan oluşuyor. Yani gümüş ligine çıkmak için önce Bronz 5’ten Bronz 1’e kadar ilerlemeniz gerek.

Fakat yeni başlayan oyuncular için rekabetçi maçlara girmek sanıldığı kadar kolay değil. Eğer Overwatch 2 ile oyuna giren oyunculardan biriyseniz, Quick Play kategorisinde en az 50 galibiyet almadan rekabetçi bölümünü açamıyorsunuz. Bunu da not etmiş olalım.

4 – İstatistikler

Overwatch 2’ye hakkını vermemiz gereken şey kesinlikle yeni istatistik tablosu. Eski tablonun karmaşasını tamamen ortadan kaldıran geliştirici, yeni oyunculara çok daha rahat okuyabilecekleri bir tablo vermiş.

Bu tabloyu okumak ise oldukça basit. Tabloda E, A, D harfleri ile gösterilen detaylar sırasıyla: Eliminations, Assists ve Deaths. Overwatch’ta elimination sayısı, ölümüne katkıda bulunduğunuz karakterler üzerinden belirleniyor. Yani oyun sonunda tabloda E sütununda 12 adet elimination gördüğünüzde şaşırmayın.

H harfi “health” yani özellikle destek oyuncuları için önemli olan can basma sütunu. Desteklerinizin bu rakamının yüksek olması beklenir. MIT olarak tanımlanan “total damage mitigated” ise, engellediğiniz hasar anlamına geliyor. Bu da elbette tank rolü için yüksek olması beklenen bir rakam.

Karakterinizin portresinin hemen altında ise karakterinize özel istatistiklerin yanı sıra tatlı veriler de görülebiliyor. Örneğin Final Blow istatistiği, son vuruşunu yaptığınız yani diğer bir deyişle öldürdüğünüz karakterlerin sayısını gösteriyor. Solo kill ise, adından da anlayabileceğiniz üzere, tek başına aldığınız kill sayısını temsil ediyor. Weapon Accuracy silah isabetinizi gösterirken bunun altındaki istatistiklerin tamamı karakterinize özel.

Örneğin Roadhog oynuyorsanız burada kanca yeteneğinizi tutturma yüzdenizi görebiliyorsunuz. Bunun gibi istatistikler bu bölgede yazıyor.

İstatistikleri doğru okumak, oyununuzdaki eksikliklerin büyük bir kısmını anlamanıza yardımcı olacaktır.

5 – Pratik, Pratik, Pratik

Boş zamanlarınızı pratik alanında yeni karakterler deneyerek değerlendirebilirsiniz. Özellikle yeni karakterlere alışma konusunda oldukça iyi iş görüyor pratik alanı. Öte yandan atölye bölümünde de spesifik karakterlere çalışmak için oyuncuların hazırladığı haritalara giriş yapabilirsiniz.

6 – Challenge Sistemi

Overwatch’un artık battle pass sistemine ev sahipliği yaptığını biliyorsunuz. Fakat bu battle pass’i ilerletmek için oyunların yanı sıra günlük görevleri de tamamlamanız gerekiyor. Blizzard’ın “challenge” adını verdiği bu görevler; günlük, haftalık, sezonluk, rekabetçi, tüm zamanlar ve kahraman kategorilerine ayrılıyor. Kahraman kategorisinin henüz açılmadığını söyleyelim.

Bununla birlikte görevleri farklı oyun modlarında farklı şeyler yaparak tamamlayabiliyorsunuz. Bazı görevler emote atmanızı isterken, bazıları quick play modunda 100 tane oyun kazanmanızı istiyor. Hepsi de zorluklarına göre size battle pass puanı kazandırıyor.

Şimdilik bizden bu kadar. Fakat daha fazla Overwatch 2 içeriğini önümüzdeki günlerde sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz.

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Çıkış dönemindeki başarısızlığı önemsemiyor

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Saints Row'un reboot oyunu Ağustos ayında oyuncularla buluştu ama gerek eleştirmenlerden gerek oyunculardan pek de geçer not alamadı. Oyunun tüm platformlardaki not ortalamaları yaklaşık 6 civarında geziniyor. OpenCritic'te ise eleştirmenlerin sadece %39'u tarafından önerilen bir oyun olduğunu görüyoruz.

