Total War: Warhammer 2 İnceleme - En İyi Total War Oyunu Mu?

..."Hayır,"dedi Lord Malekith; "Daha şimdi başlıyor."

 Steam’de haftada bir yüzeye çıkan irili ufaklı Warhammer oyunlarından da anlaşılabileceği üzere, masaüstü oyunlarının isim sahibi GamesWorkshop önüne gelene bu fantastik dünyada oyun yapma şansını veriyor. 2015 yılında ekranlarımıza konuk olan Total War: Warhammer, ben dâhil birçok kişiye göre hem Total War serisinin hem de Warhammer külliyatının en sağlam oyunlarından biriydi. Warhammer 2 ise babasının mirasını alıp, üstüne imparatorluk inşa eden bir çocuğa benziyor.

Yüce Elfler’in bin yıl önce Kaos tehlikesine karşı büyük bir büyü gücüyle inşa ettiği Girdap, gücünü kaybetmekte. Bu fırsatı avantaja çevirmeye çalışan dört farklı ırk da, Girdap’ı kendi kontrolü altına almak istiyor. Warhammer evreninde keskin çizgilerle ayrılan iyi/kötü dengesi olmasa da, Warhammer 2’de bu ayrımı iyi tarafta Yüce Elfler/Kertenkeleadamlar ve kötü tarafta Kara Elfler/Skaven olarak görüyoruz. Yüce Elfer Girdap’ın gücünün yalnızca onlara ait olduğunu düşünürken, Kertenteleadamlar Girdap’ı ele geçirip Eski Tanrıların isteklerini yerine getirmek istiyor. Ringin diğer köşesindeki Kara Elfler de Malekith ve psikopat anası Morathi’nin isteğiyle Girdap’ın gücünü tüm dünyaya hükmetmek için kullanma peşinde. Ringin altındaki Skaven da arada sırada yukarı çıkarak herkesi uyuz ediyor.

Warhammer 2, oynanabilir ırklar arasındaki farkın en fazla olduğu Total War oyunu. Her fraksiyonun iki lideri ve kendilerine has özellikleri var. Normalde bir Total War oyununda oynanabilir fraksiyonların özelliklerini teker teker açıklamazdım ama oyunun dört farklı işleyişini anlatabilmem için Warhammer 2’de bunu yapmam gerekecek.

Yüce Elf denildiğinde aklınıza gelen görüntüyü düşünün: Hafif artist, oldukça gıcık, diğer ırklara yukarıdan bakan ve Bizans oyunları oynayan uzun kulaklılar. Yüce Elflerin Nüfuz özelliği, az önce yaptığım betimlemeyi destekler nitelikte. Diğer ırklarla da oynarken, hikâye haritasındayken sık sık seçim yapmanız gereken olaylarla karşılıyorsunuz. Yüce Elflerle oynarken karşınıza çıkan dört seçenekli bu karaların üçü size ekstra bir özellik ya da silah kazandırırken, nüfuzunuzdan yemekte. Diğer seçenekle de hiçbir şey yapmayarak nüfuz kazanabiliyorsunuz. Bu nüfuzları Yüce Elflerin bir diğer özelliği olan Sarayda Entrika gücünde kullanabiliyorsunuz. Biliyorsunuz, Total War oyunlarının en önemli –ve çoğu zaman bozuk- özelliklerinden biri diplomasidir. Yüce Elfer, Sarayda Entrika gücüyle ortada diplomasi miplomasi bırakmıyor. Milletin topraklarına ordu sokup aranızın açılmasını mı sağladınız? Sıkıntı değil, 10 Nüfuz harcayarak kanki olun! Benim ellerimi birbirine sürtüştürerek gülmemi sağlayan olaysa, bu entrikaları başka fraksiyonlar arasında da kullanabiliyor olmanız. İki sıkı fıkı dostu birbirine düşürüp, onlar savaş hâlindeyken birinin sırtından bıçaklamak tam da bir Yüce Elf’e yakışır zaten!

Kertenkeleadamlar’ın özelliğiyse Jeomantik Ağ denilen, ırkın sahip olduğu şehirleri birbirine bağlayan görünmez bir güç. Önceki oyunlarda olduğu gibi Warhammer 2’de de, kapsadığı şehirleri ele geçirdiğinizde kontrol edebileceğiniz bir eyalet sistemi ve kontrol sonrasında yürürlüğe sokabileceğiniz emirler var. İnşaat ve araştırma hızı, daha fazla vergi gibi özellikler sunan bu sistemin gücü, Kertenkeleadamlar’ın Jeomantik Ağ gücü arttıkça daha da etkili oluyor.

Kertenkeleadamların Lord'u, Mazdamundi'ye yol açın!

Kara Elfler, savaş ganimeti olarak aldıkları köleleri -birazdan değineceğim- ayinlerde kullanabiliyor. Ayrıca çağırdıkları Kara Mavna adındaki yüzen kaleyle uzak kıyılardaki şehirlere vur-kaç taktikleriyle mahvedebiliyorlar.

