Farklı dünyalar, farklı roller.
Devamını okuAge of Empires III: Definitive Edition - İnceleme
Eski dostla yeniden buluştuk
Crusader Kings III incelemesini yazarken strateji oyunlarını ne kadar sevdiğimden bahsetmiş, bu sevgiyi besleyen serileri sıralamış; o seriler içinde de Age of Empires serisini özellikle belirtmiştim. İşte bu eski dost, bir kez daha yenilenmiş yüzüyle karşımızda.
İlk Age of Empires oyunu 1997 yılında çıkmış ve bizi bizden almış, strateji severlerin vazgeçilmezleri arasına adını yazdıracak yeni bir serinin ilk adımı olmuştu. Sonra ek paketle genişledi. 1999’da ikinci oyun geldi, seriyi bir adım daha ileriye taşıdı. Sonra onun da ek paketi geldi. 2002 yılında ise, bizleri Age of Mythology ve bunun ardından da yine bir ek paket bekliyordu. Bir sonraki oyun olan Age of Empires III için ise 2007 yılını beklemek gerekecekti. Sonrasında onun için de iki genişleme paketi, The War Chiefs ve The Asian Dynasties gelecekti. Bundan sonra Age of Empires 4 için beklerken araya ilk oyunların HD versiyonlarıyla başlayıp sonra Definitive Edition’larıyla devam eden bir yenilenme süreci girdi. DE üçlemesinin sonuncusu da haliyle AoE 3 DE oluyor.
İmparatorluklar Çağının üçüncü bölümünde…
Age of Empires serisi, belirli bir tarihi dönemdeki imparatorlukları emrimize verir, bu imparatorluklar arasındaki savaşta bir rol üstlenmemizi sağlar (Age of Mythology bu durumun istisnası tabii). Serinin üçüncü oyununda Keşifler Çağı’nın uygarlıkları emrimize amadeydi. Zaten senaryo kısmında da böyle bir hikâyeyi oynuyorduk. Dilerseniz uygarlıklar kısmına geçmeden önce bu senaryo modundan biraz bahsedeyim.
Her bir ayrı bir dönemde geçen üç kısımdan oluşan senaryoda, Black Ailesi’nin macerasını takip ediyoruz. İlk bölüm 16. Yüzyılın sonlarında geçiyor. Morgan Black komutasındaki St. John Şövalyelerini yönetiyor; Malta’da yer alan ve elimizdeki son kale olan kalemizde Osmanlı kumandanı Şahin Bey yönetimindeki ordunun saldırısına karşı koymaya çalışıyoruz. Bu saldırıyı savuşturduktan sonra, Osmanlı birliklerinin aslında başka bir hedefi olduğunu öğreniyoruz; sonsuz hayatın kapısını araladığı düşünülen Gençlik Pınarı’nı (bu pınarın bulunduğuna inanılan Ay Gölü’nü) bulmak. Circle of Ossus isimli gizli bir topluluk da bu kaynağın peşinde. Alain Magnan, bu kaynağı diğerlerinden önce bulmak görevini verip Morgan Black’i Yeni Kıta’ya uğurluyor. Yeni Kıta’ya doğru yelken açan Morgan, korsanların saldırısı sonrasında kendisini Karayipler’de buluyor. Burada gücünü toplayıp kendilerine saldıran korsanları alt etmeyi başaran ekibimiz sonunda Yeni Kıta’ya varıyor. Bundan sonrasında da Osmanlılar, İspanyollar ve kıtanın yerlileri Aztekler’in dahil oldukları bir mücadeleye şahitlik ediyoruz.
İkinci kısımda, 18. Yüzyılın ortalarında, Morgan’ın torunu John Black’i; üçüncü kısımda ise, 1817 yılında John Black’in torunu ve Nathaniel’in kızı Amelia Black’ı yönetiyor ve hikâyeyi devam ettiriyoruz. Definitive Edition, orijinal oyunun ek paketlerini de içeriyor. Dolayısıyla, ek paketlerde yer alan senaryo görevlerini de oynayabiliyoruz -ki The War Chiefs, Black ailesinin hikayesini genişletirken The Asian Dynasties; Japonya, Çin ve Hindistan senaryolarıyla birlikte geliyor. Hikaye kısımlarından daha fazla bahsedip spoiler vermeyeyim :)
Yeniden ve yenilenen bir Age of Empires tecrübesi
Oyundaki uygarlıklara gelecek olursak; ana oyun ve ek paketlerle gelen İspanyollar, İngilizler, Fransızlar, Portekizliler, Hollandalılar, Ruslar, Almanlar, Osmanlılar, Çinliler, Japonlar, Hintliler, Aztekler, Lakotalar ve İrokualar (Haudenosasunee) yanında Definitive Edition’a özel iki yeni uygarlığımız daha var; İsveçliler ve İnkalar. Tahmin edebileceğiniz üzere her bir ulusun kendine has özellikleri ve özel birimleri mevcut, Osmanlılar için ruhani görevlilerin imam, temel askeri birimlerin yeniçeri olması gibi.
