Ölüm ekranında ünlü liderlerin ağzından çıkma vecizeler gördüğümüz romantik bir İkinci Dünya Savaşı FPS’si olduğu yıllardan bu yana ağırlığını ve ciddiyetini kaybettikçe popülarite kazanan bir endüstri devi Call of Duty. Mega boy patatesiyle şişkinlik yapan Ubisoft menülerinin, bozuk çıkıp hastanelik eden Bethesda yemeklerinin yanında yağı fazla kaçsa da iyi doyuran, lokmalık maçlarıyla azar azar da tüketebileceğiniz bir fast food ürünü. Kemiksiz çıtırı, butla kanadı, Hot Shots’ı istediğiniz kadar koydurabildiğiniz kovasını yıl yıl kucağımıza koyan, “Onların Albay Sanders’ı varsa bizim de Yüzbaşı Price’ımız var ülen!” diye kendi ordu mensubu maskotunu sahalara sürmekten çekinmeyen bir KFC muadili. Kalitesi düşerken fiyatları da gittikçe saçmalaşan KFC’nin aksine, giriş fiyatını Game Pass’te çok daha uygun tuttuğu, üzerine bir de formunu tekrar bulduğu 2024 tarifini değerlendirmeye de bu sene ben geldim. Oyungezer’de yazmaya başlamamın üzerinden geçen 11 senede, Treyarch’ın zombi modunun düşkünü olarak bir kere de ben CoD yazayım değil mi ama?
Bu arada bu inceleme kesinlikle bir KFC reklamı değildir arkadaşlar. Janjanlı bir giriş aranırken Call of Duty’nin dolu ve bol proteinli paket içeriğini KFC kovasına benzetmek aklıma geldi. Sonra bu fikir canımı çektirdiği için açıp en son ne zaman herhangi bir menüsünü yediğimi hatırlamadığım KFC’nin fiyatlarına baktım. Fiyatlara yuh çektikten sonra en son 3-3,5 sene önce sipariş verdiğim ve lezzetsiz, çocuk doyurmayacak bir menüye iç acıtan bir para verdiğimi anımsayarak sayfayı kapadım. KFC benzetmesini buradan sonra da devam ettireceğim diye oyun kötü sanmayın ama. Black Ops 6, ucuz ve güzel olduğu yıllardaki bir KFC kovası gibi çünkü. Tadı, tuzu ve porsiyonu yerinde.
Kemiksiz çıtır
Lafa Black Ops 6’nın tek kişilik senaryo modundan bir girelim. Yarı gerçekçi senaryolarda, çıtır çerez mekaniklerle silahlarımızı başından sonuna götürdüğümüz CoD oyunları, ilk Modern Warfare dönemindeki vuruculuklarını kaybetmiş olsalar bile asla salt çoklu oyuncu modlarından ibaret “online oyunlar” haline gelemediler malum. Activision Black Ops 4’te bir camdan hikâyeyi fırlattığında öbür camdan halatla giren komando oyuncularla baş başa kaldı ve 6 yıldır bu “ağırlığı” balondan atma teşebbüsünde tekrar bulunulmadı. Infinity Ward Captain Price ve dadaşlarını süper kahramanlar haline getiredursun, Treyarch da besleyip büyüttüğü Black Ops timini bu oyunda (tıpkı Cold War’da olduğu gibi) Raven Software’e emanet etmiş. 4 senelik geliştirme süreci sonunda da Black Ops 6’nın senaryo modu görev tasarımı ve sunum açısından alelacele çıkarılmış Cold War’un üzerine çıkmayı rahatlıkla başarmış.