Skaven, Total War: Atilla’daki barbar ırklarının göçebe yapısı ve yemek konseptinin üstüne, yozlaşma mekanikleri eklenmiş hâli. Warhammer 2’de üç farklı yozlaşma türü var: Kaos, Vampirik ve Skaven. Yozlaşan topraklar, ordularınızın gücünü düşürürken, generallerinizi çıldırtıp, onlara kötü özellikler kazandırtabiliyor. Savaşçı ve hafiften kafayı sıyırmış Skaven ırkı, her ne kadar şehirleri ele geçirip, yavaş ve metodik bir şekilde haritayı domine edebilse de, bu oynanış pratikte yerini taktik maktik yok bam bam bama bırakıyor. Çünkü Skaven her ne kadar Skaven yozlaşmasıyla rakip şehirlerin kamu düzenini mahvedip, onları isyana sürüklese de, aynı dertten kendileri de mustarip. Çok uzun süre bir yerde kaldığınızda yozlaşma nedeniyle şehirlerinizin kontrolünü kaybedebiliyorsunuz. Her an harekette olması gereken Skaven fraksiyonu, yerin altına girebiliyor ve düşmanlara kötü bir sürpriz yapabiliyor.

Warhammer 2’de hikâyeyi kazanmanız için illaki tüm dünyayı fethetmeniz gerekmiyor. Girdap’ın gücünü ele geçirmek ve son büyük savaştan galip ayrılmak, oyunu kazanmak için en kısa yol. Peki, Girdap’ın gücünü kendimiz için nasıl ele geçireceğiz? Şöyle ki, bu yukarıda saydığım dört büyük ırk ve altındaki fraksiyonlar, kendilerine ait özel bir materyalin peşinde. Her ele geçirdiğiniz şehir, bu materyalin yapımına katkı sağlamakta. Belli bir miktarda materyal biriktirdiğinizde, Girdap’ın gücünü bir miktar emebileceğiniz ayinler serisini başlatıyorsunuz. İlk başlarda 10 turn süren bu ayinler, sonlara doğru 20 turn’e kadar çıkabiliyor. Ayin başladıktan sonra rastgele atanan üç farklı şehrinizi Kaos’un takipçilerinin gönderdiği dolu ordulara karşı savunmak zorundasınız. Tabii siz bir yandan kafanıza göre Girdap’la uğraşırken, diğer fraksiyonların eli de armut toplamıyor. Ayini başlatan fraksiyona karşı, diğerleri engelleme gücü gönderebiliyor. Parası ödendikten sonra direkt olarak diğer fraksiyonun savunması gereken şehirlerin önünde beliren bu ordular, o şehri ele geçirdikleri takdirde rakibin ayinini yarıda kesebiliyor. Yani siz bir yandan Kaos’un acımasız psikopatlarıyla uğraşırken, bir yandan sizinle aynı zamanda ayine başlayan diğer fraksiyonları durdurmaya çalışıyorsunuz. Dua edin de diğerleri de sizin şehirlerinize engelleme gücü göndermesin! Bu sistem oyunu o kadar zevkli yapmış ki! Yüce Elfler’le oynadığım ilk hikâyemde, bir yandan Kertenkeleadamların ayinini durdurmaya çalışıyor, bir yandan da gereğinden fazla açıldığım devasa haritadaki birbirinden alakasız ayin bölgelerini nasıl savunacağımı düşünüyordum. Tam "savunma ordularımı koydum, şimdi kafam rahat," dediğimde, Kaos’un 10 tam dolu ordusunu başkentimin sınırlarında görünce az daha kalp krizi geçirecektim! Büyük gayretler, Elf kanı ve ağrıyan bir bilek sonrasında savaşları kazansam da, Girdap ayinini benden önce başlatan Lord Mazdamundi ile girdiğim son savaşı kazanamayarak 270 turn’lük hikâyeme elveda demiştim. Gerçi sonra Kertenkeleadamlar’la ortalığın tozunu kaldırdım ya hadi neyse...


Girdap’ın kontolünü ele geçirmek için yaptığınız ayinlerin yanında, her ırka özel önkoşulları olan ve geçici dört farklı küçük ayinleri aktive ederek de gücünüze güç katabiliyorsunuz. Örneğin Skaven ırkı bir ayinle kısa süreliğine ekstra yemek ve ordu kapasitesi kazanabiliyorken, Kara Elfler şehirlerindeki kamu düzenini arttırabiliyor. Bu küçük ayinler, ırkların özellikleri, fraksiyonların lordlarıyla birleştiğinde ortaya taktiksel ve her adımınızı tekrar tekrar düşünmeniz gereken bir hikâye haritası ortaya çıkartıyor.

