Monster Hunter Rise: Sunbreak - İnceleme
Vampirler, Kurt Adamlar ve diğer canavarlara dair
Beklenen oldu ve ben tam “Bırakıyorum bu işleri”, “Abi oyunlardan eski keyfi almıyorum”, “Bir mola lazım” şeklinde Can’a serzenirken yine dönüp dolaşıp kürkçü dükkanında buldum kendimi. Şu güne değin Steam’de bir oyuna harcadığım maksimum süre 222 saatle The Witcher 3’e aitken son 1,5-2 ayda toplam 235 saat Monster Hunter Rise ve yeni çıkan eklenti paketi Sunbreak’i oynamış bulunuyorum arkadaşlar. Buna bir de oyunu Switch’te oynadığım 120 saati de ekleyin ve Monster Hunter nasıl bir batakmış görün isterim. Ama işte bu yeni eklenti Sunbreak o kadar güzel bir bataklık ki insanın da çıkası gelmiyor.
Gün doğarken canavarlar da uyanır
Öncelikle Monster Hunter Rise ilk çıktığında şikâyet ettiğim hangi konu varsa Capcom hepsine teker teker girişerek bir çözüm yolu bulmaya gayret etmiş. O aptal Rampage görevleri artık yok, çünkü Elgado isimli yeni bir hub alanındayız ve üstün becerilerimizi bu sefer kraliyet için kullanacağız. Malzeno isimli çok güçlü ve vampirik özellikleri olan bir canavar ortamlara dadanmıştır. Daha evvel getirdiği yıkımın bir benzeri de yaşanmasın diye lonca olaya el koyar ve biz de Kamura Köyü’nden buraya transfer olarak olayların içinde buluruz kendimizi.
> Monster Hunter Rise - İnceleme
Öykü bu sefer çok daha derli toplu anlatılıp özellikle yanımıza sağlam yancılar konmuş ki onları önemseyelim. Ortam daha Orta Çağ fantezisi modunda ve bunun sayesinde gelen daha Batılı öğeler insanı gazlamayı başarıyor. Bu sefer Malzeno haricinde 2 flagship canavarımız daha var ve nasıl Malzeno Kont Dracula’dan esinleniyorsa Garangolm Frankenstein’ın canavarından ve Lunagaron da Kurt Adam mitlerinden besleniyor. Üçünün de dövüşleri farklı bir keyif yaşatıyor ve özellikle Malzeno beklenmedik teleportları ve güçlü Dragon elementi vuruşlarıyla canımıza okumakta usta. Eklenen diğer canavarlara geçmeden önce Capcom’un oyunda yaptığı ince ayarlardan da bahsetmek gerek çünkü şeytan ayrıntıda gizlidir.
Zırhsız sen sen değilsin
Detaylar hayatta olduğu kadar Monster Hunter Rise: Sunbreak’te de oldukça önemli (MHRS diyeceğim bundan sonra). Atak yeteneğine vereceğinizi bir puan hayvanları daha hızlı avlamanıza yararken defansa verilen bir puan da ölümle yaşam arasındaki ince çizgideki gezintinizde sizi birkaç saniye daha bu tarafta tutabilir. Rise bu zırh ve dekorasyonlardan gelen yetenekler açısından fena olmamakla birlikte biraz da kolay olmasından sebeple insanın özel build’lere çok kasası gelmiyordu. Lakin Sunbreak’le gelen Master Rank görevleri bu zorluk işini çok daha mantıklı bir seviyeye taşımış ve iyi hazırlanmazsanız 10 dakikada bitecek dövüşleri 20-25 dakikalara kadar uzatabilir hatta çoğu görevden başarısızlıkla ayrılabilirsiniz. Ama bu umudunuzu kırmasın kesinlikle zira Sunbreak’e öyle yeni yetenekler eklenmiş ve bunlarla öyle zırh kombinasyonları yapabiliyorsunuz ki resmen durdurulamaz bir ölüm makinesi oluyor insan en güçlü düşmanlara karşı bile. Tabii bunun için öncelikle kan, ter ve gözyaşı dökmek lazım bolca, zira bu üstün yetenekler yine üstün güçte yaratıkların parçalarından yapılıyor ve istediğiniz seti tamamlamak da genelde farklı farklı canavarları farmlamaktan geçiyor.
