İnceleme: Kingdom Hearts 1.5 HD Remix

Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Ekim sayısında yayınlanmıştır.

Disney dünyaları + Final Fantasy karaterleri + yeni karakterler ve dünyalar + bunların hepsini bütünleştirecek bir ana hikâye. Fazlasıyla karışık. Ne kadar başarılı olabilir ki?

İşte bu derece başarılı olabilir.

İlk oyun Final Fantasy aşkımın dorukta olduğu bir dönemde, 11 yıl önce çıkmıştı ve ben de oyuna sırf Final Fantasy karakterleri var diye başlamıştım. Yoksa ne Disney, ne de elinde anahtarlıkla gezen koca pabuçlu çocuk umrumda değildi. Ama yanılmışım. Kingdom Hearts hayatıma giren en özel oyunlardan biri olacakmış, ben farkında değilmişim.

Noel’i kurtarma vaktidir!

İÇİNDEKİLER

KH 1.5 paketinin içerisinde 3 ana başlık var. Birincisi Kingdom Hearts: Final Mix. İlk Kingdom Hearts'a silahlar, düşmanlar, yetenekler ve yeni, önemli bir sahne ekleyen Final Mix daha önce Japonya dışına çıkmamıştı. Kendisiyle yeni buluşuyoruz.

İkincisi RE: Chain of Memories. GBA'ya çıkan ve Kingdom Hearts'ın direkt olarak devamı konumundaki, 2 boyutlu Chain of Memories, daha sonra PS2'ye RE: Chain of Memories ismiyle, 3 boyutlu bir şekilde geçiş yapmıştı ve o da Japonya dışında şu ana kadar boy göstermemişti.

Üçüncüsü ise 358/2'nin videoları. DS'e çıkmış olan oyunun kendisi bu pakette yok. Oyunu eklemeyerek çok da isabetli bir tercih yaptıklarını düşünüyorum çünkü videoları ne kadar güzel ve lore için ne kadar önemli olursa olsun, oyun inanılmaz sıkıcıydı.

KH1’deki Sephiroth bir oyunda karşılaşabileceğiniz en zor boss’lardan biri. Pes ettirirse canınızı sıkmayın, yalnız değilsiniz.

EFSANENİN BAŞLANGICI

İlk Kingdom Hearts küçük ve her şeyden soyutlanmış bir adada yaşayan Sora, Riku ve Kairi isminde üç gencin hikâyesi. Bu üç yakın arkadaş bir yandan her fırsatta kendilerine eğlence çıkarmaya çalışırken bir taraftan da yıldızları izler, başka dünyaların hayalini kurarlar. Ve Sora son zamanlarda tuhaf rüyalar görmeye başlar. Bütün bu etrafındakilerin gerçek olup olmadığını düşündüren rüyalar...

Bir gün rüyalarında gördüğü karanlık varlık adaya saldırır. Bir anda elinde beliren Keyblade ismindeki gizemli silah sayesinde onu alt eder ama karanlık onu yutar. Kendini farklı bir dünyada bulur. Riku ve Kairi'den ayrı düşer. Gerçi son gördüğünde Riku, Sora'yı yutan karanlık ile uyum içinde gibiydi ama önemli değildi. Üçü iyi arkadaştı ve ne pahasına olursa olsun onları bulacaktı.

Önce Squall ile karşılaşır. Sora'ya dünyaların birbirinden koptuğunu, tekrar düzeni sağlamak için Keyblade Master'ın yani Sora'nın yardımına ihtiyaçları olduğunu söyler. Kısa süre sonra Kral Mickey'i aramak için kalelerini terk etmiş olan Donald ve Goofy ile de tanışarak beraber ilerlemeye karar verirler. Böylece yolculuk tam anlamıyla başlamış olur.

358/2’nin videolarını izlerken yakınlarınızda dondurma da bulundurun. Canınız çekebilir.

Oyunun yaklaşık %70'i Disney dünyalarında geçiyor. O dünyaların orijinal hikâyeleri ile oralara musallat olmuş Heartless ismindeki varlıkların etkileri öyküsel olarak bütünleştirilmiş. Örneğin ilk uğradığımız dünya olan Wonderland'de Alice, asıl hikâyede olduğu gibi Queen of Hearts tarafından, ona ait olan bir şeyi çalmakla suçlanıyor. Asıl hırsızın Heartless'lar olduğunu öğrenmek ve onlarla savaşmak da Sora ve ekibine düşüyor. Herkül'ten Nightmare Before Christmas'a, Aladdin'den Peter Pan'e birçok Disney eserine ait dünyalar oyunda bu şekilde yer almakta. Ayrıca Simba, Bambi gibi çok sayıda Disney karakterinin kendi hikâyelerini oynayamasanız da onları savaşlarda yardıma çağırabiliyorsunuz.

Oynanıştan 11 yıl önce olduğu gibi büyük tat aldığımı söylemeliyim. Tamam 11 yıl önceki kamera saçmalamaları vs olduğu yerde duruyor ama savaşlar yine de çok keyifli. Ability Point'lerimiz yettiğince oldukça geniş bir seçkiden yeteneklerimizi seçiyoruz ve başlıyoruz Keyblade'imizi sallamaya. Bu arada oyunun başında kılıç, kalkan ve asa arasından seçim yapmanız isteniyor, kesinlikle kılıcı seçin. Oyun zaten bayağı bir zor, kılıç dışındakileri seçerseniz kriz geçirebilirsiniz.

Bir küçük eleştirim bölüm tasarımları hakkında olacak yalnız. Oyun sizi çok dolandırıyor. Aynı bölüm içinde haritanın sonu ile başı arasında 2-3 kere gidip gelmeniz gerekebiliyor. Bir de oyun sizi pek fazla yönlendirmediğini, bir adamı bulabilmek için bütün haritayı dolaşmanız gerekebildiğini düşünürsek... Oyun süresini uzatmak adına yapılmış hoş olmayan tercihler bunlar hep. O zamanlar normal karşılanıyordu ama bugün değil. Ha, oyundan alınan keyfi baltalayacak derecede mi? Hayır.

Tamam, oyunu oynadıktan bir süre sonra oyunun %70'ini oluşturan Disney bölümlerini unutacaksınız. Bu bölümlerin kötü olduğunu söylemiyorum, ama oyun yalnızca bu bölümlerden oluşsa "iyi" bir oyun olurdu. Kingdom Hearts'ı gerçekten özel kılan, kalan %30'luk kısım.

Oyunun o kadar sıcak, o kadar beklenmedik derecede güzel bir hikâyesi var ki, gerçekten anlatamam. Kalp, kalpsizlik, karanlık, gölge gibi kavramlar öylesine başarılı sembolize edilmiş, görselleştirilmiş ve somutlaştırılmış ki hayranlık duymamak elde değil. Ve şunu garanti ediyorum: bu oyun size unutulmaz anlar yaşatacak.

VE SONRASI

Gelelim Chain of Memories'e. İlk Kingdom Hearts'ın tam olarak sonrasında geçtiğinden hikâyeye dair bir şey söylemem doğru olmaz ama en azından şunu söyleyeyim: CoM'de Kingdom Hearts lore'u ile ilgili çok önemli bazı olaylar meydana geliyor. Serinin meşhur Nobody'leri Organization XIII'ünün yanı sıra, Namine ve DiZ gibi önemli karakterlerle burada tanışıyorsunuz.

Oynanış olarak ise oldukça farklı bir yaklaşımı var CoM'in. Sora'nın hatıraları kart olarak somut bir şekilde elinde bulunuyor ve hem savaşlarda hem yeni mekânlara geçmekte bu kartları kullanıyor. Deste oluşturmak, doğru desteyle doğru düşmana dalmak gibi konularda oldukça stratejik davranmak gerekiyor. Sistem güzel, bugün için bile yenilikçi ve oldukça iyi işliyor.

358/2 hakkında ise söyleyebileceğim daha da az şey var. Zaten dediğim gibi oyunun kendisi bu pakette yok, yalnızca ara sahneleri mevcut. KH II'de Roxas ile tanışmadığınızı varsayarsak fazla anlam ifade etmeyebilirler ama Organization XIII hakkında daha detaylı bilgi istiyorsanız kesinlikle göz atmalısınız. Videolar biraz durağan yalnız, demedi demeyin. Sakin bir zamanınızda, yanınıza çekirdeğinizi alarak film izler gibi izlemenizi tavsiye ederim (3 saate yakın video bulunuyor).

GÖNLÜNÜZÜ HD TUTUN

Kingdom Hearts’ın HD'leştirilmesi son derece başarılı. Elbette çağdaş oyunlar kadar güzel gözükmesini beklemeyin. Yuvarlaklar halen sekizgen gibi ama genel olarak göz okşayıcı grafiklere sahip oyun. Square-Enix yeni oyunlar konusunda belki mükemmel bir iş çıkaramıyor ama bazı başka firmalar gibi eski oyunlarının anılarına da kesinlikle ihanet etmiyor (bkz. Silent Hill HD). Tabii RE: Chain of Memories bölüm tasarımları basit olduğundan, 358/2'nin videoları da DS'ten devşirme olduğundan ilk Kingdom Hearts'a nazaran daha az güzel duruyor ama o kadarı da doğal artık.

KH 1.5'i, RE: Chain of Memories ya da 358/2'nin videoları için almayı düşünüyorsanız Kingdom Hearts ile zaten ilgilisiniz ve ne yaptığınızı biliyorsunuz demektir. İkisi de bir dolu içeriğe sahip. Pişman olmayacaksınızdır, merak etmeyin. Seriye daha önce bulaşmamış olanlara ise sözüm şu: evet, oyunun çocuksu bir yanı var ve evet, bazen bölüm tasarımları nedeniyle sıkılabiliyorsunuz. Ama Japon yapımı RYO'lara biraz olsun sempatiniz varsa ilk Kingdom Hearts'ı oynayın arkadaşlar. Oyunu bitirdiğinizde hiç unutamayacağınız anılara sahip olacaksınız. 11 yıl boyunca oyunun bitiş videosunu tekrar tekrar seyrediyor ve Sora her "Senin için geri döneceğim. Söz veriyorum" dediğinde tüyleriniz diken diken oluyorsa o oyunda özel bir şeyler vardır.