UNRECT – İnceleme

Türk oyunlarının sayısının büyük bir hızda arttığını fark etmişsinizdir. Daha Unrect yeni çıktı derken, Remnants of Naezith geliverdi, hem de çok başarılı bir şekilde. Olsun, böyle olsun da biz “hangisini ne ara inceleyeceğiz ya?” diye dert edelim. 18 yaşındaki Sedat Yasir Güç’ün 18 ayda geliştirdiği Unrect de bu oyunlardan biri. Sedat’ın bilgisayara geliştirdiği ilk oyun Unrect ve bu durumları düşünürsek, şimdiden söylemeliyim ki oyun hiç de fena olmamış. 

Unrect bir 2D sandbox oyunu. Oyunun başında kahramanımız yerde bulunan özleri toplayarak, Super Meat Boy misali, bıyıklı birine dönüşüyor ve biz de oyun boyunca bu karakteri kontrol ediyoruz. Ana karaktere “kahramanımız” diyeceğim, çünkü ne oyun içinde ne de internette karakterimizin tam olarak ne olduğu belirtilmiyor. İşte bu kahramanımızla biraz Minecraftçılık , biraz Terreriacılık oynamaya başlıyoruz. 

Satın alabileceğiniz eşyalar

Oyundaki asıl amacımızı üs savunması olarak nitelendirebiliriz.  Bu savunmayı yapabilmek için bize askerler gerekiyor. Aynı kendimiz gibi özlerden oluşan askerleri yapabilmemiz içinse çevreden bir kapsül öz toplamamız gerekiyor. Bir kapsül öz toplamayı başardıktan sonra oyunun başlangıcında bulunan kapsül makinesine gidip ilerde büyük ordu olacak koloninin ilk adımlarını atmış oluyoruz. Ama o da ne? Kapsül istasyonundayken birkaç agresif (oyun düşmanları böyle tanımlıyor) bize saldırmaya başlıyor. Henüz iki kişiyken verilen ilk savaşta ilk er çoğunlukla ölüyor. İşte bu durumda artık daha akıllı davranmaya başlıyoruz ve önce haritayı keşfe çıkıyoruz.

Harita büyük ve yer altından yer üstüne istediğiniz şekilde gidebilmenize izin veriyor. Çünkü harita bloklardan oluşuyor ve herhangi bir bloku toplayıp istediğimiz yere inşa edebiliyoruz. Bu konsept her ne kadar bazı oyunları andırsa da hoş olmuş ve oyuncuya özgürlük hissi vermeyi başarmış. Topladığınız blokları ve kapsül özlerini merkeze getirip, istediğiniz şekilde savunma amaçlı kullanabiliyorsunuz. Bu blokları yatay şekilde sürekli olarak yerleştirdiğinizde havadayken bile düşmanı vurup, sonrasında blokları tekrardan toplamanız hoş olmuş. 

 Merkezde ayrıca bir de üssünüz için satın alacağınız eşyalar mevcut. Kapı, merdiven, taret, tuzak mayın gibi eşyaları satın alıp istediğiniz yere yerleştirebiliyorsunuz. Bu yapıları da yine “kapsül öz” para birimiyle satın alıyorsunuz. Mesela üçüncü seviye taret için 4 kapsül öz harcamanız gerekiyor. Başlangıçta yanınızda taşıyabileceğiniz toplam üç kapsül öz bulunuyor. Bu sayıyı da yine kapsül özler satın alarak arttırabiliyorsunuz. Eşya seçenekleri çok fazla değil, anca oyun hiçbir zaman “ben detaylı bir yapımım” demediği için bu durumu eksi olarak görmüyorum.

Çeşitli savunma eşyaları ve koloninize birkaç tane er alıp kendinizi onbaşı gibi hissetmeye başladığınızda bile düşmanlar sizin üssünüzü yıkıp geçebiliyorlar. Bu yüzden askerlerinizin seviyelerini yükseltip en az 3. seviye taret almakta fayda var, yoksa emekleriniz çabuk harcanılabiliyor. Zira kapsül kapsül öz toplamak uzun zaman alabiliyor. Ancak haritada gittiğiniz yerleri merkezden ışınlanarak ilerleyebilmek mümkün. 

Öz toplarken harita içinde gezinen agresiflerle karşılaşabiliyoruz. Agresifleri öldürebilmemiz için depomuzda öz bulunması gerekiyor. Bu özleri Angry Birds’teki gibi bir mantıkla nişan alıp ateşliyoruz. Tabii biz bu sırada hareket edebiliyoruz. Savaş esnasında oyunun en önemli eksilerinden olan yapay zeka göze ciddi şekilde batıyor. Özellikle bazı durumlarda agresifler sadece benim üstüme geliyorlar bu durum oynanışı ciddi ölçüde baltalıyor. Oyunda en çok canımı sıkan durum ise her üsse geldiğimde beni bir yığın agresifin beklemesi oldu. Özellikle oyunun başlarında üssünüz saldırıya açık olduğu için bir bombayla askerlerinizin işi bitiveriyor. Yapay zekanın kendi askerimiz üzerinde de sıkıntıları mevcut. İstenilen emirler bazen yapmıyor, bazen de basit bir engeli bir geçemiyor.

Haritanın limitlerini zorlarken

Görsellik açısından herhangi bir sıkıntısı yok Unrect’in. Her şey yerli yerinde ve hoş duruyor. Özellikle askerlerimizin farklı tiplerde çıkması komik ve eğlenceli olmuş. Müzikler de yine kendini dinlettirecek seviyedeler. Ancak oyun içi sesler, özellikle agresiflerin sesleri atmosferi bozacak şekilde. Bazen üssüme bir düzine asker saldırıyorken ben ekranda gözükmediği için sadece birinin bana saldırdığını düşündüm. Haritayı gezdikçe çeşitli hayvanlar görüyorsunuz. Bu zararsız hayvanları görmek güzel oluyor. Bazen de size geçici zırh sağlayan karakterleri de görmek hoş olmuş. Oyunu oynadıkça ve üssünüzü büyüttükçe size saldıran agresiflerin sayısı da artış gösteriyor.