Alan Wake'in Hikayesi

İkinci oyun öncesi erkenden kafaları karıştırmak isteyenlere

Alan Wake 2'nin çıkmasına çok az kaldı. Her ne kadar Sam Lake "Ev ödevinizi yapmanıza gerek yok" dese de biliyoruz ki elbet ilk oyunla ilgili göndermeler, karakterler ve mekanlar ikinci oyunda yer alacak. İşte bu yazı da ikinci oyunda olacak olan bu nüansları anlamak isteyenler için bir kaynak olmayı hedefliyor.

Başlamadan önce belirtmek gerekir ki Alan Wake'in hikayesi her açık noktayı kapatan bir şekilde anlatılmıyor. Bu anlatım tarzı zaten Remedy oyunlarında gördüğümüz bir şey ama ben bu muğlak noktaları yazının sonuna sakladım ki sadece daha fazlasını merak edenler oraya girsin. Ek olarak, bu yazının spoiler ile dolu olacağını zaten biliyorsunuzdur.

İlham Perilerim Yorgun Ellerim

Sene 2010. Alan Wake, eşi Alice ile birlikte tatil yapmak için Bright Falls kasabasına gelir. Alan, Alex Casey'nin ana karakter olduğu roman serisinin ünlü yazarıdır, ancak bu seriyi tamamladıktan sonra ilhamını kaybedip iki senedir bir kelime dahi yazamaz hale gelmiştir.

Alan, kasabada kiraladıkları evin anahtarını almak için bir lokantaya girer, fakat evin sahibini göremez. Onun yerine; siyah elbiseli, sinsi bakışlı bir kadın ev sahibinin hasta olduğunu söyler ve Alan'a anahtarı kendisi verir. Alan çok irdelemeden anahtarı alır ve arabaya binerek Alice ile oradan uzaklaşır. Tam uzaklaşırken arkadan evin sahibinin gerçek anahtar elinde arabaya doğru koştuğunu görürüz ama Wake çifti çoktan yol almaya başlamıştır.

Alan ile Alice tatil boyunca kalacakları Cauldron Gölü'nün ortasındaki eve varır. Alan, evin odalarını gezerken bir daktilo görür. Sinirli bir şekilde Alice'e bunun ne anlama geldiğini sorar, tatilde iş yapmak istemediğini ve ona daha önce bunu belirttiğini söyler. Alice de bu yerin ona iyi geleceğini, kasabada Dr. Hartman adında, ilhamını kaybeden ünlülere yardım eden bir psikiyatrist olduğunu söyler. Siniri burnunda Alan, canhıraş bir şekilde evden çıkar. Çok kısa bir süre sonra Alice'in korku dolu bağırışlarını duyan Alan tekrar eve girer ve onu göremez. Ardından anlar ki Alice göle atlamış ya da biri onu atlamaya zorlamış. Alan tereddüt etmeden göle atlar ancak hiçbir şey göremeden bayılır.

Herkes Bana Musallat

Uyandığında kendini kaza yapmış bir arabada bulan Alan, kafasını bir yere çarpmış olduğunu fark eder ve arabadan çıkarak karakola doğru yürümeye başlar. Bu esnada önüne birkaç kağıt düşer. Bu kağıtlar, Alan'ın kendi yazdığı, 'Departure' adındaki kitabın taslak sayfalarından birkaçıdır. Böyle bir kitap yazdığını hatırlamayan Alan, taslağı okurken fark eder ki şu ana kadar yaşadığı olaylar harfi harfine burada yazıyor ve Alice'in kaybolması tam bir hafta önce gerçekleşmiş. Olaylara bir anlam vermeye çalışan Alan, karakola yürürken, 'yiten' adı verilen, bilinçlerini kaybetmiş insanların saldırısına uğrar. El fenerinin onları sersemlettiğini gören Alan, yerden bulduğu silahla onları alt eder ve yakınlarda bulunan bir gaz istasyonuna varır.

