Harley Quinn ve 40 Vigilantiler
Devamını okuLacuna – A Sci-Fi Noir Adventure – İnceleme
Siberpunk bir evrende eski usul dedektiflik
Eski usul macera oyunlarını sever misiniz? Benim kayıtsız kalamadığım türlerden birisi de bu. Haliyle Lacuna’nın da bu tarz bir oyun olduğunu görünce hemen takip listeme eklemiştim ve çıkışıyla birlikte beklediğimize değip değmediğini test etme imkânı da buldum. Ve halimden memnunum.
Gezegenler arası bir savaşa ramak kala…
Esas oğlanımız CDI Ajanı Neil Conrad eşinden ayrılmış, kızı ile arasındaki ilişki de pek iyi gitmeyen, klasik bir ‘loser’ dedektif olarak çıkıyor karşımıza. Bir şekilde kırıp döktüklerini tamir etmek niyetinde, o yüzden de onunla olan bölümlere başlarken yaptığımız ilk iş kızını ziyarete gitmek, onun gönlünü yapmak oluyor. Sonrasında evine dönüp istirahate çekilen Conrad, gecenin bir yarısı çalan telefonla fırlıyor yatağından. Bir cinayet işlenmiş, hem de çok önemli bir cinayet. Diplomatik bir ziyarette bulunan koloni gezegen Drovia’nın Dışişleri Bakanı Joseph Andre Bonny bir suikast sonucunda öldürülüyor ve bu cinayeti çözmek de Conrad ve arkadaşlarına kalıyor. Tüm güneş sisteminin sonunu getirebilecek bu cinayeti aydınlatmak için elimizden gelen gayreti göstereceğimiz maceramız da böylece başlamış oluyor.
Lacuna’nın geçtiği zaman diliminde insanlık artık farklı gezegenlere yayılmış durumda. Hükümetler, gezegenleri yönetir hale gelmiş. Suikasta kurban giden Bonny, bağımsızlık müzakerelerinde bulunmak için geldiği Ghara’da öldürülüyor. Ama bu sadece bir gezegenin bağımsızlık mücadelesi hikayesi değil; sömürü sistemi, terörizm, insan hakları, sınıf farklılıkları, dini ve etnik ayrımcılıklar, ‘çokgezegenli’ veya ‘gezegenaşırı’ olarak adlandırılabilecek devasa şirketler, yozlaşmış siyasetçiler ve bürokratlar, derin yapılanmalar gibi pek çok hususa ucundan kıyısından da olsa bir dokunuş var. Ortalama 4 saatlik oyun süresinde ne kadar ele alınabilirse o kadar ele alınmış işte. Bu ölçekte bir yapımın da tutup 15-20 saatlik bir oynanış sunmasını beklemiyordum elbette, ama keşke bu hikâye daha uzun sürseydi, bu meseleler daha derinlemesine ele alınabilseydi demekten de kendimi alıkoyamadım.
Suikastı haber alır almaz cinayet mahalline giderek ilk adımı atıyor, maktulün nasıl öldürüldüğünü ve katilin kim olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Soruşturma ilerledikçe dallanıp budaklanıyor, boyumuzdan büyük bir işin içinde buluyoruz kendimizi. Bütün bir sistemi tehdit eden, gezegenler arası bir savaşı tetikleyebilecek bir komplonun ortasındayız. Dolayısıyla, bu meseleyi çözmek bir hayat memat meselesi.
Eski macera oyunlarını özleyenler?
Lacuna; grafik tarzıyla da oynanışıyla da klasik ‘point&click’ macera oyunlarını anımsatan bir havaya sahip. Gazetelere göz atmak, e-postaları yoklamak, etraftakilerle konuşmak, ziyaret ettiğimiz mekanlardaki delilleri toplamak ve en sonunda yapbozun parçalarını bir araya getirip elimizdeki dosya için kararımızı vermek durumundayız. Zaman zaman yanlış kararlar da verebiliyoruz veya eksik bilgiyle karar vermek durumunda kalabiliyoruz-ki bence oyunu güzel kılan noktalardan birisi de bu.
Mesela gazeteleri indirmek, e-postaları kontrol etmek konusunda o kadar da özenli davranmadınız diyelim; orada bulunan bir delili gözden kaçırabilirsiniz. Veya bir konuşmanın içerisindeki detaya yeterince odaklanmadığınızda farklı bir yola sapabilirsiniz.
