Anlatma, göster.
Devamını okuTeenage Mutant Ninja Turtles: The Cowabunga Collection - İnceleme
Mutluluktan kabuk şoku geçirmek
Çocukken çoğu yaşıtım gibi büyük bir Ninja Kaplumbağalar hayranıydım. Hiç kaçırmadan çizgi filmlerini izler, oyuncaklarıyla maceralara atılır, soluksuz şekilde video oyunlarını oynardım. Özellikle de kuzenimle birlikte atari salonlarında Turtles In Time oynadığımız günleri ömrüm boyunca unutmayacağım. Ekranda gördüklerimiz bize başka bir dünyaya ait gibi gelir, heyecandan sucuk gibi terleyerek oynar, günlerce muhabbetini yapardık. The Cowabunga Collection duyurulduğunda da çocukluğumda hissettiğim o tatlı heyecanı hissettim tekrar. Çünkü bunlar benim oynayarak büyüdüğüm oyunlarım, geçmişe açılan kapımdı adeta.
Benim gibi dinozor Ninja Kaplumbağa hayranları için güzel bir dönemden geçiyoruz aslında. Kısa süre önce Shredder’s Revenge ile seri üzerindeki ölü toprağını atmıştı, şimdi ise karşımızda Konami’nin 8-bit ve 16-bit döneminde yaptığı TMNT oyunları var. Zaten fark ettiyseniz dergi için incelemeler yazmaya başladığımdan beri incelemelerimin büyük kısmı toplama paketleri oluyor. Fakat The Cowabunga Collection’ı onların hepsinden ayrı bir yere koyuyorum. Nedenini de müsaadenizle en sonda detaylı şekilde açıklayacağım. Öncesinde isterseniz paketteki oyunların üzerinden kısaca bir geçelim, zira 13 koca oyunu tek tek detaylı şekilde irdelemek bu oyun için ayrı bir dergi çıkartmak anlamına gelebilir hak verirsiniz ki.
Serinin arcade’lere çıkan ilk oyunu 1989 yapımı Teenage Mutant Ninja Turtles ile başlayalım. Konami’nin arcade’lerdeki beat’em-up şovunu başlatan, X-Men, The Simpsons, Turtles In Time gibi efsanelerle devam eden halkanın ilk oyunu aslında tam olarak bu. Aralarında hız ve silah mesafesi olan dört kaplumbağadan birini seçerek (ki oyunun orijinal 4-kişilik kabinlerinde jeton attığınız kısımdaki kaplumbağayı alabiliyordunuz sadece) April’i kaçıran Shredder’in ayak askerlerine ve TV serisinden aşina olduğumuz yancılarına karşı savaşarak ilerliyoruz. Oyunun aksiyonunun akıcılığının yanı sıra grafiklerinin de zamanı için çok iyi iş çıkarttığını düşünüyorum. Hakkında çok şey söylememize gerek kalmayan bir arcade efsanesi zaten. Bu arada pakette oyunun NES versiyonu da yer alıyor ki bu versiyon Arcade versiyonunda yer almayan ekstra bölümler ve müzikler gibi artılar içeriyor. Hangisi daha iyi derseniz ayırması imkansız derim, çünkü orijinal Arcade versiyonu teknik açıdan üstün basarken NES versiyonu da pek çok ekstralar içeriyor. İkisinin de yeri ayrı yani.