Black Ops 6, Körfez Savaşı döneminde geçiyor. 1991 senesindeyiz, Irak-Kuveyt sınırında, Irak savunma bakanını savaş alanından çıkarmaya çalışıyoruz. Karakterimizin lakabı Case, komutanımızın adı Troy Marshall. İkisi de seride yepyeni karakterler. Hedefi ele geçirmemizin hemen akabinde işin içine nereden çıktığı belli olmayan Pantheon isimli bir askeri organizasyon girince operasyon seyir değiştiriyor ve beklediğimizden çok fazla kelle almak zorunda kalıyoruz. Pantheon güçlerinden zar zor sıyrılıp, görevin başarıyla tamamlandığını ilan etmek üzereyken, Cold War’un yaralı yüzlü, belalı adamı Russell Adler ortaya çıkıp, mevzubahis Irak savunma bakanının iki kaşı arasında dumanı tüten bir delik açıyor. Elbette ortada bir komplo var, elbette Adler bir hain değil, elbette esas düşman Pantheon. Neyse ki Adler ile ortak bir arkadaşımız var: Black Ops serisinin gediklisi Woods. Yeni karakterlerimizle Adler’ın arası çok geçmeden yapılıyor ve ekip CIA içinde sinsi Pantheon tehdidiyle savaşamayacağının farkına vararak devletle göbek bağını kesiyor. Ekipçe Adler’ın Ruslardan arakladığı bir güvenli eve kaçıyor ve orada Pantheon hakkındaki araştırmalarımıza başlıyoruz.
Black Ops 6’nın tek kişilik modu son yıllarda oynadığımız en iyi CoD senaryo modlarından bir tanesi ancak oyunun hikâyesinin pek bir numarası var diyemem. Basit ve klişe bir konsept, basit ve klişe bir olay örgüsüyle işlenip nihayetine vardırılıyor. Zaten 21. oyununa varmış ve senaryo modu barındırmayan o tek oyun hariç hepsinde kahraman askerlerin taraya taraya günü kurtarmasını, sıklıkla da kendilerini feda etmelerini anlatmış bir seride savaş olacak mevzuya yaklaşacak bambaşka bir perspektif bulmalarını beklemiyorduk. Black Ops 6 da bunu yapmıyor. Black Ops 6’nın numarası birbirinden çok daha farklı hissettiren görevleri, çok daha iyi ayarlanmış bir tempoda art arda dizmesi ve aralarındaki boşlukları da Adler’ın güvenli evinde karakterlere bir tık daha odaklanılan hoş sohbetlerle doldurması. Yerden yere vurulan Modern Warfare 3 senaryo modunun üzerine çıkmak için çok bir şey yapması gerekmeyeceğinden onunla karşılaştırmaya gerek görmüyorum ancak ben mesela en basitinden Black Ops 6 görevlerinin, Cold War’dakiler gibi tadına varamadan biten görevler olmasından korkuyordum. İlk iki görevde de oyun bunu bana yaşattı ancak sonrasında zombi vurmaya ara verip senaryo modunda her geri girdiğimde yarım saate kadar kısalabilen, 2 saate kadar da uzayabilen ama süresi her daim temasına uygun görevlerle karşılandım.
Burada anahtar kelime de “tema” elbette. Black Ops 6 senaryo modunun açık ara en iyi başardığı şey görevlerini yapısal ve tematik olarak birbirinden çok iyi ayrıştırabilmesi. Bir görevde suikast yapıyor, önce keskin nişancı tüfeğiyle uzaktan avlıyoruz, sonra kendimizi kasıtlı olarak yakalatıp iki yeraltı dünyası mensubunu temizliyoruz. Bir başka görevde Ortadoğu’ya gidip geniş bir haritada, altımızda ciple İngiliz ordusuna destek oluyor, hemen akabinde sinematik CoD aksiyonuyla Saddam’ın sarayını basıyoruz. Daha sonrasında birden fazla ekip üyesini aralarında şık geçişlerle kontrol edip, kumarhane güvenliği aşıyor ve soygun yapıyoruz. Burada özetlemediğim bir bu kadar daha güzel kurgulanmış görev var ve her biri oynanışıyla olmasa bile sunumuyla kendini diğerlerinden ayırmayı başarıyor. Black Ops 6’nın hiçbir görevi insanın aklını başından almıyor ama her bir görevi ziyadesiyle keyifli.
