Sıra tabanlı taktik strateji oyunları içerisinde kendisine önemli bir yer edinmiş Heroes of Might & Magic serisi, Olden Era ile sahalara geri dönmeye hazırlanıyor malum. Dile kolay, 10 yıllık aradan sonra seriye yeni bir oyun ekleniyor (Kaldı ki serinin hayranları 10 yıl önceki oyundan ne kadar memnun, o da tartışma konusu). Haliyle serinin takipçileri heyecanlı. Bizleri nasıl bir oyunun beklediğini merak ediyoruz. Bu merakımızı gidermek için bir fırsat çıkınca kaçırmak olmazdı, öyle değil mi? Ben de bu fırsattan istifade Jadame kıtasına yol aldım ve buralarda ne varmış ne yokmuş sizlerle de paylaşayım dedim.
“Bir tur daha” günlerine geri dönüyoruz
Olden Era bizleri ilk oyunda yaşananların öncesine götürüyor. Dolayısıyla seriyle yeni tanışacak oyuncuların “Önceki oyunlarda neler olup bittiğini bilmem gerekir mi?” gibi bir endişesi olmasın. Yani açıp da 30 yıl önce çıkan ilk oyunu oynamanıza veya varlığını anıp anmamak konusunda kararsız kaldığım 10 yıl önceki son oyuna bakmanıza gerek yok :) Seriye yeni başlayacaklar için güzel bir giriş noktası, serinin eski takipçileri için de iyi bir geri dönüş fırsatı sunuyor bizlere.
Oyunun erken erişim versiyonunda yer alacak fraksiyonlar Temple, Necropolis, Sylvan, Dungeon, Schism ve Hive olarak açıklanmıştı. İlk bakış versiyonundaysa Tapınak (Temple), Nekropolis (Necropolis), Zindan (Dungeon) ve Hizip (Schism) fraksiyonları yer alıyor. Bu nedenle diğer 2 fraksiyon hakkında bir yorumda bulunamayacağım. Fakat geri kalanlar da bize fazlasıyla yetecek bir çeşitlilik sunuyor bence. Her bir fraksiyonun 18 kahramanla geldiğini de not etmiş olayım.
Fraksiyonlar konusunda iyi bir iş çıkartıldığını düşünüyorum. Birliklerden kale ve bina tasarımlarına, hem birbirlerinden farklı fraksiyonları yönettiğimizi hissettirmeyi başarıyor hem de dengeli bir oynanış sunuyor.
İlk bakış versiyonunda öğretici (Tutorial) bölümün yanında “Klasik, Tek Kahraman ve Arena” olmak üzere 3 farklı tek kişilik oyun moduna yer verilmiş durumda. Hikâye kısmını tecrübe etme şansı bulamadığımız için işler o kısımda nasıl ilerleyecek, bilemiyorum. Fakat oynadığımız kısımdan hareketle şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Olden Era, büyük oranda orijinal formüle sadık kalan bir oyun, hatta 3. oyunu başta olmak üzere serinin beğenilen yanlarını temel alıp geliştirildiğini hissettiriyor. Bu da onun adına büyük bir artı bence.
Klasik modunda, fraksiyonunuzu seçiyor, kahramanlarınızla haritanın dört bir yanını arşınlarken bir yandan da kalelerinizi geliştiriyor, ordunuzu büyütüp düşman birliklerin üzerine kâbus gibi çökmeye çalışıyorsunuz.
Tek Kahraman modu, tam da adının anlattığı üzere harita üzerindeki her bir fraksiyonun sadece 1 kahramana sahip olduğu ve elinizdeki tek kahramanla harita üzerindeki hedefleri ele geçirmeye ve rakip fraksiyonları alt etmeye çalıştığınız bir mod.
Arena moduysa, kahramanlardan hangisini kullanacağınıza, karakterinizin 8. seviyeye ulaşana kadar elde edeceği her bir yeteneğe, elde edeceği silahlar, zırhlar, özel nesnelere ve büyülere karar verdiğiniz, sonra da ordunuzda bulunacak birimleri seçtiğiniz ve arenaya atılıp düşmanınızı alt etmeye çalıştığınız mod. Heroes V’teki Duel modunun bir benzeri olduğunu söylemek mümkün. İlk bakış versiyonunda 3 kahramandan birisinin seçildiğini de not etmiş olalım.
Bu modun üzerine düşmekte fayda var bence. Kahramanları tanımak, yeteneklere ve birim kullanımına aşinalık kazanmak için güzel bir fırsat sunabilir. Ayrıca hızlıca oynayıp çıkmak istediğinizde elinizin altında böyle bir mod olması güzel. Zira diğer oyun modlarında bizi “bir tur daha” günlerine döndürecek bir oyun geliyor gibi :)
Tam da istediğimiz şey bu olsa gerek, öyle değil mi? Benim gibi düşünen birçok oyuncu için Civilization serisi gibi HoMM serisinin de kendine has bir büyüsü vardır (Serinin bazı oyunları aynı tadı vermese de), oynadıkça oynayasınız gelir. Kahramanınızı biraz daha geliştirmek, daha fazla kaynak toplamak, kalelerinize daha fazla bina inşa etmek, haritada daha fazla alanı yaratıklardan temizlemek için uğraşırken saatlerin nasıl akıp geçtiğini anlamazsınız.
