Harley Quinn ve 40 Vigilantiler
Devamını okuPokémon Legends: Arceus - İnceleme
Anneeee! Haunter beni yalamaya çalıştı!
Senelerdir müdavimi olduğum Pokemon oyunlarıyla aramda çok özel bir bağ var. Yanımda altı tane cengaver hep beraber hem dünyayı hatta bazen galaksiyi kurtarıp aynı zamanda Pokemon Şampiyonu olmak için nice yollar teptik. Uzun zaman sonra ilk defa bir Pokemon oyunu için bu kadar heyecanlıydım. Çünkü bu zamana kadar gördüğümüz her ana oyunda bir şampiyonluk mücadelesi vardı. Ben Sun & Moon bunun dışına çıkar diye düşünüyordum ama Arceus'a kısmetmiş. Yarınlar yokmuşçasına büyük keyif alarak oynadım Arceus'u, ancak bu biraz da benim Pokemon bağımlılığımdan kaynaklanıyor. Eğer aynı şeyleri yapmamayı bekliyorsanız ne yazık ki Arceus da size göre değil. Ancak sizi temin ederim ki Pokemon seven bir insanın bu oyunu sevmeme ihtimali yok.
Bu zamana kadar yapılan tüm Pokemon oyunlarını unutun (sadece Sinnoh'da geçenleri azıcık hatırlasanız kafi) Pokemon Legends: Arceus ile yepyeni ve sıradışı bir macera başlıyor. Evet sıradışı dedim çünkü daha önce hiçbir Pokemon oyununda olmayan çok fazla şeye tanıklık edeceksiniz. Düşününce bu zamana kadar böyle elementler için neden bekledik diye de Game Freak'e kızmamak elde değil. Geç oldu, güç oldu ama nihayet o basmakalıp aynı tip hikayeden kurtulup GERÇEK BİR HİKAYE ile tanıştık. Poketoplarınızı hazırlayın çünkü Sinnoh'un ötesinde Hisui'de muhteşem bir maceraya çıkıyoruz!
Gökten Zembille İnen Pokemon Ustası
Oyun ilk duyurulup konsept ortaya çıktıktan sonra acaba nasıl olacak da geçmişe gideceğiz diye düşünüyordum. Çünkü mevcut Pokemon oyunlarında artık epey teknoloji ilerlemişti ve Rotom ile her şeyi yapabiliyorduk. Rotomsuz, bilgisayarsız ve tamamen dijital teknolojiden uzak bir dünyaya gelişimiz epey klişe. Oyunun en başındaki ara sahnede karakter bir yerden düşüyor sonrasında Arceus cep telefonuyla etkileşime giriyor ve bam! Hisui kıyılarında gökten düşen bir çocuk var. Geçmişine, ailesine ve kim olduğuna dair en ufak fikri olmayan bir çocuğun henüz Pokemonların vahşi görüldüğü, yaban hayatında tek başına hayatta kalması doğal olarak mümkün değil. İşte tam bu noktada köyün delisi yani pardon köyün Profesörü, Laventon bizi buluyor.
Vizyonteledeki Deli Emin gibi kafasında tuhaf bir bere ile bizi karşılayan profesörün istekleri de hemen oracıkta başlıyor. Bir nevi eğitim görevi olarak bize 3 tane başlangıç Pokemonunu yakalatıyor ve üçünü de yakalayınca gerçekten şok oluyor. Çünkü biz gelene kadar Pokemon yakalamak gerçekten inanılmaz zor bir iş gibi gözüküyor ve Laventon'un icat ettiği buharlı Poketopları tüm dünya tarafından bilinmiyor. Yani bir nevi gökten gelen peygamber konumuna düşüyoruz, eh bizi yollayanın Arceus olduğunu düşününce çok yanlış bir çıkarım olmuyor. Hisui'nin çorak topraklarında farklı farklı klanlar yerleşmiş ve hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Bizi bağırına basan Galaxy klanı oluyor.