Elbette her görevinden keyif almış olmam Black Ops 6’nın eleştirilecek yanı olmadığı anlamına gelmiyor. Oyunda kılıfını uydurarak da olsa gerçeküstü öğeler barındıran iki görev var. Bu görevlerde sıkılmamış olsam bile tonu haddinden fazla sulandırdıklarını, serinin geleceğinde daha fazlasının yapılmasına yol açabileceklerini düşünüyorum. Yıllardır CoD oyunlarına yancılık yapmaktan mikrofonu ele geçiremeyen Raven Software deneysel takılmak istemiş, bunu takdir ediyorum ve genel kitleden bu görevlerden özellikle bir tanesiyle epey iyi tepkiler aldıklarını görüyorum. Lakin bu tip tasarım tercihlerini daha da öteye taşımalarını istemem açıkçası. CoD çok ağırbaşlı bir oyun olduğundan değil, daha fazla kozmetik malzemesi çıkarmaya imkân versin diye dozunu aşmasından korktuğumdan. Malum CoD’un menüleri menü değil vitrin artık.
Unutmadan, Black Ops 6’da devlet desteğini ardımıza almadan, serbest operasyonlara çıktığımız için ortalıkta para bulunca cukkalamamız söyleniyor. Görevlerde sağda solda bırakılmış dolarları gördükçe ufak ufak fonumuzu buluyoruz ama esas para, oyun genelinde dokuz tane bulabileceğimiz ve her biri biner dolar para barındıran kasalarda. “E peki paralanınca napıyoruz?” diye sorarsanız da “Karakterimizi geliştiriyoruz” cevabını veririm. Daha hızlı şarjör değiştirmek, zırh kapasitemizi artırmak, etraftaki zırh parçalarını otomatik toplamak, sağlık barını artırmak vb. bolca geliştirmemiz var. Görev aralarında karakterlerle konuşurken, geliştirmelere de göz atmak isteyeceksiniz. Bu sistemi ve uygulanışını sevdim ancak tek üzüntüm, karargâha silah tezgâhı satın aldığımız halde görevlerde elimize verilecek silahları önceden görüp eklentilerle modifiye edememekten kaynaklı oldu.
But ve kanat
Oyunun çoklu oyuncu modu, Omnimovement sisteminin gelişiyle hızlanıp CoD standartlarının da üstünde agresifleşmiş. Bilmeyenleriniz için Omnimovement sistemi, Black Ops 6 ile tanıştığımız ve artık yanlara, çapraz yönde veya geri geri de depar koşabilmenizi, üzerine bir de bu şekilde her yöne kayabilmenizi ve dalış yapabilmenizi sağlayan yeni hareket sistemi. Black Ops 6 oynanış olarak birinci kişi kamerasından oynanan, Bullet Time yoksunu bir Max Payne 3 gibi hissettiriyor desem herhalde isabetli bir tarif vermiş olurum. Oyunda en hızlı hâlâ dümdüz ileriye koşarsak mesafe kat edebiliyoruz ancak bu depar tuşuna iki kere basarak yaptığımız ve süresi sınırlı olan Tactical Sprint özelliğiyle oluyor.
Elbette oyunda SBMM (sizi kendi beceri seviyenizdeki oyuncularla eşleştirme sistemi) olduğu için karşıma sistemi abartı iyi kullanan oyuncular çıkmamış, bu da bana yeni hareket kabiliyetlerimize iyi ve rahat alıştığımı düşündürmüş olabilir. Ancak vasat bir CoD oyuncusu olarak tek bildiğim, Omnimovement’ın fütüristik CoD oyunlarındaki yüksek zıplama ve duvarda yürüme gibi sistemlere asla yeteri kadar uyum sağlayamamış, her daim köşelerden çekirge gibi zıplayan düşmanlar tarafından çantada keklik gibi avlanan bendenizi oyundan soğutmadığı. Ne artan hıza uyum sağlamakta güçlük çektim ne de oyunu eski oyunları oynadığım şekilde, yeni kabiliyetleri kullanmayı unutarak oynuyorum. Ayrıca Omnimovement’ın zombi modu için net bir artı olduğunu düşünüyorum. Kendi tecrübemi kenara koyup insanların yorumlarına baktığımda da OM çoklu oyuncu dengelerini alt üst etmiş gibi durmuyor ama genel kitle tarafından ne kadar benimsenecek, yeni standart haline mi gelecek yoksa birkaç sene sonra “CoD köklerine dönüyor” deyip eski limitli hareket sistemini geri getirecekler bekleyip göreceğiz.
