RPG severler için özel bir dönemdeyiz. Çünkü Baldur’s Gate 3 tam versiyonuna kavuştu. Hem de Larian Studios imzasıyla. Yani Divinity gibi bir marka oluşturup birçoğumuzun gönlünde özel bir yer tutan firmanın imzasıyla.
Bugün Larian adını duymak bizi heyecanlandırsa da firmanın bugünlere gelmesi, oyunculara bu kadar yakın olması hiç mi hiç kolay olmadı ama. İnişler çıkışlar, mali çıkmazlar firmanın yakasını yıllar boyu bırakmadı. Ancak Larian Studios’un hikâyesi bir başarı hikâyesi. Biz de bu uzun macerayı sizlerle paylaşalım istedik ki hiçbir şeyin kolay kazanılmadığını bir kez daha görelim. Baldur’s Gate 3’ü beğensek de beğenmesek (ki neden beğenmiyorsunuz :P) de firmaya olan saygıyı asla bırakmamamız gerektiğini bir kere daha hatırlayalım.
Hayata Atılan İlk Adımda Düşmek
1997 yılında Swen Vincke sayesinde başladı Larian Studios’un hikâyesi. Ekibin kendini geliştirme amaçlı yaptığı ufak oyunlardan sonra ilk büyük adım Atari platformu için Ragnarok isimli bir rol yapma oyununda atıldı. Ancak oyununun dağıtımcısı olacak olan Atari’nin PC platformundan çekilmesi Larian için daha ilk oyundan zor zamanların habercisi oldu. Şirket bu noktadan sonra isim değişikliğine de giderek The Lady, The Mage and The Knight olarak anmaya başladı Ragnarok’u. Bir yandan dağıtımcı ararken bir yandan da gerçek zamanlı strateji oyunu LED Wars’un yapımına başlandı.
LED Wars’un geliştirilmesindeki en büyük sebep o dönemde strateji oyunlarının popülaritesi ve Larian’ın bu türden çabuk para kazanabileceğini düşünmesinden geliyordu. Gündüz The Lady, The Merge and The Knight, akşam da LED Wars’ı geliştirip yoğun şekilde çalışan ekibin şansı bir anda kendi lehlerine döndü ve aynı haftada iki oyun için dağıtımcı bulundu. 1997 yılının Mart ayında yapılan anlaşmalara göre The Lady, The Mage and The Knight, Attic Entertainment tarafından, LED Wars ise Ionos tarafından dağıtılacaktı.
Larian harıl harıl çalışırken dağıtımcılardan Attic Entertainment, E3 fuarında Diablo 2’nin 16 bit olduğunu gördü. The Lady, The Mage and The Knight’ın 8 bit olması büyük bir eksikti dağıtımcı için. Bu yüzden Larian’dan oyunun 16 bite yükseltilmesini istediler. Larian ise bunun kolay olmadığı ve geliştirmeye en baştan başlamak zorunda kalacaklarını izah etse de Attic 16 bit olayında kararlı olduğu gibi, bu oyunun kendilerinin yaptığı Realms of Arkania serisinin içerisinde olmasını da istedi. Bu yüzden Larian’a kendi ekiplerinden oyun geliştiricileri transfer etti.
