![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91912.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Middle Earth: Shadow of War
Hikaye odaklı oyunlarda da mikro alışveriş çılgınlığının kendine yer bulduğunu görmek aslında hiçbirimiz için sevindirici bir gelişme olmadı. Sonuçta burada keyifle oynanacak bir hikayeden bahsediyoruz, oyunun sunduklarını oynayarak elde etmek dururken parayı bastırıp sahip olabilmek eğlenceye balta vurabilecek bir şey. O yüzden Shadow of War'da gerçek parayla ork alabileceğimizi öğrendiğimizde üzülmüştük. Bastır parayı, savaş kutundan Ork çıksın.
Tabi Monolith bunlardan hiçbirini kati biçimde para duvarının arkasına saklamadı, grinding ile de bunların hepsine sahip olmak mümkündü. Ama oyuna böyle bir imkan eklendiği için akıllı kullanıcılar da açık yakaladı ve sınırsız kaynak hilesi sayesinde pazardan sürekli Ork, silah sandığı vs alıp durdular. Yani bu mikroalışveriş mantığı oyuna gerçekten hiçbir şey katmadı. Oyun içi alımları kullanmaya gerek bile yoktu zaten.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91913.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Heroes & Generals
Askerlerinizin ismini değiştirmek için para verir miydiniz? E ama Heroes & Generals oynuyorsanız bunu yapmak zorundasınız. Oyunda yeni asker aldığınızda bu askerlere otomatik olarak bir isim atanıyor ama bu ismi değiştirmek istediğinizde para vermek zorunda olduğunuzu görüyorsunuz. Bu kadar basit bir şey için para talep etmek oyuncunun oyundaki özgürlüğünü elinden almayı bir kenara bırakın, biz her fırsatı oyuncuyu yolmak için kullanırız demenin farklı bir yolu olsa gerek.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91914.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Forza Motorsport 7
Microsoft geri durur mu, mikroalışveriş çılgınlığında benim neyim eksik dedi ve Forza Motorsport 7'de eşya kutuları ile karşımıza çıktı. Bu kutuların içinden ne çıktığını tahmin etmişsinizdir? Tabi ki araba çıkıyor, yeni görünümler de çıkıyor. Ama en kötüsü şu: bu kutulardan Mod adı verilen tek kullanımlık eşyalar bir sonraki yarışınızın koşullarını değiştiriyor ve daha fazla para kazanmanızı sağlıyor. Oyuna VIP abone olursanız bu modlardan bir tanesine sahip oluyordunuz ve bu sayede yarışlarda kazandığınız para net iki katına çıkarıyordu. Bu özellik önceski oyunlarda da vardı, ama bu x2 para olayı sınırsızdı. Motorsport 7'de ise VIP'ye para veren oyuncular bu modun yalnızca 25 yarış için geçerli olduğunu görüp şok oldular ve eleştiriler de ardı arkasına geldi.
Oyunun geliştiricisi Turn 10 eleştirilerin ardından bu konuda geri adım attı, mikroalışverişin etkilerinin azaltılacağını ve VIP üyelikle gelen modun 25 yarış sınırının da kaldırılacağını söyledi. Ağlamayana emzik vermiyorlar yani.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91915.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Fifa Ultimate Team
Oyuna sizinle aynı derecede vakit ayırmış birinin sadece gerçek parayı bastırarak oyundaki en iyi futbolcuları satın alması ve sizi bu sayede çok çok geride bırakması tam da sevilecek şey değil mi? Ultimate Team puanlarıyla içinden futbolcu, sözleşme ve güçlendiriciler çıkan paketler satın alabiliyorsunuz ve azıcık da şanslıysanız çok iyi futbolcular sayesinde paranızın gücüyle diğer oyunculara karşı önemli bir avantaj elde etmiş oluyorsunuz. İşte pay-to-win dediğimiz sistem de tam olarak bu.