Öte yandan Omnimovement oyunu rezil etmiyor dediysem, başka şekillerde çoklu oyuncu tecrübeniz saçmalamıyor demedim. En başta oyun Spawn noktalarını ayarlarken feci şekilde sapıtabiliyor ve Nuketown’dan bile ufak olan Babylon gibi kimi haritalarda daima ayarsız bir kaos hâkim. Şansınıza düşmana nefes aldırmadan kelle üstüne kelle alabiliyor, şanssızlığınıza göz kırpamadan hayata gözlerinizi yumabiliyorsunuz. Oyunun ısrarla bütün takımı aynı noktada doğurmaya karar vermesinden sebep bir oyuncunun birkaç saniyede 6-7 kişiyi onlar ne olduğunu anlamadan indirdiğini gösteren Best Play kesitleri izlediğim oldu, bu derece bir sapıtmadan bahsediyorum. Ayrıca üç perkinizin üçünü de aynı renk seçtiğinizde açılan ve bir nevi bonus perk olan Combat Specialty özelliklerinden mavi olanı, Recon, absürt derecede güçlü. Doğduğunuz anda birkaç saniyeliğine düşman siluetlerini duvarların arkasından görebilmenizi sağlayan bu özelliğin ne kadar tat kaçırdığını açıklamama gerek yoktur diye düşünüyorum. Treyarch’ın insanlardaki kamp yapma eğilimini ortadan kaldırmak adına yaptığı diğer şeylerin de farkındayım ama Recon da bu yönde yapılmış bir eklemeyse, biraz fazla ileri gittiklerini düşünüyorum. Kaldırıp yeniden tasarlamadan tek yapabilecekleri de bu özelliği bütünüyle kullanışsız hale getirecek kadar nerflemek olabilir belki. Black Ops 6’nın şimdiye kadarki en uzun geliştirme sürecine sahip olan CoD oyunu olduğuna bakmayın yani, törpülenip dengelenecek tarafları bol.
Hot Shots
Geldik beni lisede takıldığım Playstation salonundaki Kino Der Toten maceralarımızdan bu yana Black Ops oyunlarını oynamaya ikna eden birincil sebebe, yani zombi moduna. Fıkra misali “bir Alman, bir Amerikalı, bir Rus, bir de Japon” dörtlüsüyle başlayan zombi modu, Black Ops 3 ile doruk noktasına ulaşıp orijinal karakterlerinin hikâyesine bir final yapmıştı. Dördüncü Black Ops oyununda bir şeyleri baştan ele alma gerekliliğini hisseden Treyarch, alışmışı kudurmuşundan beter zombi kitlesini küstürünce, Cold War’da büyük oranda eskiye öykünen ama puan sistemini değiştirip, çoklu oyuncudaki Scorestreak’leri de işin içine katan bir sisteme geçilmiş ve fena da geri dönüş alınmamıştı. Black Ops 6’nın zombi modu da Cold War’daki gelişim sistemlerini ve mekanikleri aynen alıp, üzerlerine bir şeyler ekleyerek kullanıyor ve Omnimovement’ın oyun ritmine getirdiği tazelikle bu yeterli oluyor. Black Ops 6’nın zombi modu tekrar içine dalmaya değecek kadar farklı, konfor alanınızda rahatça eğlenebileceğiniz kadar da tanıdık olmayı başarıyor. Ancak bunun bozduğu birtakım dengeler de var.
