Pripyat'tan Normandiya'ya, Stalingrad'a ve Bastogne'a uzanan dev bir hikaye.
Devamını okuMen of War II - İnceleme
Bu incelemeyi okumak için düzenli bir internet bağlantısına sahip olmalısınız…
Senaryo moduna oldukça önem veren bir oyun düşünün. Bu oyun İkinci Dünya Savaşı gibi önemli bir olayı konu alsın. Oyunun görsel anlatısından tutun da ses tasarımına kadar, ünitelerine kadar, savaşlarına kadar her şeyi çok iyi araştırılmış olsun. Sonra gidip bu güzel oyunu internete bağlı kalma zorunluluğuyla çıkarın. Üstüne oyun için satın aldığınız sunucular o kadar dandik olsun ki hikâye modunu oynarken bile lagdan geçilmesin.
Evet sevgili Oyungezerler, tahmin edebileceğiniz üzere bu sinir bozucu tecrübenin arkasındaki isim Men of War II ve inanın üstteki paragrafı yazarken kendimi dizginledim. Aslında temelinde harika bir oyunun yapı taşları var ve potansiyel yüzünüze yüzünüze vuruyor. Hatta oyunun içeriği de sağlam diyebilirim. Hani laf olsun diye birbirinin kopyası olan görevler yok. Her hikâye modunda yeni bir detayla, olmadı oyuna bakış açınızı değiştiren yeni bir mekanikle tanışıyorsunuz.
Oyunda ne içerik var diyorsanız sadece hikâye modunda bile üç farklı senaryo ve bu senaryoların içinde de en az altı tane büyük görev bulunuyor. Görevler de kısa değil ve bazen deneme yanılma yapmanızı gerektirebiliyor. Hatta dürüst olmak gerekirse bazı ünitelerin işe yararlılığı o kadar durumsal ki bölümü geçebilmek için doğru stratejiyi bulmak zaman alabiliyor. Yine de bu deneme yanılma kısmı gayet keyifli bir macera.
Bu senaryolara ek olarak iki tane de “tarihsel” operasyon var ve bu iki operasyonun içerisinde de yedişer tane daha büyük görev bulunuyor. Bonus görevler, prosedürel co-op senaryoları, dört farklı ana cephe ve online maçlar derken Men of War II için üzülmemek elde değil. Tüm eksiklerine ve zaaflarına rağmen oyunun geliştirilmesinde kan ve ter dökülmüş, kaliteli bir çıktı hedeflenmiş. Fakat yolun bir noktasında işler ters gitmeye başlamış olmalı ki oyunun üstü forma altı eşofman olmuş. İnternet gerekliliğini formülden çıkarsak bile oyunun bazı noktalarının çağın gerisinde kaldığı gerçeğini görmezden gelemiyorsunuz.
İnternet bağlantısı zorunlu kardeşim!
Hani oyun harika olur, kusursuz olur ve yapısı itibariyle oyuncuyu kesintisiz bağlı kalmaya mecbur bırakır, o zaman bu karara anlayış gösteririm. Helldivers 2 gibi bir oyun yaptığınızda bu elzemdir mesela. Üstelik bu tür bir oyun yapınca oyun motorunun belirli yüklerini sunucu tarafına taşıyabiliyor ve oyuncuyu bir nebze de olsa rahatlatabiliyorsunuz. Fakat senaryo modu için bile her daim internet bağlantısı istemek büyük bir saçmalık.
Men of War II’de göreve başlayınca oyunu neredeyse asla durduramıyorsunuz. Yani siz menü gezintisi yapsanız bile o arkada devam ediyor, zaman akıyor. Diyelim acil bir işiniz çıktı, geçmiş olsun. Yarım saat bir şeye bakıp gelmek istediniz, eh mümkünatı yok.
Üstelik oyun içinde interaksiyon gerektiren bazı eylemler de sunucu tarafına bağlanmış durumda. Bu da standart bir geliştirme prosedürü aslında ama sunucularınız kötü olunca oyuncu bu eylem için bir üniteyi o etkileşime sokarsa yandınız. Üniteniz kilitleniyor ve sunucudan yanıt alana kadar orada öyle armut gibi dikiliyor. Senaryonun başından beri bağ kurduğunuz ünitelere oyunun saçmalığı yüzünden veda edip sinirlenebilirsiniz.
Tek kişilik senaryolarda bile oyun lag’dan geçilmiyordu. Ben inceleme için oynarken durum içler acısıydı. Daha sonra toparladılar mı bilemiyorum ama Steam incelemelerine baktığımda hâlâ benzer sıkıntılardan şikayet edenlerin olduğunu gördüm. Mevzubahis lag tolere edilebilir seviyede olsa keşke ama değil. Birden fazla komut vermek istediğinizde ya da el çabukluğuyla tüm ünitelerinizi ışık hızında yönetmek istediğinizde lag yüzünden kafanız allak bullak olabiliyor. Çünkü iki komut gecikmeli gerçekleşirken üçüncü komut bir anda gerçekleşiyor. Bu da hızlı tuşlarla yaptığınız sonraki atamaların birbirine karışmasına sebep oluyor.
