Marvel's Spider-Man 2 (PC) - İnceleme
Bir örümcekten daha iyi ne var? İyi bir PC optimizasyonu…
Çok da şaşırtıcı olmayan bir bilgiyle başlayayım mı: Ben Spider-Man’i çok seviyorum. Yani nasıl sevilmez ki şu karakter… Bütün o “halkın içinden biri, aynı bizim gibi, kirasını ve faturasını ödemeye çalışan mahallenin çocuğu” klişelerini peşi sıra yaparım zaten. Bir de buna ek olarak bir süper kahraman olarak girdiği o ikili kararsızlıklar da eklendi mi Peter Parker ve Spider-Man’i sevmeyen insan zor bulunur. Eh zaten dünyanın en popüler süper kahramanı olması da tesadüf değil. İşte tam da bu yüzden 9. nesil başladığında artık bir PC oyuncusu olmaya karar verdiğimde (ya da olmak zorunda kaldığımda diyelim) arkamda geri bıraktığıma en çok üzüldüğüm marka Spider-Man olmuştu. Çünkü olası bir ikinci oyunu oynamamın imkânı yoktu. Sony yavaştan PC’ye oyunlarını getiriyordu ama benim de içinde bulunduğum o grup “Her şey gelir Spider-Man gelmez” diyordu. Fakat şaşırtıcı bir şekilde Remastered sürümüyle birlikte PC’ye gelen ilk Playstation oyunlardan biri olmuştu.
Marvel’s Spider-Man’i… sevmiştim. Yani tamam zaten haşır neşir olduğum şey bir Spider-Man ürünü olunca bir sıfır önde başlıyordu zaten fakat tempodan bihaber senaryosu ve içimi sıkan “onu topla, şunu çek” tipi görevleri nedeniyle kendimi tam anlamıyla kaptıramamıştım. Kusursuza yakın oynanışı, son oyuna doğru süper güç fantezisine dönüşen karakter gelişimi ve şahane PC portu eklenince ana oyun + DLC’leri %100’lemeden başından kalkamamıştım. Tüm o ekipmanlarımı en son seviyeye çıkardığımda yaptığım komboları ve DLSS’i açınca 144 FPS’e vuran akıcılığı düşünüyorum da… Marvel’s Spider-Man iyi ki PC’de oynadım dediğim oyunlardan biri olmuştu. Fakat aklım her zaman ikinci oyundaydı: İlk oyundan daha iyi olabilir miydi? Yani… Kesin bir evet diyemiyorum. Şöyle yüksek sesle HAYIR!!1 da diyemiyorum. Şöyle ki…
Bende kalp var, böyle aksiyon olmaz
İkinci oyunun ilk oyundan çok çok daha iyi yaptığı bir şey varsa o da kesinlikle anlattığı hikâye ve bu hikâyeyi anlatış şekli. İlk oyunun senaryosunun devasa bir tempo sorununa sahip olduğunu söylemiştim. Bu sorunu görmek için bir “oyun efişinadosu” olmaya gerek yok. 6 tane kötü adamı oyunun son perdesine saklarsan sonra da hepsini üzerine boca edersen herkes bu sorunu apaçık görebilir. Fakat ikinci Spider-Man’in ana öyküsünde sadece iki tane kötü adam olunca daha oturaklı bir tempo yaratabilmiş yazar kadrosu. Gerçi hâlâ daha mükemmel değil, sorunları olan bir tempo; özellikle bu “üzerine boca etme” durumu ne yazık ki ikinci oyunda da mevcut. Fakat ilk oyundan fersah fersah ilerde olduğunu söylemek gerekli.
Tabii hal böyle olunca biraz hikâyeden de bahsetmek gerekiyor: Peter Parker bir lisede öğretmen olmuştur. İlk iş gününde Sandman’in yarattığı kargaşa yüzünden “öğrencisi” Miles ile birlikte bu kargaşayı düzeltmek üzere daha ilk günden işi eker ve Sandman’in yarattığı sorunu çözmeye gider. Sandman Örümcek Adam’ları gelecek büyük tehdite karşı uyarsa da Peter Parker’ın daha büyük problemleri vardır: İlk günden işinden çıkıp gitmesi nedeniyle kovulur, May Hala’dan miras kalan evi toparlamaya çalışır ve eski dostu Harry’nin gelmesiyle birlikte Miles ile arasındaki iletişimi sekteye uğrar. Avcı Kraven adındaki bu büyük tehdit, daha önce görülmemiş teknik imkanları ve “orman kanunlarını” felsefeyle yoğurduğu zekasıyla durdurulabilir mi?
