Gel abicim gel gel gel gel… çok geldi- HOP! DUR! Topla abicim. Lan dur… LAN DURSA- heh gitti uçurumdan aşağı karavan! *sigara yakar*
Oyunun özeti yukarıdaki gibidir. İnceleme bitti. Tamam evet şaka da, yani gerçekten oyun bu ve ağzının bi’ kenarında sigarayla “Hop! Gel!” demek için millet birbirini yedi. Daha ilk haftadan 1,3 milyon sattığına dair haberler çıktı falan. İşin ilginç yanı ben bununla ilgili sosyal medyada sıfır reklam gördüm! Sandım ki Erken Erişim falan. Hâlâ daha da ikna olmadım bunun Erken Erişim olmadığına. Kenarda köşede bir ikon arıyorum sayfasında… Zaten küçük çaplı bir yapım. Ama çıkar çıkmaz birden sanki reklam basılmış gibi herkes nerden, nasıl haberdar oldu birden aldı etti vallahi anlamadım. Nitekim benim de Steam’de birden karşıma çıktı ve açıkçası tanıtım videosu bir tık komikti. Dedik “Hadi bir deneyelim”. Uzun zamandır da yeni çıtır bir şeyler arıyorduk iki kişi oynayacak. Evet yanlış duymadınız, iki kişi de gayet güzel oynanabilen bir multiplayer. Ama şöyle güzel bir 4 kişilik ekiple oynansa tadından yenmez.
Biraz fiyat/performans ürünü olmuş bu oyun. Size dünyaları sunmuyor. Hatta büyük ihtimal içerik üreticilerinin bir süre içerik pompalayabileceğinden ötürü bolca komik kesit görebileceğimiz ama bir süre sonra kolayca unutulabilecek bir yapıda olduğunu da düşünüyorum. Tüketilip bırakılacakmış gibi geliyor ki bu biraz üzücü. Şu an fazlaca ortamdan gaz alarak oyuna giriş yapacak insanlar istikrarla buna devam etmeyecektir.
Neyse gelelim biraz neler döndüğüne. Dağılmaya çok müsait olan karavanımızla sahilde bir kamp alanında yolculuğumuza başlıyoruz. Belirli noktalarda yağmalarımızı yapıp A noktasından B noktasına ulaşmayı hedefliyoruz. Yol boyunca karavanımız fazlaca hasar aldığı için de bazen içinden çıkılamaz durumlar oluşabiliyor ama Checkpoint’ler kısa aralıklarla olduğu için hiç olmazsa sıfırdan başlama durumu olmuyor. Haritanın bazı noktaları fazlaca çetrefilli çünkü. İnsan oyunu siler vallahi karavan parçalansa... (Silmedik ama bir rage quit’imiz mevcut.)
Yolda sağa sola çarpma dışında da bazen ayılar saldırabiliyor, öyle olunca da hazırlıksız yakalanma durumundan bir tık ortalık karışıyor. Ayılardan da kurtulabilmenin tek yolu ayı kovucu sprey… Hazırlıksız yakalanmak çok olası çünkü bir envanter çanta mantığı bu oyunda yok. Topladığımız her şey bir şekilde karavandaki dolaplara istiflememiz gerekiyor. E haliyle alt tarafı yola bakmak için giderken elimde sprey yokken ayıyla karşılaşınca bağırarak kaçmaktan başka şansım kalmıyor.
En son karavanın kurtulabilmesi uğruna “Sen beni bırak! Git!” diye iki ayının ortasında kalmış bir şekilde kaçmaya çalışıyordum ve trajik bir şekilde köprüden düşerek can verdim. Bir de ayılar köprüden geçemiyor falan diye bir şey okumuştum. Vallahi buna güvendim. Bir ayı bir köprü ucunda, öbürü diğerinin… Ulan kaldım mı böyle! Karavan uzaktan basmış gidiyor, ben ortada. ‘Hadi bir adım atayım’ dedim, ayı birden atağa geçti. Bir baktım ayıyla uçurumdan düşüyoruz... O ölmedi de ben öldüm, bu nasıl iş? Bu arada ölünce takım arkadaşınız gelip sizi diriltebiliyor. Eğer size ulaşamıyorsa korkmayın. Benzin istasyonlarındaki mezar taşları da aynı görevi görüyor.
Ayılar da yakınsa paso karavanı dağıtıyor. Etraftan “scrap” bulmak lazım tamiri için, ne kadar çok dağılmışsa o kadar savunmasız kalıyoruz ve her şey bir ağaca ucundan çarpmaya bakıyor. Tadilatlar da dörde ayrılıyor. Çekicimizle kaput maput ne varsa dışını tamir ediyoruz biriktirdiğimiz scrapleri harcayarak. Drill ile lastik değişimi yapıyoruz, arada çıkan somunları tekrar sıkmak gerekiyor. Hatta biz hiç lastik değiştirmek zorunda kalmadık. Sadece somun sıkarak hayatta kalabildik. “Game Over” yazısına pek değinmiyorum… Lastiği bırak karavan bile kalmıyor ortada bazen. Neyse. Motor tamiri için de motora yağ döküyoruz. Son olarak da (sadece benzin istasyonlarında) şaseyi tamir ediyoruz. Hasarların hepsini yukarıdaki barda farklı renklerde görebiliyoruz.
Yolda karşılaştığımız sorunlar genel olarak çok kolay çözülebilen cinsten. Bazı talihsiz durumlar dışında bence karavandaki vinçle genel olarak her türlü koşuldan sağ çıkmak mümkün. Ön ve arkada iki adet vincimiz ve bir de bunun kumandası var. Bir ağaca bağlayıp sıkıştığı yerden çıkarması çok da zor değil. Zaten oyun geçmenizi istediği alana sizi getirdikten sonra çevrede sorunu aşmanıza yardım edecek alet edevatı da sağlıyor. Sunta kullanarak geçmek gerekiyorsa mutlaka yerde birkaç tane sunta bulabiliyorsunuz. Doğaçlamayla başka şekillerde de engelleri aşmak mümkün ama genelde oyunun size önerdiği yöntem en sağlam seçenek oluyor.
Ufaktan bir de hatalara değinmek isterim. Geçen kocaman bir rampadan hızlanarak karşı dağa fırlamalı bir sekans yaşadık. O sırada ben de ön camdan durumu görmek istediğim için koltuğa oturmak yerine ön tarafa doğru yaklaşmıştım. Araba hızlanınca ben aracın içinden direkt havadayken çıkıp uçurumdan düştüm. YİNE! Anlaşılan araç hızlı hareket ederken içinde kesinlikle oturmak gerekiyor. Çoğunlukla karşılaştığım bir diğeri de vinci çekerken sizi geri çekmesi. Bırakıp tekrar tutmak gerekiyor onu da düzeltmek için. Genelinde başka bazı hatalar mevcut ama hiçbiri oyunu kıracak düzeyde değil. Hatta bu salaklıklar karşısında eğlendik bile denilebilir. Ama biraz düzeltme olsa fena olmaz.
Başlıklar
Daha çok gelişmeye ihtiyacı olup, şu seviyeyle bile sizi yeterince eğlendirebilecek bir fiyat/performans ürünü.
- Keyifli
- Araç kullanımının vitesli oluşu
- Role girebilme
- GEL ABİCİM!
- 2 kişiyle dahi oynanabilirliği
- ŞAPKALAR!!
- Envanter mantığının olmayışı
- Fizikle alakalı buglar
- Ayılara saldıramamak :(























