Çünkü yıllardan beri aradığım oyunu buldum da ondan!
Devamını okuPrey Sevdalıları Derneği üyeleri olarak aylardan beri, gelecek olan bir ek paketin ayak seslerini derinden derinden duyuyorduk. Sizi bilmem ama ben bu ek paketin, Dishonored: Death of the Outsider kafasında hikâye odaklı olmasını bekliyordum. Ama Bethesda’nın E3 konferansında duyurduğu ve hemen o gün piyasaya sürdüğü Mooncrash öyle bir deneyim sunmuyor.
Mooncrash’ta, ana oyunda üyesi olduğumuz TranStar’ın rakip şirketinin bir çalışanı olarak oynuyoruz. TranStar’ın Ay üssünde garip olaylar olmuştur ve bu düşük bütçeli rakip şirket, bir şekilde burada dönen olayların son 1 saatini simülasyon hâline getirmeyi başarmıştır. Biz de burada devreye giriyoruz. Amacımız simülasyona tekrar tekrar girerek, üssün kaderini anlamaya çalışmak. Tekrar tekrar, çünkü Mooncrash klasik bir düz hikâyeli oyun ilerleyiş döngüsüne sahip değil. 'Roguelike ve metroidvania karışımı' bir deneyim sunuyor desem en uygunu olacaktır.
Simülasyonun içinde, son bir saatte yaptıkları eylemlerle üssün kaderini değiştiren beş farklı karakter var. Simülasyona ilk girdiğinizde kendinizi ayın kraterlerinden birinde bulacaksınız. Üssü araştırmaya başladıktan sonra bir yandan mimikler ve phantom’larla kapışırken, bir yandan da her bulduğunuz NPC cesetleri ve yaptığınız eylemler için puan toplayacaksınız. Fakat esas yapmanız gereken, diğer dört karakterlerin cesetlerini bulmak. Bu karakterleri bulduktan sonra, simülasyona bir sonraki girişinizde onlarla oynayabilecekseniz. Her bir karakterin farklı özellikleri, başlangıç silahları ve ufak hikâye parçacıkları var.
Üssü didik didik araştırırken bulduğunuz anahtarlar ve açtığınız beceriler daha önceden giremediğiniz yerlere girmenizi sağlayacak. Oyunun metroidvania esintileri buradan geliyor. Roguelike olmasının nedeni de, ölümün kesin olması. Karakterinizi ayın karanlık yüzünde bıraktığınızda, eğer bir diğer canlı karakteriniz hazırda beklemiyorsa, tüm simülasyon kendini baştan başlatmakta. Bu da başınızda sık sık gelecek çünkü her ne kadar amaçlarınızdan biri karakterleri bulmak olsa da, esas amacınız bu karakterlerle üsden bir şekilde kaçmak. Kaçtığınız zaman ekstra puan kazanıyor ve oyunu bitirmeniz için gereken alt görevlerden birini tamamlamış oluyorsunuz ama bir yandan da karakter havuzunuzu o simülasyon döngüsü boyunca bir azaltmış oluyorsunuz. Mooncrash''ta ulaşmak istediğiniz en büyük hedefse, tek bir simülasyon döngüsünde tüm beş karakterle, hiç ölmeden arka arkaya kaçmak. Tabii siz bunu yapmaya çalışırken, bir yandan üssün üstünüze attığı yaratıklarla mücadele etmeye çalışıyorsunuz. Ama esas zorluk, simülasyonun kendisinden gelmekte. Her bir döngüde geçirdiğiniz toplam süre, diğer karakterlerle paylaşılıyor ve belli bir süre sonra simülasyonun bozulma seviyesi artıyor. Bu artış, karşınıza daha tehlikeli ve zorlu düşmanların gelmesi demek. Yani döngüyü hızlı ve etkili bir biçimde tamamlamanız gerekmekte. Bunun için de tekrar tekrar ölüp, tüm yolları, kestirmeleri ezberlemeniz gerekiyor.
Ama karakterlerinizin ölmesi ya da simülasyonun baştan başlaması her şeyin sonu değil. Her döngü boyunca yaptığınız eylemler size puan kazandırmakta ve bu puanları karaktelerinizi aya göndermeden önce, başlangıç eşyaları ve silahları almak için harcıyorsunuz. Aynı zamanda oyun sırasınca bulduğunuz şematikler de sizinle bir sonraki döngüye gelmekteler.
Prey’de ilginizi çeken esas konu hikâyeyse, Mooncrash’te aradığınızı bulamama olasılığınız oldukça yüksek. Bu, ortada hiçbir hikâye parçacığı yok demek değil. Her karakter ve etrafta bulduğunuz ses kayıtları, üssün başına neler geldiğini anlamanız için önemli birkaç ipucu veriyor. Fakat ana oyunun çatışma mekaniklerini ortalama bulanlar için Mooncrash ekstra bir şey sunmuyor.
Mooncrash ne yazık ki ben de beklediğim etkiyi yaratamadı. Bu DLC'den çok daha farklı şeyler bekliyordum ama buna rağmen sunduklarını kabul etmeye de hazırdım. Fakat sundukları; hem oynanış mekanikleri, hem de hikâyesi anlamında, pek tatmin edici olmadı. Size tavsiyem sonbahar civarı gelecek yaz indirimlerine kadar sabretmeniz yönünde.
Başlıklar
- Hikâyesi kötü olsa da anlatım tarzını beğendim.
- Birkaç ilginç düşman ve silah sürprizi var.
- Prey'in çatışma mekaniklerini sevenler için bulunmaz Ay kumaşı.
- Keşke beklediğimiz gibi klasik bir ek paket olsaydı.
- İyi de Prey’in en iyi yanı çatışma mekanikleri değildi ki?
- Bundan not kırmıyorum zira herkesin ekonomisi kendisine ama çok pahalı yahu! 100₺ nedir?