Moon Studios'un CEO'su ve Ori oyunlarının yönetmeni Thomas Malher, Resetera'da yazdığı uzun mesajda açtı ağzını, yumdu gözünü ve oyunlarını yüksek hype yaratarak pazarlayanları oyun dünyasının "yılan yağı satıcıları" olarak tanımladı. Snake-oil salesman teriminin dilimizdeki karşılığı aslında madrabaz oluyor, hani sağlığa yararlı olduğunu iddia eden, mucize ürünler satan sahtekarlar olur ya, onlara deniyor işte.
Malher, "oyuncular neden bu madrabazlara güvenmeye ve hatta affetmeye bu kadar hevesliler?" diye sorarak hedefine Peter Molyneux, No Man's Sky'ın geliştiricisi Sean Murray ve Cyberpunk 2077'nin geliştiricisi CD Projekt Red'i oturtmuş.
Malher bu isimleri yalancılıkla ve insanları aldatmakla suçluyor, var olmayan özellikleri sattıklarını, oyunları için balondan hype yarattıklarını ve oyuncuları aptal yerine koyduklarını söylerken, basının da her seferinde bu tuzağa düşerek bu isimlerin yanlarında yer almalarını eleştirmiş.
Malher bunları yazmasının sebebinin kuyruk acısı veya 'diğer geliştiricileri karalamak' olmadığını, sözlerinin "yalancıları ve başkalarını aldatmayı sorun etmeyenleri" hedef aldığını da eklemiş.
Kendisinin yazısında haklı olduğu çok nokta var, bir hayli de uzun bir yazı aslında, ben de önemli noktaları sizinle paylaşayım.
Her şey Molyneux ile başladı. O 'size ürünümün ne olduğunu anlatmak yerine ne olabileceğini düşünerek coşmama ve sizi heyecanlandırmama izin verin' ustasıydı. Bunda normalde bir sorun yok, ta ki bu işe paranızı yatırıp da oyunun Peter'ın hype yarattığı şeyle uzaktan yakından alakası olmadığını görene kadar.
Hello Games'ten Sean Murray da tüm numaraları Peter Molyneux'un el kitabından öğrenmiş, çünkü spot ışıklarını çok seviyor. No Man's Sky çıkmadan günler önce bile ortada var olmayan çok oyunculu öğeleri satmaya çalıştı ve insanları No Man's Sky'ın 'Uzayda geçen Minecraft' olduğunu düşünmelerinden mutlu oldu, güya aklınıza gelen her şeyi yapabilecektiniz. No Man's Sky çıktığında ve ürünün Murray'in söylediğinden çok farklı olduğunu görünce sert eleştiriler oldu, evet. Peki sonra ne oldu? Birkaç güncelleme yayınladılar, o zaman baştaki tüm o yalanları ve kandırmacaları unutalım ve üzerine ödüller yağdıralım, değil mi? Teşekkürler Geoff Keighley. Bu tür davranışları ödüllendirmek kesinlikle sektörün daha da güçlenmesine yardım edecek.
Bir geliştirici gözünden, tüm bunlar çok kötü. 2014 yılında büyük bir yayın bize neredeyse Ori'yi kapak konusu yapacaklarını, ama sonra No Man's Sky'da karar kıldıklarını çünkü onun 'daha büyük bir oyun' olduğunu söylemişlerdi. O zamanlar bunu anlayışla karşıladım, çünkü düşündüm ki tabii ki daha fazla tıklama almak için daha büyük oyunu seçmeleri lazımdı. Tamam bu kötü bir durum ama oyunun kuralı bu. Ama sonra No Man's Sky çıktı ve tüm bu hype'ın yalanlar üzerine kurulu olduğu ve gerçek ürününü gösteren dürüst adamın da kasıklarına tekmeyi yediğini gördük, çünkü yalancı adam hiçbir dayanağı olmayan masallar anlatmayı başarmıştı.
Ve sonra Cyberpunk geldi. Witcher 3'ü yapan elemanlar yapıyordu, iyi olması lazımdı. İşte bu bizim Cyberpunk evrenimiz ve bize güvenin, ne isterseniz onu yapabileceksiniz! CDPR PR ekibi Molyneux ve Murray için işe yarayan her şeyi aldılar ve bunu daha da abartarak sundular. Oyuncular bunun "birinci şahıs perspektifinden bilim kurgu GTA'sı" olduğuna inandılar. Sevilmeyecek ne vardı? CDPR'ın yayınladığı her video özenle hazırlanmıştı ve amacı da oyuncuların aklında acayip çekici bir görüntü yaratmaktı. Yani bir tek oyunun kansere tedavi olduğunu söylemedikleri kaldı. Bu strateji sonucunda 8 milyon ön sipariş aldılar. Sonra ne mi oldu? Ortaya sundukları ürün, hype yarattıklarının çeyreği bile değildi ve "şaşırtıcı derecede iyi çalıştığını" söyledikleri konsollarda bile zar zor çalışıyordu.
Mahler sözlerinin şöyle sonlandırmış: "Yine de oyuncuların ve basının bunu pek umursamadığını görüyorum. Evet, başta tepkiler geliyor ama aynı zamanda bir çok kişinin de ortaya çıkan oyunu yine de sevdiğini söylediğini görüyorsunuz. Olay o değil ki. Olay yılan yağının tadının iyi olup olmaması değil. Bana var olmayan özellikleri satmayın. Bana sunamayacağınız vaatlerde bulunmayın, öyle bir tablo çizmeyin. Bana yalan söylemeyin. Bu hem oyunculara, hem basına (bunlara kanmamalısınız, sizi de kınıyorum), hem de diğer geliştiricilere haksızlık.".
Tabii Mahler bu cümlelerinde bolca argo kullanmış, üşenmezseniz yazısının tamamını da okumanızı öneririm.
Hanımlar beyler adam haklı. @yrgn da değindiği gibi özellikle basın bu noktada sektörün giderek daha da omurgasıza ev sehipliği yapmasının baş mimarı. Aman ağzımızın tadı kaçmasın, bırakınız yapsınlar bırakınız etsinler, sponsordan para alamayacağız, bir daha özel röportaj koparamayız gibi çeşitli sebeplerle geçit veriliyor. Günümüzde onur, gurur, şeref, ahlak, doğruluk gibi insanı insan yapan temel değerler popüler medyada içi boşaltılmış, çarpıtılmış veya değersizleştirilmiş halde kullanımına şahit oluyoruz. En acısı da bu ve buna benzer şeylerin insanlığın gelmiş olduğu bu eğitimli, okullu ve modernleştiğini kabul ettiği 21. yüzyılda yaşıyor olması gelecek insanlığı için hiç de ümit verici gelişmeler değil.