Örneğin Messi ve Ronaldo gibi isimler milyon coin karşılığında satılıyor diyelim, maç başına kazandığınız ortalama coin ise 500 olsun. Bu oyuncuları alabilmek için minimum 2000 maça ihtiyacınız olur ki buna sözleşmeler dahil değil. Ama EA oyundan yılda 100 milyon dolar kazandığına göre gerisinin pek de bir önemi yok.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91916.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Metal Gear Solid 5: The Phantom Pain
Gerçek hayatta sigorta yaptırmak bedava değil, oyunlarda neden olsun ki? Eğer kayıplarınızın telafi edilmesini istiyorsanız paşa paşa sigorta yaptıracak ve bedeli neyse ödeyeceksiniz. Metal Gear Solid 5: The Phantom Pain normalde harika bir oyun olmasına rağmen oyunun çok oyunculu kısmında sunduğu bu FOB sigorta sistemi ile komik duruma düştü bence. Yani tamam çok oyunculu modda elbette kayıplar yaşayacağız, buraya kadar bir sorun yok. Ama İleri Operasyon Üssüne yapılan bu saldırıdaki kayıplarımızı parayla güvence altına alabilmek kulağa yanlış geliyor yahu.
Ha bir de nükleer silahların sigorta kapsamının dışında olduğunu eklemek gerekiyor tabi.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91917.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Assassin's Creed Unity
Mikroalışveriş türleri içerisinde zamandan tasarruf ettirenler diye bir kategori var. Bu alışverişler sayesinde normalde elde etmenin zaman alacağı eşyalara veya özelliklere hızlı biçimde erişebiliyorsunuz. Ubisoft, Assassin's Creed Unity ile bunun en uç örneklerinden birini göstermişti çünkü oyundaki tüm silahları parasını vererek açabiliyordunuz. Her ne kadar Ubisoft bunun için 'böylece zamanınızı bunlarla harcamanıza gerek olmayacak' diyerek kendisini savunsa ve bu tamamen oyuncuya kalan bir tercih olsa da oyunun akışını doğrudan etkileyen bir şey olduğunu da söylemek gerek. Madem zamandan tasarruf ettirmek istiyorsun, oyundaki eşyaları daha kolay elde edilebilir hale getirirsin; hem böylece oyuncu da o ilerleme hissini yaşayabilir. Parayı veren düdüğü çalmasın her zaman.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91918.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Guitar Hero Live
Guitar Hero başta olmak üzere bu tür müzik oyunlarının en güzel tarafı çalabilecek bir sürü şarkıya sahip olmak. Ana oyunda bolca şarkı olduktan sonra sıkıntı yok, elbette DLC olarak şarkı paketleri sunulacak, hatta grup DLC'leri ile sevdiğiniz grupların şarkılarına bu şekilde sahip olabileceksiniz. Sevmediğiniz şarkıları almak zorunda da değilsiniz üstelik. Guitar Hero Live ise bu girişimi biraz daha değiştirmeye kalktı ve Guitar Hero Channel servisini tanıttı. Bu serviste dönen kliplere eşlik edebiliyordunuz, aslında mantık iyi. Ama istediğiniz şarkıyı seçme şansınız yoktu, kanal size hangi şarkıyı verirse onu çalıyordunuz.
Tabi paranız yoksa. Çünkü paranız varsa hangi şarkıları çalmak istediğini seçme gücü veren bileti satın alabiliyordunuz. Bu kadar temel bir imkanı para duvarının arkasına saklayan Activision'a buradan selamlar gönderiyoruz.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91919.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Train Simulator 2017
Şimdi size tam zenginlere göre bir oyun söyleyeceğim: Train Simulator 2017. Off ama oyunlara yüzlerce lira vermek beni kesmiyor, oyun dediğin hiç 60 liradan satılır mı, daha çok ödemek istiyorum, paramı ne yapacağımı bilemiyorum diyenlere adeta cevap veren Train Simulator 2017'in DLC'lerini satın almak istiyorsanız ödemeniz gereken miktar ne kadar biliyor musunuz? Tam tamına 10897 lira. Yanlış görmüyorsunuz. 11 bin lira. Gerçek anlamda manyaklık yani. Oyunun Steam sayfasına girince muhtemelen sayfa boyunca uzanan DLC listesini görüp geri kaçacaksınız zaten.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91920.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Mortal Kombat X
Mortal Kombat'ların Kyrpt mantığını severim aslında, Mortal Kombat IX'da topladığım paracıklarla az mezar eşelemedim, az bonus kazanmadım. Mortal Kombat X'te aynı mantığa sahipti: ekstra fatality hareketleri, karakter görselleri ve kostümler açmak için Krypt'ı ziyaret etmeli ve topladığınız paracıklardan bir kısmını riske ederek mezar açmalıydınız. Bu güzel özellik nasıl mahvedilebilirdi dersiniz? Tabi ki Krpyt'e çıkabilecek tüm eşyaları parayla da satışa çıkararak. 25$'ı bastırdığınız anda Kyrpt'ın tüm cazibesini ortadan kaldırabiliyor ve her şeyi açarak tembelliğinizle övünebiliyordunuz. Peki ama nerede kaldı ilerleme hissi? Biraz daha paracık kazanmak için dövüşme arzusu?