Yukarıda bahsettiğim üzere, her ırkın kendine has oynanış tarzı var. Dört oynanabilir ırk kulağa az gelse de, her ırkın iki fraksiyon lordu, başlangıç noktası ve dertleri olduğundan dolayı bu sayı azlığı oyundan aldığım zevkiten bir şey eksiltmedi. Yüce Elflerle oynarken işi daha çok diploması ve Sarayda Entrika güçlerini kullanarak bitirdim. Sırf aram iyi olduğu için diplomasi yoluyla imparatorluğuma kattığım Yüce Elf fraksiyonlarının sayısını hatırlamıyorum bile. Kara Elfler ise her iki lordun da başlangıç yerleri itibariyle Kaos ve Skaven’e yakın olduklarından dolayı çok daha zorlu bir oynanış sunuyor. Sağa sola saldırıp çok kolay bir şekilde büyüyemiyorsunuz çünkü fethettiğiniz şehirlerin neredeyse hepsinde Kaos yozlaşması oluyor ve bu yozlaşma kamu düzenini hızlı bir şekilde düşürebiliyor.

Hikâye haritasında çeşitli fraksiyonların iskan ettiği şehirlerden çok, harabe durumunda olan boş yerler var. Buralara bir lordla giderek eski text-adventure oyunlarına benzeyen bir oyunla karşılaşıyorsunuz. Tıpkı hikâye haritasında çıkan ve seçim yapmanız gereken görevler gibi, burada da yaptığınız seçimlere göre para, deneyim puanı, fraksiyon bonusu ya da lordların kullanabilecekleri eşyaları bulma şansınız var. Fakat bu görevler bir süre sonra kendini çok tekrarlamaya başlıyor. Daha ilk oyunumda 50. turn’den sonra aynı görevleri görmek biraz canımı sıktı.

Irkınızın, size çeşitli bonuslar veren ve şehirlerde inşa edecek yeni binalar, ordunuza katacak yeni asker tipleri yaratmanızı sağlayan teknoloji ağacının yanında, bir de her lordun kendi beceri ağacı var. Siz hikâyede ilerleyip, özel görevleri yapıp, Girdap hükmünüzü arttırırken, bir yandan da lordlarınız güçleniyor; harabelerden ve görevlerden topladıkları silahlarla tam bir rol yapma oyunu karakterini dönüyorlar. Sakın “aman nasıl olsa deli gibi bir ordu kurdum, lordlarla da uğaşmayayım,” demeyin çünkü 30. seviye gelmiş, baştan aşağı efsanevi silahlar ve zırhlar giyen bir lord savaşın dengesini değiştirebilecek bir güce sahip demektir.

Total War: Warhammer 2’nin savaşları, bir Total War oyununda gördüğüm en dengesiz çatışmalara ev sahipliği yapıyor. Aman sakın anlamayın, bunu kötü bir anlamda söylemiyorum. Total War serisi her zaman sıkı bir “taş-kağıt-makas” dengesini kurmaya çalışmıştır. X birliği Y’yi nötrler, Z birliği X’i gibi. Fakat Warhammer 2’de işler biraz daha farklı işliyor. Skavenların hızlı ve kontrol edilemeyen birlikleri, Kertenkeleadamların devasa yaratıkları, Elflerin mızraklı piyadeleri gibi her ırkın kendine has birlikleri savaşları çok dinamik bir hâle getirmiş. Bir de bunların üstüne, tek başına yüzlerce piyadeyi patatese çevirme kapasitesine sahip lordları da ekleyince güç dengesi birbirine denk savaşların hepsi her iki tarafın da kazanabileceği bir akıl oyununa dönüyor.

Şu an bir yandan ekrana bakıyorum, bir yandan da notlarıma göz gezdiriyorum, acaba bu son paragrafta oyunla ilgili kötü ne yazsam diye ama ne yalan söyleyeyim aklıma önemi olan hiçbir şey gelmiyor. Warhammer 2 muhteşem savaş ve hikâye haritasıyla bana unutulmaz bir deneyim sundu. Savaş haritasındaki dengesizlikten doğan müthiş kaos, hikâye haritasındaki mantıklı kararlar veren yapay zeka, Girdap hüküm oynanış dinamiği ve ırkları birbirinden ayıran özellikler Warhammer 2 kanımca gelmiş geçmiş en iyi Total War oyunu yapıyor. İster Total War, ister de Warhammer hayranı olun, bir oyuncu olarak Total War: Warhammer 2'yi oynamayı kendinize borçlusunuz.

Artılar:

  • Dengesizlikten doğan muhteşem savaş ve hikâye haritası "dengesi".
  • Lordlarla bir savaşta 300 düşmanı yok etmek etmek çok keyifli.
  • Savaş haritasındaki dengesizlikler ve ırkların birbirlerine karşı üstünlükleri.
  • Devasa harita.
  • Birden fazla oyun kazanma seçeneği.
  • Irkların farklılıkları.
  • Lordlar ve karakteristik özellikleri.
  • Şehir ve eyalet yönetim sistemi.
  • Detaylı ve ırka özel teknoloji ağacı.
  • Girdap ve ufak ayinler.

Eksiler:

  • Kendini tekrar eden görevler.
  • 200 turn'ü geçtiğinizde performans sorunları başlayabiliyor.

SON KARAR: Hem Total War hem de Warhammer oyuncuları Warhammer 2'de hârika bir zaman geçirebilir.

 

NOT:9.0

Oyunu, Türk Telekom faturanıza 12 ay taksit ile, Playstore'dan satın alabilirsiniz.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum