Obsidian'ın yeni RYO'su The Outer Worlds 2 geçtiğimiz günlerde çıktı ve oyun şu anda OpenCritic'te 117 incelemede %83 puan ortalamasını tutturmuş durumda. Oyunu çok sevenler de var, bazı kısımlarını yetersiz bulanlar da.
Kingdom Come: Deliverance 1 ve 2'nin yönetmeni Daniel Vávra da ikinci gruptan.
Vávra, yorumlarını Twitter üzerinden paylaştı ve şöyle söyledi:
"Bitti. 7/10. Ama beni üzen şey şu ki, bana en sevdiğim oyunlardan birini (Fallout: New Vegas) veren bu firma ve kişiler aradan geçen 15 yıla, Microsoft’un tüm parasına ve en yeni teknolojik imkanlara rağmen, bu kendini kanıtlamış ama artık eskimiş formülü yeni bir yere taşıyabilecek tek bir yeni oyun mekaniği bile bulamadı. The Outer Worlds’de Deus Ex ya da orijinal Fallout oyunlarında (25 yıldan daha eski) olmayan tek bir yeni oyun mekaniği fark edebilen var mı? Maalesef ben bulamıyorum.
Bana yaşayan, simüle edilmiş bir dünya verin! Gerçekten lineer olmayan bir yapı verin! Bana sabit, önceden yazılmış bir dünyada sadece ganimet kutuları, bakım tünelleri, yükleme ekranları ve seviye kasmaktan fazlasını verin."
Yazının sonundaki serzeniş The Outer Worlds 2'ye mi, yoksa genele mi tam anlaşılmıyor. Sonuçta The Outer Worlds 2 ile ganimet kutuları ne alaka? :) Ama tabii haklı olduğu yanlar da var, ama bu bana biraz da Kingdom Come Deliverance 2'yi parlatma çabası gibi geldi. "The Outer Worlds 2'de yok, KCD 2'de var" demek istiyor gibi.
Bence haksız olduğu yan ise şu: her oyun açık dünya olmak zorunda değil. Her oyun lineer olmamak zorunda da değil. Her oyun aşırı gerçekçi mekaniklere sahip olmak zorunda da değil. En sevdiğim Obsidian oyunlarından Tyranny ve Pillars of Eternity'i düşünüyorum mesela, Vávra'nın tarifine uymayan oyunlar belki ama gerçek anlamda klasikler.
Tabii keşke Obsidian geçmiş günlerine dönebilse, o da ayrı mesele.

















Kendi oyunlarının katlanılamaz oyun-savaş mekaniğine de bir şeyler söyleseymiş keşke en azından 25 senelik formülle oyunları oynayabiliyoruz delirmeden.