Farklı dünyalar, farklı roller.
Devamını okuNew York Times'ın dün gece yayınladığı makale Facebook'un diğer şirketlerle paylaştığı veri cinsi ve miktarının, Facebook'un açıkladığından çok daha büyük boyutlarda olduğu ortaya çıktı. Üşenmezseniz makalenin tamamını okumanızı öneriyorum ama önemli noktaları elbette özetleyeceğim.
New York Times bu makaleyi yüzlerce sayfalık şehir içi belgeye ve yaklaşık 50 Facebook çalışanın verdiği bilgilere dayanarak derlemiş, dolayısıyla gerçek olduğundan şüphe etmemek lazım.
Örneğin kayıtlara göre Facebook, Microsoft'un arama motoru Bing'e neredeyse tüm Facebook kullanıcılarının arkadaşlarının adını görme izni vermiş. Bunlar sizin Facebook'a kayıt olurken 'izin verdiklerinizin' dışında gizli gizli gelişen şeyler. Mesela Amazon'a kullanıcı isimleri ve iletişim bilgilerine erişim, Yahoo'ya kullanıcılarının arkadaşlarının zaman tünelindeki gönderileri görme izni verilmiş. İşin ilginç kısmı ise verilen bu izinlerin bazılarından diğer firmaların haberlerinin olmaması. Yani Facebook bazılarına el altından böyle imkanlar sağlamış ama bunu açıkça belirtmemiş gibi duruyor.
Mesela Facebook, Apple'a cihazlarının veri istediğini saklama özelliği vermiş. Apple cihazları "tüm paylaşımları kapat" seçeneğini seçen kullanıcıların bile irtibat numaralarına ve takvim girdilerine ulaşabiliyormuş. Ancak Apple yetkilileri Facebook'un cihazlarına özel erişim sağladığından habersiz olduklarını belirtiyor.
Yine bir başka örnekte Bing, Pandora ve Rotten Tomatoes sitelerinin 2014 yılında sonlandırılan paylaşım özelliklerinden bazıları sayesinde elde ettikleri verilere hala erişebildiğini görüyoruz. Bing bu bilgilere geçen sene için de erişmeye devam etmiş. Yine Apple gibi, Pandora ve Rotten Tomatoes da bu özel erişim imkanından habersiz olduklarını belirtmiş.
Facebook ayrıca Spotify, Netflix ve Royal Bank of Canada'ya kullanıcıların özel mesajlarını okuma, yazma ve hatta silme, bir konu başlığına katılan tüm katılımcıları görme izni vermiş. Bunlar firmaların Facebook entegrasyonu için ihtiyaç duyduklarının çok ötesinde izinler. Spotify ve Netflix de Facebook'un kendilerine verdiği bu geniş gücün farkında olmadıklarını beyan etmişler. Her ay 70 milyondan fazla kullanıcının mesajlarını görebilen Spotify hala Facebook Messenger üzerinden müzik paylaşım seçeneği sunarken, Netflix ve Kanada bankası kendilerine verilen bu yetkiyi kapadıkları için artık mesajlara erişemiyormuş.
Bu okuduklarımız gerçekten de korkunç değil mi? Zaten Facebook partnerlerinin irtibat listelerinden de faydalanarak karşımıza 'Tanıyor Olabileceğin Kişiler' listesi çıkarıyor. Yani Facebook'tan uzak durmaya çalışsanız bile Gizmodo ve diğer haber kanallarının örnekler sunduğu gibi aynı psikiyatra giden hastalar birbirine önerilebiliyor, yani kişisel mahremiyet tamamen yerlerde.
Ha muhtemelen bunlara rağmen yine de belki sırf 'okuyucu' olmak için bile Facebook kullanmaya devam edeceğiz ama işin arkaplanında neler döndüğünü bilmek önemli.