2020 yılında Cyberpunk 2077'nin çıkışı öncesinde Microsoft özel bir Xbox One X konsol versiyonu duyurmuştu. Sınırlı üretim Cyberpunk 2077 tasarımlı bu konsol sadece görsel olarak Cyberpunk 2077 estetiğine sahip olmakla kalmıyordu, Microsoft bu konsolu satın alan herkesin Cyberpunk 2077 genişleme paketine de sahip olacağını duyurmuştu.
Geçtiğimiz gün Cyberpunk 2077'nin genişleme paketi tanıtıldı bildiğiniz üzere: Phantom Liberty. Ancak bu tanıtımda dikkat çeken bir nokta vardı, o da CD Projekt RED'in eski nesil konsollara oyun geliştirmekten vazgeçmiş olmasıydı. Yani bu genişleme paketi sadece PC, Xbox Series ve PlayStation 5 için çıkacaktı.
Ortada satılan bir konsolla birlikte verilmiş bir söz ve o sözün artık tutulma imkanının olmadığı açıklayan bir stüdyo var.
Cyberpunk 2077 subreddit'inde de konu gündeme gelince CD Projekt RED bir açıklama yaptı ve bu Xbox One X versiyonunu satın alan herkese Microsoft Store kredisi şeklinde geri ödeme yapılacağını söyledi. Söz konusu geri ödemenin miktarına dair bir bilgi verilmedi, "detaylar için beklemede kalın" denildi sadece. İlgili açıklamayı Cyberpunk 2077'nin resmi web sayfasında da görebilirsiniz.
Bakalım sadece genişleme paketinin parasal karşılığı kadar mı geri ödeme yapılacak, yoksa ortada koskoca bir konsol ve ciddi bir maliyet olduğunu göz önüne alarak daha yüksek bir miktar mı belirleyecekler, açıklama yapılınca öğreneceğiz.
Aga bu oyunun olayı No Man Sky'dan da baya çok kötü. En azından Hello Games "planlanan özellikleri zamanla ekleyeceğiz" demişti ve yıllar sonra oyun planlanandan daha fazla özelliğe sahip oldu, 6 kişilik ekipten beklendiği kadar iş yaptılar ama oyun yine de berbat bu yüzden Hello Games'e "Goodbye" dedim :). Ama CDPR (Cahil Demode Paragöz Rezil) oyunda olması gereken en basit şeyleri + videolarında gösterdikleri ve denilen çoğu özelliği oyuna koymadı (polis kovalamacası bile 2 yıl sonra eklendi) + oyunun görüntü güzel değil ama çok berbat çalışıyor (oyunun DX12 desteği düzgün olmazsa böyle olur) + oyunun genel olarak tasarımı çok kötü, insanın oynayası gelmiyor (daha en temelde "Cyberpunk" denince tüm dünyadaki her şeyin, insanların bile makineleşmiş ruhsuz canlı gibi bir şeyin kalmadığı, oksijenin yerini bile umutsuzluğun aldığı kasvetli ve karanlık bir gerçek akla gelirken Cyberjunk 2077'de her şey oyuncak gibi, bizim dünyamızdan bile daha fazla umudun olduğu, bizim dünyamızdaki insanlardan bile daha insan gibi insanların olduğu dans disco party hard ov ye tostum toplumu gerçekten Cyberpunk türü gibi distopya türüne yakışmıyor ama CDPR utanmasa ütopya yapacakmış ama resmen zor tutmuşlar LEL) + hikaye varsa da belli değil (görevden göreve koşma ve görev için bahane üretilmesini hikayeden saymıyorum) ama ilk bölüm iyiydi sonra çevresi kötüleşti :) + RPG değil + diyalog seçeneği aslında yok (seçenekler "abi A markası suyu mu verem B marka suyu mu" gibi aslında bir farkı olmayan seçenekler) + karakter yaratma yok, sadece karakterin dış görünüşünü biraz değiştir, cinsiyetini bile belirleyemiyorsun (kesin olarak dişi ya da erkek olarak seçme yok) + karakterin halihazırda kendi kişiliği ve sesi var bu yüzden benim aklımdaki zengin ve köklü ailelerden birinin mensubu beyaz adam karakterin siyahi italyan karışımı bir şekilde serseri gibi konuşması çok garip olmuştu doğrusu LEL = Cyberpunk türünü seven beni bile bu türden soğutan bir oyun olduğu için İkarus gibi "popüler olmayan oyun yapımcıları" labirentinden çıkmak için balmumu ve tüylerden yapılan kanatıyla "çok satan ve popüler AAA oyun yapımcıları" güneşine çok yakın uçması yüzünden ısıdan balmumuyla yapıştırılan kanatı eriyip "kalitesiz oyun yapımcıları" denizine fena çakılan CDPR'ye çok teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkesin halasını bile affetmeyeceğim. :)
Gel gelelim Cyberpunk türünü Cyberpunk türü yapan nedir ondan kısaca bahsedeyim. Ama başta şunu belirteceğim: Bunlar benim kişisel görüşüm değil, Cyberpunk türünü tür olarak ayıran kurgusal kitaplardaki Cyberpunk dünyası nasıl ondan bahsedeceğim.
Ders: Cyberpunk
Konu: Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi?
