Starfield'a Türkçe Desteği Eklenmesi İçin Kampanya Başlatıldı

İmzalar Change.org'a

Starfield hiç şüphesiz son yılların en çok beklenen rol yapma oyunlarından biri. Hatta çoğu kişinin son zamanlarda Game Pass alma sebebi. Türkiye'de de büyük bir oyuncu kitlesi heyecanla oyunun çıkış tarihi bekliyor.

Normalde bildiğiniz üzere oyunun açıklanan dil destekleri arasında Türkçe yoktu. Arapça ve Korece de yoktu ama hem Arap hem de Koreli oyuncular yoğun biçimde kampanyalar başlattılar, taleplerini Bethesda'ya ilettiler ve seslerini duyurmayı başardılar. Öyle ki Zenimax Media Arapça ve Korece yerelleştirmeler için iş ilanı açtı. Bu da Starfield'a çıkış sonrası çok büyük ihtimalle bu iki dilde güncelleme geleceğini gösteriyor.

Peki bizim neyimiz eksik?

Blizzard yılın bir diğer popüler oyunu Diablo 4'ü tamamen Türkçe olarak sundu, yılın en iyi RYO'su Baldur's Gate 3 tamamen Türkçe olarak çıktı, sıra neden Starfield'da olmasın?

Siz de böyle düşünüyorsanız Nur Yıldırım'ın Change.org'da başlattığı kampanyayı imzalayabilirsiniz. Change.org kampanyaları her ne kadar ülkemiz genelinde çok fazla ciddiye alınmıyor olsa da globalde ciddi karşılıkları olabiliyor. O yüzden bence hepimiz bir dakikamızı ayırıp bir ufak imzayla kampanyaya destek verelim. Sesimizi Bethesda'ya duyurmanın en etkili yollarından biri bu olacak.

YORUMLAR
allalla
23 Ağustos 2023 14:22

imzaları attık, bekliyoruz.

Atlas Estrella
22 Ağustos 2023 20:11

İdeal oyun çevirisi bence şu şekilde olmalı:
1-Çevirmen oyunu herkesten önce oynar :) Firma oyunu çevirmene gönderir, çevirmen de oynar, tadını çıkarır, millete caka satar, "ben herkesten önce oynadım hehehe", "siz daha çok beklersiniz" der, herkesi gıcık eder falan.
2-Oynadığı oyun çevirmenin zihninde demlenir. Evet, aklıma başka kelime gelmedi, çayın demlenmesi gibi demlenir oyunun dünyası, atmosferi çevirmenin zihninde.
3-Çevirmen kolları sıvar, gecesini gündüzüne katmadan, rahat rahat, sakin sakin, çevirmeye başlar, bitirir çeviriyi.
4-Biten çeviriyi birkaç çevirmen arkadaşına gösterir. "Alın oynayın bakayım, güzel çevirmiş miyim söyleyin. Herkesin beklediği oyunu sayemde herkesten önce oynuyorsunuz, bu kıyağımı da unutmayın" der. Ve bu çevirmen arkadaşlardan gelen uyarıları ve eleştirileri dikkate alarak çeviriye son şeklini verir ve firmaya teslim eder. Firma kendi içerisinde bu çeviriyi bir QC sürecinden geçirebilir. Böylece oyun daha ilk günden Türkçe dil desteği ile çıkar, millet sevinçten havalara uçar falan filan...
5-Çevirmen yüklü bir para, güzel çevirisi için takdir dolu sözler falan alır, mutlu mesut yaşar.

