Siege Survival: Gloria Victis – İnceleme
This War of Mine, Orta Çağ’a taşınırsa…
Bağımsız yapımları elimden geldiğince takip eden birisiyim. Ama sayı bu kadar yüksek olunca, arada gözden kaçırdıklarımız illaki oluyor. Siege Survival: Gloria Victis de yakın dönemlere kadar dikkatimi çekmemişti. Neyse ki, bu durumu telafi etmek imkânı buldum, bir eksiği daha gidermiş olduk :) Peki, Siege Survival nasıl bir oyun olmuş, işte bütün mesele bu…
Savaş, yine bildiğiniz gibi…
Oyunun hikayesine geçmeden önce bir detayı paylaşmış olayım. Geliştirici Black Eye Games’in erken erişimde bir oyunu bulunuyor. Ve tahmin edin bu oyunun adı ne? Gloria Victis! Benzer isimde iki oyun yapılmasının nedenini merak ediyorsanız, şöyle açıklayayım. Gloria Victis, DVO-RYO tarzında, Orta Çağ temalı bir oyun. Yaklaşık 5 yıldır erken erişimde olan oyun, belli ki geliştirici ekibin üzerine düştüğü bir tema. Hazır elde böyle bir malzeme varken bir de bu dünyada geçen bir strateji-ryo yapalım demişler; ortaya da Siege Survival çıkmış.
Oyunumuz, hayali bir Orta Çağ Krallığının saldırıya uğramasıyla başlıyor. Düşman çok kuvvetli ve ne yazık ki şehir düşüyor, direniş kalenin iç kısmında ve tabyada sürdürülmeye çalışıyor. Bizim devreye girdiğimiz noktada tam olarak burası.
Kale içinde önce birkaç kişiyle tanışmak. Sonra etraftan malzeme toparlamak. Daha sonra da inşa işlerine girişmek. Kalede bulunduğumuz kısımlarda yaptığımız şey en genel anlamda kaynak yönetimi ve üretim diyebiliriz. Geceleri ise, şehrin farklı bölgelerinde yağmaya çıkıyoruz, tabii devriye gezen askerlere yakalanmamak için elimizden geldiğince dikkatli hareket ederek.
Buradan da anlaşılabileceği üzere, oyun This War of Mine’ı oldukça anımsatan bir yapıya sahip. Ne kadar başarılı bir uyarı olduğu noktasına geldiğimizde bahsedilebilecek artılar ve eksiler söz konusu.
İlk olarak grafikler, seslendirme ve müzikler kısmında yeterli performansı sergilediğini söylemekle başlayabilirim. Ayrıca oyunun desteklediği dillerden birisi de Türkçe ve bu ülkemizdeki oyun severler için güzel bir haber.
Hikâye kısmında ne çok iyi ne çok kötü bir tablo söz konusu. Klasik bir Orta Çağ savaşı, işgal edilen bir kale, direnmeye çalışan askerler ve halk. Arada ufak tefek hikaye kırıntılarına da denk geliyoruz; kalenin okçusunun yıkılan evi, yakınını kaybedenlerin acıları, gizli saklı köşelerde hayatta kalmaya çalışanlar vs. Ama bu hikayelerin 2. bir kademesi yok, okuduğumuz birkaç satırla sonlanıyorlar, o kişilere ilk anda üzülürsünüz belki ama sonrasında zihninizde yer ettiklerini söylemek güç. Yani sizin anlayacağınız This War of Mine’daki kadar ahlaki ikilemler, zor kararlar beklemek çok da makul değil.
Yağmur yağar, ıslanırsın...
Siege Survival; işin daha çok kaynak yönetimi ve hayatta kalma kısmına odaklanan bir oyun diyebiliriz. Odun topla, kereste ve kütük haline getir, sonra da onlarla tezgahlar veya oklar gibi çeşitli ürünler üret. Tavuklara yem ver, onlar da sana yumurta versin, sonrasında ateş başına gidip yemek pişir. Tabyadan gelen balta ve zırhları tamir edip tekrar askerlere gönder; arada ihtiyaç duydukları yemek, su, ilacı da unutma. Düşman saldırısından sakın, iç kaleye gelen taşları toplayıp tabyaya gönder. Ateşle ayçan yapılan saldırılarda yangını söndür, hayvan cesetleri atılırsa onları yak. Bütün bunları yaparken, karakterlerinizin hastalanmaması, aç veya susuz ya da uykusuz kalıp ölmemesine de dikkat et. Ve günleri bu şekilde geçirip hayatta kalmaya çalış.