Larian sil baştan oyunu geliştirirken şirketin talihsizliği yine baş gösterdi ve Attic Entertainment kendi yaptığı oyunun başarısızlığından dolayı iflasını açıklamak zorunda kaldı. Olan Larian Studios’a da olmuştu. Hem The Lady, The Mage and The Knight bir kez daha dağıtımcısız kalmıştı, hem de artık şirket yeni gelen geliştiricilerin de paralarını ödemek zorundaydı. 1998’de çıkan LED Wars’tan gelen paralar da bitince 1999’da Larian Studios bir kez daha meteliksiz kalmıştı…
Bitmek Bilmeyen Sorunlar
Bu noktadan sonra ilk olarak üstüne yük olan geliştiricilerden kurtulan Belçikalı şirket, iflas etmemek için sözleşmeli olarak oyun geliştiricileri ile anlaşıp casino oyunları gibi küçük oyunlar yapıp resmen "dükkânı ayakta tutmaya" çalışıyordu. 1999’un sonunda ise The Lady, The Mage and The Knight’tan belli başlı yerler alınarak bugün stüdyoyu tanımamızı sağlayacak o serinin, Divinity’nin ilk adımı atılmış oldu. Divinity: Sword of Lies adıyla geliştirilen oyunun dağıtımcısı CDV Software olacaktı. Ancak CDV oyunun adını Divine Divinity olarak değiştirilmesini istedi ve 2002 Ağustos'unda Divinity efsanesinin ilk yapımı oyuncularla buluşmuş oldu, ama bug’larla. Çünkü oyun tam olarak bitmemişti ve hâlihazırda bilinen 7000 adet bug mevcuttu. Larian’ın geliştirme sürecinin yavaş ilerlemesi ve CDV’nin oyunu bir an önce çıkarmak istemesi bu sonuca yol açmıştı. Yine de Larian’ın oyundaki sorunları gün geçtikçe çözmesiyle birlikte oyuncular Divine Divinity’i sevdi ve iyi bir satış rakamına ulaşıldı.
İyi bir satış rakamına ulaşıldı ama Larian’ın oyun çıktıktan hemen sonra iyi para kazanması gerektiğini öğrenmesi için şirketin yine maddi sorunlarla boğuşması gerekecekti. Çünkü Divine Divinity çıktıktan yalnızca beş ay sonra, 2003 senesinde Larian’da çalışan sayısı 30’dan 3’e düşmek zorunda kaldı. Dağıtımcıyla yapılan kontrat yüzünden Divine Divinity’den çok az para kazanan ekip için yine yeniden “Ya tamam ya devam” mücadelesi başladı.
Bu Kaçıncı Küllerden Doğuş?
Larian’ın kurucusu Swen Vincke hayatının en karanlık dönemi olarak adlandırıyor 2003 senesini. “Babamın evine gittim ve iki hafta boyunca sadece duvara baktım.” diyor bu durum için. O günlerde verdiği karar bizim için de büyük önem taşıyor çünkü aksi bir durumda Divinity serisi ortaya çıkmayacaktı. Ancak Vincke tekrardan işe koyuldu ve önce bir bankadan, sonra da bir TV yayıncısından borç almayı başardı. Larian’ın yapacağı iş bu sefer çok farklıydı. Çocukların kendi animasyonlarını, çizgi filmlerini yapacağı KetnetKick adındaki bir oyundu bu kez. Çocukların oyun içerisinde yaptıkları, bir TV programında gösteriliyordu. Larian’ın 2004’te yaptığı bu proje, asıl tutkulu oldukları Divinity serisi için fon oluşturmayı başarmıştı.
Aynı sene içerisinde Divinity’nin ikinci oyunu Beyond Divinity piyasaya çıktı. Çalışan sayısı 25’e yükselmişti, ancak bir yandan da sözleşmeli geliştiriciler ile küçük oyunlar yapılmaya devam ediyordu. 2007 senesine gelindiğinde ise sonunda Larian’ın bankasında istedikleri oyunu geliştirebilecek miktarda para vardı ve düzgün bir Divinity devam oyunu gelecekti.