Örnek verelim: Malzeno’nun malzemelerinden yapılan zırhlardan gelen Blood Rite yeteneği canavarların kırılmış parçalarına (örn. Kol, kafa veya kuyruk) vurdukça can dolduran şahane bir özellik. Eğer zırh setinizde en az iki puanlık bir de Partbreaker alabildiyseniz hızlıca parçaları kırıp dövüş boyunca oralara vurarak iyileşme derdinizi oldukça aza indirgeyeceksiniz. Aynı şekilde Chain Crit özelliği vuruş sayınız arttıkça hem normal hem de elemental atağınıza artış sağlıyor -ki bu beceriyi özellikle Dual Blades ile kullanırken havada uçuşan hasar sayılarını görmek ayrı bir zevk. Bu gibi birbirini destekleyen yeni yeteneklerle eskilerini karıştırıp deneysel build’ler yapmak inanılmaz keyifli ve yer yer gerekli de. Hele hele bazı canavarlara özgü özel beceriler de var ki onları kullanınca oyunun çehresi ve oynayış biçiminiz tamamen değişiyor.
Misal Rajang kardeşimizi bilirsiniz, tee Monster Hunter 2 zamanlarından kalma Super Saiyan maymunumuz. Oyuna Sunbreak ile eklenen Furious Rajang’ın zırh setindeki Furious özelliği ile mavi Skill slotunuzdayken defansınız ve Fury buildiniz artıyor kırmızıya geçtiğinizdeyse bir süreliğine sınırsız staminayla düşmanın feleğini şaşırtabiliyorsunuz. Hele hele bir Dual Blades kullanıcısı bu özellikle cidden Dragonball’a bağlayıp kameranın bile takip edemediği hızlarda epilepsi krizlerine davet çıkarırcasına oynayabiliyor. Burada atladığım noktaysa artık iki adet Switch Skill setimizin bulunması. Yeni eklenen Switch Skiller ile birbiriyle alakasız ya da biraz değiştirilmiş hareket şemaları yaratmanız mümkün ve bunlar arasında gerçek zamanlı geçiş de yapabiliyorsunuz. Örneğin bir setiniz daha atak bazlı hareketlere sahipken savunma gereken yerlerde diğer seti aktive edebiliyorsunuz. Artan tuş kombinasyonlarıyla artık iyice dövüş oyununa benzeyen Monster Hunter Rise sunduğu bu serbestlikle kişisel oynayış tarzımızı yaratmamızı istiyor aslında ve bu amacında gayet de başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Tabii hep Dual Blades üzerinden örnekledim ama cidden silah öyle bir buff almış ki tüm Sunbreak’i o ve Longsword’la geçtim diyebilirim. Ama diğer yandan Lance ve Insect Glaive’nin tepeden inme hareketleri, Hunting Horn’un yeni güç depolayan vuruşları, Hammer’ın hızlandırılmış komboları falan derken tüm silahlar coşmuş ve işini bilen ellerde harikalar yaratmak, şiir gibi savaşmak mümkün. Hani keşke bazı anlarımı kaydetseydim dediğim o kadar çok enstantane oldu ki. Ha ayrıca oyunun PC’de yağ gibi aktığını bir daha Switch’e dönüp bakmayacağımı da eklemem gerekir.