Tabii kimsenin bilmediği bir çocuğu köye sokmak öyle kolay değil, insanlar gölgelerinden bile korkuyor ve etrafta büyük bir cehalet var. Cahiliye dönemini geçiren Hisui'ye ilk girişimizde gözümüzü korkutmak için "sana iş vereceğiz ancak başarısız olursak buraya gelemezsin ve açlıktan ölürsün!" mesajı veriliyor. Bir Pokemon oyunu için gerçekten çarpıcı bir başlangıç. Ancak verilen iş tahmin edebileceğiniz üzere Pokemon yakalamak ve çok geçmeden bu işin ustası haline geliyoruz. En nihayetinde klana kendimizi kabul ettirip ilk rütbemizi de alıyoruz ve bu rütbeler oyunda en kritik işlevlerden birine sahip. Henüz ortada ne bir GYM ne de Pokemon Ligi var. Yani rozetler yerine rütbeler bizlere itaat edecek Pokemonların seviyelerini belirliyor. Örneğin dördüncü seviye bir Survey Corp (bizim çalıştığımız departmanın adı) elemanı olduğumuzda 60 level'a kadar olan Pokemonlar lafımızı dinliyor. Bu seviyeleri elde etmek için yapmamız gereken tek şey ise dışarıda gerçek bir dünya olduğunu unutup sabaha kadar Pokemon yakalamak! Hatta sadece yakalamak değil, onları dövmek hatta sadece dövmek de değil belirli tip ataklarla dövmek!
Pokedex Seyir Defteri
Hisui'de herhangi bir dijital alet olmadığı için Pokedex de manuel olarak elle kayıt altına alınıyor. Ancak bu kayıt alma işi sadece bir kere yakalamak ile bitmiyor. Her Pokemon'un kendine has görevleri var ve bunlardan çoğunu yerine getirmeden tam anlamıyla Pokedex verisi oluşmuyor. İşte burada kendini tekrar etme kısmı öyle bir devreye giriyor ki eğer zamanınız kısıtlıysa oyunu geniş bir zaman dilimine bırakmanızı tavsiye ederim. Çünkü 15 tane Bidoof yakalayıp, 8 tane Bidoof'u dövüş tipi saldırıyla dövüp, 6 tane de gizlenerek yakalamak biraz insanı darlıyor. Bir de bunun gibi görevleri her Pokemon için yaptığınızı düşünün... Oyunun bunu akla ve mantığa uygun hale getirmesi ise bu Pokemon kovalamaca kısmını bir keşif sistemi haline getirmiş olması. Köyden ayrılıp keşfe çıkıyorsunuz en son dönerken profesöre rapor verip Pokedex'e yazılarınızı yazdırıp şehirdeki Survey Corps genel merkezine bu raporları sunuyorsunuz. Tamam oyuna biraz mantık gelmiş de Pokemon'a neden bürokrasi soktunuz?!
Bu zamana kadar uzun çalı dendi mi içerisinden fırlayan Pokemonlar akla gelirdi. Arceus ile birlikte uzun çalılıklar sizin en büyük dostunuz. Çünkü dediğim gibi vahşi bir dönemde yaşıyoruz ve Pokemonlar doğrudan size saldırmakta tereddüt etmiyor. Eğer çok fazla hasar alırsanız üzerinizdeki eşyaların bir kısmını düşürüp en yakın kampta uyanıyorsunuz. Bu yüzden Pokemonlara gizlice sokulup yakalamak epey işe yarayan bir taktik. Bir de tabii ki cengaver Pokemonlarınızı düşmanın üzerine atıp klasik şekilde canlarını azaltarak yakalama seçeneği her zaman başucunuzda duruyor. Lakin tüm bu dövüş tantanasına girmeden hızlı hızlı Pokemonları yakalayıp deftere not almak, sonra da rütbe alıp yeni yerleri açmak daha çabuk bir yöntem.