Kendimi tekrar edeceğim şu an belki ama bana “İlk oyunda ne oluyordu onu da bir anlatsana?” diye sorarsanız “İşte bir tane vakıf var. Sonra bir tane adam terör saldırısı yapıyor. Iııı… İşte herkes hapisten kaçıyor, bir de herkes hasta oluyor” gibi ağzımda geveleyip dururdum. Öyle “eskiden oynadım da unuttum” gibi bir durum da yok bu arada. İkinci oyunun çıkması şerefine 2024’ün son günü bitirdim. Buraya tam şimdi 1 sene olmuş gibi bir şaka yapsam mı şöyle birkaç gecikmiş bir yeni yıl şakası gibi? Bence yapmayayım…
Ben biraz şakasına, biraz ciddi Playstation exclusive oyunlarıyla dalga geçen tiplerdenim. “Haydi kardeşim oyunu izletme bana, oynat” tarzında anlayacağınız. Çok haksızlık ettiğimi de düşünmüyorum açıkçası. Bir sonraki adımı görmek için hikâyenin nereye gittiğini takip etmek de bir motivasyon, hiçbir itirazım yok. Fakat benim motivasyonlarım biraz daha farklı. Neyse lafı şuraya bağlamak için anlattım tüm bu şeyleri: Kimi zaman “Eh be kardeşim haydi şu oyunu oynamama izin ver artık” diyeceğim kadar uzun ara sahneler izlesem de bulunduğum yerde hop oturup hop kalkmama neden olan tüm o aksiyon sekanslarına değerdi. Böbrek üstü bezlerimin durmadan adrenalin salgılamasına neden olacak kadar iyilerdi. Ben er ya da geç Spider-Man 2’nin PC’ye geleceğini tahmin ettiğimden hakkında hiçbir şey izlememiş ve okumamıştım. İlk defa oynadım ve hiç spoiler yemedim anlayacağınız. O yüzden siz oynadıysanız ve bu satırları okurken yüzünüzde bir tebessümle “Hıh, haklı bu çocuk ya”, oynamadıysanız da “Abartıyor herhalde ya bu kadarı da olamaz” diyor olabilirsiniz. Eğer oyunu oynama niyetiniz varsa (ki bence olsun) mümkün olduğunda videolu içeriklerden kaçın ve kendiniz ilk kez ekran başında deneyim edin.
Tüh ya…
Tüm o hikâyeler, ara sahneler, aksiyon sekansları… Hepsi çok iyi fakat oynanış kısmında anlam veremediğim birkaç değişiklik var. Önce ilk oyunun üzerine eklenen sonra da değişen şeyleri anlatayım ki kendimi daha iyi ifade edeyim.
Spider-Man gibi çevik ve atik bir karaktere akıcı animasyonlar ve doğru düzgün çalışan bir ağ atma sistemi verirsen ne olur: Şehirde gezmek bile eğlenceli bir şey olur tabii. Fakat civarda hiç bina yoksa? O ağı tutturacağın tek bir yer yoksa bile ne olur? Tek kelimeyle eziyet. İlk oyunun denize kıyısı olan yerlerde oynamaktan nefret ediyordum açıkçası. Bu sorun ilk versiyon Spider-Man’lerde gördüğümüz koltuk altı ağları sayesinde çözülmüş. Bu ağlar sayesinde süzülebiliyor, yükselebiliyor, çeşitli hava akımı çemberlerinin içinden geçerek ilerleyebiliyoruz. Özellikle haritanın sağa doğru genişlemesiyle, bir diğer deyişle köprü geçişlerini sık sık kullanmaya başlayınca bu “süzülme” mevzusunun güzelliği bir başka belli oluyor. Hatta öyle ki bazı yan içeriklerde bu süzülme mevzusu doğrudan objektif olarak bile kullanılmış.
