Post-Apokaliptik Bir Nükleer Makale
Devamını okuHepimizin yolu illaki bir Guitar Hero kafesine düşmüştür. Özellikle herkesin “rock grubu” kurduğu lise dönemlerinde benim ve arkadaşlarımın vazgeçilmezlerinden biriydi bu kafeler. Zaman içerisinde bol bol şarkıya ve pek çok yeni oyuna kavuşan bu oyunlar, biraz da telif haklarının belini bükmesi ile birlikte tarihin tozlu raflarına karışıp gitti.
Bir süredir ritim ve müzik oyunlarına olan ilgi çok yüksek değil. Beat Saber ve benzeri oyunların ilgi çektiği görülebiliyor olsa da sistemin Guitar Hero’dan beri pek fazla değiştiğini söylemek mümkün değil. Doğru ritme çalmak için önünüzden akan bloklara doğru zamanda basmanız ya da parçalamanız bu tarz oyunlar için yeterli oluyor. Fakat Fuser, bu mekaniği ortadan kaldırmaya geliyor.
Farklı
Evet, Harmonix’in Fuser ile birlikte yapmak istediği temel şey bu farklılığı yaratabilmek. Fuser’ın tanıtımında sık sık “farklı” kelimesini sarf eden yapımcılar, oyunun alışılagelmiş müzik oyunu tabularını yıkacağından emin. Ve oyunu oynadıktan sonra Harmonix’in bu ifadelerine katılmamak elde değil.
Peki nedir Fuser’ı farklı kılan? Aslında “her şey”. Fuser, size kendi festivalinizi yaratabileceğiniz bir ortam sunuyor. Önünüze yerleştirilen “turntable” ile birlikte kendi remix’lerinizi oluşturmaya başlıyorsunuz. Yani tuşlara doğru zamanda basmak gibi bir durum yok. Kendinize özel olarak ayarlayabileceğiniz disk listenizden, şarkıların belirli parçalarını alarak ortaya harika bir mix çıkarmaya çalışıyorsunuz.
Örneğin, Bad Guy şarkısının bass’larını Call Me Maybe vokalleri ile birleştirmek istiyorsunuz. Fuser bunu en kolay yoldan yapmanızı sağlıyor. Dört farklı renk ile tanımlanmış olan enstrüman gruplarını istediğiniz zaman istediğiniz şekilde değiştirebiliyorsunuz. Bu da ilk günden 100 farklı şarkıya sahip olacak Fuser’ı benzersiz bir oyun yapıyor.
Ritmin Dorukları
Sunum esnasında Topluluk Yöneticisi Zoe Schneider'ın canlı yayında yaptığı remix’leri dinledim. Her sunumda farklı bir mix oluşturabilecek kadar seçeneği olduğunu ifade eden Zoe, bu cümleleri sarf ettiği esnada DMX ile country yıldızı Brad Paisley’i birbirine geçirmişti. Fuser, verdiği bu özgürlük ile birlikte eğlence dozajını artırmayı da başarıyor.
Dürüst olmak gerekirse Zoe’nin performansının olağanüstü olduğunu düşünerek, oyuncuların benzer şeyler yapmasının pek mümkün olmadığına inandım. Fakat bize tanınan 45 dakikalık demo sürecinin sonlarında kendi mix’lerimi yaratabildiğimi fark edince ciddi anlamda şaşırdım. Oyunun arayüzü ve kullanımı o kadar rahat ki, bir noktadan sonra tek yaptığınız kendinizi müziğin akışına bırakmak oluyor.
Yukarıda da bahsettiğim gibi 100 şarkının içerisinde rap, hip-hop, country, EDM ve pek çok müzik türü bulunuyor. Fuser’ın resmi çıkışının ardından bu sayı daha da artırılacak. Fakat bu seçenekleri ile bile Fuser oldukça keyifli dakikalar vadediyor.
Beş Yıldızım Nerede?
Tabii ki her oyunun bir de sonu olmalı. Fuser’da kazanmak ya da beş yıldız almak, doğru notalara basmaktan geçmiyor. Eğer Campaign modunu oynuyorsanız, Promoter adı verilen karakterlerin size verdiği görevleri doğru zamanlarda yapmanız gerekiyor. Bu Promoter’lar size belirli zamanlarda “Bir Pop CD’si çal” ya da “Perküsyonu Değiştir” gibi görevler veriyor. Siz de değişimleri turntable’ın hemen üstünde bulunan BPM imlecine göre yapabiliyorsunuz.
Görevler ve kombolar puan toplamanıza yardımcı oluyor. Eğer belirlenen seviyenin üzerine çıkabilirseniz 5 yıldızı alabiliyorsunuz. Fakat oyunu geri dönüp baştan oynadığınızda 5 yıldız alabilmek için kendi yüksek skorunuzu geçmeniz gerekiyor. Bence bu durum oyunun tekrar oynanılabilirliğini artırıyor.
Festival Gibisin, Katılmak İstiyorum
Fuser, oldukça geniş bir “kişiselleştirme” bölümüne de sahip olacak. Hatta bu bölüm daha önce bir müzik oyununda görmediğimiz kadar detaylı. Festival başlamadan hemen önce erişebileceğiniz bu bölümde; sadece karakterinizin görünüşünü değil, modunu, kişiliğini ve kullandığı ekranları bile değiştirebiliyorsunuz.
Fakat beni bu kısımda en çok etkileyen şey, festival ortamını değiştirebilme özelliği oldu. Örneğin isterseniz seyircilerin deniz topları ile oynamasını seçebiliyorsunuz. Ya da gece boyu sürecek bir etkinlikte, topluluğa fosforlu ışıklar verebiliyorsunuz. Arkanızda oynayan görüntü, ışıklandırma ve sahnede yaşanacak patlamalar bile sizin kontrolünüzde.
Son Söz
45 dakikalık demo süresi açıkçası benim için yeterli olmadı. Her anında kafa sallayarak ilerlediğiniz Fuser, bu tip oyunlardan pek hoşlanmayan beni bile etkilemiş durumda. Sonbahar aylarında çıkış yapan oyunun detaylı incelemesini de yapmayı umuyorum.
Bununla birlikte oyunun, daha önce bahsettiğim “Guitar Hero” gibi özel üretim kontrolcülere sahip olmayacağını da belirteyim. Yapımcılar bu kapıyı açık bırakıyor olsa da üçüncü parti bir firmayla anlaşmaya sıcak bakmadıklarını da ifade ettiler.