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91921.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Asura's Wrath
Şimdi size acayip şeytani ve zekice bir mikroalışveriş örneği vereceğim. Capcom zamanında ne yapmıştı biliyor musunuz? Hem de mikroalışverişlerin henüz zıvanadan çıkmadığı zamanlarda. Asura's Wrath'ın sonunu parayla satmıştı. Evet doğru okudunuz, oyunun gerçek sonunu görmek için 7$ ödüyordunuz.
Capcom 'gerçek son DLC'si' aldı altında ana hikayeyi tamamlayan 19-22 arası bölümleri satışa çıkarmıştı ve daha önce 2$'dan sattığı bölümlerin aksine bu DLC'ye 7$ fiyat etiketi yapıştırmıştı. Elbette oyunun bu sonlarını görmek şart değildi, yani Capcom kimseyi para vermeye zorlamıyordu. Ama düşünsenize yine de gerçek sonu görmek için oyuna verdiğiniz para yetmiyormuş gibi yeni DLC'ler satın almak zorunda kaldığınızı?
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91922.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Dead Space 3
Visceral Games'in helvasını yediğimiz bu günlerde Dead Space 3'e de bir değenmesek olmaz. Dead Space'in en güzel yanlarından biri de Necromorph katletmek için birbirinden farklı silahlar kullanabiliyor olmaktı ve Dead Space 3 bunu bir adım daha ileriye taşıyarak kendi silahlarımızı üretmemize olanak sağladı. Gerekli malzemeleri ve planları bulduğumuz taktirde deli silahlar yapabiliyorduk. Ama maalesef teoride çok güzel olan bu fikri hayata geçirmek için ihtiyacımız olan kaynakların çoğu mikroalışverişlerle sunulmuştu. Oyunu oynayarak bu kaynakları toplamak hem kolay değil di, hem de aslında oyunu bitirmek için bunlara ihtiyaç bile yoktu. Dolayısıyla bu ödemeleri yapmak istemeyen oyuncular bu keyifli kısımdan çoğunlukla mahrum kalmış oldular. Ne gereği vardı ki böyle bir şeyin?
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91923.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Allods Online
Düzenli aralıklarla "WoW'un işini bitireceği" iddia edilen çevrimiçi oyunlar çıkar biliyorsunuz, bunların çoğu da bu iddianın içini dolduramadan tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini alır. Astrum Nival'in 10 milyon dolar bütçeli Allods Online'ı da iddialı bir oyundu ve oynaması ücretsizdi. Oyun olarak gayet başarılıydı, oyuncu sayısını git gide arttırıyor ve yerini sağlamlaştırıyordu. İşte o noktada oyunun yayıncısı gPotato açgözlü bir davranış sergilemiş.
Oyuna büyük bir güncelleme gelmiş ve PvP karşılaşmaları sırasında XP kazanma ve zarar verme sistemi değişmiş. Bunun için astral essence'e ihtiyacınız varmış ve bu essence olmadan buff alamıyor, buff almadan da zarar veremiyor veya XP kazanamıyormuşsunuz. Yani PvP'de bir şeyler yapmak istiyorsanız bu buff için para ödemeliymişsiniz. Ardından rünler falan da derken iş iyice bir para makinesine dönüşmüş ve oyuncularını da haliyle büyük hızlı kaybetmeye başlamış. Sonradan "pay-to-win" mekanikleri kaldırılmış ama sonuçta yapılan bu yanlışlık da unutulmamış.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91924.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Castlevania: Lords of Shadow
Bu aslında değineceğimiz en hafif vakalardan biri ama yine de oyunun geri plan hikayesinin ve karakter gelişiminin önemli bir kısmını oyunculara 'Resurrection' isminde bir hikaye paketi ile satmaya çalışmak bana çok da doğru gelmiyor. Bu paket zaten ana oyunda mevcut olmalıydı. Bu DLC'de bir son boss ve ekstra görevler mevcuttu. Tabi ki ana oyunu da DLC'ler olmadan büyük bir keyifle oynayıp bitirmek mümkündü, ama Lords of the Shadow 2'ye uzanan ana hikayeyi tam manasıyla öğrenebilmek için DLC'leri satın almak şart oluyordu.