Oyunun bu şekilde kısmen de olsa özgürlük tanıdığı noktalar mevcut. Örneğin oyunun giriş bölümündeki ikilimiz Noah ve Mira, Drovia Sector II’de Ghara bayraklarıyla işaretlenmiş sandıklar görüyorlar ve bu sandıklarda ne olduğunu sorguluyorlardı. İkili bu olayın 40 yıl sonrasında bir şekilde hikayeye dahil oluyorlar, ama siz o noktada Noah’ın teklifini reddeder ve o yere gitmezseniz, haliyle o sandıkları da göremiyorsunuz.
Yine soruşturmanın bir bölümünde, belirli bir bölgeye gitmeniz gerekiyor ama ilk aşamada bunu yapamıyorsunuz. Bu noktada şansınızı zorlamanız veya vazgeçmeniz mümkün. Vazgeçseniz de hikâye devam edecek, ama o bölgedeki bilgileri gözden çıkarmış olacak ve bulmacanın bazı parçaları olmadan yola devam edeceksiniz. Bu gibi örnekler hem hikâyeye müdahil olduğunuzu hissettiriyor hem de oyunu tekrar oynamak için sebep sunmuş oluyor size.
Ama oyunun bu ‘kısmi özgürlük’ alanları her zaman aynı şekilde işlemiyor. Diyelim ki topladığımız delillerle katilin saldırıyı nereden gerçekleştirdiğini tespit etmemiz lazım. Belki de son noktada iki ihtimal arasında kaldınız. Bu noktada detaylara önem vermeyip ‘yanlış’ tercih yapabiliyorsunuz. Ne güzel işte, yanlış yapmamıza izin verdi oyun diye sevinebilirsiniz, aceleci davranmayın :) Siz hangi mekânı işaret ederseniz edin sizi zorunlu olarak doğru adrese gönderiyorlar, sizin tercihinizin bir anlamı kalmıyor. Yani başka örneklerde bir özgürlük sunulmuşken bu gibi yerlerde sizi zorunlu olarak bir çizgi üzerinde ilerletiyor.
Biraz daha zorlu bir mücadele arayanlar için eksi olarak belirtilebilecek bir detay da oyunun bazı mekaniklerinin işleri epey kolaylaştırması. Etkileşime girilecek nesnelerin tek bir tuşla görülebilmesi (-ki o özelliği mecburen kullanıyorsunuz, aksi halde etkileşime girilmiyor), toplanabilecek toplam delil sayısının görülebilmesi (keşke sadece gördüğümüz deliller listeye eklenseydi), metin içerisindeki önemli kısımların işaretlenmesi gibi mekaniklerle yapacağınız şeyler üç aşağı beş yukarı belli oluyor. Burada size düşen ise; topladığınız bilgileri, delilleri dikkatli bir şekilde değerlendirip vaka kağıdında işaretli kısımlarla ilgili tercihlerini belirlemek; bir de bazı kısımlarda gideceğiniz yolu seçmek. İşleri kolaylaştıran detaylar olsa da oyun yeterince keyifli, her hâlükârda kendisini oynatıyor.
Özetleyecek olursam Lacuna, sevdiğim bir oyun oldu. Fiyatı makul, tarzı güzel, hikayesi ilgi çekebilecek cinsten, nostalji hislerine de hitap edebilen bir yapım; bunları göz önünde bulundurduğumuzda, bence değerlendirmekte fayda var.
Başlıklar
Lacuna; makul fiyatı, dallanıp budaklanan ilgi çekici hikayesi, nostalji hislerimize hitap eden oynanışı, hoş grafik tarzı ve müzikleriyle beklentileri karşılayabilecek bir yapım.
İlgi çekebilecek cinsten bir dedektiflik hikayesi sunuyor, arka planda temas edilen pek çok konu da aslında günümüzün önemli meselelerine işaret ediyor
Delil toplama ve analiz kısmı güzel düşünülmüş, kimi zaman yanlış yollara sapabilmek de iyi olmuş
Müzikler temaya uygun
Fiyatı makul
Bahsedildiği kadar çok akış sunduğu konusunda emin olamadım bir türlü, hata yapmanıza izin verilmeyen yerler, elinizi kısıtlayan detaylar var
Bazı mekanikler işleri çok kolaylaştırabiliyor
Biraz daha uzun olabilirdi
Seslendirme sadece ana karakterle ve ara sahnelerle kısıtlı kalmış