Call of Duty zombi modunun temelinde, farklı noktalardan haritaya giren ve her raunt daha da güçlenen zombileri tek bir güruh haline getirip topluca kurşuna dizmek veya tuzaklara çekmek stratejisi yatıyor. Bu yüzden de oyunun haritaları hep kapalı devre şeklinde tasarlanır ve çift zıplamalı, duvardan yürümeli CoD oyunlarında bile oyuna eklenen yeni hareket becerileri, ilk Black Ops oyunundan bu yana oturmuş olan gerilimli ritmi bozmamak için zombi modundan uzak tutulur. Black Ops 6 bunu yapmadığı için, o oyuna tazelik getiren OM sistemi aynı zamanda oyunu kolaylaştırıyor da. Standart zombiler, yüksek rauntlardaki olimpik atlet versiyonları işin içine girene kadar hiçbir şekilde sizi yakalayamadıkları gibi, onları bir araya toplarken etraflarında tekrar tekrar tur dönebiliyor, eski oyunlarda etrafınızın sarılacağı durumlardan kolaylıkla sıyrılabiliyorsunuz. Yapımcılar da bunun oyunu fazla kolaylaştırmasını önlemek adına, bu oyunun özel zombilerini biraz fazla tank yapmışlar. İlk haritamız olan ve ferahlığıyla epey kolay, görsel tasarımıyla bayağı sıkıcı bulduğum Liberty Falls’da Mangler ve Abomination isimli elit düşmanlar geliyor mesela. Bir yandan bunların canını ufak ufak eritirken bir yandan arkanızda topladığınız sürüye yakalanmamaya çalıştığınız bir ritim tutturmanız gerekiyor. Black Ops 6 zombi modunun problemiyse bunların sayılarının (ve de sağlık barlarının) 30. Raunttan sonra kontrolden çıkmaya başlaması. Menzilli saldırılarıyla uzaktan size hasar vermeyi başaran ve vur vur ölmeyen bu arkadaşlar, bir de sayıca çok geldiklerinde gerilim artıyor artmasına ama keyif almaktan çok sabrınızı sınamaya başlıyorsunuz. Silahlara eklediğiniz elemental efektler de bir zamanlar olduğu gibi sınırsız hasar vurmuyor ve bu yüzden standart ekipmanınız yetersiz kalmaya başlıyor. Tek çareniz Mutant Injection ve Chopper Gunner gibi Scorestreak’lere başvurmak oluyor. Mutant Injection bu oyunda gelen bir özellik olarak, sizi bir Mangler’a dönüştürüyor ve sınırsız sağlık, sınırlı süreyle tekme tokat kalabalıkların arasına dalabiliyorsunuz. Chopper Gunner da adı üstünde zaten. Ancak bunları art arda kullanmaya başladığınız noktada da tahmin edebileceğiniz üzere oyunun tüm gerilimi ortadan kalkıyor. Bu duruma bir ayar çekilmesi lazım.
İkinci insanı yoran şey de zombi moduna özel kimi geliştirmeleri açmanın fazla yavaş olması. Zombi moduyla çoklu oyuncu modlarının silah ve karakter seviyeleri bir süredir olduğu şekilde yine birleşik ve bu sayede bir modu oynarken diğeri için de ekipman kasabiliyorsunuz. Ancak buna ek olarak Black Ops 6’da her Perk’ün, elemental cephane tipinin ve Field Upgrade’in altışar adet ekstra geliştirmesi var. Her biri ufak tefek avantajlar sağlayan ama kitinizi tamamladığınızda ciddi fark yaratan bu geliştirmelerin kilitlerini birer birer açabilmek için de spesifik olarak zombi modunda tecrübe puanı toplamanız lazım. Zombi modunda tecrübe puanı nasıl toplanıyor? Zombi öldürerek. “Ee yani?” diyebilirsiniz, yanisi şu: Silah geliştirmeleriniz sadece bir yere kadar arttığı ancak zombilerin sağlık artışlarında bir üst limit olmadığı için, yüksek rauntlarda zombi öldürme hızınız ciddi oranda düşüyor. Bu yüzden de ekstra özellikleri kasabilmek için, oyunu her zamanki gibi gittiği yere kadar gidebilmek amacıyla değil, 25-30 raunttan sonra Exfil ile maçı bitirip baştan başlayacak şekilde, tecrübe puanı kazanımını optimize ederek oynamanız lazım. Ancak istediğiniz özelliklerin hepsini açtığınızda, oyunu ciddi bir şekilde oynamaya başlayabilirsiniz. Dahası, bu şekil kasmaya oynadığınızda bile çok yavaş açılıyor ekstralar. 25-26 rauntluk Exfil ile biten maç başına 1 kilit açıyorsunuz. Açılacak 180 kilit var. Hızlı gidip yarım saatte tamamlayabilirseniz en iyi ihtimalle 90 saatlik bir Grind var yani önünüzde. Yani her silaha ayrı ayrı seviye kasıp eklenti açmak da epey angarya bir şey ama en azından bunu çoklu oyuncu moduyla zombiler arasında zıplayarak yapabiliyorum. Zombi spesifik geliştirmeler için insanı bu kadar uğraştırmanın, hele bir de daha yüksek rauntlara ulaşan oyuncuları daha yavaş tecrübe puanı vererek cezalandırmanın hiç ama hiç anlamı yok.