Neyse ki daha sonradan yine ana oyun fiyatına içinde iki DLC'nin de bulunduğu Ultimate Edition yayınlandı ve bu sorun da çözülmüş oldu. Baştan olması gereken de buydu zaten.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91925.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Angry Birds 2
Mikro alışveriş olayını ekstrem boyuta taşıyan bir isim varsa o da Rovio'dur. Halbuki Angry Birds ne güzeldi, bir anda resmen fenomen olmuştu. Hala daha ticari ürünleri gayet de iyi satan, özellikle çocukların sevdiği karakterler barındıran güzel bir isimdir Angry Birds. Rovio da muhtemelen aynı rüzgarı ikinci oyunda da kullanabileceklerini düşündü ama özellikle de reklamlar konusunda öyle kötü bir adım attı ki.
İlk oyunda da mikroalışveriş vardı ama bununla ekstra bölüm paketi falan alınıyordu. İkinci oyun ise ödemeyle kaldırılan engeller, ödemeyle azaltılan bekleme süreleri, ödemeyle izlemekten kurtulanan reklamlar ile bir çok koldan saldırdı. Oyunun tam ortasında çıkan reklamlar kadar sinir bozucu bir şey olamaz, zaten araştırmalar da bunun en nefret edilen reklam yöntemi olduğunu söylüyor. Ama işte Angry Birds 2 birinden kaçan, diğerinden kurtulamasın diye dakka başı gerçek paranıza göz diktiğini gösterince ilk oyunun başarısını tekrarlaması mümkün olmadı.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91926.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
FIFA 15
Daha yenisi dururken neden FIFA 15'i seçtiğimi merak ediyorsanız hemen açıklayayım, çünkü bu oyunun mikroalışverişlerine dair acı bir hikaye var ve size onu anlatacağım. EA elbette FIFA serisini de mikroalışverişin dışında tutmamıştı ve bu durum Jeremy Hillman isimli bir adamın başına iş açtı. Hillman başka bir yere taşındıkları için mutsuz olan oğluna eğlenmesi için FIFA satın almıştı, hatta buna ek olarak parasını verip oyuncu paketi de aldı ki çocukçağız sıkılmasın. Ama Hillman'ın bilmediği şey kredi kartı bilgisinin Xbox Live hesabında kayıtlı kalmış olduğuydu ve 13 yaşındaki oğlu da çok da farkında olmadan oyun içinden bir sürü şey satın alıp durdu. Kredi kartı ekstresi geldiğinde Hillman 109$'dan pek çok FIFA alışverişi olduğunu gördü, ekstre 4500$'ı geçmişti. Sanal futbolculara harcanan 20bin lira para. Sıkıntı EA'in mikroalışveriş sistemindeki bir hatadan kaynaklanmıştı, paket satın alımı gerçekleşmedi uyarısını gören çocuk tekrar tekrar denemiş, sonunda bir sürü pakete sahip olmuştu.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91927.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Call of Duty: Advanced Warfare
Çok oyunculu oyunlarda rasgele elde edilen eşyalar bazen sıkıntı yaratabiliyor. Sonuçta oyunda ilerleyerek bir şeye sahip olmak yerine işin içine bolca şans faktörü ekliyor ve bir bakıma dengelere de müdahale etmiş oluyorsunuz. Bazı oyunlar bu dengeyi kurmayı başarıyor aslında, Call of Duty Advanced Warfare de onlardan biriydi. Sonuçta eşya kutularından çıkanlar çeşitli kişiselleştirme seçenekleri ve mevcut silahların biraz daha güçlendirilmiş halleriydi ve her ne kadar bunlar da gayet iyi ödüller olsa da sahip olmamanızın herhangi bir zararı yoktu. Ta ki DLC ile bu mantığı bir kenara bırakana kadar, çünkü Blunderbuss silahını açmak için öncelikle bir varyantını kutudan düşürmek zorundaydınız. Hal böyle olunca da bu harika pompalıya bir an önce sahip olmak isteyen oyuncular kendilerini eşya kutusu almaya zorlanmış hissetmişti. 1 eşya kutusunun fiyatının 2$ olduğunu söyleyeyim.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91928.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
War Thunder
Şimdi size tam bir çakallık hikayesi anlatacağım. War Thunder Gaijin Entertainment'ın geliştirmiş olduğu, oynaması ücretsiz, devasa çok oyunculu çevrimiçi savaş oyunu. Başlarda oynaması ücretsiz olsa da Gaijin git gide daha da sinsi mikro alışverişlerle oyuncunun karşısına çıkmaya başladı ve bunun zirve noktasına da "yedek uçak satın alabilme" özelliği ile çıktı.