Devam oyunu için The Elder Scrolls IV: Oblivion’ın oyun motoru olan Gamebryo’nun lisans haklarını alan Larian Studios, oyunlarını PC ile beraber aynı zamanda Xbox 360 için de çıkarmak istiyordu. Bunun yanında oyunun büyüklüğünü de önemli ölçüde arttırmak niyetindelerdi. Ancak imkânlar kısıtlıydı ve bir kez daha dağıtımcılarla oyunun çıkış tarihi konusunda istenen tarihte anlaşılamadı. Çünkü yıl 2009’du, yani birçok dağıtımcı küresel çapta yaşanan ekonomik kriz yüzünden maddi sıkıntı içerisindeydi. Bu sebeple aynı yılın Kasım ayında Divinity II: Ego Draconis piyasaya yüzde yüz tamamlanmadan çıkmak durumunda kaldı. Ego Draconis’in hemen bir sene sonrasında bu kez Focus tarafından dağıtılan bir başka Divinity II oyunu çıktı. Divinity II: Dragon Knight Saga adındaki oyun şirketin dağıtımını başkasını üstlendiği son oyun oldu. Çünkü Larian Studios artık bir dağıtımcı istemiyordu, özgür bir firma olma arzusu içerisindeydi.
GOTY Mi O?
Divinity II: Dragon Knight Saga ve küçük oyunlardan gelen paralarla Larian Studios, hem Divinity: Dragon Commander’ın hem de Divinity: Original Sin’in yapımına aynı anda başlayabildi, üstelik kendi oyun motorlarıyla. Oyunlar aynı anda geliştirilse de bir süre sonra tüm odak Dragon Commander’a kaydı, çünkü ilk olarak o piyasaya çıkacaktı ve asıl emeklerin döküleceği Divinity: Original Sin’e fon olacaktı. Divinity: Original Sin de şirketin her türlü bilgi birikimini aktardığı bir oyun oldu Larian için, ilk kez kafalarındaki oyunu herhangi bir dağıtımcı baskısı olmadan yapabilmişlerdi.
2013’te Dragon Commander, 2014’te ise Original Sin piyasaya çıktı. Original Sin çıkışından birkaç ay sonra 500.000 satış rakamına ulaşıp Larian’ın o güne kadar elde ettiği en hızlı satışı yakalayan oyun oldu. Larian imkânları olunca istediği şeyi yapabileceğini görmüş oldu. Artık şirketin önündeki yol karanlık değildi. Hesap verecek bir dağıtımcı da yoktu. Bu noktadan sonra şirket önce Original Sin için Definitive Edition yayınladı. 2017 senesinde ise sevgili Eser’in incelemesinde yere göğe sığdıramadığı, birçok yerden Yılın Oyunu ödülünü alan Divinity: Original Sin 2 oyuncularla buluştu.
2018 senesinde D:OS 2: Definitive Edition’ı bizlerle buluşturan Larian asıl bombayı ise 2019 yılında Baldur’s Gate 3 duyurusuyla patlattı. Bir sene sonra Erken Erişim’e açılarak ne kadar büyük oyun olacağının sinyalini veren oyun yakın zamandaki tam sürüm çıkışıyla beklentileri fazlasıyla karşılamışa benziyor.
Aslında Larian Studios’un Original Sin öncesindeki oyunları da oldukça iyi satmıştı. Ancak satışlardan elde edilen paralar bir türlü şirketin kasasına gidemedi. Original Sin ile bu kötü talih de yıkılmış oldu. Şirket herhangi bir şeye bel bağlamak zorunda değil artık. Tabii bu sorunların hep firma dışı olmadığını da açıkça belirtiyor Swen Vincke, kendilerinin de bazı noktalarda önemli hataları olmuş. Ne olursa olsun Larian Studios oldukça zorlu, yıkılmanın eşiğine defalarca kez gelmiş bir geçmişe sahip ama yine de bugün bizlere unutamayacağımız deneyimler sağlayan oyunları çıkarabilmiş. İşin güzel yanı hala da çıkarmaya devam etmek istemeleri. Baldur's Gate 3 ile de bunu tekrar göstermiş oldular. Bize de Larian'ın birbirinden güzel rol yapma oyunlarının keyfini çıkarmak kalıyor.
'erken erişime açıldı' deyince bi heyecan yaptım ama henüz açılmamış. Saat 19:00 gibi açılacak herhalde.
Küçük bir Larian belgeseli tadındaki yazı için de teşekkürler.