Burada polis memuru Sarah Breaker'ı gören Alan, eşinin kaybolduğunu ve bazı insanların ona saldırdığını bahseder. Sarah, Alan'ın bahsettiği evin artık var olmadığını, 1970'lerde volkan patlaması yüzünden gölün altında kaldığını Alan'a söyler. Alan buna inanmaz ve ikili beraber Cauldron Gölü'ne gider. Ve gerçekten de ortada bir ev yoktur.

Polis memuru ile birlikte karakola döndükten sonra Alan bir telefon çağrısı alır. Telefondaki kişi, Alice'ı yakaladığını ve tüm Departure taslağıyla Alan'ın Elderwood Ulusal Parkı'na gelmesi gerektiğini söyler. Sarah'a haber vermeden karakoldan ayrılan Alan, parka giderken yitenler ile kapışmak zorunda kalır ama yine de parka varır. Burada Alice'i kaçıran kişiyle fiziksel bir mücadeleye girer ama kapkaççı kaçmayı başarır. 

Kasabaya geri dönen Alan, kendisini ve Alice'i kurtaracak bir şekilde kitabın kalan kısımlarını bitirmeye çalışır ancak yine bir kelime dahi yazamaz. Bu esnada, evin anahtarını aldığı lokantada tanıştığı garson kız Rose'dan taslağın geri kalan kısımlarının onda olduğu öğrenir. Hemen yola koyulan Alan, Rose'un donuk ve ciddi sesini fark etmez. Çünkü aslında Rose, Alan'ın anahtarı aldığı kadın tarafından kontrol edilmektedir.

Çözülemeyen Gizem

Alan, uzun süredir arkadaşı ve aynı zamanda menajeri olan Barry ile birlikte Rose'un yaşadığı mahalleye varır. Eğlenceli ve konuşkan biri olan Barry, Wake çiftinden haber alamadığı ve endişelendiği için Bright Falls'a gelmiştir. Rose'un evine giren ikili, onun içine ilaç attığı kahve yüzünden bayılır. Alan uzun bir süre sonra uyanır ve dışarıya çıkar. Bir anda karşısında bir polis arabasıyla bir FBI ajanını, elinde silah ona doğru doğrulturken bulur. Meğerse mahalledeki biri, Alan ile Barry uzun süre Rose'un evinde kaldığı için durumu polise söylemiş. 

Nightingale adındaki bu ajan Alan'a ateş eder ama Alan oradan kaçmayı başarır. Ardından Alan tekrar Alice’i kaçıran kişiden telefon çağrısı alır. Bu sefer de Mirror Peak'te buluşmak isteyen bu kişi, Alan bunu gerçekleştirmezse eşi Alice'in öleceğini söyler. Elinde taslakların tamamı olmamasına rağmen mecburen söylenen yere giden Alan, fark eder ki kapkaççının elinde Alice yokmuş. Tam bu esnada, muhtemelen bilmediğimiz bir varlık sayesinde, büyük bir kasırga çıkar ve hem "kapkaççıyı" hem de Alan'ı alır. Alan kendisini tekrar suyun içinde bulur…

Bright Falls Bu Filmi İzledi

Uyandığında kendisini bu kez bir klinikte bulan Alan, Alice'in bahsettiği, ünlüleri tedavi eden o adamı, Dr. Hartman'ı görür. Doktor ona, Alan'ın yaşadığı tüm bu olayların aslında onun kafasında gerçekleştiği, Alice'in çoktan öldüğünü söyler. Doktora göre Alan ile Alice bir trafik kazası geçirmiş ve Alice o esnada ölmüşken Alan, zaten kafası çarpmış bir halde olduğundan, bu durumu kabullenmeyerek kendi kafasında bir dünya oluşturup o dünyada yaşamaya başlamış. 

Her ne kadar yaşadıklarıyla örtüşse de Alan buna pek de inanmaz ve kliniği gezmeye, oradan çıkmak için bir yol aramaya başlar. Bu esnada menajeri Barry'i görür ve öğrenir ki Doktor Hartman, Barry'i bayıltarak onu buraya getirmiş. Ses kayıtlarından ve Departure taslaklarından anlarız ki Doktor Hartman, ünlülerin yeteneklerini kullanarak kendisini ünlü etmeye çalışan bir sahtekarmış. 

