Beyaz perdede rekordan rekora koşan Avengers, önümüzdeki ayın başında da oyun severlerin ilgisini çekmeye çalışacak. Bu konuda ne kadar başarılı olacağına dair kafamızdaki soru işaretlerini gidermek adına beta süreçleri ile bir fırsat sunuluyor. Geçtiğimiz hafta PS4 versiyonu için kapalı beta kapsamında göz attığımız oyun bu hafta PS4 için açık beta, PC ve Xbox One versiyonu için de kapalı beta versiyonu ile karşımızda. Bizler de bu vesileyle beta izlenimlerimizi paylaşalım istedik.
A-Day ve sonrası…
Oyunun betası, bir nevi öğrenme bölümü olarak nitelendirebileceğimiz ilk ana hikaye bölümüyle başlıyor.. A-Day olarak adlandırılan felaket gününde büyük bir saldırı gerçekleştiriliyor, bu esnada kahramanlarımız engel olmaya çalışsa da saldırı sonucunda binlerce insan hayatını kaybediyor. Bu da Avengers ekibinin suçlanması ve toplumdan dışlanmasını beraberinde getiriyor. Tabii bir de Captain America'yı kaybediyoruz bu felaket gününde.
Bu arada, yaşanan patlama, bazı insanların farklı özellikler kazanmasına yol açıyor. Ama gücü yavaş yavaş ele geçiren AIM, özel yeteneklilere karşı pek de anlayışlı yaklaşmıyor. Betada paylaşılan ikinci hikâye görevi de bu özel yeteneklerle donanan bir karakterin, A-Day’de kahramanlarımızı hayranlıkla izleyen bir çocuk olan Kamala Khan’ın yeni süper kahramanımız olarak karşımıza çıkışına şahitlik ettiğimiz bölüm diyebiliriz.
İlk bölümde Avengers ekibinin üyeleri Thor, Iron Man, Hulk, Black Widow ve Captain America’yı yönetiyor, kahramanlarımızın özelliklerine aşinalık kazanıyoruz. İkinci bölümde ise, Kamala, nam-ı diğer Ms. Marvel ve Dr. Banner, yani öfkeli devimiz Hulk ile Avengers ekibini yeniden toplamak için yollara düşüyoruz. Tabii bunun için ilk olarak yapay zekâ dostumuz Jarvis’i bulup tekrar aktive etmemiz gerekiyor. Bu aşamayı geride bıraktıktan sonra ana üssümüz, gemimizde (Helicarrier) yerimizi alıyoruz.
Hikayeden sapalım, yeni görevler bulalım...
Betanın bundan sonraki kısmında artık ana hikâye görevleriyle işimiz bitiyor, oyunda karşımıza çıkacak diğer görev türlerine yöneliyoruz. Bunlardan birisi HARM görevleri. Gemimizdeki HARM (Holographic Augmented Reality Machine) odasında dalga dalga gelen düşmanlara karşı dilediğimiz kahramanımızla meydan okuyor, bu sayede ilk bölümdekine benzer şekilde kahramanlarımızın oynanış stillerine aşinalık kazanıyoruz.
İkinci görev grubu ise, “War Table” başına geçip farklı bölgelerden seçeceğimiz görevler oluyor. Betada 4 görev bölgesinde 10 görev yer almakta (Pacific Nortwest – 6 Görev, Utah Badlands – 2 Görev, Eastern Seabord – 1 Görev, Helicarrier – 1 Görev) İşte bu görevlerde (Helicarrier’daki HARM görevi hariç) dilerseniz çevrimiçi ekipler oluşturup görevleri o şekilde yapabiliyorsunuz; arkadaşlarınızla oynamak isterseniz onlara davet gönderip desteklerini isteyebiliyorsunuz. Yok ben yine tek başıma takılayım diyenlerdenseniz, kendi karakterinizin seçip diğer üç kahramanın da yapay zekâ tarafından yönetilmesini tercih edebilirsiniz.
Burada yine genel hikâye akışına bir şekilde ilişkilendirilebilecek görevler bulunduğu gibi, konulmuş olmak için konulmuş gibi duran görevler de mevcut. Bir de en azından betada çok çabuk tekrar düşen görev yapılarını ve anlam yüklemekte zorlanabileceğiniz görevleri ekleyince ana görevleri yaparken yakalanan ivmenin kaybedildiği nokra oldu bunlar benim için.