Bazı Pokemonlar yapıları gereği korkak olduğu için sizi görür görmez kaçıyor bu yüzden gizlice yakalamak tek seçenek. Bazıları da gizlilikten ziyade "gel bakalım el mi yaman bey mi yaman" diyerek dövüşerek yakalanmayı tercih ediyor. Ancak Great Ball açıldıktan sonra bu dövüşerek yakalamanın bir esprisi kalmıyor çünkü çoğu Pokemon gizlilikle yakalanmaya başlıyor. Ancak oyunun bir de mini bossları var ve bunlara Alfa Pokemon deniyor. Gözleri kırmızı kırmızı parlayan bu alfalar boyut olarak da epey büyükler ve gerçekten çok güçlüler, ancak hepsi yakalanabilir durumda ve takıma büyük katkı sağlıyorlar. Tabii dövebilirseniz... Öyle ki ilerledikçe Machamp ve Electivire gibi takas hariç elde edilemeyen Pokemonları alfa haliyle yakalayabilirsiniz. Ne yazık ki benim favorilerim Alakazam ve Gengar'ın alfa hallerini göremedim, eğer varsa ve bulamadıysam çok üzüleceğim.
İki Yumurta Bir Yemek Kaşığı Potion Oyunun belki de en keyifli kısımlarından birisi craft sistemi olmuş. Keşifler sırasında işinize yarayacak her türlü eşyayı üretebiliyorsunuz. Tabii bunu yapmak için belirli tarifleri elde etmek lazım. Mesela Assassin's Creed misali etrafınızı saran Pokemonlardan kaçmak için sis bombası üretmek mi istiyorsunuz, gerekli tarifi bulmanız gerekiyor. Sonrasında açık dünyada materyalleri toplayıp ister kampta isterseniz yanınızdaki portatif craft masasında her türlü eşyayı üretebilirsiniz. Böylece zırt pırt köye geri dönmeden her ihtiyacınızı kendiniz halledebilirsiniz. Sadece Pokemonların saldırıları yani PP'ler biraz sorun yaratıyor onun dışında Revive, Potion, Poketopu gibi ihtiyaçlar kolaylıkla üretilebiliyor, gerekli malzemeler haritada bolca mevcut. Bu craft çılgınlığı yerine eski usul market alışverişi de aynen yerinde duruyor ama para bu kez diğer oyunlara göre çok daha değerli. Çünkü etrafta hayvanlarını dövüp parasını alacağınız kimse yok! En temel gelir kaynağınız gerçekten resmiyette yaptığınız iş olan Survey Corps işi, Pokedex'e katkı sağlayın katkınıza göre para alın ve harcayın. Ayrıca oyunda marketten ziyade parayı harcayacak çok daha değerli yerler var. Pokemonlar için saldırıları parayla alıyorsunuz ancak korkmayın oyunun bir diğer güzel yeniliği de bu saldırı sistemi olmuş. Artık Pokemonların saldırılarını her yerde düzenleyebiliyorsunuz. Mesela Snorlax'ınızın Rest/Sleep Talk buildinden sıkıldınız mı? Hemen menüye gelip istediğiniz dört saldırıyı seçip kaydedebiliyorsunuz bu sayede Pokemonlar çok daha verimli hale gelmiş ve haritadaki bölgelere göre avantajlı saldırıları seçmek mümkün kılınmış. |
HM Köleliği Bulunmadan Önceki Güzel Zamanlar
Oyunun geçtiği Hisui, Sinnoh'un eski zamanları gibi bir yer. Zaten herkes Sinnoh isminden tanrı gibi bahsediyor. Acaba zamanda geriye mi gittik yoksa burası bir paralel evren mi bilemiyorum ama HM denen o iğrenç kavramın icat edilmemiş olmasına çok seviniyorum. Kaya tırmanmak için ayrı, yüzmek için ayrı, şelaleye çıkmak için ayrı, mağara aydınlatmak için ayrı HM derken istediğimiz saldırılara yer bulamıyorduk. Eski güzel zamanlarda Pokeflüt ile gerekli Pokemonları çağırıp isterseniz suda gidiyorsunuz, isterseniz kayalara tırmanıyorsunuz ve hatta isterseniz uçuyorsunuz! Tabii tüm bu özellikler senaryo içerisinde zamanla açılıyor ama en nihayetinde hepsi gelince elimizde keşfedilecek kocaman bir Pokemon dünyası ve bunu yaparken kullanabileceğimiz çok çeşitli yollar kalıyor.