Bunu sağlayabilmek için elbette oyunun temel mekaniğini iyi kurmak lazım. Fraksiyonların bir yandan birbirlerinden ayrışması bir yandan da bunlar arasında bir denge kurulması, birim çeşitliliği, ekonomi yönetimi (binalar, birimler ve geliştirmeler için kaynak yönetimi) üzerine iyi düşünülmüş olması ve bütün bunların toplamında oyuncuya ilerleme hissini yaşatan bir sistemin oluşturulması gerekir.
Olden Era da bu konuda iyi bir iş çıkaracağına dair emareler sunuyor. Önceki oyunlarda iyi işleyen formül benimsenmiş, onun üzerine bazı ilaveler yapılarak böyle bir sistem oturtulmaya çalışılmış. Hemen her alanda ufak tefek eklemeler var.
Yeni fraksiyonlar, yeni birimler, yeni binalar, yeni kaynaklar yanında, mesela kale yönetimi kısmında fraksiyonlarınıza bağlı olarak uygulamaya koyabileceğiniz kurallar ve elde edebileceğiniz bonuslar gibi yenilikler de mevcut.
Oyunda topladığınız kaynaklardan birisi “Kanun Puanları (Law Points)”. Bu puanları kullanarak bir nevi yetenek ağacı gibi değerlendirebileceğimiz bölümde, fraksiyon ve ordu başlıkları altında geliştirmeler yapabiliyor, bu sayede çeşitli avantajlar elde edebiliyorsunuz.
Yine bazı birimlerin kendine has yetenekleri bulunuyor ve bunlar çatışmalarda size bazı avantajlar sağlayabiliyor. Birimleri geliştirmek istediğinizde 2 alternatif sunuluyor olmasını da es geçmeyelim. Kalenizde gelişmiş birimler için gerekli binaları inşa ettiğinizde, 2 versiyondan birisini tercih ederek birliklerinize seviye atlatabiliyorsunuz. Bunlar birim çeşitliliğine katkıda bulunurken, takip edebileceğiniz stratejiyi de zenginleştiren detaylar.
Şu aşamada eleştirilebilecek bir nokta, hemen her çatışma için otomatik sonuçlandırma seçeneğinin bulunması. O kadar uğraşıp topladığınız birlik, geliştirdiğiniz birimlerle savaşa girmenize gerek bile kalmıyor çoğu durumda. Otomatik sonuç ekranında galibiyeti gördüğünüzde, hele bir de birim kaybınız düşük kaldığında, sizleri onayı verip geçmekten alıkoyacak şey nedir, emin olamıyorum. Otomatik sonucu geçip savaşa girmek için temel motivasyon, çatışmaların eğlenceli geçmesi olabilir. En azından o kadar emek verip kurduğunuz birliğin savaş alanında nasıl bir iç çıkardığını görmek isteyebilirsiniz. Öte yandan oyunda biraz daha hızlı ilerlemek isteyenler için çatışmaların en azından bir bölümünü böyle hızlıca sonuçlandırabilmek de iyi bir seçenek olsa gerek.
Olden Era’nın görsel tarzı hoşuma gitti. Fraksiyonlar, birimler, şehir ve bina tasarımları hoş, animasyonlar akıcı. Bazı ufak tefek hatalar mevcut (Birim adlarıyla görsellerin uyumlu olmadığı yerler gibi), ama onlar da kısa süre içerisinde düzeltilebilecek hatalar.
Müzikler ve seslendirme konusunda da benzer yorumlar yapmak mümkün. Bazen tur geçiş seslerinde geçmişe yol aldığımızı hissettim. Müzikler de atmosferi destekler nitelikte. Bu alanlarda oyunculardan geçer not alacak gibi görünüyor. Türkçe dil desteğiyle gelecek olmasını da artı hanesine yazalım.
Şu ana kadar gördüklerim Olden Era’nın geleceği hakkında gayet olumlu düşünceler uyandırdı bende. Unfrozen dersine iyi çalışmış. Serinin hayranlarının beklentilerini karşılayabilecek, ayrıca bu hayranların arasına yenilerini de katabilecek bir oyun geliştirdiklerini söylemek mümkün. “Yıllardır beklenen HoMM oyunu geliyor galiba” dedirtmeyi başarıyor. Erken erişime çıkışını dört gözle bekliyorum şahsen. Siz de öyle yapsanız iyi olur, yoksa bozuşuruz :)