Şöyle ki oyunda uçağınız vurulduğunda uçaklarınızdan birini kaybediyorsunuz. Dolayısıyla o uçağı satın almak için harcadığınız XP ve parayı bir kenara bırakırsak eğittiğiniz adamlar, geliştirdiğiniz yetenekler falan saniyeler içinde buhar olabiliyor. Ha ama yedek uçak aldıysanız böyle bir sorununuz yok tabi, o zaman kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Bir nevi paralı sigorta sistemi yani, çok zekice.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91929.png)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Need for Speed: World
Ne? Yine mi bir EA vakası? Aslında Need for Speed: World oldukça iyi bir projeydi, EA ve Black Box, Need for Speed keyfini oynaması ücretsiz olarak yaşatacak devasa bir oyun hazırlamaya karar vermişti. Oyunun kendisi hakkında çok bir yorum yapmayacağım ama nihayetinde oyunu batıran şeyin mikro alışverişler olduğunu söylemek mümkün.
Başlarda modifikasyon paketleri, çıkartmalar ve kozmetik unsurlarla başlayan bu mikroalışverişler oyunun keyfini etkilemiyordu. Ama sonrasında EA vites yükseltti, daha fazla paket satmak için bu alışverişleri oyuncuların gözüne sokmaya başladı. Kart paketlerinden araba parçaları, oyun içi turbolar ve yarışlara etki eden diğer güçlendiriciler falan çıkmaya başladı. Hatta cooldown kartları ile bonus kartları arka arkaya kullanabiliyor ve tüm yarışı turbolu halde bitirebiliyordunuz. Bir yandan hileciler, diğer yanda parayla avantaj kazananlar derken yarış kazanmak hayal oldu. Zaten tüm bunlar da oyunun sonunu getiriverdi.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91930.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Dungeon Keeper
EA dendiğinde muhtemelen sizin de aklınıza birbirinden kötü kelimeler geliyor ve bunda da hiç haksız sayılmazsınız. Firma yaptığı onlarca hataya bir de Dungeon Keeper'ı eklemiş ve mikroalışveriş olayının resmen suyunu çıkarmıştı. Oyunda pek çok yerde üretim beklemeniz gerekiyordu ama beklemek istemezseniz fiyatı 1$ ile 100$ arasında değişen oyun-içi para biriminden satın alabiliyordunuz. Hatta arada bir ekrana gelen Dungeon Keeper "görevler sabrını test ediyor olabilir ama kim demiş zamanı parayla satın alamazsın diye" diyerek artistlik yapıyor "para verirsen oyunu oynayabilirsin bile" diyordu. Ben oyunu dergide incelediğimde not olarak 10 üzerinden 2 vermiş ve eksi olarak da "paran yoksa oynama kardeşim, paran varsa baştacımızsın, kristal satayım mı?" cümlelerini göstermiştim. Hey gidi EA, hiç değişmiyorsun.
![Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar](https://storage.oyungezer.com.tr/ogz-public/public/gallery/31621/resized/image_91931.jpg)
Mikro-Alışverişlerin Keyfine Gölge Düşürdüğü Oyunlar
Evolve
Büyük vaatler ve umutlarla piyasaya çıkan bu 4v1 oyun ilk başlarda son derece kısıtlı içeriğe sahipti ve bu yüzden de ilk ay içinde oyuncularının beşte birini kaybetti. Çoğu oyun DLC'lerini birkaç ay sonra açıklarken Evolve daha ilk günden 85$ tutan DLC paketleri duyurdu ve durum daha da kötü bir hal aldı. Oyunda mikro alışverişlerle yalnızca kozmetik görseller değil, karakter ve yaratık da satılmaya başladı. Haliyle içinde 12 avcı ve 3 yaratık olan oyuna zaten 60$ veren oyuncular, DLC paketlerine ayrı ayrı 7.5$ vermek istemediler. Para vererek bu ek ürünleri almak istemeyen oyuncular ise git gide oynayacak içerik bulamamaya başladı ve Evolve fırtınası kısa süreli oldu.