Son olarak zombi modu Terminus ve yukarıda adını andığım Terminus olmak üzere iki çıkış haritası barındırıyor. (Dahası sezonlar süresince oyuna eklenecek.) Liberty Falls pek çok açıdan daha kolay olmasıyla karakterinizi kasmak için hoş bir konfor alanı sunuyor ancak günlük güneşlik, sade bir Amerikan kasabası olmasıyla şekilci gönlümü kazanabilmiş değil. Daha karanlık ve fantastik bir haritayı sadece ben değil, zombi modunu oynayan çoğu kişi tercih ediyor. Bu yüzden oyuncuların favori haritalarından biri olacağını sanmıyorum. Terminus ise daha dar ve dolayısıyla daha zor olan hapishane haritası. Ürpertici atmosferi, parça parça aktifleştirmeniz gereken elektrik altyapısı, içinde yüzebileceğiniz ve dibinden Pack-a-Punch makinesini çıkarmanız gereken, Kraken’e de ev sahipliği yapan havuzuyla tam aradığım tatta bir harita. İhtiyaç duyduğum Perk geliştirmelerini Liberty Falls’da açtığım saatler sonunda umuyorum daha tadına vararak oynamaya başlayabileceğim :D
“Islak mendil koymayı unutmuşsunuz, ayrıca yemek soğuk geldi”
Maalesef Black Ops 6 ne kadar tatmin edici bir içerikle geldiyse, o içerikten keyif almanızı o derece zorlaştıran bir teknik altyapıyla bilgisayarlarımıza kuruluyor. Xbox, EA App ve Ubisoft Connect gibi uygulamalara, hatta Battle.net’e bile bakınca Steam’in kıymetini bilmediğimizi hep söylüyorum. Lakin Black Ops 6, CoD HQ denen meret sağ olsun Steam’de bile alsanız sabır sınırlarınıza zorlayacağını düşündüğüm bir formatta. MW2 ve 3’ü oynamamış, dolayısıyla CoD HQ ile yeni tanışan biri olarak ilk tanışmamızı anlatayım size: Call of Duty HQ’yu çalıştırdım, oradan Black Ops 6’yı seçtim, sunucudan ayrı birtakım güncellemeler indirip oyunu baştan başlatmamı zorunlu kıldı; başlattım. Tek kişilik senaryoya tıkladım, oyun tek kişilik senaryoyu ayrı bir Exe dosyasından başlatmak üzere kapandı, o ayrı Exe dosyasından başlamayıp çakıldı. Tekrar CoD HQ’yu açıp, tekrar Black Ops 6 menüsüne girip, tekrar kapanıp geri açılması için Campaign’e tıkladım. Oyun tekrar çakıldı. Tekrar yaptım tekrar çakıldı. Tekrar açıp bu sefer zombi moduna girdim, biraz oynadım, çıkıp tekrar senaryo modunu denedim. Tekrar çakıldı. Tekrar denedim bu sefer açıldı; ilk görevi oynayıp kapadım. Aradan zaman geçip tekrar girdiğim zaman bir de baktım oynadığım yere kadar kayıt almamış…
Bunlar oyunun inceleme kopyasını, birincil platformu olan Battle.net üzerinde aktifleştiren benim tecrübelerim. Oyunu Game Pass üzerinden oynayacak olan insanlar bir de bunun üzerine Xbox uygulamasıyla cebelleştiler. Bazısının tek kişilik senaryo kayıtları benim gibi bir görev sonra değil, ortalarda, hatta sonlarda falan silindi. Hem bu sonuncu problemin sebebi ne? Oyunun tek kişilik senaryoda bile daimî internet bağlantısına ihtiyaç duyması ama hadi senaryo modunu bir kere oynar silersiniz. Zombi modunu tek kişi oynamak istediğinizde de sunucu üzerinde oynatıyor oyun. Bağlantı kalitenizde dalgalanma olduğunda boşu boşuna lag çekiyorsunuz. En saçma olayı da söyleyeyim mi