B.J.'in bitmek bilmeyen Nazi öldürme macerası.
Devamını okuİnsanoğlu, varlığının ilk günlerinden beri yıldızlara ulaşmayı hayal eder. Fakat içerisinde bulunduğumuz dünyanın temposu, hareketliliği ve yaşantının gerektirdikleri bu hayallerimizi unutmamıza sebep olmuş durumda. Sizin adınıza konuşamam fakat gökyüzüne çıkma şansımın olduğu her oyun, bana varlığımın temelini hissettirdiği için her zaman farklı gelmiştir. Tam da bu sebepten, 2020 yılında en iyi oyun ödülümü de Microsoft Flight Simulator'a vermiştim.
Everspace'in ilk oyunu, Steam üzerinde kaçırdığım nadide uzay oyunlarından biri. Sürekli olarak kontrol ettiğim "uzay simülasyonu" sayfasında o dönemler bilgisayarımın çalıştırmayacağına inandığım Everspace'i deneyimleme fırsatı bulamamıştım. Fakat oyun o dönemlerde bile radarıma girmişti.
İlk oyunun üzerinden geçen dört koca yılın ardından hem ben, hem de Everspace değişti. İşte bugün de ikinci oyununa kavuşan bu uzay macerasındaki deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Her zaman olduğu gibi sıcacık içeceklerinize sarılın ve gelin hiper uzaya giriş yapalım...
Nedir Bu Everspace 2?
İlk olarak bu soruya cevap vermenin önemli olduğuna inanıyorum zira Everspace'i tek bir sınıfa ya da türe sokmak mümkün değil. Evet; oyun uzayda geçiyor fakat yeri geldiğinde roguelike, yeri geldiğinde RYO hissi alabiliyorsunuz Everspace 2'den. Bana sorarsanız kendisini özel yapan şeylerden biri de bu farklı türler arasında geçiş yapabilen yapısı...
Yine de şahsen tercih ettiğim inceleme yapısını koruyarak ilk önce Everspace 2'nin "yapamadıklarından" bahsetmek istiyorum. Eğer oyunu satın alıp benim gibi bir uzay simülasyonu bekliyorsanız kesinlikle hayal kırıklığına uğrayacaksınız zira Everspace 2, simülasyon ögelerinden ziyade arcade bir yapıya sahip. Çok daha fazlası olabilecekken bu yolun tercih edilmesi beni şahsen biraz hayal kırıklığına uğrattı. Yine de geliştirici ekibin rotasından sapmadığını ve yaptıkları oyunun çerçevesini bilerek hareket ettikleri anlaşılabiliyor.
Takıldığım bir diğer nokta ise "kısıtlı açık dünya" olarak adlandırdığım sistem seçenekleri. Aslında devasa bir açık dünyaya sahip olan Everspace 2, şu an içerisinde bulunduğumuz erken erişim versiyonunda bu dünyaları parça parça sunabiliyor. Yani sistemler arasında geçiş yapmadan oyunu deneyimleyemiyorsunuz. Geçtiğiniz her sistemde bol bol yan içerik bulunuyor olsa da insan uzayı hayal ettiğinde sınırsız bir boşluğa sahip olmak da istiyor. Yani en azından ben bu kanıdayım.
Bu noktada oyunun gözüme batan ufak bir hatasına da değinmek istiyorum. 2021 yılında gezegenlerin içerisinden geçebildiğimiz uzay oyunları adeta gözüme batıyor. Kimilerine yersiz gelecek bu eleştiri için bana kızmayacağınızı umut ediyorum....
Yansıtıcı Kalkanlar Aktif Mi?
Fakat Everspace 2'nin yanlışları, içinizde uyandırdığı keşif hissiyatının önüne geçemiyor. Her ne kadar "kısıtlı" bir açık dünyaya sahip olsa da her gittiğiniz noktada sizi yeni yan görevler, ilginç bulmacalar ve birbirinden harika yeni eşyalar bekliyor. Tam da bu sebeple sürekli olarak gezmek, ana görevden sapmak istiyorsunuz.
Yani her ne kadar Arcade bir oynanışa sahip olsa da RYO elementlerini iyi işlemiş bir oyun bulunuyor karşımızda. Uzun bir aradan sonra ilk kez gelişim hissini yaratan oyunlardan biri olmayı başarmış Everspace 2. Henüz erken erişimde olmasına rağmen de bolca silah ve teknolojik ekipman da oyun içerisinde sizleri bekliyor, bunu da belirtmeden geçmemekte fayda var.