Survey Corps ile başlayan maceramıza Hisui içi siyaset el koyuyor ve memleketin seçilmiş kişisi olarak kendimizi üç artı bir klan arasındaki çekişmede buluyoruz. Her şeyin mekandan olduğunu sanan Pearl klanı ve her şeyin zamandan olduğunu sanan Diamond klanı eminim hepinize tanıdık gelmiştir. Bu ikilinin ortasında tarafsız duran Galaxy'de de biz yer alıyoruz. Dördüncü klanın etliyle, sütlüyle işi yok sadece işin ticaret kısmındalar ve oyuna güzel bir derinlik katıyorlar. Bir Pokemon oyununda bu kadar derin bir hikayeyi hiç beklemiyordum. Pearl klanı Pokemonların özgür kalmaları gerektiğini ve Poketopu denen şeytani icadın kullanılmaması gerektiğini söyleyen biraz şamanik bir topluluk. Diamond ise daha pragmatist ve hayatta kalmak için gerekeni yapmaya hazır. Bizim gökten düştüğümüz devasa bir portal tüm Hisuideki Pokemonları rahatsız ediyor ve bu klanların kendilerince kutsal kabul ettikleri Pokemonlar da bu rahatsızlıktan nasibini alıyor.
Lord Pokemonlar olarak da bilinen toplam beş adet kutsal Pokemon çıldırmış durumda. Pokemonun kalbine giden yol midesinden geçer diyerek bu Lordların koruyucularından en sevdiği yemeklerden oluşan bir dizi paket oluşturuyoruz ve Pokemon tarihinin gerçek manadaki boss dövüşlerine başlıyoruz. Oyuna eklenen kaçma sistemiyle birlikte bu Lordların delirmelerini gidermek zorundayız, bunlar kutsal oldukları için doğrudan "al sana Snorlax şimdi üstüne oturacak!" diyemiyoruz. Pokemonlar bizzat size saldırırken kaçıp kafalarına yemek atmamız gerekiyor. Yine açık dünyada olduğu gibi çok fazla hasar alırsak her şey kararıyor ve dövüşün başına dönüyoruz. Eğer bir süre hızlı hızlı kafasına yemek atmayı başarırsanız lordların savunması düşüyor ve elinizdeki Pokemonlar ile saldırıp sersemletebiliyorsunuz sonrasında daha çok yemek atıp dövüşü tamamlamanız gerekiyor. Böyle toplam beş artı bir boss dövüşü var ve şunu söyleyebilirim ki Pokemon adına en ufak bir farklılığa bile o kadar hasret kalmışız ki bu basit mekanik beni epey eğlendirdi.
Pikachu'nun Gözleri Ne Renk? Legends: Arceus'un en tuhaf kısımlarından birisi de görevleri. Yani oyunun ana hikayesinden bahsetmiyorum. "İstekler" adı altında köydeki ve açık dünyadaki karakterlerin sizlerden istedikleri bazı şeyler var. Etrafta Pokemonlara dair büyük bir cahillik olduğu için insanlar her şeyi merak ediyor ve Survey Corps olarak cevap vermek sizin bir diğer göreviniz. Bazı NPCler size gelip "Pikachu çok güzel Pokemon diyorlar ama gözleri ne renk?" diyip görev veriyor. Siz de Pikachu yakalayıp onlara gösteriyorsunuz. Ya da "Ben bir ruh hastasıyım ve Machoke hakkında her şeyi bilmeliyim!" diyen bir deli sizden Machoke'un tamamlanmış Pokedex girdisini talep ediyor. Bu görevlerden çoğu zaten ayaküstü yaptığınız şeyler için çok zaman almıyor ve ödülleri de iyi. Üstelik insanları Pokemon konusunda bilinçlendirmek de paha biçilemez. Umarım aynı insanlar dondurma Pokemonları yemeye çalışmaz... |
Zaman, Mekan Derken Karnım Acıktı
Oyundaki tüm bu lordları yeniden sakinleştirince olaylar gerçekten hiç beklenmedik bir hal alıyor. İlk kez bir Pokemon oyununda gerçekten bir hikaye değişimi ve karakterizasyon görüyoruz. Bunu yazarken o kadar mutluyum ki, oyunun sonlarına yaklaşırken tahmin edilebileceği üzere Zaman ve Mekan Pokemonları Palkia ve Dialga başrole geliyor. Normalde Sinnoh oyunlarnda Diamond ya da Pearl oynadıysanız bu ikiliden birini yakalayabilirdiniz. Bu tek bir oyun olduğu için devreye klanlar giriyor. Yakın olduğunuz klan lideri size oyun sonunda eşlik etmeye başlarken diğeri de başka işlerle uğraşıyor. Lakin merak etmeyin hem Dialga hem de Palkia'yı günün sonunda yakalama fırsatınız oluyor. Bu klan seçimi sadece önceliği değiştiriyor. Hisui'ye huzura erdirdikten sonra ise klanlar arasında bir barış gerçekleşiyor ve gökten düşen çocuk yapılamaz denen bir şeyi dünya barışını sağlıyor!