Arcade’lere çıkan TMNT’nin müthiş başarısının ardından 3 yıl sonra da bir diğer efsane Turtles In Time geldi. Turtles In Time’da kaplumbağalarımıza pek çok yeni hareketler ve düşmanları istediğiniz yöne fırlatabilmek için özellikler eklendi. Oyunun SNES versiyonu da tıpkı ilk oyunda olduğu gibi Arcade versiyonunda olmayan ekstra bölümler ve boss’lar içeriyor. Pek çok oyuncuya göre TMNT tarihinin en iyi oyunu olarak Turtles In Time görülse de ben bu durumun Shredder’s Revenge ile değiştiğini düşünüyorum. Tabi bu Turtles In Time’ın bir retro klasiği olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Turtles In Time’dan bahsetmişken Sega Genesis’e çıkan Hyperstone Heist’e geçiş yapalım. Keza Hyperstone Heist ağırlıklı olarak Turtles In Time’ın re-imagining’i diyebileceğimiz, ondan pek çok elementi alıp kullanan, fakat birşeyler ekleyerek de kendince farklı olmaya çalışan bir oyun. Oyunun sadece Turtles In Time’dan, aynı zamanda orijinal Arcade Game ve Manhattan Project’ten de elementler kullandığını eklemekte fayda var bu arada. Konami’nin zamanında Sega Genesis’le Amerika pazarına girmek istediği için Turtles In Time’dan farklı bir şeyler yapma çabasının ürünü yani. Lakin yanlış anlaşılma olmasın, esin kaynakları kadar olmasa da hayli başarılı bir oyun.
Biz arcade oyunlarının konsol sürümlerine kaydık ama konsollara çıkan ilk TMNT oyunları bunlar değildi bu arada. NES’e çıkan 1989 yapımı oyun serinin konsollardaki ilk macerası oluyor. Tepeden kameralı yarı açık bir dünya sunan, normal bölümlerde klasik side-scroller beat’em-up’lara dönüşen, zaman zaman da hitap ettiği oyuncu kitlesi gereğinden fazla karmaşıklaşan bir oyun. Aslında ciddi bir potansiyel barındırsa da adaletsiz zorluğuyla Souls serisine rahmet okutan, seriyle uzaktan yakından alakası olmayan bir ton düşmanla ortalığı bulandıran bir garip oyun bu. Çocukken de çok sevmezdim, gene sevemedim. Save state kullanmadan bitirebileceğinizi pek sanmıyorum doğrusu.
Paketteki en kıymeti bilinmemiş oyun ise gene NES’e çıkan TMNT: The Manhattan Project. Her bir kaplumbağanın kendi özel hareketlerine sahip olduğu, bölüm tasarımlarıyla, müzikleriyle, boss savaşlarıyla döktüren, fakat NES’in son günlerinde çıktığı için pek çok oyuncunun varlığından haberi bile olmadığı, dört-dörtlük bir oyun Manhattan Project. Kuzenimle birlikte en çok oynadığımız oyunlardan biriydi zaten. Zamanında ıskaladıysanız bu paketle bir şans verin, bana hak verecekseniz.
Şimdiye kadar bahsettiğimiz tüm oyunlar beat’em-up türünde olsa da Street Fighter 2’nin estirdiği dönemlerde dövüş oyunu türüne de el atmış TMNT. Bunun için de NES, SNES ve Sega Genesis’e Tournament Fighters oyunları çıktı ki bunların üçü de birbirinden tamamen alakasız oyunlar. Bu oyunun SNES ve Genesis versiyonlarının bu pakette yer alıp da benim şimdiye kadar hiç oynamadığım tek oyunlar olduğunu da ekleyeyim unutmadan.
NES konsolu limitleri sebebiyle dövüş oyunu yapmaya pek müsait bir konsol değildi malumunuz. İşte Tournament Fighters’ın NES versiyonu da bu kısıtlamalara rağmen konsol üzerinde yapılabilecek en iyi dövüş oyununu sunuyor. Benim de çocukken en çok oynadığım, adeta kuruttuğum oyunlardan biriydi NES versiyonu. Shredder’ın müziği bile halen daha ezberimdedir. Asla SF2’ye rakip olamayacak ama konsolun limitleri göz önüne alındığında da hayli başarılı bir oyun.
Paket sayesinde oyunun SNES ve Genesis versiyonlarını da ilk kez deneyimleme fırsatı buldum. İkisi de SF2’yi taklit ederek ona rakip olmaya çalışan, fakat bunu çok da beceremeyen oyunlar ne yazık ki. Her iki sürüm de birbirinden farklı karakter listeleri (hatta Genesis versiyonunda April seçilebilir karakter) ve öyküler içerse de ikisinin de ortak noktası yapay zekanın gözünüzün yaşına bakmaması. Düşük zorluklarda bile hayli ter döktürdüler bana. Serinin hayranları dışında dövüş oyuncularını çok da çekebileceklerini düşünmüyorum açıkçası. Gene de SNES versiyonu bir tık daha iyi diyebilirim.