Oyun PC'de Epic Games Store'a özel olarak çıktı, orada da kullanıcı forumları olmadığı için Steam'deki gibi inceleme görme şansımız yok ama genel olarak beklentileri karşılayamadığını söyleyebiliriz.

Oyun dünyasının gizli devi Embracer Group'un CEO'su Lars Wingefors ise durumu pek de önemsemediğini gösterdi.

Saints Row'un geliştiricisi Volition ve yayıncısı Plaion'un sahibi olan Embracer Group'un CEO'su "Şahsen oyunun daha iyi incelemeler almasını umuyordum. Her iki yönde de görüşler var. Bir çok oyuncu ve hayranın mutlu olduğunu görmekten mutluyum. Ama aynı zamanda bazı hayranların mutsuz olduğunu gördüğüm için de üzgünüm. Zor bir durum."

Wingefors oyunun hata düzeltmeleri ve yeni içeriklerin ardından daha iyi bir hale geleceğini de söylüyor.

"Yatırımın dönüşü bakımından diğer bir çok oyunda gördüğümüz kadar başarılı olabilecek mi? Pek sanmıyorum. Ama para kazandıracak ve bu aslında iyi bir başlangıç noktası."

Wingefors serinin geleceğinden de son derece umutlu ve oyunun çıkış döneminde yaşadığı bu başarısızlığın seriye uzun vadede duyduğu güveni etkilemediğini de söylemiş. Saints Row oldukça kendine has bir seri ve eski sevilen günlerine dönmesi çeşitlilik açısından son derece güzel olur, o yüzden Wingefors'un seriyi kestirip atmaması güzel bir düşünce.

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Çıkış dönemindeki başarısızlığı önemsemiyor

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Saints Row'un reboot oyunu Ağustos ayında oyuncularla buluştu ama gerek eleştirmenlerden gerek oyunculardan pek de geçer not alamadı. Oyunun tüm platformlardaki not ortalamaları yaklaşık 6 civarında geziniyor. OpenCritic'te ise eleştirmenlerin sadece %39'u tarafından önerilen bir oyun olduğunu görüyoruz.

Oyun PC'de Epic Games Store'a özel olarak çıktı, orada da kullanıcı forumları olmadığı için Steam'deki gibi inceleme görme şansımız yok ama genel olarak beklentileri karşılayamadığını söyleyebiliriz.

Oyun dünyasının gizli devi Embracer Group'un CEO'su Lars Wingefors ise durumu pek de önemsemediğini gösterdi.

Saints Row'un geliştiricisi Volition ve yayıncısı Plaion'un sahibi olan Embracer Group'un CEO'su "Şahsen oyunun daha iyi incelemeler almasını umuyordum. Her iki yönde de görüşler var. Bir çok oyuncu ve hayranın mutlu olduğunu görmekten mutluyum. Ama aynı zamanda bazı hayranların mutsuz olduğunu gördüğüm için de üzgünüm. Zor bir durum."

Wingefors oyunun hata düzeltmeleri ve yeni içeriklerin ardından daha iyi bir hale geleceğini de söylüyor.

"Yatırımın dönüşü bakımından diğer bir çok oyunda gördüğümüz kadar başarılı olabilecek mi? Pek sanmıyorum. Ama para kazandıracak ve bu aslında iyi bir başlangıç noktası."

Wingefors serinin geleceğinden de son derece umutlu ve oyunun çıkış döneminde yaşadığı bu başarısızlığın seriye uzun vadede duyduğu güveni etkilemediğini de söylemiş. Saints Row oldukça kendine has bir seri ve eski sevilen günlerine dönmesi çeşitlilik açısından son derece güzel olur, o yüzden Wingefors'un seriyi kestirip atmaması güzel bir düşünce.

Overwatch 2'ye Başlamadan Önce Bilmeniz Gereken 6 Şey!

Köprüden önce son çıkış

Overwatch 2'ye Başlamadan Önce Bilmeniz Gereken 6 Şey!