Benim en çok güldüğüm kısım ise her keşif sonrası köyün merkezindeki restorandan yemek yemek oldu. Profesör Laventon ve yardımcısıyla birlikte yediğimiz bu yemeklerde hikayeye dair bazı ipuçları da öğreniyoruz. Ayrıca her yemekte işimize yarayacak bir alet tarifini de cebimize koyuyoruz. Oyunda bilgisayar ve Bill olmadığı için yakaladığınız ihtiyaç fazlası Pokemonlar için bir ÇİFTLİK var. Evet bildiğimiz kocaman bir çiftlik. Buradaki Pokemonları azat etmek sizin için çok faydalı olan eşyaları elde etmenizi sağlıyor. Pokemon oyunlarında EV eğitimi denen bir eğitim türü vardır ve Pokemonları spesifik özelliklerine göre eğitebilirsiniz. İşte bu oyunda bu eğitim için gerekli malzemeleri en kolay şekilde çok fazla Pokemon'u salarak elde ediyorsunuz. Sonrasında hangi Pokemon'un neresini güçlendireceğiniz size kalmış. Snorlax'ın defanslarını ve canını full hale getirince sabaha kadar Poketopu atacak zaman kazandıracağını da hatırlatayım.
Oyunda normal şartlarda Snorlax bulmanın bir yolu yok, ancak zaman ve mekan bir kaos haline geldiği için haritanın çeşitli bölgelerinde fırtınalar kopuyor. Bu fırtınalar içerisinde paralel evrenlerden farklı farklı Pokemonlar (dikkat bunlar genelde epey güçlü) bir süreliğine Hisui'ye ışınlanıyor. Ben Umbreon ve Snorlax'ı bu fırtınalar içerisinden yakaladım. Ayrıca Mr. Mime, Magnezone gibi güçlü ve nadir Pokemonlar da bolca karşınıza çıkıyor. Bu fırtınalara girince yerleri kontrol etmeyi de ihmal etmeyin. Energizer, Dubious Disc ve Upgrade gibi eşyaları da sadece bu fırtınalar içerisinde bulabilirsiniz. Ayrıca burada yakaladığınız her Pokemon için Pokedex raporunda ekstra puan ve para kazanıyorsunuz, güzel bir kazan-kazan sistemi olmuş.
