Pandemi nedeniyle 2021’de gerçekleştirilemeyen Gaming İstanbul, nam-ı diğer GİST, bu sene Yenikapı’da Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırladı. 2016’dan beri gerçekleştirilen fuarın katılımcıları her sene değişiklik gösterse de Indie Alanı hem yeni bağımsız yapımları keşfetmek isteyenler hem de eğlenceli vakit geçirmek isteyenler için her daim fuar alanında bulundu. Üstelik birtakım şartları sağladığınız takdirde GİST’in Indie Alanı’nda bulunmak için herhangi bir stant ücreti alınmıyor geliştiricilerden.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni kurulmuş olan Oyun Geliştirme Merkezi yani kısaca OGEM, Bestgameprice.net, Upgrade Entertainment ve DT’nin sponsor olduğu Indie Alanı bu sene de şahane işlere ev sahipliği yaptı. Ben de fuarda bulunduğum sürece Indie Alanı’nda bulunan tüm oyunları denemeye ve geliştiricileriyle sohbet etmeye çalıştım. İşte Indie Alanı’ndan aldığım notlar ve dikkatimi çeken bağımsız Türk yapımı oyunlar!
Mandeshire
Mandeshire’i Türk mitolojisinden öğeler içeren bir açık dünya RYO olarak tanımlıyor geliştirici ekip. Yer altı Tanrısı Erlik’in kardeşi iyilik tanrısı Ülgen’den toprak talep etmesi ve işgal için bir ordu yaratmasıyla başlıyor hikâye. Ana karakterimiz Mandeshire ise aslında Ülgen’ın peygamberi ve Erlik’in ordusunu defetmeye çalışıyor. Parma Games, mitolojik öğeler konusunda ince eleyip sık dokuğunu ve bunları anlatma konusunda çok hevesli olduklarını ekstradan belirtti. Türk mitolojisine dair okumalarından bilgi de verdiler. Kaynakça kitaplarını gösterdiler ve Türk mitolojisiyle İskandinav mitolojisini kıyaslayan ünlü bir profesörün çalışmalarından bahsettiler. Hatta oyunu açık dünya RYO yapma sebepleri de tam olarak bu mitolojiyi anlatmak konusundaki hevesleriymiş: Oyuncuların yan görevlerde ve oyunun haritasında Türk mitosunun diğer karakteriyle tanışmalarını ve keşfetmelerini istediklerinden bu türü seçtiklerini söylediler. Ayrıca Türk mitolojisine dair çok görsel kaynak bulunmadığı için yapılan betimlemeleri yapay zekaya yazarak ve çizdirerek Tanrılar ve varlıklar hakkında daha çok bilgiye sahip olmuşlar.
İşin oynanış kısmına geldiğimizde de aslında tam olarak vadettiği şeyi veriyor Mandeshire. Tabii ki demo olduğu için oyunun haritasını didik didik etmek pek mümkün değildi ama diğer yandan ele almamız gerekirse düşmanlarla çatışmak hiç fena değildi. Bağımsız bir ekibin geliştirmesi için çok komplike bir tür olduğunu düşünüyorum açık dünya RYO’nun. Fakat daha önce de dediğim gibi geliştirici ekip bu mitosları anlatma konusunda o kadar hevesli görünüyor ki bu zor işin altından kalacaklarına dair güven verdi.
Steam Linki: //store.steampowered.com/app/1722740/Mandeshire/
Chamber Bound
Her şeyden önce bir “Oh be!” diyerek başlamak istiyorum: OH BE! Atmosferik bulmaca oyunlarını çok seviyorum. Limbo, Portal, The Talos Principle… Daha önce demosunu oynadığım için çıkacağını günü iple çektiğim SUPERHOT’tan beri bu türde üç boyutlu bir oyun arayışındayım ve bu arayışım Chamber Bound ile son bulacak gibi duruyor.
Oyunu ilk gördüğünüzde “Aaa Portal’a çok benziyor.” diye içinizden geçirebilirsiniz. Nitekim Team Untested da bunu gizlemiyor ve Portal’dan ilham aldıklarını söylüyor. Fakat oynanış olarak Portal’la uzaktan yakından alakası yok. Demoda sadece bir topu kontrol etsek de oyunun tam sürümünde ana karakterimiz ve top arasında gidip gelen bir oynanışa sahip olacakmış. Bölüm içerisinde kullanacağımız güçlendirmeler, üçüncü kişi bakış açısının da eklenmesiyle “hibrit” bir oyun tarzı bizi bekliyor olacak.
