Ubisoft büyük bir firma. 20 bine varan çalışan sayısı ile her sene birden fazla AAA oyunu birçok platforma aynı anda çıkartmak büyük bir iş. Guillemot [Gimö] kardeşler tarafından 38 sene önce kurulan Fransız firmasının yıllar boyunca bu şekilde devam etmesi aslında bir istikrar belirtisi. Ancak firmanın son birkaç yıldır geriye doğru saydığı da ortada. Öyle ki şirketin hisseleri son 10 yılın en kötüsüne geriledi. Özellikle son 12 ayda yaşanan %50'lik değer kaybı artık hissedarları da kırmızı alarma sokmuş durumda.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ya hani, bu çöküşün sanrıları da belli bir süredir ortadaydı aslında. Gelin bu sanrılara alt başlıklar halinde bakalım ve 38 yıllık devin neden bu hale geldiğini anlamaya çalışalım.
"Bekleneni Karşılayamadı"
Ubisoft'un bu meşhur açıklaması aslında ortaya çıkardığı ürünlerinin kötü olduğunu imâ etmiyor. Her halka açık şirket gibi Ubisoft da onların deyimiyle bir "proje" tasarlarken bir kâr hedefi koyup bunu hisse sahipleriyle paylaşıyor. Ortaya çıkan sonuç istenenin altında kalınca da firma bu projeyi "başarısız" olarak etiketleyip kendi içlerinde düzenledikleri "Nerede hata yaptık" toplantısı sonrası o defteri kapatıyor. Elbette bu toplantı notları arasında bazı oyunlar için "vasat kalite" gibi çıkarımlar yapılmıştır ama Prince of Persia The Lost Crown, Mario + Rabbids Sparks Of Hope gibi çoğunluk tarafından övgüyle bahsedilen oyunlar için durum öyle değil. Ubisoft her çıkarımı paylaşmasa da mesela Mario + Rabbids için "Yeni Nintendo Switch'i beklemeliydik" demişti.
İşler asıl burada ilginçleşmeye başlıyor. Bu kadar çok "bekleneni karşılayamayan" oyun sonrası firmanın ısrarla aynı oyunları yapması artık oyuncular arasında da şirketin adının 9'a çıkmasına sebebiyet verdi. Son zamanlardan örnek verirsek Avatar: Frontiers of Pandora, Far Cry 6, artık etiket olmuş "Ubisoft formülüne" (30+ saatlik, birbirinin aynısı yan görevlere sahip açık dünya oyunları) sahipler ve firma içinde başarısız projeler olarak yer ettiler. Oğuz'un incelemesinde "Star Wars hayranları için çok güzel detaylar barındırıyor" dediği, içinde farklı bir şeylerin denendiği, koskoca Star Wars markasını taşıyan oyun bile beklenenin altında kaldıysa şirket adını pek de kolay temize çıkaramayacak demektir.
Geliştirme Sürecinden Çıkamayan Oyunlar
Yukarıda bahsettiğim oyunlar en az 4-5 sene gibi bir sürede geliştiriliyor ve oyunda yer alacak her bir karar için sayısız toplantı düzenleniyor. Ancak neticede iş hissedarların gözünü boyamaya dönüyor ve firma zaten herkesin bildiği marka adlarını ve zaten herkesin bildiği oynanış dinamiklerini kullanarak "aynısının laciverti" bir oyun ile karşımıza çıkıyor. Çünkü hissedarlar, oyun geliştirme maliyetlerinin bu kadar yükseldiği bir dönemde mümkün olduğunca az risk alma eğilimindeler ve belli ki Ubisoft'un başındaki insanların gözlerini korkutmayı başarmışlar.
Geliştirme aşasında olan oyunlar
Ancak bu uzun geliştirme sürecinin ortasında ya da sonlara doğru, çünkü AAA bir oyunun nasıl bir şey olacağı geliştirmenin ilerleyen aşamalarında anlaşılır, aynı Ubisoft formülüne maruz kalmış oyunun eğlenceli olmadığı anlaşılır ve ortaya İngilizcede "development hell" denilen, bir türlü piyasaya çıkamamış, geliştirme sürecinde takılmış kalmış prematüre şeyler çıkar. Bir senelik ertelemenin bile on milyon euro'ları bulan maliyeti düşünüldüğünde projenin başarısız olması muhtemel hale gelir.