Overwatch ilk kez çıkış yaptığında oyun dünyasını sallamayı başarmıştı. Fakat zaman içerisinde sektörün yeniliklerinin arkasında kalan oyun, Overwatch 2 ile birlikte –otomobil terimi ile—bir makyaj operasyonundan geçti diyebiliriz. Tamamen ücretsiz olan oyun, 10 günde 25 milyon oyuncuya ulaşmayı başardı. Biz de OGZ ekibi olarak oyuna ilk kez dalacak oyunculara bazı ipuçları vermek istedik.

Gelin başlamadan önce Overwatch hakkında bilmeniz gereken 6 şeye bakalım.

1 – Nişangah (Crosshair) Düzenleme

Kulağa oldukça basit geliyor olsa da pek çok oyuncunun hala orijinal nişangahlarla oynadığını biliyoruz. Fakat bu nişangahı ayarlar içerisinden değiştirebilir, istediğiniz şekle ve renge sokabilirsiniz. Headshot sisteminin oldukça önemli olduğu Overwatch 2’de bu değişim maçı kazanmak ve kaybetmek arasındaki ince çizgiyi belirleyebilir.

2 - Karakter Sınıfları ve Doğru Rol Seçimi

Overwatch 1’in adeta sonunu getiren GOATs metasını sitemizde de uzun uzun tartıştık. Bu metanın ardından gelen rol kilitleri, ilk oyunun en büyük problemlerinden biri olmuştu. Fakat oyuncu sayısının artışı uzun bekleme sürelerinin sonunu getirdiği için şimdilik rol kilidi sistemi sorunsuz çalışıyor denilebilir. Peki nedir bu rol kilidi?

Overwatch 2’de de her oyunda kendinize bir rol seçmek zorundasınız. Takım sayısının 5’e indirilmesi ile birlikte tüm takımlar artık bir tank, iki DPS ve iki destek karakterinden oluşuyor. Oyun tipinize en uygun karakteri bulmadan önce de size uygun rolü bulmanız büyük önem arz ediyor.

Örneğin tank rolü takımının ön hattını korumaya yardımcı olurken, hasar veren DPS karakterleri rakiplerin destek hattını kesmeye çalışıyor. Destek sınıfının görevi ise takımını hayatta tutmak.

Elbette her rolü istediğiniz gibi oynamakta özgürsünüz. Fakat her rolün kendisine özel bir rank sistemi olduğunu unutmamak gerek. Bu sebeple tek bir rol üzerinde odaklanmak, en azından en başta, daha iyi olacaktır.

3 – Rekabetçi Sistemi

Hazır rank sisteminden bahsetmişken yenilenen rekabetçi sistemine de bir parantez açalım. Overwatch 2 ile birlikte sistem artık pek çok oyundan tanıdığımız lig sistemine dönüş yaptı. Sistem, 7 galibiyet ya da 20 beraberlik ile mağlubiyet üzerine hesaplamalarınızı yapıyor. Örneğin 19 maçta 7 galibiyet aldıysanız puan değişiminiz oyun içi algoritma tarafından belirleniyor.

Yine pek çok oyunda olduğu gibi ligler bronzdan başlayarak grandmaster’a kadar ilerleyebiliyor. Her lig 5 division’dan oluşuyor. Yani gümüş ligine çıkmak için önce Bronz 5’ten Bronz 1’e kadar ilerlemeniz gerek.

Fakat yeni başlayan oyuncular için rekabetçi maçlara girmek sanıldığı kadar kolay değil. Eğer Overwatch 2 ile oyuna giren oyunculardan biriyseniz, Quick Play kategorisinde en az 50 galibiyet almadan rekabetçi bölümünü açamıyorsunuz. Bunu da not etmiş olalım.

4 – İstatistikler

Overwatch 2’ye hakkını vermemiz gereken şey kesinlikle yeni istatistik tablosu. Eski tablonun karmaşasını tamamen ortadan kaldıran geliştirici, yeni oyunculara çok daha rahat okuyabilecekleri bir tablo vermiş.

Bu tabloyu okumak ise oldukça basit. Tabloda E, A, D harfleri ile gösterilen detaylar sırasıyla: Eliminations, Assists ve Deaths. Overwatch’ta elimination sayısı, ölümüne katkıda bulunduğunuz karakterler üzerinden belirleniyor. Yani oyun sonunda tabloda E sütununda 12 adet elimination gördüğünüzde şaşırmayın.

