Creative Assembly Total War: Warhammer’ı duyurduğunda ben de dahil birçok kişinin yüzünü ekşimişti "Nerede bizim tarihsel oyunlarımız, nedir bu Warhammer saçmalığı?" Fakat ön yargılarını bir kenara atıp Total War: Warhammer'a girişen oyun severler, karşılarında sadece iyi bir Warhammer ve Total War oyunu değil, belki de gelmiş geçmiş en iyi strateji oyunlarından birini bulmuşlardı.
Haftaya Total War: Warhammer (bu oyunun adının Total: Warhammer olmamasından dolayı sana çok kırgınım Creative Assembly) oyununun ikincisi çıkıyor. Biz de, 28 Eylül'de bizi Warhammer'ın fantastik dünyasına bıracak Total War: Warhammer 2'den önce en iyi Total War oyunlarını listeleyelim dedik. Daha doğrusu ben dedim. Ne yazık ki Oyungezer'deki Total War hayranları yazarların sayısı bir elin parmakları kadar bile olmadığından dolayı, birazdan göz atacağınız liste tamamı ile benim görüşlerimden oluşmaktadır. Ayrıca, The Last Roman ve Rise of the Samurai gibi çalışmak için ana oyunlarına ihtiyaç duyan ek paketleri listeye almadım. Sizce en iyi Total War oyunu hangisi?
10- Empire: Total War
Seriye oynanabilir deniz savaşlarını getiren ilk oyun, kanımca aynı zamanda Total War oyunlarnın en kötüsüydü. Burada bu oyunu paramparça etmek istemiyorum, sonuçta Medieval II ve Empire arasındaki geçiş dönemi Total War serisinin yaşadığı en kapsamlı ve aynı zamanda sancılı geçiş dönemiydi. Yeni motor, gelişmiş grafikler, oynanış mekanikleri... Empire işin görsel yönünden o zamana kadar çıkan en iyi Total War oyunu olsa da, hikâye haritası ve savaş alanındaki dengesizliklerin üstüne eklenen korkunç yapay zeka bu oyunun serinin hayranları tarafından bolca eleştirilmesine neden olmuştu.
9- Shogun: Total War
İşte her şeyin başladığı oyun. Bizi PC'lerimizin ekranına hapseden, bir turn daha dedirten o oyun. Hangimiz Total War serisinin bu oyundan Warhammer'a kadar yapacağı muhteşem yolculuğu hâyâl bile edebilirdi ki? Her ne kadar şu an için geri dönmesi çok zor olsa da, Shogun o zamanki teknolojiyle aklımızı başımızdan almaya yetmişti. Devasa bir hikâye haritası, gerçek zamanlı savaşlar ve muhteşem grafikler. Tabii serinin yeni oyunları çıkmaya başladıkça, Shogun'ın kağıttan bile ince stratejik derinliğini fark ettik. Yine de her şeyi başlatan bu oyunu sona koymaya gönlüm el vermedi.
8- Napoleon: Total War
Napoleon'un çıktığı zamanı hatırlıyorum da, Empire faciasının üstünden sadece bir yıl geçmişti ve birçok oyuncunun Creative Assembly'nin seriyi düzlüğe çıkaracağına dair umudu yoktu. Napoleon, Empire'ın görsel ve mekanikler olarak yaptığı iyi şeyleri alıp, üstüne daha cilalı ve kompakt bir oynanış sunmuştu. İlginç bir not, Empire Metacritic'de %90 basın skoruna ve %69 oyuncu skoruna sahipken, Napoleon %81 basın ve %79 oyuncu skoruna sahip.
7- Total War: Rome II
Bakın, bu listenin ne kadar kişisel olduğu Rome II'nin yedinci sırada olmasından belli. Total War serisi, geçiş dönemlerindeki sancılı süreçleri ve tutulamayan sözleriyle ünlüdür. İşin sancılı kısmını Empire döneminde yaşamış olsak da, tutulamayan sözlerin kralı kesinlikle Rome II'ydi. Oyun çıkmadan önce gösterilen, düşünen ve sizin hareketlerinize göre kendini geliştiren savaş yapay zeka ya da hikâye haritasındaki gelişmiş ticaret ve diplomasi sistemi gibi göz boyayan sözlerin yerinde karşımızda bozuk, hatalarla dolu ve performans katili bir oyun vardı. Bu sorunların neredeyse hepsi Emperor Edition'da çözülmüş olsa da, Rome II'nin facia çıkışını kimse inkar edemez. E o zaman bu oyun neden son sırada değil? Çünkü Rome II her ne kadar kelimenin tam anlamıyla bozuk olsa da, Rome I ve o oyunun zihnimde yer ettiği anıları tekrar yaşatmayı başatmıştı. Roma'nın ihtişamlı günlerine dönüp dünyayı tekrar fethetmek yıllardan beri istediğim bir şeydi ve Rome II bana bunu tekrar sunmuştu.