En sevdiğim yazar Philip K. Dick'tir çünkü adam ta 50'lerde bile sanki gelecekten gelmiş gibi öyle yazmış ki adam mı geleceği gördü yoksa gelecek mi adamın tasvir ettiği gibi şekillendi diye kendime sormadan edemiyorum. Adam şizofren olduğu için kitaplarında hep geleceğe dair şüpheli unsurlar var. Bu anlamda adamın en popüler kitaplarından biri "Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi?" ki daha isminde bile şüphe var. :)
Bu aslında güzel soru ve tüm kitabın ana temeli çünkü kitaptaki evrende dünya nüfusu baya azalmış, gerçek hayvan kalmadığı için sahte hayvanların olduğu ve en fenası sırf iyi çalışsınlar diye kendisini insan sanan androidlerin yapıldığı ve zor çalışma şartları altında çalıştırıldığı bir dünya. Ana karakterimiz ise kaçan bu androidleri bozarak "emekli" ediyor. Çok sonra bu kitaptan esinlenen bir film çıktı o da Bladerunner denilen berbat bir filmdi. Film Cyberpunk türünün görsel standartları olarak ders kitabı olarak hala kullanılıyor ama bu da aslında çok yanlış çünkü bu yüzden Cyberpunk türünün distopya havası yok oluyor. Diğer yanlış ise Bladerunner Cyberpunk türü bile değil. Sadece romantik sci-fi noir filmi LEL. Yoksa Bladerunner Cyberpunk ise Star Wars da Cyberpunk olmalı. Türü tür yapan içerikteki unsur değil içeriğin temelinin ne türe ait unsur ile kurulduğu önemli. Yoksa buharlı trenlerin olduğu bir film Steampunk olmuyor. Buharla çalışan serseri robotun acılarını anlatan bir filmde anca ana unsur Steampunk olur LEL.
"Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi?" de aslında Cyberpunk değil çünkü Cyberpunk türünde makineleşleşen insanlar varken bu kitapta insanlaşan makineler var ki bu Cyberpunk türü için güzel bir esinlenme sağlıyor.
Daha sonra 80'lerde Neuromancer denilen bir kitap yazıldı ki asıl Cyberpunk türünün doğuşudur. Bu kitapta tam anlamıyla beynine kadar bilgisayarlaşan insanlar, internet ağını beynine bağlayan insanlar, hackerler, tüm dünyanın öyle bir şirketleşmesi ki ülke kavramının unutulduğu, ülkelerin de şirket olduğu karamsar bir dünya, matrix denilen sanal gerçeklik dünyası, insanlar dilenci sadakası gibi para için canını feda ediyor, teknolojide aşılmış, görünmez robotlar tarafından öldüğünü bile anlamadığın sokakların olduğu bir dünya, süper zekalar dünyayı yönetiyor.
Bu anlamda "Cyberpunk neden Cyberpunk" diye sorarsanız en basit anlamda "herkesin 80'lerin Amerikalısı tarzı serserileşip bilgisayar-makine karışımı olduğu bir dünyadır" diye cevap verebilirsiniz. Bu anlamda "80'lerin Los Angles'ında yarı makine serserileri olsaydı ve bu toplumu buna iten sosyolojik ve ekonomik unsurlar olsaydı dünya nasıl olması gerekirdi" diye sorarsanız en mantıklı cevabın terminatör gibi vücuda sahip olmanın araba sahibi olmak kadar ucuz ve yaygın olduğu kapitalist bir dünya akla gelmeli. Ama distopya unsuru şurdan geliyor: Bir insanın makine olmak istemesi için insanlığı bırakması lazım. Bunun için de dünyanın yaşanamaz derecede itici olması lazım. Ayrıca vahşi batı gibi de olmalı ki insanlar sol kolu yerine füze atar taksın. Böyle bir toplumda insanlar ruhsuz, her türlü duygudan yoksun, insanların amaçsız yaşadığı, para için her şeyin yapıldığı, gücün makine ve bilgisayar işlem gücü olduğu, terminatör vücuda parası yetmeyen veya mutlu olmak istiyen insanların sanal dünyayı uyuşturucu gibi kullandığı ve hatta bazılarının tüm benliğini sanal dünyaya upload ettiği bir dünya olmalı.
Bu anlamda Cyberpunk adeta Sci-fi + Western + 80'lerin Kaliforniyası olarak tanımlanabilir. Herkeste silah olması = terminatör vücutlu serseri toplumu + sürekli şirketlere karşı suç işleme + ana karakterlerin birileri için soygun gibi iş yapması + ana karakterlerin bir ekip olması + dinamit ile patlatma = hackleyerek sanal olarak patlatma... falan filan.
Ama Cyberpunk 2077'de ne var? Neredeyse ütopyalaşan 80'lerin Kaliforniya'sı. Serseriler sadece çetelerde sınırlı. İnsanlar aslında zorunluluktan değil istediği için makineleşiyor bu da vahşi batıda insanların sırf istediği için ateş edemeyen silah taşıması gibi saçma bir durum. Distopyalardaki gibi kötü dünya tasviri yok. Aksine çok yaşanılası bir dünya var. Night City vallahi İstanbul'dan daha yaşanılası emenike. Cyberpunk türünde cyber space'e girmek günümüzde internete girmek kadar popüler ve günlük iş olmalıyken Cyberpunk 2077'de cyber space adeta sanal gerçeklik oyunu oynamak gibi gereksiz ama arada kullanılan bir unsur. Suç işleme var ama ekibin yok.
Bu anlamda Cyberpunk 2077 anca 80'lerin alternatif dünyası olarak sci-fi olarak kalarak kesinlikle Cyberpunk oyun değil. Nasıl Western filmlerde buharlı tren var diye film Steampunk olmuyor, Cyberpunk 2077'de makineleşleşen insanlar var diye Cyberpunk olmuyor. Ders bitti. Yarına görüşmek üzere hoşçakalın. :)