Oyunlar ve Mental Sağlık

Bilinçaltının bize yansıttıkları/yansıtmadıkları

ÖNEMLİ NOT:  Bu yazı sadece bilgilendirme amaçlıdır. Eğer bir rahatsızlığa sahip olduğunuzu düşünüyor ya da endişeleniyorsanız muhakkak profesyonel bir yardım talep edin. Bunun için yazının en sonunda yer alan adreslere bakabilirsiniz.

Mental sağlığımız, fiziksel sağlığımıza göre çok fazla değişiklik gösterse de bilinçaltımızın bu gizli oyunları biz çabalamadıkça ortaya çıkmayabiliyor. Ancak bazı araçlar bize belirli farkındalık kazandırma yeteneğine sahip, mesela video oyunları! Güçlü interaktif özelliği sayesinde dopamin amaçlı yaptığımız bu eylemin aslında bize kazandırdığı öğretiler var. İşte bu yazıda da bunların üzerine gideceğiz ve oyunların ne derece etkili bir medyum olabileceğini (bir kez daha) göreceğiz.

Yazı iki ana başlığa bölünmüş durumda. İlk başlık oyun oynayan insanların oyunlar öncesi/sonrası yaşadıklarına odaklanırken ikinci başlıkta oyunların, mental hastalıkları nasıl anlattığını inceleyeceğiz. 

1. Oyun Oynayanların Hissettikleri

Oyun oynama isteğindeki ana motivasyonlardan biri gerçeklikten uzaklaşma istemi olabilir. Bu istem başlı başına o kişinin aslında hayatında memnun olmadığı bir durum olduğu belirtisini gösteriyor. Bu noktada oyunlar kişinin mola almasını sağlayarak o sorunla ilgili daha sağlıklı bir düşünme ortamı yaratmasını sağlayabilir. Power of Play'in 2023 yılında yaptığı, 13 bin oyuncunun katıldığı bir araştırmaya göre katılımcıların %71'i oyunları streslerini azaltmak için oynadığını, %64'ü günlük zorluklarla başa çıkmaya yardımcı olacak bir çıkış yolu olarak oynadığını söylemiş:


Kendimden örnek verirsem, üniversite zamanı her şeyin üstüme geldiğini hissettiğim bir dönem, yaptığım Batman: Arkham City ve Tomb Raider (2013) "seansları" bana neden böyle bir dönem yaşadığımı düşünmemi sağlayacak bir sakinlik kazandırmıştı ve kısa süre sonra o bunalımdan çıkmıştım.

Ancak dikkat etmek gerekir ki sorunlar, üzerine gidilmedikçe çözülmüyor ve oyunlar "mola" aracı olmaktan "kaçış" aracı olmaya dönüşürse orta-uzun vadede kişiye yarardan çok zarar verebilir. Harvard'ın bir araştırmasına göre, çok fazla video oyun oynama kişide uyku, depresyon ve anksiyete gibi sorunlar oluşturabileceğini söylüyor

Özellikle pandemi zamanı gördüğümüz oyun oynama sürelerindeki artışı ise buna bağlayamayız. İnsanlar, özellikle o dönem, fiziksel olarak sosyalleşememe durumunu oyunlar aracılığıyla tolere etti. Sosyalleşmenin, insan fizyolojisini düşündüğümüzde tercihten çok ihtiyaç olması ve mental sağlığa direkt bir etkisinin olması, bize oyunların (özellikle interaktifliği sayesinde) bu şekilde de kullanılabileceğini gösteriyor. 

Bununla beraber, profesyonel alanlarda da oyunların kullanımını görüyoruz. Mesela terapistler, çeşitli korkularla yüzleştirmek için hastalarına VR oyunları (ya da demoları diyelim) oynattırıyorlar. Yükseklik, örümcek korkusu gibi belli fobiler özellikle VR gözlükte gerçek hayata çok benzer bir deneyim sağladığı için terapistlere güçlü bir iyileştirme aracı sağlamış oluyor. Ya da hastanın aşama aşama yapması gereken ve sıkıcı gözüken eylemleri Habitica gibi uygulamalarla oyunlaştırarak cezbedici ve motive edici hale getiriyorlar. Ya da çocuklar için Minecraft gibi oyunlar aracılığıyla grup tedavisi olanağı sağlıyorlar.


Habitica'da günlük görevlerinizi oyunlaştırıp uygulama içi karakterinizi güçlendirmeniz mümkün

Bu eğitim yalnızca profesyoneller aracılığıyla da olmuyor. Farkında olarak ya da olmayarak oyunların bize kazandırdığı öğretiler, özellikle sıkışık hissettiğimiz durumlarda kapı açıcı. Buna en güzel souls-like oyunlar örnek verilebilir. Zorluğuyla ün salmış bu oyunlar oyunculara, aslında pes edilmediğinde, sakin kalındığında ve akıllı davranıldığında her şeyin üstesinden gelinebileceğini gösteriyor ve bu öğretiyi gerçek hayata entegre etmek gayet mümkün.

2. Mental Hastalıklara Değinen Oyunlar

Aslında birçok oyunda mental hastalığa sahip ya da belirtiler gösteren karakterler görüyoruz. Özellikle kötü karakterlerin kötü olmasını sağlamak için bir gerekçe gerekiyor günün sonunda. Ancak her oyun, mental hastalıkları öğretici ya da gerçeğe uygun bir şekilde göstermiyor. Bunun arkasındaki temel etmenler; konunun karanlık olması, insanların ilgisini çekmiyor olması ve bu hastalıkları oyun mekaniğine çevirmenin zor olmasından geliyor. Bu yüzden bahsettiğimiz nitelikteki oyunlar çoğunlukla görsel-roman, yürüme simülasyonu ve psikolojik korku türünde oluyor. Ancak aşağıda bahsettiğim oyunların tür çeşitliliğini arttırmaya çalıştım, ki istenildiğinde farklı türlerde de yapılabildiğini görelim.