H harfi “health” yani özellikle destek oyuncuları için önemli olan can basma sütunu. Desteklerinizin bu rakamının yüksek olması beklenir. MIT olarak tanımlanan “total damage mitigated” ise, engellediğiniz hasar anlamına geliyor. Bu da elbette tank rolü için yüksek olması beklenen bir rakam.

Karakterinizin portresinin hemen altında ise karakterinize özel istatistiklerin yanı sıra tatlı veriler de görülebiliyor. Örneğin Final Blow istatistiği, son vuruşunu yaptığınız yani diğer bir deyişle öldürdüğünüz karakterlerin sayısını gösteriyor. Solo kill ise, adından da anlayabileceğiniz üzere, tek başına aldığınız kill sayısını temsil ediyor. Weapon Accuracy silah isabetinizi gösterirken bunun altındaki istatistiklerin tamamı karakterinize özel.

Örneğin Roadhog oynuyorsanız burada kanca yeteneğinizi tutturma yüzdenizi görebiliyorsunuz. Bunun gibi istatistikler bu bölgede yazıyor.

İstatistikleri doğru okumak, oyununuzdaki eksikliklerin büyük bir kısmını anlamanıza yardımcı olacaktır.

5 – Pratik, Pratik, Pratik

Boş zamanlarınızı pratik alanında yeni karakterler deneyerek değerlendirebilirsiniz. Özellikle yeni karakterlere alışma konusunda oldukça iyi iş görüyor pratik alanı. Öte yandan atölye bölümünde de spesifik karakterlere çalışmak için oyuncuların hazırladığı haritalara giriş yapabilirsiniz.

6 – Challenge Sistemi

Overwatch’un artık battle pass sistemine ev sahipliği yaptığını biliyorsunuz. Fakat bu battle pass’i ilerletmek için oyunların yanı sıra günlük görevleri de tamamlamanız gerekiyor. Blizzard’ın “challenge” adını verdiği bu görevler; günlük, haftalık, sezonluk, rekabetçi, tüm zamanlar ve kahraman kategorilerine ayrılıyor. Kahraman kategorisinin henüz açılmadığını söyleyelim.

Bununla birlikte görevleri farklı oyun modlarında farklı şeyler yaparak tamamlayabiliyorsunuz. Bazı görevler emote atmanızı isterken, bazıları quick play modunda 100 tane oyun kazanmanızı istiyor. Hepsi de zorluklarına göre size battle pass puanı kazandırıyor.

Şimdilik bizden bu kadar. Fakat daha fazla Overwatch 2 içeriğini önümüzdeki günlerde sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz.

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Çıkış dönemindeki başarısızlığı önemsemiyor

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Saints Row'un reboot oyunu Ağustos ayında oyuncularla buluştu ama gerek eleştirmenlerden gerek oyunculardan pek de geçer not alamadı. Oyunun tüm platformlardaki not ortalamaları yaklaşık 6 civarında geziniyor. OpenCritic'te ise eleştirmenlerin sadece %39'u tarafından önerilen bir oyun olduğunu görüyoruz.

Oyun PC'de Epic Games Store'a özel olarak çıktı, orada da kullanıcı forumları olmadığı için Steam'deki gibi inceleme görme şansımız yok ama genel olarak beklentileri karşılayamadığını söyleyebiliriz.

Oyun dünyasının gizli devi Embracer Group'un CEO'su Lars Wingefors ise durumu pek de önemsemediğini gösterdi.

Saints Row'un geliştiricisi Volition ve yayıncısı Plaion'un sahibi olan Embracer Group'un CEO'su "Şahsen oyunun daha iyi incelemeler almasını umuyordum. Her iki yönde de görüşler var. Bir çok oyuncu ve hayranın mutlu olduğunu görmekten mutluyum. Ama aynı zamanda bazı hayranların mutsuz olduğunu gördüğüm için de üzgünüm. Zor bir durum."

Wingefors oyunun hata düzeltmeleri ve yeni içeriklerin ardından daha iyi bir hale geleceğini de söylüyor.

"Yatırımın dönüşü bakımından diğer bir çok oyunda gördüğümüz kadar başarılı olabilecek mi? Pek sanmıyorum. Ama para kazandıracak ve bu aslında iyi bir başlangıç noktası."

