1998, oyuncular için çok iyi bir yıldı (90'lı yılların pek çoğunda olduğu gibi). Kişisel oyunculuk hikayemde de yeri ayrıdır. O sene çıkan oyunlardan birkaçını sıraladığımda eminim sizler de hak vereceksiniz. Age of Empires, Baldur's Gate, Commandos: Behind Enemy Lines, The Curse of Monkey Island, Sanitarium, Unreal, Half-Life... Bu liste böyle uzar gider. Bir de devam oyunu çıkan seriler vardı; Quake II, Tomb Raider II, Starcraft gibi. İşte bu grupta yer alan oyunlardan birisi de Fallout 2 idi ve ilkinin üzerinden henüz 1 sene bile geçmemişken gayet güzel bir oyunla gönüllerimizi fethetmişlerdi yine, yeniden. 30 Eylül'de 20. yaşını kutlarken ben de bir anmış olayım kendisini.
O zamanların meşhur oyun stüdyolarından Black Isle Studios tarafından geliştirilip Interplay tarafından dağıtımı yapılan Fallout 2, bugün bile tüm zamanların en iyi rol yapma oyunları listelerinde üst sıraları zorlayabilen bir yapım. İlk oyundan aldığı mirası iyi bir şekilde değerlendirip bir adım ileriye taşımayı başarmıştı. Güzel bir hikâye ile keyifli bir oynanış sunuyordu (Gerçi oyun mekanikleri bugün pek çok oyuncuya hitap etmeyebilir, yabancılık çekebilirler. Ama o dönemlerde yeri ayrıydı) İlk oyunun 80 yıl sonrasında geçen hikâyede, kasabamızı kurtarmak için GECK denen cihazı bulmak üzere başladığımız yolculuk sonunda Enclave ile yüzleşmeye kadar götürüyordu bizleri.
Oyunun tam hikayesini merak ediyorsanız İhsan Tatari'nin enfes Fallout Tarihçeleri yazı dizisinimutlaka okumanızı öneriyorum.
Fallout 76'nın çıkışını beklediğimiz bugünlerde, Fallout 4'te oynayacak mod bırakmayanlardansanız ve serinin köklerini merak ediyorsanız bir göz atmakta fayda var. Hem, Louis Armstrong'tan "A Kiss to Build a Dream On" eşliğinde başladığınız kaç tane oyun var ki!