Dövüşlere doğrudan etkileyen bir diğer yenilik ise Parry. R1 ya da RB ile gelen hemen hemen her saldırıyı geri yansıtabiliyorsunuz ve size saldırmak için de zaman yaratıyor. Açıkçası ben boss savaşları haricinde çok kullanmadım bu mekaniği. Kötü olduğu için değil de kalabalık düşmanlara karşı savaşırken dodge mu atacağım, parry mi yapacağım bunun kararsızlığı yüzünden saçma sapan durumlara düştüğüm oldu. Eh zaten alan etkili yeteneklerle “add clear” yapmak gayet mümkündü ben de o nedenden ötürü daha hareketli bir oynanış sergiledim. “Nasıl oynamak istiyorsanız öyle oynayın” felsefesini benimsemiş olmaları güzel. Düşmanların uyguladığı ağır saldırılar, oyunun öğrettiğine göre, dodge’lanmıyor ve mutlaka parry’lenmesi gerek. Fakat unutmayın ki siz Spider-Man’siniz. O ağır saldırı gelince uçup kaçmak sadece birkaç tuş kombinasyonu uzağınızda.
Şimdi gelelim işin cafcaflı kısımlarına: Eskiden 8 adet olan ekipman sayımız 4’e düşürülmüş durumda. Buradan çıkan açığı da 4 yeni yetenekle kapatmaya çalışmışlar. Ekipmanların açık açık nerf yemesinden, “ulti” klasmanında sayılabilecek envaı çeşit özelliğin de “yetenek” adı altında nerf’lenmesinden ve geç oyunda olsa bile güç fantezisi yapamamamdan ötürü bayağı bir şikayetçiyim. İlk oyunda bildiğiniz build yapabiliyordum ve bence çok güçlü bir build’im vardı: Finisher attığımda ekipmanlarımın yeniden dolmasını sağlayan bir perk, bir finisher attıktan sonra şansa bağlı olarak bedava bir finisher atmamı sağlayan bir perk ve üstüne bol bol finisher atabileyim diye focus barımı hızlı doldurmaya yarayan perk’ü ve ekipmanlarımın tazeleme hızını arttıran süperi de taktığımda yumruk bile atmadan dövüşlerden çıkabilir hâle gelmiştim. İlk oyunun ortalarında nedense zorlanıyordum ve bir tür sustain’e ihtiyacım vardı. Canım kritik seviyeye gelince otomatik can dolurma* ve perfect dodge atınca zamanı yavaşlatan perk’leri beni iyi bir idare etmişti. İki farklı oynanış tarzına hizmet eden iki farklı build’i tek bir karakterde yapabiliyordum anlayacağınız. Bunlar öyle “best spider-man build” falan diye internette arattığım şeyler de değil bu arada. Kim bilir daha ne kombinasyonlar vardır da bunlar benim oyun tarzıma en çok uyanlar. Marvel’s Spider-Man 2’de bu tip build’ler yapmanıza teşvik eden bir şey yok. Bunun iki sebebi var: 1. Yetenek ağaçlarındaki şeyler genellikle elinizdeki gücü daha iyi yapmak üzerine. Daha çok hasar vurma, daha kısa yeniden dolum süresi, daha çok focus barı… 2. Yetenek ağacında eski oyundaki gibi finisher yaptıktan sonra ekipman tazelenmesi gibi şeyler olsa da ekipman ilk oyunun o kadar gerisindeki ki buna dayalı bir dizilim yapmanın herhangi bir anlamı yok. Öte yandan yetenekleri kullanmak çok tatmin edici, Sezar’ın hakkı Sezar’a. Milleti yerden yere çarpmak görsel olarak şahane. Hele senaryo gereği ileride açılan yeni yetenekler güçlü de olabiliyor fakat sizi öyle bir kısıtlıyor ki asla istediğiniz şekilde oynamanıza izin vermiyor.
PC’de Marvel’s Spider-Man 2 oynama işi
İlk oyunun optimizasyonu kusursuzdu. PS4’ten Remastered edilmiş olmasından ötürü mü bilmiyorum ama yağ gibi akıp gidiyordu oyun. DLSS vs. açmadığınızda bile ışın izlemesini köklediğinizde 60 karenin altına kolay kolay düşmüyordunuz. Dediğim gibi 2018’de, 8. nesle çıkmış bir oyunun 2022’de elden geçirilmesiyle mi bir alakası var bilmiyorum. Çünkü 2023’te 9. nesle çıkmış bir oyunun 2025’te “sadece port” edilmesi büyük sorunlar doğurmuş. Açıkçası Nixxes’in ilk oyundaki temiz işçiliğini görünce Marvel’s Spider-Man 2’nin optimizasyon konusunda asla problem yaşamayacağını düşünmüştüm, yanılmışım.