Oyuna eklenen uygarlıkların yanında iki yeni oyun modu da var. Savaş Sanatı (The Art of War) modunda; ekonominin temellerinden hazinelere, bina inşa etmekten savunmaya, kara savaşlarından deniz savaşlarına belirli konulardaki görevleri yaparak deneyim kazanmaya, bu alanlarda kendinizi geliştirmeye çalışıyorsunuz. Şahsen daha çok hoşuma gidense Tarihi Savaşlar (Historical Battles) modu oldu. Bu modda adından da anlaşılabileceği üzere, önemli savaşları oynayabiliyoruz. İlk savaş, Barbaros Hayrettin ile kardeşleri Hızır ve Oruç Reis’lerin Cezayir’de kurdukları devleti, İspanyollara karşı savunmak olunca haliyle içim daha bir ısındı bu moda :)
Serinin her bir oyunu bir öncekine göre yeni bir şeyler sunuyor, tekrardan kaçınmaya çalışıyordu. AoE 3 de “Home City” ile birlikte gelmişti. Bu şehir, düşmanlar tarafından saldırılmayan, oyun modları arasında da varlığını sürdüren, siz seviye atladıkça geliştirebildiğiniz bir şehir. Şehrin adını da yönetici karakterinizin adını da dilediğinizce belirleyebiliyorsunuz. Ana şehriniz, yeni yerleşim birimlerinize takviye yapabilmenizi sağlıyor. Seviye atladıkça burada da geliştirmeler yapılabiliyor. Ana şehrinizde kullanabildiğiniz desteler de uygarlıklara göre farklılıklar arz ediyor. Buradaki binalarınızın geliştirilmesi, kart destelerinin oluşturulması, hangi desteleri kullanacağınıza ilişkin seçimleriniz gibi detaylarla AoE 3 seleflerinden bir miktar daha farklı bir oyun tecrübesi sunuyor.
Skirmish modu yine eskiden olduğu gibi saatlerimizi tüketecek bir mod olarak bir köşede bizleri bekliyor. Oyunun çok oyunculu modu da elden geçirilmiş, eskiden olduğu gibi arkadaşlarınızla gayet keyifli mücadeleler yapabilir, uygarlıkların bitmek tükenmek bilmeyen çatışmalarına ortak olabilirsiniz. Bütün bunlar yetmezse, kendi haritalarınızı, senaryolarınızı oluşturmanız da mümkün. Oyun da mod desteği de bulunuyor. Yani, yine bizim günlerimize gecelerimize ambargo koyabilecek kadar içerikle geliyor AoE 3.
Bahse konu bir Definitive Edition olunca, haliyle grafiklerde bir güncelleme beklenir, burada da beklendiği gibi bir tablo söz konusu. Sadece birim ve haritaların görsel yönden güncellenmesinden bahsetmiyorum; ara yüz de elden geçirilmiş, oyuna giriş yaparken 3 alternatiften dilediğiniz birisini seçebiliyorsunuz. Seslendirmeler de Age of Empires serisinin sevdiğimiz yanlarındandı, malum çok fazla oyunda “Oduncu”, “Yaparım” sözlerini duymuyoruz :) Seslendirmelerin de güncellendiğini belirterek bu noktayı tamamlayayım.
Nazar boncuğu ufacık tefecik bazı sorunlardan da bahsetmiş olayım. Bazen bir birimi seçerken sorun yaşayabiliyorsunuz veya verdiğiniz komutun uygulanmadığını görebiliyorsunuz. Yine bazı durumlarda haritanın belirli bir bölgesine gitmeleri talimatı verdiğiniz birimlerinizin alakasız bir noktada takılıp kaldığına şahitlik edebiliyorsunuz.
Orijinal Age of Empires III’ün üzerinden 13 yıl geçmiş, dile kolay. Açıkçası bu kadar uzun süre olduğunun farkında değildim. Hatta halen zaman zaman açıp oynamaktaydım. Dolayısıyla böyle bir yenilenmeye ihtiyaç duyup duymadığını ya da bu yenilenmiş halinin orijinaline göre ne kadar farklılık arz edebileceğini ben de merak ediyordum. Merakımı ziyadesiyle gidermiş bir halde karşınızdayım. Umarım yazdıklarım sizin sorularınıza da cevap olmuştur. Şu oyunu böyle bir fiyatla almamak olmaz, gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Başlıklar
Gayet iyi bir şekilde elden geçirilmiş, yenilenmiş, genişletilmiş bir Age of Empires deneyimi. Bu kadar içerikle ve böyle bir fiyatla tereddüt etmeden alınır, oynanır.
- Orijinal oyun ve ek paketlerinin yanında yeni oyun modları
- Orijinallerin yanında 2 yeni ulus
- Onlarca saat oynanabilecek içerik
- Sudan ucuz - orijinal oyundan da :)
Yaşını hissettiren kimi detaylar
Bazı teknik sorunlar
oyunu kurduktan sonra ayarlar kısmı geldi ve ben bi yanlış ayar yaptım mause seçtiklerimi seslendiriyor bunu nasıl kapatırım ?