İşte bir paragrafa sığdırmaya çalıştığım bütün bu döngü, zaman zaman çok zorlu bir hal alabiliyor. Kürek veya meşaleniz tek kullanımda tükeniyor, dolayısıyla nerede kullanmak istediğinize dikkatli karar vermeniz lazım. Bir yandan askerler açlıktan kırılırken öte yandan yönettiğimiz karakterlerin karnını doyurmak zorunda kalıyoruz; yemeği hangi tarafta kullanacağız? Veya susuzluktan ölüp biterken eldeki kısıtlı temiz suyu nasıl kullanacağız? Karakterlerimize kirli su içirip hastalanmaları riskini üstlenecek miyiz? O zaman da yine bin bir güçlükte bulduğumuz veya ürettiğimiz ilacı kullanacak mıyız yoksa onu da askerlere mi yollayacağız?
Hastalık demişken, oyunda karşınıza çıkabilecek pek çok sorundan birisi de bu. Yağmur altında fazla kalan karakterlerin hastalanması, ölülerin yakmazsanız bir süre sonra karakterinizin hastalığa yakalanması, kirli su içen karakterin hastalanması. Yani her hâlükârda karakterinizin hastalanması :)
Bütün bu yokluk içerisinde bir de oyunda ilerleyişin çok ağır olması işin tuzu biberi oluyor. Suyu temizleyebilmek için ocağı geliştirmek lazım, ama onu geliştirmek için gerekli ana malzemeyi bulmak için geceleri yaptığınız yağmada tesadüfen karşınıza çıkması veya düşük bir ihtimalle alışveriş yaptığınız tüccardan temin edebilmeniz dışında pek bir yol yok. Bunun gibi pek çok örnek, oyunu zaman zaman çok zorlu bir hale getirebiliyor.
Zorlukla ilgili tercih, oyuna başlarken seçtiğiniz moda göre değişiklik gösteriyor. İlk başta eğitim modunu da içeren senaryoyu seçebilir, isterseniz ekonomik yönetim kısmına daha çok önem verebilir veya onu arka plana itip hikayeye odaklanmayı tercih edebilirsiniz. Bunun dışında farklı mod tercihlerinin çok da önemli bir değişiklik sunmadığını belirtmek gerek. Yine de oyunu daha farklı şekillerde tecrübe etmek ve kendinize en uygun stili bulmak için güzel bir alternatif sunulmuş oluyor. Ve daha güzeli ise, dilerseniz kendi oyununuzu tasarlamanıza imkan veren senaryo editörü. Oyun daha yeni çıktığı için henüz topluluk tarafından üretilmiş pek bir içerik yok, ama önümüzdeki dönemde buradan çok malzeme çıkabilir, bu da oyunu cazip kılabilecek bir detay bana kalırsa.
Özetle, elimizde This War of Mine benzeri, Orta Çağ temalı bir oyun var; genel itibariyle ondan geride kalsa da yine de ilgi çekebilecek tarzda bir oyun olmuş. İleride birkaç ufak kusur giderilip yeni içerikler de üretildikçe daha iyi bir hale gelebilir, gözünüz üzerinde olsun.
Başlıklar
This War of Mine benzeri oyunları seviyorsanız, Orta Çağ teması ilginizi çekiyorsa, ufak tefek kusurlar sizi çok da etkilemiyorsa ve ağır ilerleyişten dolayı hemen pes etmeyecekseniz; Siege Survival, bir göz atabileceğiniz, potansiyel sahibi bir oyun. Topluluk içerikleriyle daha iyi bir hale gelmesi de mümkün.
- Orta Çağ temasını sevenler için, hayatta kalma-strateji-ryo tarzı bir oyun alternatifi sunulması güzel olmuş
- Kendi senaryolarınızı oluşturmak mümkün
- Türkçe dil desteği bulunuyor
- Kaynak kullanımı konusunda çok zorladığı anlar var
- İlerleme çok ağır işliyor
- Ufak tefek teknik sorunlar söz konusu