İşte Ubisoft'ta bu oyunlardan o kadar çok var ki sadece birkaç tanesinin adını anmak gerekirse; 5 yıl geliştirilen ve ücretsiz olarak çıkması planlanan The Division Heartland iptal edildi, Assassin's Creed IV: Black Flag'deki korsan çatışmaları çok beğenildiği için ayrı bir oyun olmaya hak kazanan Skull & Bones tam 11 senelik geliştirmeden sonra gün yüzü görebildi, paylaşılan ilk videolar sonrası olumsuz yorum yağmuruna tutulan Prince of Persia: The Sands of Time Remake'in yapımına tekrar başlandı (Kelime oyunu yoktur), tarihin en uzun süredir geliştirilen oyunu Beyond Good and Evil 2'nin ne zaman çıkacağı hala belirsiz.
Trend Neyse Ondan Üretelim
İnternet sayesinde insanların her haberi hızlıca görebilmesi, yeni bir trend ortaya çıktığında hemen bir yer kapma savaşını beraberinde getirdi. Haliyle bu trendler hak ettiklerinden daha fazla ilgi ve beraberinde yatırım getiriyor. Ancak en büyük örnek olan NFT gibi yenilikler yükselişi kadar hızlı bir sürede düşebiliyor. Ama bu yükselişi sırasında çoktan yeni projelerini duyurmuş olan Ubisoft için pek bir engel değil çünkü inanmayacaksınız ama şirket 23 Ekim'de ilk blockchain oyunları Champions Tactics'i çıkartacak.
Şirketin bu trend sevdasını battle-royale, hero shooter gibi oyunlarda çok daha belirgin bir şekilde gözlemleyebilirsiniz. Yeni bir Rainbow Six: Siege altın hazinesi için Hyper Scape'ten tutun, Roller Champions, xDefiant, BattleCore Arena, Rainbow Six Extraction'a kadar nice online oyunlar piyasaya çıktı ve çok kısa bir sürede hafızalardan silindi. Ghost Recon Frontline gibi uzun süre geliştirilip iptal edilmiş oyunları da eklersek toplam maliyet azımsanmayacak seviyelere gelir.
Şirket İçi Huzursuzluklar
Tüm bu başarısız oyunlar ile beraber şirket içerisinde de tatsız haberler aldık. Çalışanları olumsuz bir geribildirim vermeye müsaade etmeyen, onları mecburen optimistik bir tavır takınmaya iten toksik kültür, dikey hiyerarşi sonucu geliştiricilerin ortaya çıkardıkları yapıtlarına herhangi bir yenilik/değişikliklik yapamaması, ve içlerinden en kötüsü cinsel istismar iddiaları.
Bu iddiaların özellikle son birkaç sene gözle görülür bir artış yaşanması aslında yönetimin kontrolü iyice kaybettiğini gösteriyor. Her ne kadar şirket bu ortamı değiştirmek için çabaladığını dile getirse de yönetimin, yapının değişmediği bir ortamda bu durum ne kadar hızlı düzelir muamma.
Ayrıca eklemek gerekir ki şirket son zamanlarda yüzlerce çalışanını işten çıkardı. 20 bin kişilik bir yerde, diğer firmaların da acımasızca işten çıkarım yaptığı bir ortamda bu rakam göze batmasa da bu haberlerin varlığı bile geliştiricilerin huzurunun kaçmasına ve dolayısıyla mutsuz ve daha kötü bir çıktı ortaya çıkaracağının göstergesi. Bir zamanlar geliştiriciler arasında diğer firmalara göre "daha stabil" bir ortamın olduğu dillendirilen Ubisoft'un artık böyle bir yer olmadığını farz etmek yanlış olmaz herhalde.
Bundan Sonra Ne Olacak
Bu önlenemez düşüşün kırılma noktasına gelindiğinin Ubisoft da farkında. Yakın zamanda yapılan "Detaylıca araştırıyoruz" açıklamasından sonra gelen haberde Guillemot ailesi ve Tencent'in şirketi satın alma gibi bir düşüncesi olduğu ortaya çıktı. Bütün bu olayların ana sebebi Guillemot soyadı iken üstüne iyice söz sahibi olacak olması fikri kulağa hiç hayırlı gelmiyor açıkçası. Tabii şu anda hiçbir şey net değil, farklı bir yol da izlenebilir.
Ancak oyunlar tarafında ilk değişim rüzgarını gördük. Assassin's Creed: Shadows 14 Şubat 2025'e ertelendi, Season Pass modeli ortadan kalktı ve oyun nihayet ilk günde Steam'de de yerini alacak. Her ne kadar küçük olsa da uzun vadede yansıması umarım daha da güzel olur ve özlediğimiz, yeni fikirleri ortaya atmaktan çekinmeyen Ubisoft'u tekrar görürüz.
Vay, bir düşüşün anatomisine gönderme ha?