Far Cry 3'ün ünlü kötüsü Vaas'ın sosyopat davranışları eğitsel bir gaye gütmüyor

Bu konuya verilebilecek en iyi örnek olan Hellblade: Senua's Sacrifice'ta ana karakter Senua'nın işitsel halüsinasyonlara sahip olması, bu seslerin oyun boyunca Senua ile beraber bizim de kafamızın içinde yer etmesi oyuncuya çok başarılı bir şekilde aktarılıyor. Senua'nın, aşkı Dillion'un kaybından sonra yaşadığı iç mücadele ve tüm bu kaosa rağmen oyunun sonuna kadar olan kararlığı, psikoz belirtisi olan kişilerin neler yaşadığını bizlere gösteriyor.

Üçüncü şahıs shooter oyunu olan Spec Ops: The Line'da ana karakter Yüzbaşı Martin Walker'ın Dubai'ye gittiği bir kurtarma görevi sonrası orada gördükleri ve sonrasında gösterdiği davranışlar PTSD'ye örnek verilebilir. Walker'ın oyun ilerledikçe değişen konuşma tarzı, artık doğru karar veremeyecek hale gelmesi, yaşadığı travmanın üzerindeki etkilerini bizlere açıkça gösteriyor.

PTSD: Uzun adı Posttravmatik Stres Bozukluğu olan PTSD, travma yaratan bir olayın yaşanmasından sonra, o olayın günlük yaşamda veya rüyada tekrar yaşanması, o olayı hatırlatan durumlardan kaçınmaya yol açan bir aşırı uyarılmışlık, kaygı ve kolayca irkilmeyi içeren bir kaygı bozukluğudur.

2D platformer Celeste'de anksiyete ve depresyon sorunları yaşayan ana karakter Madeline, kendisine bir şeyler yapabileceğini ispatlamak için koyduğu "Celeste Dağı'na tırmanma" görevini yerine getirmeye çalışırken yaşadığı panik ataklar, iç dünyasında yaşattığı kötü karakter Badeline'in onu geri çekmesi ve tüm platform engellerin zorluğu karşısında büyük bir mücadele veriyor.

20 yaşında, üniversiteyi bırakarak memleketine geri dönen Mae Borowski'yi oynadığımız Night in the Woods'ta depresyon, dissosiyatif bozukluk, depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu gibi çeşitli rahatsızlıklar konu edilmekte. Oyun ilk bakışta mental hastalıklarla ilgili herhangi bir bağlantı kurmuyor gibi gözükse de ilerleyen saatlerde Mae'nin nihilistik davranışlarıyla başlayan ve yakın arkadaşıyla beraber devam eden süreçte karakterlerin yaşadıkları sıkıntıları gözlemlemek mümkün oluyor.

Disosiyatif bozukluklar, kişide kimlik, bellek, algı ve çevre ile ilgili duyumlar gibi normalde bir bütün halinde çalışan işlevlerin bütünlüğünün bozulmasıdır.

 

Depersonalizasyon, kişinin kendisinden kopuk hissetmesi olarak tanımlanır. Derealizasyon ise, kişinin çevresinden kopması olarak tanımlanır.

Point & Click yapım The Cat Lady'de 40 yaşında, kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış Susan Ashworth'u oynuyoruz. Susan, geçmişte yaşadıklarından ötürü, intihar girişiminde bulunmuş, yalnız, ağır bir depresyon içerisinde iken karşısına çıkanlar onun yaşamını değiştirir ve oyun da bu yaşananlar üzerine ilerler.

Oyun tasarımcısı Matt Gilgenbach'ın, kendi yaşadığı deneyimleri aktarmak için yaptığı Neverending Nightmares'te depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk gibi hastalıklar gerçekçi bir şekilde resmedilmiş. Özellikle geçmişte bu bozukluklara sahip oyuncuların daha iyi görebileceği bu tema, oyunda renk paletinden tutun oynanışa kadar, oyuncunun o hastalığı yaşayan insanlardaki umutsuzluğu hissedebileceği şekilde işlenilmiş.

Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu; kişinin düzen ve temizliğe aşırı derecede ihtiyaç duyduğu, şiddetli mükemmeliyetçilikle tanımlanan bir kişilik bozukluğudur.

İlk cümlede de söylediğim gibi, bu yazı sadece bilgilendirme amaçlı olduğu için bu son paragraf, normalin aksine tüm yazıyı özetlemiyor ve bir çıkarımda bulunmuyor. Mental sağlık ciddi bir konu ve empatisi kolay bir şekilde yapılamıyor. Bu yüzden eğer bir rahatsızlığınızın olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir profesyonele danışın. Ben buraya birkaç adres ekliyorum:

YORUMLAR
Atlas Estrella
19 Ocak 2025 17:42

Fearmonium'u da unutmayalım.

Mert
Atlas Estrella
19 Ocak 2025 23:16

Unutmuştuk, hatırlattığın iyi oldu :)


Jagex'in Yeni Anketi, RuneScape Oyuncularını Ayağa Kaldırdı

Herkes aboneliğini iptal etmeye hazır

Jagex'in Yeni Anketi, RuneScape Oyuncularını Ayağa Kaldırdı
Parolamı Unuttum