Mesela “capture the flag/area” diyebileceğimiz tarzda bir görev yapısı var. Bir alana giriyoruz, 4-5 tane terminali hackliyoruz, ama düşmanın da eli armut toplamıyor, onlar da bizim hacklediğimiz terminalleri tekrar ele geçirmeye çalışıyor, biz de doğal olarak onları engellemeye çalışıyoruz. Betada bu görev yapısı tekrar tekrar karşımıza çıkıyor. “Elit askerleri hakla” görevleri de benzer şekilde tekrar tekrar karşılaştığımız görevlerden. Bir de birkaç aşamalı görevler var; hedef bölgeye git, orayı temizle, terminalleri hackle, elit askerleri hakla vs. Sonuç olarak aynı şeyleri yapıyoruz, görev süresini biraz uzun tutmuş oluyorlar sadece. Görev hedefinize doğru ilerlerken bazen Jarvis, yakınlarda bir sandık var, buralarda bir yerlerde zor durumda bir SHIELD ajanı var gibi uyarılarda bulunabiliyor. Siz de isterseniz, yolunuzdan sapıp bu görevleri de yapabiliyor, bu sayede tecrübe puanı, yeni ekipmanlar veya ek malzemeler elde edebiliyorsunuz (Diğer birkaç noktada da olduğu gibi bu noktada da aklıma Division’ı getirdi)
Tekrar ifade edecek olursam, bu görevler oyuncuyu motive etmek konusunda biraz zayıf kalıyor bana göre. Karakterinizi geliştirmek ve yeni ekipmanlarla donatmak gibi ikincil motivasyon kaynakları var elbette, ama “Bu göreve niye çıkıyorum?” sorusuna daha kuvvetli bir cevap bekliyorum kendi adıma. Bunda tekrar tekrar aynı görevleri yapmaktan dolayı bir miktar kısırdöngüye düşme hissi yaşatmasının da etkisi olabilir tabii. Mesela “ikonik görev” olarak adlandırılan görevler veya görevlerde karşımıza çıkan boss/mini-boss savaşları bu kısırdöngüyü kırma potansiyeline sahip. Kamala Khan ve Hulk ile Jarvis’i bulmak üzere çıktığımız görevde karşımıza çıkan Abomination (Hulk’un düşmanlarındandır kendisi) ile boss savaşı gibi muhtemelen Abomination’ın yaratıldığı tesise yaptığımız saldırı, en azından bir anlamı olan mücadelelerdi. Dolayısıyla, bunların sayısının yükselmesi, oyunun da ömrünü uzatabilecek bir tercih olur diye düşünmekteyim. Ama tabii, bu bir “live-service” oyun olduğu için belirli görev yapıları üzerinden yürümeleri de bir anlamda kaçınılmaz.
Eski ekibi toplayalım
Gelelim karakterlerimiz, daha doğrusu süper kahramanlarımıza. Oyunun kuvvetli olduğu yönlerden birisi kahramanlarımızın farklılıkları. Sadece görsel farklılıklardan söz etmiyoruz elbette, kahramanlarımızın özellikleri oyuna iyi yansıtılmış gibi, en azından oynadığım süre boyunca bu konuda çok da eleştirilebilecek bir nokta göremedim. Iron Man sağa sola uçup zırhının sunduğu avantajlardan faydalanıyor, Black Widow düşmana mermi yağdırıyor, Hulk hopluyor, zıplıyor, kırıyor, döküyor, yakaladığı düşmanı yerden yere çalıyor :) Her bir karakterin özel hareketleri var; oyun içinde bunları kullanmak ayrı bir keyif veriyor. Oynamaktan zevk aldığım iki karakter Hulk ve Kamala oldu. Bu biraz da betadaki oyun süresinin kısalığı nedeniyle ikisine odaklanmamdan ileri geliyor olabilir tabii. Ama ikisinin de düşman pataklama performanslarını gayet eğlenceli olduğu gerçeğini gölgelemiyor benim bu tercihim :)
Karakter gelişimi konusuna da kısaca değineyim. Seçtiğiniz karakterle ilerledikçe yetenek puanları kazanıp yetenek ağacından özellikler açabiliyoruz. Bunlar kimi zaman önceki bir özelliğin geliştirilmiş versiyonu, kimi zamansa yepyeni bir özellik oluyor. Bunun haricinde bir de karakterlerimizin kuşanabildikleri ekipmanlar var ve bunlar da karakterimizin saldırı veya savunma özelliklerini geliştiriyor. Kozmetik geliştirmeler de mevcut, yeni kostümlerle daha farklı görünmelerini sağlayabiliyoruz süper kahramanlarımızın. Biriktirdiğimiz oyun içi kredilerle, günlük veya haftalık görevlerden elde edebileceğimiz puanlarla kahraman kartlarını da açabiliyoruz. Oyun içinde bir de çizgi romanlar topluyor, koleksiyon yapıyoruz.
Toparlarsak, Avengers ile ilgili bazı tereddütlerim olsa da bunların hiç birisi oyunun kötü bir oyun olacağı endişesini uyandırmıyor; daha çok oyun süresini uzatmak için yapılabilecek tercihlere yönelik soru işaretleri bunlar. Bunun dışında süper kahramanlarımızı yönetmenin eğlenceli olacağına dair bir endişem yok; en azından ana senaryoyu oynamak için alabileceğim bir oyun olduğu izlenimini edindim. Bunun üzerine bir de oyun sonu içeriği iyi olursa, yeni içeriklerle beslenmek konusunda bir sorun yaşanmazsa, yeni süper kahramanlar da gelirse, oyun süremiz de haliyle uzayacaktır. Öyle devrim yaratacak bir oyun değil de keyifli bir yapım olmasını bekliyorum. Umuyorum yanıltmaz.