Kaosun elçileri
Monster Hunter her zaman canavarlar hakkında olmuştur ve Sunbreak’le eklenen yeni portföy de üzmüyor bizi hiç. Taa MH Frontier’dan gelen uykucu ama öfkeli Espinas’tan, 4 Ultimate’den beri ortalarda gözükmeyen Seregios, Gore Magala, Generations’dan teşrif eden Astalos ve tanrısal güçleriyle bizi fena hırpalayan Shagaru Magala gayet keyifli bir mücadele sunuyor. Orijinal Rise’daki 4 türeyse varyantlar gelmiş ki bunlardan özellikle Pyre Rakna-Kadaki ve Magma Almudron ileriki aşamalarda eksik olan ateş elementli silah eksiğimizi tamamlıyorlar. Aurora Somnacanth bende pek bir iz bırakmazken attığı yanar döner palamutlarla ortamı alevlere boğan Blood Orange Bishaten kafamıza elma armut atan kuzeninden çok daha tehlikeli duruyor. Scorned Magnamalo ve yeni son boss ise sizi epey terletecekler.
Bu noktada oyuna yapılan ve çok sevdiğim bir eklentiden bahsetmek gerek ki o da Follower görevleri. Oyunda karşınıza çıkan NPC’lerle savaşa gidebildiğiniz bu görev çeşidi benim gibi pek Multiplayer’dan hazzetmeyenler için çok iyi düşünülüp uygulanmış görev dizilerinden oluşuyor ve ödülleri de hayli sağlam aslında. Bu yancıların hiç de fena dövüşmediklerini, yeri gelince sizi iyileştirip yeri geldiğinde haritadan başka canavarı alıp bizim rakibin tepesine bindiklerini ve oyuncuya nefes alanı yarattıklarını da belirtmek isterim. Eski yoldaşlarımız Palico’ların yeni (ve havalı) hareketleri var ki bunlardan birisi artık nerelerinden çıkardıklarını bilmediğim mini bir dragonator (hayvan dövüşün ortasında bunu kuruyor ve vurursa canavar anında yere seriliyor, kesin alın).
Bir diğer ekleme de Palamute’lara haritada istediğiniz eşyayı koklatıp bulma imkânı ve bazı eşyalarınızı onlara taşıtabilmek. Yapımcılar cidden elimizdeki her şeyi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz diye kafa patlatıp hepsine de güzel eklemeler yapmışlar. Hani Iceborne, World’e güzel bir eklemeydi ama oynanışı pek fazla değiştirmemişti birkaç istisna hariç, işte Sunbreak her anlamda muazzam bir paket ve beni aramın hafif nanemolla olduğu Rise’a aşık etmeyi başardı. Fazladan kullanmadığınız hayvanları haritada yeni konumlanan Buddy Point’lere atadığınızda her dövüşte bir kereye mahsus olmak üzere bu yeni kısayolları kullanıp canavarlara daha da hızlı ulaşabiliyorsunuz ki bu da Capcom’un speedruncılara bir kıyağı gibi olmuş aslında. Harita demişken yeni eklenen Island (eski Monster Hunter’lardan kalma bir haritadır kendisi) ve Citadel alanları muazzam tasarlanmış ve hem yukarı aşağı hem de ileri geri uzamlarda dolu dolu çok keyifli alanlar. Zaten eski oyunlarla haşır neşir olanlar Island alanını hem tanıdık hem yepyeni bulacaklardır diye düşünüyorum, orada olmayı cidden özlemişim. Yeni eklenen otomatik duvar koşusu özelliği bu gibi keşif anlarında çok makbule geçerken vanilla oyunda pek sallamadığım kalıcı can, atak, stamina ve defans veren spiribugları her dövüşten önce toplamak burada elzem olmuş. Zira bu sefer canavarların kodu mu oturtmak gibi özellikleri ve normal oyunda olmayan ekstra zorlayıcı hareketleri var. Ki benim Rise’a bir eleştirim canavarların havadan saldırılara fazla açık olmalarıydı, Capcom bunu da düzeltmiş ve artık konu mankeni gibi durmayan daha vahşi düşmanlarımız var. Eskinin kum torbası Tetranadon bile bazen celallenip sizi 2-3 vuruşta gebertecek vuruşları üst üste diziyor. Dolayısıyla Master Rank görevlere geçmeden evvel üstünüzün başınızın sağlam olmasına özen gösterin.
