Sizler de benim gibi iflah olmaz bir Kojima hayranıysanız, yaptığı her oyunu dört gözle bekliyor, sonrasında neler yapacağını da merak edip duruyorsunuzdur.
Önümüzde OD ve Physint gibi halihazırda geliştirilmekte olduğu duyurulan oyunlar mevcut. "Kojima, bu oyunlar sonrasında neler yapacak? Death Stranding 3'ü de geliştirecek mi yoksa geçtiğimiz günlerde belirttiği gibi bu oyun bir başkasının elinden çıkabilir mi? Kojima'dan daha kaç oyun daha oynarız?" gibi soruların cevaplarını merak ediyoruz elbette.
Kojima da sağ olsun bu konuda merakımızı körükleyebilecek açıklamalar yapıyor. Man Of Many ile gerçekleştirdiği röportajda da bu yönde açıklamalarda bulunmuş.
Öncelikle röportajı gerçekleştiren Dean Blake'in bazı tespitlerini paylaşmak istiyorum müsaadenizle.
Blake, "Birini auteur yapan nedir?" sorusuyla başlıyor ve bu soruyu "Esasen film yapımcılığı dünyasıyla bağlantılı olan bu terim, sanatsal vizyonu ve stilistik parmak izleri çok belirgin olan ve eserleri anında tanınan bir yaratıcıyı ifade eder. Örneğin David Lynch veya Quentin Tarantino'yu ele alalım; Lynch'vari veya Tarantino'vari bir filmi gördüğünüzde anlarsınız" şeklinde cevaplıyor.
Sonrasında da "Nintendo'dan Shigeru Miyamoto, NieR'den Yoko Taro, Goichi Suda (nam-ı diğer Suda51) ve Dark Souls'tan Hidetaka Miyazaki gibi geliştiricilerin auteur olarak tanımlandığını giderek daha fazla görüyoruz. Bunlar, kişisel tarzları ve felsefeleri yarattıkları eserlere yansıyan sanatçılar" diyerek oyun dünyasına çeviriyor yönünü. "Ama benim için oyun dünyasında karşılaştığım ilk auteur Hideo Kojima'ydı" diyerek de bu konuda görüşünü net bir şekilde ifade ediyor.
Eminim birçoğumuz için de böyle bir tablo söz konusudur. İlk olup olmadığından bağımsız bir şekilde, Kojima'nın bu sıfata layık olup olmadığıyla ilgili bir tartışma bulunmuyor olsa gerek. Zira bu işi en iyi yapan isimlerden birisi o. Blake de "Eğer onun oyunlarından birini oynadıysanız, şunu bilirsiniz. Kojima'nın kendine özgü tarzı kesinlikle fark edilir" diyerek bunun altını çiziyor.
Sonrasında da röportaj kısmına geçiyorlar ve Kojima'nın açıklamaları geliyor.
Kojima, Death Stranding 2 ile ilgili olarak "Bağlantılar hakkında bir oyun yarattım, sonra COVID-19 geldi ve herkes izole oldu. Hepimiz aynı anda deneyimledik ve üstesinden geldik. Bu yüzden biraz daha güçlü olduğumuzu düşünüyorum" diyor.
Bu gerçekten de sonrasında çok dikkat çeken bir denk gelişti. Tam da insanların izolasyonundan bahseden bir oyunun birkaç ay sonrasında bizzat tecrübe etmiştik böyle köşelerimize çekildiğimiz bir dünyanın nasıl olacağını. Dolayısıyla Kojima'nın yeni oyunlarında anlatmayı planladığı şeyler de merak ediliyor ister istemez.
Kojima bu konuda da "Sürekli yeni projeler düşünüyorum. Şu anda bile yapmak istediğim birçok şey var... ama [bunların] hayata geçmesi üç-dört yıl daha sürecek. O zamana kadar bu fikirler hala geçerli olacak mı?" diyor.
Blake, Kojima'nın çalışmalarını orijinal Metal Gear Solid'den beri takip eden biri olarak, fikirlerinin nereden geldiğini sık sık merak ettiğini belirtiyor ve "Meğerse yeni fikirler üretmeye bağımlıymış" diyerek Kojima'nın bu konudaki tutkusuna işaret ediyor.
Kojima, "Bazen film izliyorum ve aklıma fikirler geliyor. Ama bazen sadece okumaktan, yürümekten veya insanlarla konuşmaktan ilham alabiliyorum. Neredeyse bir hastalık gibi. Sürekli bir şeyler hayal ediyorum. Ailemle konuşurken bile kafamın içinde bambaşka bir dünyadayım. Birçok insan bunu anlamıyor (ama) bu işe sahip olduğum için mutluyum çünkü istediğim zaman hayal kurabiliyorum" diyerek yeni fikirlere olan bu tutkusunu paylaşıyor bizlerle.
İşte bu tutku sayesinde bugüne kadar çok güzel hikayelere ortak olma şansına eriştik. Umarım bundan sonra da aynı şekilde devam eder ve daha birçok Kojima oyunu oynayabiliriz.

















Kojima zihinsel olarak Benjamin Button'a benziyor. Yaş ilerledikçe ilgi çekmek isteyen ergenlere bağladı adam.