Ortaya çıkan kaosu siz düşünün efendim. Bir de bu oyun çok oyunculu moduyla geliyor ve hatta asıl amacı da bir tık daha iyi Company of Heroes olup pazardaki o tartışmalı boşluğu doldurmaktı aslında.
Bir de kendi Discord sunucularında biz oyunculardan “pozitif Steam incelemesi” istedikleri bir mesaj vardı. Normalde bu yasaktır ve Steam bu tür talepleri gördüğü yerde cezalandırır ama topluluğa giden mesaj iki gün içerisinde silindi. Oyunun incelemeleri son günlerde biraz pozitife kaydıysa bilin ki bu arkadaşların oyuna sadık kitleden inceleme istemesinden dolayıdır.
Çorbamsı bir UI, çağ dışı kalmış modeller…
Strateji oyunları genelde görsel olarak harika olurlar. Hatta o kadar harika olurlar ki savaşı kontrolünüze alınca kamerayla yaklaşıp ünitelerinizin animasyonlarını takip etmek istersiniz. Oyunun gerçekçi görsellerini de arada bit takdir edesiniz gelir. Men of War II’de böyle bir beklentiye girmeyin derim. Yani Yüce Eru affetsin ama 2004’te çıkan Codename: Panzers – Phase One görsel olarak çok daha doyurucu bir yapım. Akranlarıyla ve yakın zamanda çıkan rakipleriyle kıyaslamaya gerek bile duymuyorum.
Oyunun arayüzü de öğrenmeyi ne kadar zorlaştırsak o kadar iyidir diye düşünülerek tasarlanmış olabilir. Taşlar rayına oturunca o karışık çorba hissiyatı gidiyor ve oyunun kontrolünde hissediyorsunuz ama o bu aşamaya gelmek için 20 saat gömmek tasarımda birkaç hata var diye bas bas bağırıyor.
Hele ki bu kadar karmaşık bir oyunda UI anlatıcı ve görsel anlamda destekleyici olabilecekken böyle zayıf kalması üzücü olmuş. Üstelik oyunun birden fazla betasında yer almış biri olarak bu problemlerin farkında olduklarını da biliyorum. Sanki bir noktada sorunları çözemedikleri için çıksın da nasıl çıkarsa çıksına getirilmiş gibi.
Men of War gitmiş, daha kötü Company of Heroes gelmiş…
İkinci Dünya Savaşı’nı konu alan strateji oyunları arasında Men of War ve yan oyunlarının yeri ayrıydı. Kimliğini diğerlerinden daha acımasız ve hardcore olmasına borçluydu ve bu oyunda sıradanlaşma baş göstermiş. Oyunun hayranları da bu değişiminden pek memnun değil gibiler. Reddit ve Steam forumlarında pek çok kişi bu durumdan oldukça rahatsız olmuş ve katılmamak da elde değil. Oyunun kimliği değişmiş; değişmemiş demek gerçekten zor.
Hani neredeyse Oblivion’dan Skyrim’e geçiş kadar devasa bir basitleştirme var ortada. Skyrim efsanevi bir oyun olduğu için bu eleştiri oklarından o kadar da etkilenmemişti tabii. Men of War II’nin pek böyle bir şansı yok, çünkü onu kurtaran bir özelliği yok.
Bunun sebebi de az çok belli aslında. Serinin hayranları bilir. Men of War II aslında başka bir projeydi. Yine MoW serisine ait, F2P yani oynaması bedava bir oyun geliştiriliyordu. Daha fazla oyuncu çekmek, oyunu servise dönüştürmek ve basitleştirme stratejisiyle oyunculara sistem içerisinde para harcatmak ana hedefti. Belki tepkilerden dolayı, belki de hardcore stateji oyunundan bu kadar da basit bir yapım çıkaramayacaklarından bu projeden vazgeçtiler ama MoW II’de görüyoruz ki bu yaklaşımdan izler kalmış. Hatta tutarsızlıklara bile sebep olmuş.
Gönül isterdi ki gerçek bir Men of War tecrübesi yaşayalım ama bu oyuna kısmet değilmiş.
Başlıklar
İnternet zorunluluğu kalkmadıkça asla önermiyorum. İlk etapta geri adım atacak gibi gözükmediler ama bu yakın zamanda değişebilir. Hoş, bu düzeltilse bile en iyi senaryoda dahi elimizde sulandırılmış bir MoW oyunu var.
- Sunucular pörtlemediği zaman en azından senaryo modundan keyif almak bir nebze mümkün
- Bolca içerik var. Daha da içerik geleceği söyleniyor.
- İnternete her an her saniye bağlı kalmak zorundasınız.
- Görsel olarak 2004 çıkışlı stratejilerin bile gerisinde.
- Strateji gibi karmaşık bir türü daha da karmaşık hale getiren arayüz.
- Oyunun MoW kimliğini kaybetmiş olması