Tekmenizi Nasıl Alırsınız? Güçlü Mü? Çevik Mi? Oyundaki dövüş anlamındaki en güzel yenilik artık Pokemonlar dövüşürken etrafta dolaşabiliyor olmanız ve animasyonların doğrudan gidip rakip Pokemonlara vurması. Mesela Fire Punch atan bir Snorlax'ı gerçekten gidip o Tangrowth'un ağzına vururken görebiliyorsunuz. Aman iki Pokemon arasına girmeyin yoksa siz de bu saldırılardan nasibinizi alırsınız. Bir diğer güzel yenilik de saldırılarda ustalaşma sistemi olmuş. Artık her saldırıyı iki farklı şekilde kullanabiliyorsunuz. İster çevik olarak düşük hasar ama iki kere saldırma seçeneğiyle kullanın isterseniz de "kodum mu oturturum" diyerek güçlü olarak bir turu pas geçme pahasına rakibin ağzına okkalı bir yumruk atın. Eğer tip avantajınız varsa ve saldıran Pokemon'unuz güçlüyse bu güçlü saldırılar tek atmak için birebir olmuş. Pokemonların saldırılarda ustalaşması için ise iki şey gerekiyor. Ya kendi öğrendiği bir saldırıda seviye atladıkça kendi kendine ustalaşacak ya da sizin öğrettiğiniz bir saldırıyı tohumunu verip siz usta yaptıracaksınız. Bunun için köydeki eğitim sahasına gidip "Seed of Mastery" eşyasını elde etmeniz gerekiyor, sonrasında istediğiniz her saldırıyı çevik ya da güçlü olarak kullanabilirsiniz. Oyunda GYM, rakip eğitmenler ve Pokemon Ligi olmadığı için insanlarla dövüşme konusunda ciddi bir kıtlık var. Genelde vahşi Pokemonlarla dövüşüp ya Pokedex tamamlıyorsunuz ya da canınızı kurtarıyorsunuz. Bu açığı gidermek için köydeki antrenman sahasında belirli başlı NPCler ile güçlü Pokemon dövüşleri yapıp seviye kasmanız mümkün oluyor. Hisui'nin ilk Pokemon Ligi başladığı zaman bu eğitim sahası kilit rol oynayacak şimdiden kendinizi hazırlayın! Son olarak hayat kurtaracak bir bilgi daha vermek istiyorum. Belinizdeki çantanın limiti craft sistemi devreye girince yetmemeye başlıyor ve limitiniz dolunca eşyaları toplayamıyorsunuz. Galaxy klanının merkez binasında bir arkadaş size belirli bir ücret karşılığında çantanızda yer açmayı öğretiyor. Her seferinde ücret katlanarak devam ediyor ve en sonlarda bir tanecik yer için 10bin kredi vermek zorunda kalabiliyorsunuz. İş bu raddeye gelmesin istiyorsanız her kampta ve köydeki evinizde bulunan eşya sandığını da bolca kullanın derim. |
Günün sonunda Sinnoh'u pardon Hisui'yi büyük bir kaostan yine bir Pokemon Ustası kurtardı. Ancak bu sefer hem izlediği yol hem de elde ettiği deneyimler paha biçilemezdi. Sinnoh'un özünü bu oyunda bulmak mümkün. En başta dediğim gibi Pokemon sevip bu oyunu sevmeme ihtimaliniz yok. Arceus'un adı oyunda geçse de ana hikaye sırasında hiç duymuyorsunuz çünkü herkes tanrıyı "yüce Sinnoh" şeklinde ifade ediyor ama bu bizi buraya yollayan Arceus'un peşinden gitmeyeceğimiz demek değil. Oyun sonrası içerik olarak bizi bekleyen bolca Pokemon avı, Pokedex tamamlama ve Arceus'un izini bulmak var. Şimdilik gayet kafi gibi gözüküyor ki Sword/Shield ikilisinde olduğu gibi Nintendo ek paketlerle de Hisui'yi renklendirebilir. Uzun zamandır beklediğime değen, gerçek hikayeli bir Pokemon oyunu oynadığım için çok mutluyum umarım bu oyundaki güzel yenilikleri artık yeni oyunlarda da gelişerek görürüz. Tekrar görüşünceye dek Thunder'ınız isabetli, evasivenessınız bol olsun!
Başlıklar
Senelerdir farklı bir Pokemon oyunu diye yanıp tutuşan bünyelere su serpmekle kalmadı, adeta bir merhem oldu Arceus. Artık yeni oyunlarda burada atılan tohumların filizlenmesini bekliyoruz.
- Gerçekten hikayesi olan bir Pokemon oyunu olabiliyormuş
- Pokemon dolu kocaman bir açık dünyada hayatta kalmaya çalışmanın büyük hazzı
- Hisui'nin atmosferi sizi bir noktada yakalayınca gerçek dünyadan hızla kopuyorsunuz
- Dövüş sistemi ve ustalaşamka tekniği oyuna başka bir çehre katmış
- Craft olayının gelmesiyle birlikte açık dünya yepyeni bir anlam kazanıyor
- Müzikler oyunun havasını epey yükseltip, sizi gaza getiriyor
Pokedex'i tamamlamak için hayatınızın bir kısmını Bidoof kovalayarak geçirmelisiniz
Tam anlamıyla tüm rütbeleri elde etmek demek aynı şeyleri sonsuza kadar yapmak demek...