Gelelim bu pakette yer almasına en çok sevindiğim oyunlara, yani Gameboy’a özel çıkan oyunlara. Keza şimdiye kadar deneyimlediğim toplama paketleri sadece daha çok bilinen ana oyunlara odaklanırken nispeten daha az bilinen bu tarz yan oyunların da pakete eklenmesini çok anlamlı buluyorum. Toplama paketlerinin temel amaçlarından biri bu olmalı zaten, bütün oyunları bir araya getirmek. Wonder Boy Collection’da ana oyunların bile bazıları yoktu mesela, bu nasıl toplama paketi yahu?
Konumuza dönersek Fall of the Foot Clan ve Back From The Sewers birbirlerini takip eden, Gameboy’un kısıtlamaları gereği oynanış açısından hayli yalın, fakat oynaması hayli keyifli beat’em-up oyunları. Buna rağmen seriden boss savaşları ve mini oyunlar falan içeriyorlar. Her ikisi de 1 saatin altında bitirebileceğiniz bayağı kısa oyunlar fakat bu oyunları günümüz standartlarıyla değil de 90’larda araba yolculuğu esnasında oynuyormuş gibi yargılamak gerekiyor bence. Zaten her oyunun uzun olması gerekmediğine, zorla uzatmaya çalıştıkça da mutlaka boka sardığına inanan biri olarak bir sorun görmüyorum ben.
Gameboy’a çıkan son oyun ise Metroidvania türündeki Radical Rescue. Hatırlarsanız bu oyunu aylar önce Sen Bu Oyunu Bilmezsin köşemizde de önermiştim. Keza Ninja Kaplumbağaların konsept olarak Metroidvania’ya çok uygun bir seri olduğu düşünüyorum. Bu oyunda öncelikle yakalanan diğer kardeşlerimizi kurtarıyor, ardından da türün gereği olarak her birinin farklı özelliklerini kullanarak kocaman bir haritada daha önce erişemediğimiz noktalara yolculuk ediyoruz. Radical Rescue da tıpkı Manhattan Project gibi hak ettiği değeri görmeyen bir gizli cevher fakat bir tane ciddi sıkıntısı var, o da boss savaşlarının insanlık dışı seviyede zor olması.
Pakette yer alan 13 oyun en kısa haliyle böyle. Peki The Cowabunga Collection bu oyunları bir araya getirmek haricinde bir şeyler sunuyor mu? Evet, kesinlikle evet. Hatta bu konuda şimdiye kadar gördüğüm en iyi toplama kesinlikle The Cowabunga Collection. Neden derseniz, her oyun için isteğe bağlı tek tek geliştirmeler koymuş adamlar mesela. NES oyunlarında konsolun gücü nedeniyle yaşadığınız yavaşlama ve sprite flickering problemlerini kapatabiliyorsunuz mesela, dövüş oyunlarında boss karakterleri seçebiliyor, ilerlemeli oyunlarda istediğiniz turdan başlayabiliyor, ya da sonsuz can kullanabiliyorsunuz. Her oyun için ayrı ayrı bir sürü geliştirme eklenmiş. Misal The Manhattan Project’i kasmadan, sprite’ların yarısı kaybolmadan daha akıcı biçimde oynayabilmek çok büyük bir keyif oldu benim için.
Bir diğer bayıldığım özellik ise oyunların gene her birine strateji rehberleri eklenmiş. Gizli eşyalar nerede, boss’u yenmek için nasıl bir taktik gerekir, gizli bir hareket nasıl yapılır, oyun esnasında istediğiniz an durdurarak bakabiliyorsunuz. Oyunları bu şekilde oynayınca sanki 90’larda dergi almış da tam çözüme bakarak bitirmeye çalışıyormuş gibi hissettim tekrar. O dönemin oyunculuk anlayışını bu şekilde tekrar yaşayabilmek efsane olmuş. Çoğu oyundan da eskisine oranla daha çok zevk aldım bu şekilde.