Klavye fare kontrolleri çok kötü her şeyden önce, onu bir aradan çıkarayım. Esasen ilk oyunda da kötüydü o yüzden bu konuda çok eleştirmek istemiyorum. Onun dışında Dual Sense’im olmadığı için haptic feedback’lerini deneyemedim fakat Dualshock 4’te ve Xbox Series X kumandalarında test ettim oyunu. Dualshock 4’te oynadığım zaman oyuna çıkan tuşlar bug’lanıyordu ve bunu gelen bir hotfix’le düzelttiler. Telefon uygulamasını açmak, gelen yan görevi kabul etmek gibi eylemler Dualshock ve Dual Sense’in dokunmatik yüzeyine atanmış durumda. Xbox kontrolcüsünde bu durumu “tuşa basılı tutarak” çözmüşler. İlk birkaç görevde etkilenmiştim bu parmağımla sağ sol yapma işine ama dürüst olayım hızlıca basılı tutmanın rahatlığı da +30 saat gömeceğiniz bir oyuna istediğiniz bir şey.
Optimizasyon işine geri dönecek olursam: Ben de problemler yaşadım, hele ki simbiyot kostümüne geçtikten sonra giren her animasyonda bilgisayarım çılgın attı. Fakat şehirde dümdüz dolaşırken ya da klasik kostümle savaşırken vs. stabiliteyi korudu oyun. Sadece 1 kere çöktü mesela. Onun dışında bol bol bug’la karşılaştım: Simbiyot dokunaçlarına sıkışıp kalmak, sadece sağ alt köşede olan saçma sapan bir ışık hatası, duvarlara sıkışan NPC’ler, QTE yapacağım tuşların ekranda görünmemesi… Daha da sayarım yani. Fakat hiçbiri Steam incelemelerinde yazan kadar oyunu kırıp döken sorunlar değildi. 4070 Super’lerle yetersiz GPU hatası alanlar var örneğin. Ben Nvidia’nın GeForce Experience uygulamasını kullanmıyorum, sürücülerimi elle yüklüyorum. Devasa sorunlar yaşamamamın bu konuyla alakası var mı bilmiyorum. Nitekim oyun da bozuk yani, sütten çıkmış ak kaşık değil. Bu incelemeyi yazana kadar iki tane hotfix geldi bile. Görünen o ki bir süre daha gelmeye devam edecek.
“Marvel’s Spider-Man iyi ki PC’de oynadım” demiştim hatırlatmak gerekirse. Marvel’s Spider-Man 2 için aynı şeyi söyleyemiyorum ne yazık ki. Mesela PS4 sahiplerinin PC’de ilk oyunu oynaması için çok geçerli bahaneleri var. PS5 sahiplerininse Marvel’s Spider-Man 2’i modları kurcalamak dışında PC’de oynamak için nasıl bir sebebi olabilir şu an için aklıma gelmiyor açıkçası. İleride hotfixlerle stabil saniye kareyi yakalamak mümkün olduğunda 144 FPS ve widescreen’in tadını yine PC sahipleri çıkarır muhtemelen.
Başlıklar
Marvel’s Spider-Man 2 için kötü bir oyun demek cesaret ister. Fakat ne yazık ki ilk oyunun (başta ekipmanlar olmak üzere) ikinci oyundan daha iyi yaptığı şeyler mevcut. Evet, buna PC port’u da dahil.
- Şahane bir hikâye ve anlatımı
- İnsanın kalp ritmini bozan aksiyon sekansları
- Şehirde gezmeyi kolaylaştıran yeni parkur elementleri
- Dövüş sisteminin sağlam temellerine rağmen…
- …niteliksizleşen ekipmanları kullanmanın hiçbir anlamı kalmaması
- Kötü PC optimizasyonu
- Oyunu kıran bug’lar ve görsel glitch’ler
- “Şunu topla, burayı çek” görevleri can sıkıcı olabiliyor