Wingefors serinin geleceğinden de son derece umutlu ve oyunun çıkış döneminde yaşadığı bu başarısızlığın seriye uzun vadede duyduğu güveni etkilemediğini de söylemiş. Saints Row oldukça kendine has bir seri ve eski sevilen günlerine dönmesi çeşitlilik açısından son derece güzel olur, o yüzden Wingefors'un seriyi kestirip atmaması güzel bir düşünce.

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Çıkış dönemindeki başarısızlığı önemsemiyor

Embracer CEO'su Saints Row'dan Hala Umutlu

Saints Row'un reboot oyunu Ağustos ayında oyuncularla buluştu ama gerek eleştirmenlerden gerek oyunculardan pek de geçer not alamadı. Oyunun tüm platformlardaki not ortalamaları yaklaşık 6 civarında geziniyor. OpenCritic'te ise eleştirmenlerin sadece %39'u tarafından önerilen bir oyun olduğunu görüyoruz.

Oyun PC'de Epic Games Store'a özel olarak çıktı, orada da kullanıcı forumları olmadığı için Steam'deki gibi inceleme görme şansımız yok ama genel olarak beklentileri karşılayamadığını söyleyebiliriz.

Oyun dünyasının gizli devi Embracer Group'un CEO'su Lars Wingefors ise durumu pek de önemsemediğini gösterdi.

Saints Row'un geliştiricisi Volition ve yayıncısı Plaion'un sahibi olan Embracer Group'un CEO'su "Şahsen oyunun daha iyi incelemeler almasını umuyordum. Her iki yönde de görüşler var. Bir çok oyuncu ve hayranın mutlu olduğunu görmekten mutluyum. Ama aynı zamanda bazı hayranların mutsuz olduğunu gördüğüm için de üzgünüm. Zor bir durum."

Wingefors oyunun hata düzeltmeleri ve yeni içeriklerin ardından daha iyi bir hale geleceğini de söylüyor.

"Yatırımın dönüşü bakımından diğer bir çok oyunda gördüğümüz kadar başarılı olabilecek mi? Pek sanmıyorum. Ama para kazandıracak ve bu aslında iyi bir başlangıç noktası."

Wingefors serinin geleceğinden de son derece umutlu ve oyunun çıkış döneminde yaşadığı bu başarısızlığın seriye uzun vadede duyduğu güveni etkilemediğini de söylemiş. Saints Row oldukça kendine has bir seri ve eski sevilen günlerine dönmesi çeşitlilik açısından son derece güzel olur, o yüzden Wingefors'un seriyi kestirip atmaması güzel bir düşünce.

Fallout Dizisinde Vault Boy'un Doğuş Hikayesini Öğreneceğiz

İyi de neden?

Fallout Dizisinde Vault Boy'un Doğuş Hikayesini Öğreneceğiz

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Fallout dizisinin fragmanı ile birlikte heyecanımız arşa çıktı. Bu heyecanı değerlendirmek isteyen Vanity Fair ekibi, dünyanın yaratıcılarından olan Todd Howard'ı kolundan tuttuğu gibi mikrofon karşısına geçirmiş. Howard, bu röportajda Fallout dizisi ile ilgili ilginç açıklamalarda bulunmuş.

Bethesda'nın yöneticisi, dizide Vault Boy'un "orijin" hikayesini göreceğimizi resmen doğruladı. Bu fikrin yapımcılardan geldiğini söyleyen yönetici, kendisinin de bu fikre sıcak baktığını dile getirmiş. Yani dizi esnasında bir yandan da Vault-Tec'in maskotunun doğuşunu göreceğiz.

Bu durum bana biraz Loki'deki "maskot" Miss Minutes meselesini anımsattı. Bakalım bu Vault Boy'un hikayesi, Howard'ı ettiği kadar bizi de tatmin edecek mi?

Vault Boy'un gerçek doğuş hikayesi ise çok daha ilginç. Fallout'un resmi Wiki sayfasına göre Vault Boy, oyunu temsil etmesi için akılda kalıcı bir karakter araştırmaları sırasında ortaya çıkmış. Sanat yönetmeni Leonard Boyarsky'nin "Skill Guy" adını verdiği çizimlerinin, Tremell Ray Isaac tarafından son haline dönüştürüldüğü biliniyor.

Parolamı Unuttum