O kadar Pokemon kasıp, saldırıları ayarladıktan sonra kaldır, kondur aynı 3 kişiyle dövüşmek biraz üzücü
Açık ara oynadığım en kötü Pokemon oyunu, spinofflar dahil. Kontroller sezgisel değil ve hantal, dünya ruhsuz, animasyonlar zaten yıllardır aynı, yeni tasarımların çoğu yu-gi-oh karakteri gibi, sunum aşırı kötü... GBA'daki Mystery Dungeon Red Rescue Team da benzer bir temaya sahip ancak ne kadar organik bir şekilde hikayeyi sunuyor, Arceus'ta gökten düştün, Pokedex'te düştü hadi 250 pokemon yakala mobil oyunu kafasında, tutorial bitmek bilmiyor ve hikayeye bile yedirilmediğinden boş boş atraksiyonu dahi olmayan repliklerle geçiyor, replikleri söyleyenler de bir N ya da Lance filan değiller, onlar da ruhsuz ruhsuz karakterler. Gözünüzü seveyim Zelda BotW'ın sunduğu dünyanın samimiyeti varken seriye yenilik getirdiler diye bu öğrenci projesini savunmayın, Monster Hunter ve Bravely Default'ın akraba evliliğinden çocuğu gibi olmuş seri, güzelim atmosferli Sword Shield'e boşuna laf etmişiz, halbuki ne güzel oyundu.
Sword & Shield'ı ben çok sonradan oynayabildim ama gömüldüğü kadar kötü olduğunu hiç düşünmedim. Arceus için de senin eleştirdiğin kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. Pokemon adına yeni bir yola girmeye çalışmışlar. Hikayenin NPC diyalogları dışında arkaplanda güzel aktığını düşünüyorum. Sinnoh'un özünü yansıtmaya çalışmışlar. S&S'in wild area mantığını tamamen keşif sistemiyle sunmuşlar, evet harita bazı yerlerde boş hissettiriyor ama karakterlere boş veya ruhsuz demem. Oyunun geçtiği dönemde Pokemonlarla ilgili büyük bir cahillik var ve insanların bu korku/merak duygusunu iyi vermişler. Bunu bir giriş olarak görürsek ilerleyen dönemlerde daha da gelişerek başarılı oyunlar görebiliriz.
yanında parantez gibi işaret çıkınca garanti isabet ediyor demek oluyor ama o işaret yoksa isabet oranı epey düşük oluyor, yakında olsan bile o biraz tuhaf ama alışıyorsun. grafik konusunda zelda oynatan bir alet için evet çok yetersiz grafikler ama Pokemonlar o kadar bön bön bakmıyor hatta eğer oyuna dönme iştahı bulursan bir ara açık alanda tüm Pokemonlarını tek tek toplarından çıkarıp yanına at sonra aralarında konuşmalarını seyret. en son da biriyle konuşunca hepsinin dört gözle sana bakışlarını bir gör :)
Belki biraz daha oynayınca(zamanımı buna ayırmak istediğime emin olursam) karakterlerin dolu taraflarını da görebilirim ancak yıllardır aynı komik karakter animasyonlarını gördüğümden bende otomatik yabancılaştırma etkisi bırakıyor olabilirler :D İzometrik grafikler olsa daha etkili gelebilir replikler, bir ara tekrar şans vereceğim. Oyun ben de hiç keşif isteği de uyandırmadı, n64'teki Pokemon Snap bunu ilk saniyede yapabiliyordu rastlantı gibi hissettiren küçük hileler son derece sıcak olurdu, belki ileri kısımlara saklamışlardır bilemicem, şu an pokemonlar bön bön bakıyor. Go, Lets Go sonrası türeyen poketopu atma mekanikleri de hayallerdeki kadar etkileyici gelmiyor bana, aklı başında bir yardımcı nişan sistemi olmalı.