30 Years of NoFap
Adından da anlaşıldığı gibi 30 Years of NoFap biraz daha mizahi bir oyun. Esasında da bir Game Jam oyunuymuş. Klasik Adem ve Havva hikayesiyle başlıyor. Fakat işlerin farklılaştığı nokta, Adem’in dünyaya gittikten sonra… Nasıl denir ki, 30 yıl boyunca hiç Fap’lememesi? İnternette de baya geyiği dönen bir şey aslında NoFap. İşte “Bir haftadır NoFap yapıyorum konsantrasyonum inanılmaz arttı, üç aydır yapıyorum artık daha mutluyum.” gibi şeyler yazıyorlar insanlar bu konu hakkında ve 30 Years of NoFap de bununla dalga geçiyor biraz. 30 yıllık bir NoFap’in sonunda ana karakterimiz yer çekimini manipüle edecek hâle geliyor! İşte oynanış da tam olarak burada şekilleniyor.
“Yerçekimini manipüle ediyor” dememle birlikte zaten bunun bir platform oyunu olduğunu anlamışsınızdır. Oyundaki amaç dikenlere çarpmadan engellerin üstesinden gelerek cennete, aşkımızın yanına geri dönmek. Yerçekimi manipülesi dendiğinde aklıma gelen ilk oyun VVVVVV ama 30 Years of NoFap’in ayrıştığı çok önemli noktalar da var. Bir kere her şeyden önce ana karakterimiz VVVVVV’dekinin aksine zıplayabiliyor. İkinci olarak da sadece dikey olarak değil yatay olarak da yerçekimi manipüle edilebiliyor. Bu da daha özgür ve eğlenceli seviye tasarımlarına olanak sağlıyor!
Itch.io linki: //kevenece.itch.io/30-yil-nofap
Jamir
Ya daha az önce “Oyunu ilk gördüğünüzde…” kalıbını kullandım ama bu oyun için de kullanmam lazım çünkü süper uyacak bakın şimdi: Jamir’i ilk gördüğünüzde size sıradan bir FPS gibi gelmiş olabilir ama Jamir’in en büyük olayı herhangi bir indirme yapmadan direkt web tarayıcısı üzerinden oynayabiliyor olmanız! Bu özelliğini gördüğümde ve F11’e basıldığında tarayıcıyla göz göze geldiğimde beynimden vurulmuşa döndüm desem yeridir. Tabii ki ilk defa web tarayıcısından oynanan bir “.io” oyunu görmüyorum. Ama genelde bu tip oyunlar ya kelime bulmaca gibi basit eğlence oyunları oluyor ya da düşük çözünürlükte, görsellikleriyle ön plana çıkmayan oyunlar oluyorlar. Jamir hem küçük bir haritada olsa da civardan farklı silahlar loot’ladığınız bir oyun hem de görselliği pek de web tarayıcısındaymış gibi hissettirmiyor.
Geliştirici ekip daha da gelişmiş görsellikle beraber Steam’de de bulunmak için çalıştıklarını ve web tarayıcısında çalışması için ufak tefek şeyler hariç oyun motorunu baştan yazdığını söyledi. Bunun üstüne ne diyebilirim ki, takdire şayan! Oynanış olarak kendini Apex Legends’ı rol model olarak almış. Farklı karakterlerin farklı yetenekleri ve oyun tarzları var. Apex kadar hızlı olması imkânsız, vuruş hissi de pek yok ne yalan söyleyeyim ama tarayıcı oyunu yahu! Kesinlikle denenmesi gerekli.
Link: //jamir.io/tr
Orpheus A Tale of a Lover
Müzik aletlerinin ve notaların silah olarak kullanılmasına bayılıyorum. Orpheus da yaşayıp yaşamadığı tartışma konusu olan bir ozan. Bu iki birleştiği zaman bu oyundan neden keyif aldığım belli oluyor zaten. Orpheus’un mitolojik anlatılarında da aşkı büyük bir yer kaplıyor. Oyunun da hikayesi bu paralellikte ilerliyor. Oynanışta da arpıyla düşmanlarını sersemleten ve ateşli silahıyla rakiplerini alt eden bir Orpheus görüyoruz.
Hack Force
Hack Force, kelimenin tam anlamıyla hacking yaptığımız bir simülasyon oyunu. Fakat simülasyon olması hikâye anlatmayacağı anlamına gelmiyor. İnsanları direkt yüzlerinden tanıyan bir işletim sistemini yazan birinin peşine düşülmesini konu alıyor oyun.
İki haftada hazırlanmış demo biraz kısa olsa da hack yapma illüzyonunu güzel bir şekilde oyuncuya geçirebiliyordu. Çünkü hack yapmak kutuları çevirmek, doğru kalıpları bulmak gibi bulmaca sekansları değil ciddi ciddi “connect, bruteforce” gibi komutlar yazmak. Ayrıca gerçek zamanlı şifre kırma animasyonlarını izlemek çok keyifliydi. Zaten oyunun adı da Kaba Kuvvet Yöntemi olarak Türkçe’ye çevrilebilecek Brute Force adındaki hack yönteminden alıyor. Oyunun tamamen HTML’den yazıldığı bilgisini de paylaştı MoonArctic Games. Hatta söylediklerine göre fuar alanındaki başka bir ziyaretçi konsolu açarak hackleme oyununu hacklemiş! Ne diyebilirim ki tek kelimeyle şahane!