Ana menüde yer alan Turtles’ Lair ise inanılmaz bir Ninja Kaplumbağalar arşivi sunuyor: Pakette yer alan tüm oyunların kitapçıkları (hem İngilizce hem Japonca versiyonları üstelik), kutu resimleri, reklam afişleri, basın kit’leri, çizgi roman kapakları, çizgi film serilerinden kareleri, kullanılmayan çizimler, hatta tasarım dokümanları derken yüzlerce sayfalık bir kütüphaneden bahsediyoruz. Üstelik pek çoğuna da yapımcı Digital Eclipse tarafından notlar ve çeviriler iliştirilmiş. Böylesi kapsamlı bir çalışmayı özenli bir şekilde sunan firmanın ellerinden, hatta alnından öpüyorum.
Bunların dışında da oyunların Amerikan ya da Japonya sürümlerini seçebilmek, geri sarma, istediğin zaman kayıt alabilme ve çoklu oynanabilen oyunlarda çevrimiçi oynayabilmek gibi standart toplama paket içerikleri de mevcut. Benim çok kullandığım şekilde butonların yerini değiştirebilme özelliği ve tüplü TV görüntüsü verecek şekilde pek çok ekran filtresi de eklenmiş. Tüm oyunların müziklerini de dilediğiniz gibi dinleyebiliyorsunuz ki paketteki istisnasız tüm oyunların müziklerinin de harika olduğunu belirtmek isterim. Ne de olsa efsanevi Konami Kukeiha Club’dan bahsediyoruz.
The Cowabunga Collection’la ilgili olumsuz bir şey söylemek için cidden düşünmem gerekti. Kayıt alabilmek için her oyuna tek bir slot verilmiş (farklı slot’lar varsa da ben bulamadım kusura bakmayın). Ayrıca oyunlara reset atma özelliği olmadığı için de her seferinde paketin ana menüsüne girip oyuna tekrar girmek zorunda kalıyorsunuz. Bir de geri sarma özelliği çok küçük bir zaman dilimini kapsıyor, pişman olduğunuz konusunda biraz geç karar verirseniz geri sarma konusunda da geç kalmış olabilirsiniz yani. Ama altını çizerek söylemek istiyorum ki bunların hiçbiri ciddi sıkıntılar değil, küçük minnoş kusurlar sadece.
Yazı biraz fazla uzadı (kesinlikle de pişman değilim) fakat özetleyecek olursak The Cowabunga Collection toplama paketlerinin nasıl olması gerektiği konusunda ders niteliğinde bir çalışma olmuş. Yapımcı Digital Eclipse sadece oyunları bir araya getirip yasal emülatör olarak satmaktansa oturup neleri geliştirebileceği konusunda ciddi şekilde kafa patlatmış ve büyük emek vermiş. Paketteki çoğu oyun oldukça kaliteli olduğu için pakette sunulan geliştirmeler ve ekstra içeriklerle alacağınız keyif katlanarak artacaktır. Benim gibi bu oyunları oynayarak büyüyen Ninja Kaplumbağa hayranları için rüya gibi bir paket The Cowabunga Collection. Şimdi müsaade ederseniz doya doya çocukluğuma geri dönmek istiyorum…
Başlıklar
Gerek içerdiği oyun sayısıyla, gerekse sunduğu geliştirmeler ve ekstra içeriklerle olsun, toplama paketi konusunda ders niteliğinde bir oyun olmuş The Cowabunga Collection. Belli ki Digital Eclipse hem yaptığı işe, hem de serinin geçmişine büyük saygı duyarak hareket etmiş. Serinin hayranları için rüya niteliğinde, Ninja Kaplumbağalar’ın altın günlerine geri götüren bir zaman makinesi adeta.
- TMNT’nin en iyi klasik oyunları tek pakette
- Gameboy oyunlarına bile yer vermişler
- Oyunların her birine yapılan geliştirmeler
- Tam çözüm tadındaki strateji rehberleri
- Yüzlerce sayfa TMNT külliyatı içeren Turtles’ Lair
- Digital Eclipse pakete büyük özen göstermiş
- Çevrimiçi oynama desteği
- Geri sarma özelliği çok kısıtlı