Örneğin çok zorlandığınızı fark ettiğiniz görevlerde bile elinize geçen yeni silah ya da sistemler sayesinde bu savaşları sorunsuz şekilde atlatabilecek hale gelebiliyorsunuz. Hatta zaman zaman gelen yardım sinyalleri, yan görevler ve sadece araştırma hissiniz ile ortaya çıkarabileceğiniz bazı eşyalar oyunun ilerleyen safhalarında bir anda ön plana çıkabiliyor. Oyunların sizi belirli görevlerde kısıtlamadığı, her istediğinizi yapabildiğiniz dönemleri hatırlattığı için de hanesine koca bir artı yazdırdı Everspace 2.
Fakat ne kadar denediysem de oyunun hikayesi ile maalesef bir bağ kuramadım. El çizimi müthiş ara sahnelere ev sahipliği yapan oyun nedense hikayesi ile bir türlü beni çekemeyerek hayal kırıklığına uğrattı. Bununla birlikte okuduğum her kaynakta oyunun, ilk oyunun direkt devamı niteliğinde olduğunu öğrendim. Yani belki de ilk oyunu oynayamadığım için ana karakterimizden bir hayli kopuk hissettim kendimi. Sadece bu nedenden ötürü ilk oyunu deneyimleyip, tam incelemede buna göre yorum yapmak istiyorum.
Hiperoptik Vasküler Dondurucu
Everspace 2'nin bir Kickstarter projesi olduğunu hatırlatmakta da fayda var. Günümüzde ortadan kaybolan pek çok "topluluk fonlaması" projenin aksine oyunun sözünü verdiği her şeyi karşımıza çıkardığını görebiliyoruz. Fakat geliştirci ekip asıl parayı grafik motoruna harcamış gibi görünüyor zira Everspace 2'nin grafikleri, gözlerinizi acıtabilecek kadar güzel.
Yukarıda da bahsettiğim gibi her ne kadar kısıtlı dünyalar içerisinde geziyor olsanız da inanılmaz bir atmosfer sunuyor oyun sizlere. Zaman zaman devasa uzay savaşlarının kalıntıları arasında seyahat edebiliyor, zaman zaman gezegenlerin yörüngesinde anten tamiri yapmak zorunda bulabiliyorsunuz kendinizi. Nebulalar, yıldızlar ve çok daha fazlası, ekranınız üzerinden adeta ruhunuza işliyor.
Elimize ulaşan erken erişim kopyasının tam olarak nelerden eksik kaldığını bilmiyorum fakat oynadığım kopyada kabin içerisindeki kamera pek iyi görünmüyordu. Özellikle kabindeki detaylar, tuşlar ve ekranlarda zaman zaman bulanıklıklar gördüm -ki bu durum sürekli beni üçüncü şahıs kamerasından oynamaya itti. Bu noktada sistemimin de Everspace 2 için oldukça yeterli olduğunu söylemem gerek. Yine de söylediğim gibi problem erken erişim kopyasında olabilir.
Yukarıda da belirttiğim gibi bol bol silah ve savaş sistemi geminizi her geçen saniye daha güçlü kılıyor. Fakat Everspace 2'yi özel kılan detaylardan biri de her geminin kendisine ait bir "ultisinin" bulunuyor oluşu. Örneğin bir gemi etrafındaki düşmanların durmasına sebep olurken, biri ile anında warp hızına çıkarak savaştan kaçma imkanınız oluyor. Buna bir de silah çeşitliliği eklendiğinde karşınızda oldukça karmaşık ve detaylı bir sistem beliriyor.
Örneğin ben oyunun size verdiği ilk gemilerden birini kullanarak içerisinde bulunan EMP bombasını güçlendirdim. Standart güdümlü füzeler ve seri atışlı füze sistemlerinin yanında Pulse Laser kullanıyorum. Bu şekilde gemilerin kalkanını hızlıca yok edip füze yağmuruna tutuyorum. Yani bol bol seçeneğin yanında bu seçenekleri nasıl kullanacağınız da tamamen size kalmış.
Son Söz
Açıkçası bu yıl beklemediğim sürprizlerden biri oldu Everspace 2. Henüz erken erişimde olmasına rağmen gelecek vadeden bir oyun olduğunu kanıtladı. Öğrenebildiğim kadarıyla Rockfish Games, 2022 itibariyle oyunu erken erişimden çıkartmayı da planlıyor. Rebel Galaxy'ye bir hayli benzettiğim Everspace 2, resmi çıkışının ardından tam teşekküllü bir incelemeyi kesinlikle hakediyor.