size? Black Ops 6 sanki zombi modunu yalnız başınızayken bile sunucu üzerinde oynamayı siz seçmişsiniz gibi, insanı oyundan çıkarmaya çok hevesli. Tekken oyunu totalde sadece 15 dakika duraklatma hakkınız var, 15 dakika sonrasında otomatik kayıt alıp menüye yolluyor. Public oyunda da olduğunuz yerde birkaç dakika sabit durursanız kıçınıza tekmeyi basıyor. Başıma gelmişliği var, iki tane tecrübeli oyuncuyla eşleşmişim, beraber 38. raunda gelmişiz. Adamlar son kalan zombiyi peşlerine takmışlar, öldürmeden peşlerinde koşturup, o arada satın almak istedikleri geliştirmeleri satın alıyorlar, cephane tazeliyorlar falan. Ben de hazır olmalarını bekliyorum ve olduğum yerde durup, altını çizerek söylüyorum, fareyi sağa sola çevirerek etrafa bakıyorum. Son zombiyi öldürüp yanıma geldiler, raunt bitiş sesi duyuldu ve çat: Kicked for Inactivity. Yani adamları da anlamaya çalışıyorum, oyun ilk günden Game Pass kataloğuna eklenince sunucu yükünü optimize etmek istemişler tamam da fareyi oynatıyordum ulan! PC’ye hiçbir şekilde dokunmasam anlarım, kamera çeviriyorum, belli ki oyunun başındayım yani!
Altyapı problemlerine ek olarak (ama yine CoD HQ yüzünden) bir de oyunun temiz bir görsellik sunamaması var. Benim bilmediğim ama sonradan öğrendiğim üzere, Treyarch ve Infinity Ward, CoD oyunlarını yaparken, farklı oyun motorları kullanıyorlarmış. CoD HQ üzerinden Call of Duty oyunlarını tek bir çatı altında toplama kararı alınınca da Treyarch kendi motorunu çöpe atmış ve Infinity Ward’un daha yeni motoruna geçmiş. Ben de diyorum birincisi, bu oyunda neden Ray Tracing desteği yok? İkincisi, önceki oyun cam gibi görünürken bu oyunda neden kenarlar pütürlü ve görüntü bulanık? RT neden yok hâlâ benim için bir muamma ama görüntü kalitesinin kötülüğü, oyunun ayarlardan kapatma şansımızın da olmadığı kenar yumuşatma teknolojisinin, efektlerin çözünürlüğünü önceki nesil konsollara göre ayarlamasıymış. Günün sonunda Cold War’daki netliği yakalayabilmek için Black Ops 6’yı 1080p monitörümde 4K çözünürlüğe Supersample etmem gerekti.
Call of Duty: Black Ops 6, paket içeriğiyle oyuncusunu epey iyi doyururken teknik detaylarıyla çileden çıkartan, biraz da denge problemlerinden mustarip bir yapım. Altyapısı insanı sinir etmeyi bırakır mı, sanmıyorum ama çoklu oyuncu tarafında birtakım dengelemelere gidilecektir. Ha bu haliyle bile Modern Warfare 3’ün ağızlarda bıraktığı berbat tadı sileceğine ben kefilim, hele ki Game Pass üzerinden bu kadar ucuza erişime açılmışken.
Başlıklar
Geçen yıl MW3 ile dibi gören seriden fazlasıyla güçlü bir geri dönüş.
- Omnimovement’ı bir kere tadınca eski CoD’lara dönmek istememeniz muhtemel
- Tek kişilik senaryo modu bu sefer iyi demlenmiş
- Çıkış günü içeriği epey bereketli
- Zombi modu Cold War’daki versiyonun üzerine koyarak dönmüş
- Teknik problemler sabrın sınırlarını zorluyor
- Daimi çevrimiçi oynama zorunluluğu apayrı bir kıllık
- Kenar yumuşatma tekniği görsel kaliteyi yok yere baltalıyor
- Grind haddinden fazla uzun