Bunlar ideal koşullardı. Şimdi gerçek koşullardan bahsedelim:
1-Çevirmen oyunu herkesten önce oynayamaz çünkü firma güvenlik gerekçsesiyle oyunun dosyasını çevirmene vermez. Bu noktada çevirmen biraz hayal gücünü kullanmak zorunda kalacaktır (Örnek: Elden Ring'in Avrupa dillerine çeviri süreci)
2-Oyun ilk günden Türkçe'yi desteklemez, şanslıysak eğer oyunun çıkışından aylar sonra bir Türkçe dil desteği gelebilir. Çoğu kez o da gelmez.
3-Çeviri bittikten sonra kontrol edecek bir çevirmen arkadaş yoktur. Firmanın QC sürecine, tabii eğer bu süreç işletiliyorsa, bel bağlanır.
4-Çeviri bir ana uğraş değil, bir yan uğraş olur. Para kazanmak için yaptığımız asıl işle uğraşırken, arada 5-10 dakika vakit yaratıp oyun çevrilmeye çalışılır. Bunun çevirinin kalitesine olumsuz yönde etki edeceği açıktır.
5-Firmalar bazen yapılan çeviriyi oyuna eklemez bile. (Örneğin YesterMorrow için yaptığım Türkçe çeviri oyuna niye eklemediler? Madem eklemeyecektiniz, niye çevirttiniz o zaman?)
6-Çevirmenin ruhunda "kılı kırk yararak çevirsem bile çeviriyi oyuna eklemeyebilirler" korkusu kök salmaya başlar. Firmalarla çevirmenler arasındaki güvensizlik krizi giderek derinleşir.
7-Çevirmen giderek şevkini yitirir, depresyona falan girer ama intihar edecek kadar da ileri gitmez. "Bunlar benim kıymetimi bilmedi, İngilizce oynamaya çalışsınlar da akılları başlarına gelsin" diyerek oyuncu camiasına inceden inceye serzenişte bulunur.
8-Çevirmen para falan almaz. Takdir de görmez. Oyunu yarım yamalak da olsa Türkçeye çevirmenin buruk sevinci kalır içinde ve onunla yetinir.

Sahi ya, Serpil söz vermişti, bu konuda bir dosya hazırlayacaktı. 

ocelot1789
22 Ağustos 2023 16:24

İşin tuhaf tarafı: AAA oyun yapan global büyük firmalar Türk pazarının çoğunlukla dil desteği ile döndüğünü unutuyor. Bir oyun ne olursa olsun bazen %100den fazla satış rakamına ulaşıyor dil desteği aldığında. En son örnek Baldur's Gate 3. Sağda solda görüyorum sadece dil desteği için oynayanı. Satış adetinin %60'ının İngilizcesi yetmeyecek normalde, belli. 

Bir de Türkçe dil desteği eklemek muhtemelen herhangi bir dile çevirmekten daha az maliyetlidir. Çünkü rakamları sallıyorum; Atıyorum Almanca'ya 50 bin euroya çeviri metni hazırlayan ekibe karşın, 50 bin TL'ye rahatlıkla Türkçeleştirecek adam bulursun. Hadi olsun olsun full gerçekçi konuşalım 20-30 bin euro. Satışı da etkilediği baz alınırsa, yapılmaması gülünç. 

creepylord
ocelot1789
22 Ağustos 2023 18:37

" AAA oyun yapan global büyük firmalar Türk pazarının çoğunlukla dil desteği ile döndüğünü unutuyor."
Şu cümle o kadar doğru ki, bunu mobil uygulamaların derecelendirmelerindeki yorumlardan anlamak mümkün. Reklamlardan arta kalan zamanda oynadığı oyunun tamamında göreceği kelime max. "PLAY" olmasına rağmen inceleme yazıları turkish language pls diye yorum yağdıranlarla dolu.

ocelot1789
creepylord
23 Ağustos 2023 11:34

Hani İngilizcesi olmayanlar bir tarafa şahsen ingilizcem çok iyi seviyede olmasına rağmen Türkçeleştirme bazı oyunlarda çok iyi olduğu için tercih ediyorum. Witcher3 mesela çok güzel örnek. Bizim için komik olmayan bazı deyimler çok güzel türkçeleştirilmiş. Mesela Novigrad'da bir tane ceset toplayıcıya yumruk atma seçeneğini seçtiğinde (ingilizce tepkisini hatırlamıyorum) ''vay babaaan kemiğine'' diye alt yazı çıkıyordu. Gerlalt'ın whatta hell dediği yerlerde ''noluyo lan'' falan tarzı daha türk durumlar görmek çok güzel geliyor. 

Yani bu tercih meselesi olarak da tercih ediliyordur.


Parolamı Unuttum