Elementsel Blight’lar da bu sefer iki yönlü olarak daha önemli ve onları da savaşlarda kullanmak büyük avantaj sağlıyor yer yer. Örneğin canavarın üstündeyken onu duvardaki beşli elementsel oluşumlara sürüp çarparsanız ekstra hasar alıyorlar veya oyuna Gore Magala, Espinas, Malzeno ve Seregios’un eklenmesiyle dahil olan Bleed ve Frenzy Blight negatif efektleri de dövüşler esnasında sizi epey terletecektir. Bu tip hasarları yediğinizde acilen çaresine bakmazsanız kamp vagonlarına konmanız (yani ölüp cart’lanmanız) işten bile değil. Ha bazı build’ler de var ki bu tip abnormal status ve Blightlar’dan bonus atak ve affinity (kritik hasarı) kazanıyorlar. Usta bir oyuncu biraz da agresif takılarak bu tür build’lerle soloda efsane olur lakin silahınızı iyice öğrenmeden bu tip işlere kalkışmayın derim.
Doktor ben bu mereti bırakamıyorum yaa…
Capcom yine yapmış yapacağını arkadaşlar. Yeni ve zorlayıcı düşmanlar desen var, enfes zırh setleri, kafa kıran silahlar, efsane Switch Skill’ler, rüya gibi buildler, iyi bir hikâye anlatımı ve bol içerik Sunbreak’e vereceğiniz her kuruşun hak edildiğini gösteriyor. Monster Hunter her daim genişleme paketleriyle vanilla oyundan daha iyi deneyimler sunmuş, güzel geliştirmelerle oyuncusunu ihya etmişti. Lakin Sunbreak bu işi bir adım ileriye götürerek çok daha doyurucu bir deneyime dönüşmüş. Çıktığından beri hemen her gün “Dur ya 2-3 görev yapıp çıkarım” diye girdiğim ve her seferde beni en az 3 saat başında tutan bir oyundan bahsediyoruz burada. Sadece başlangıç için endgame içeriğini biraz zayıf buldum (aynı hayvanların anomaly versiyonlarını kesip silahları max lvl yapmaya çalışıyoruz) ama ona da gelecek güncellemelerle bir ayar çekecekler detayını buralardaki bir kutuya yazdım. Eğer siz de benim gibi Rise’ı sevip çok da yükselmediyseniz Sunbreak sizi arşa taşıyacak emin olun, hemen alın ve bu yazı kapatın pişman olmazsınız.
Ufak tefek tüyolar
|
Başlıklar
Sunbreak enfes bir eklenti paketi olmuş, normal oyundaki eksikler giderilip nefes aldıran ve oyunun çapını genişleten harika özellikler eklenmiş. Artık böyle paketleri pek göremiyoruz kıymetini bilelim.
- Efsane aksiyon hissi vites arttırmış dövüşler cidden epik
- Yeni eklenen yetenekler şahane
- Tonlarca yeni içerik
- Flagship canavarlarımız çok fiyakalı
- Daha iyi yazılmış sürükleyici hikâye modu
- Ara sinematiklerin kalitesi artmış
- Cidatel ve Island haritalarını keşfetmek çok keyifli
- Master Rank isminin hakkını verir zorlukta
- Küçük küçük bir sürü hayat kurtaran düzeltme
- Rampage görevleri sadece Kamura ile sınırlı
- Eldago çok pratik bir hub alanı olmuş
- Yeni eklenen Switch Skiller ve onları anlık değiştirebilmek
- Haritadaki her şeyin önemi daha bir artmış
- PC’de kusursuz performans
- Karmaşık build’ler yaratabilmek
- Detayı arttırılmış menü ayarlama ve multiplayer seçenekleri
- Master Rank ekipmanların hepsini toplamak istiyor insan
- Uygun fiyat
- Endgame şimdilik biraz zayıf kalmış
- Yer yer yaşanan kamera sıkıntıları
- Anomaly canavarlarının HP’leri aşırı yüksek