6- Medieval: Total War
Her ne kadar Medieval II şu ana dek en uzun süreli oynadığım Total War oyunu olsa da, onun büyük kardeşi Medieval'ı nedendir bilinmez ama çok az oynadım. Bu oyunun arkadaşlarım arasında inanılmaz derecede popüler olduğunu hatırlıyorum. Birbirimizin evlerinde toplanıp Avrupa'yı fethetmeye ya da Papa'nın fantastik isteklerini yerine getirmeye çalışırdık. Çok başarılı hikâye ve savaş haritası yapay zekasıyla belki de serinin en dengeli oyunuydu. Fakat oynanış mekaniklerinde ne kadar harikaysa, görsel sunum anlamında da o kadar kötüydü. Hmm, belki de hikâye haritasının korkunç renkleri ve tasarımı beni bu oyundan uzak tuttu, kim bilir?
5- Total War: Attila
Liste buradan sonra yapması zor bir hâle dönüşüyor. Bundan sonraki oyunlar, sadece altlarındaki oyunlar kendilerinden çok iyi olduğu için buradalar, kötü ya da başarısız oldukları için değil. Total War: Atilla da bunlardan biri.
Atilla ile birlikte, Total War serisinin alışık olduğumuz sakin ve çoğu zaman kaplumbağa taktiğiyle ilerme stratejisi yerini taktik maktik yok bam bam bam’a geçiş yapmıştık. Barbarlarla Avupa’nın ocağına incir ağacı dikmek çok eğlenceliydi ama bundan da eğlencelisi Doğu ve Batı Roma İmparatorlukları’yla oynayıp, bitmek tükenmez istilacı sürüsüne karşı hayatta kalmaya çalışmaktı.
4- Rome: Total War
“hellatorius victorialis
erastus necessitas
honararius despondeo
spiritus obdormio
patriota gladiator
afflictio ommento
divinitus salutaris
furtivus libertas”
Oyunun muhteşem müziği Divinitus eşiliğinde, üç büyük Roma ailesinden biri olarak tüm dünyayı fethetmeye çalışmak... O şarkıyı her dinlediğimde 2004 yılı Aralık ayında oyunu ilk oynayışımda hissettiğim heyecanı hissediyorum. Total War'ın ana akım bir seri hâline geldiği ve birçok oyuncunun ilk Total War oyunu olan Rome, kısıtlı oynanış mekanikleri ve tahmin edilebilir hikâye haritası yapay zekasına rağmen bugün bile açılıp oynanabilir.
3- Medieval II: Total War
Büyük ihtimalle oynadığım en uzun süreli Total War oyunu Medieval 2’ydi. İlk oyunun büyük ustalıkla yaptığı şeylerin üstüne kendi tarzını koyan Medival 2, her ne kadar oynanış mekanikleri olarak ilerleyen yıllarda haleflerinden geri kalacak olsa da, Ortaçağ Avrupası’nın din ve savaş odaklı yıllarını harika bir şekilde ekrana yansıtmaya başabilmişti. Oyuna gelen Kingdoms ek paketiyle dört farklı ufak haritada birbirinden farklı hikâyeyi oynuyorken, topluluğun elinden çıkan Stainless Steel ve Third Age gibi modlarla oynanış süresini yüzlerce saate çıkarabiliyorduk.
2- Total War: Warhammer
Warhammer çok ilginç bir seri. Masaüstü oyunun haklarına sahip Games Workshop, video oyun yapsınlar diye isim haklarını önüne gelene dağıtıyor. Steam son çıkan oyunlar sayfasına girdiğinizde neredeyse her hafta yeni bir Warhammer oyunu görmeniz mümkün. Ne yazık ki birçoğu da olabildiğince amatörce hazırlanmış durumda. Fakat Total War: Warhammer, belki de masaüstü oyunu en iyi şekilde ekranlarımıza aktaran video oyun konumunda. Warhammer evrenin “Aman Allah’ım herkes sefil bir şekilde yaşıyor, her yerde savaş var,” havasını, muhteşem yeni kahramanlar ve güzel tasarlanmış bir hikâye haritasıyla ekranlarımıza aktarmıştı.
1- Total War: Shogun 2
Listemizin başında; hikâye haritası ve savaş haritası arasındaki dengeyi en iyi kuran, tek bir savaşla her şeyi kazanıp, kaybedebileceğiniz; ekonomi ve askeriye arasındaki ince çizgi üstünden parmak uçlarınıza gitmek zorunda olduğunuz bir Total War oyunu var: Shogun 2. Hikâye haritasının dar ama dolu olması ve klanların küçük ama güçlü olmaları nedeniyle her attığınız adımda arkanızı kontol etmeniz gerekiyordu. Adanın kontrolüne giden taşlı yolda ne kadar ilerlerseniz, birinin sizi sırtınızdan bıçaklama ihtimali de o kadar artıyordu.
Shogun 2 ayrıca Total War oyunlarındaki en iyi askeriye dengesine de sahipti. Oyun her ne kadar çok basit bir “taş-makas-kağıt” mantığını takip etse de, her birliğin, zayıf olduğu birliğe karşı en kötü ihtimalle sürpriz yapmasını sağlayacağı bir avantajı vardı. Bu dinamik yapı savaşları tahmin edilemez yapmıştı.
Shogun 2 ve Medieval 2 den aldığım hazzı başka hiçbirşeyden almadım, belki bira...ama yok ya Shogun 2 biradan bile güzel :)