Barry ile birlikte doktorun ofisine giren Alan, taslakları doktorun masasında görür ve alır. Ancak bu kitabın henüz bir sonu yoktur. Tam bu esnada doktor ofise girer ama kapkaççıyı yutan kasırga benzeri bir doğa felaketi burada da oluşmaya başlar ve Alan ile Barry oradan uzaklaşır. Görünen o ki karanlık bir varlık Alan'ı durdurmaya çalışmaktadır. Çünkü karanlık varlık, taslakları kullanarak gücünü arttırmaktadır ve Alan'ın bunu değiştirebilme gücü vardır. Aynı zamanda Alan'a kendi istediği sonu yazdırabilmek için ihtiyacı da vardır.

Aynı durum 1970'lerde, yine Bright Falls'ta, ünlü şair Thomas Zane'in de başına gelmiştir. O da, ilham perim dediği, yine Alice gibi boğulan sevgilisi Barbara Jagger'ı kurtarmak için bu gizemli varlık hakkında yazmıştır. Başarılı olmuş olacak ki 2010'lara kadar, karanlık varlık Alan Wake'de aynı potansiyeli görene kadar ortaya çıkmamış. 

Işığın Hanımı

Klinikten kaçtıktan sonra orada tanıştığı metal grup üyelerinin bahsettiği eve giden Alan ile Barry, evde grubun yaptığı bir şarkıyı dinler. Alan bu şarkıda bir ipucunun var olduğunu düşünür. Ve haklıdır da. Şarkıda karanlık varlığı alt etmekte yardımcı olacak birinsen bahsedilir: Işığın Hanımı. Cynthia Weaver adındaki bu kişiyi bulmak için sabah olmasını bekleyen ikili, evde bulunan alkolü tüketmeye başlarlar. 

Alkolde gölün suyu da bulunduğu için Alan Wake, Alice'in boğulmasından sonraki haftayı hatırlar. Meğerse karanlık varlık, lokantada Alan'a anahtarı veren ve aynı zamanda garson kız Rose'u kontrol eden kadının kılığına girmiş bir şekilde, Alan'ı kontrol ederek ona Departure'ın taslağını yazdırmıştır. Görünen o ki karanlık varlık gücünü gölden alıyordur ve bu sayede Alan Wake'in yazdıklarının gerçeğe dönüşmesini sağlıyordur. Alan'a da Departure'u yazarak Alice'i kurtarabileceğini söylemiştir. Alice’i de aslında bu yüzden suya atmıştır.

Alan taslağı yazarken, kendisini karanlık varlığın kontrolünden çıkaracak bölümü de dahil etmiştir. Bu bölümde kendisini araba kazasından uyanırken bulduğunu belirttiği için hatırladığı ilk şey bu kaza olmuştur.

Alan ile Barry sarhoş bir şekilde geceyi geçirirken FBI ajanı Nightingale, yine ikiliyi bulur ve onları hapse atar. Nightingale'in Alan Wake ile alıp veremediği bir şeyler olduğu çok açıktır. Bu yüzden davranışları aşırıya kaçıyordur. Kasabanın yerel polis memuru, oyunun başında da tanıştığımız Sarah Breaker da bu durumu fark edip Alan'a güvenmeye karar verir. Bu duruma sinirlenen Nightingale silahına başvurur ama karanlık varlık yine devreye girer ve FBI ajanını savurur.

Alan, Barry ve Sarah bundan sonra ne yapmaları gerektiğini konuşurlar. Sarah, Işığın Hanımı'nın, yani Cynthia Weaver'ın nerede yaşadığını bilmektedir ve Alan'a helikoptere binip oraya gitme teklifinde bulunur. Barry, karakolda başka çalışan olmadığı için orada kalır, ama çok geçmeden koşarak ikiliye katılır. Maceralı bir yolculuktan sonra Alan, diğerlerinden ayrı düşer ama Cynthia'nın yaşadığı yere ulaşmayı başarır. 

Cynthia, gerçekten de yardım edebilecek bir şeye sahiptir: Bir düğme. Bu düğme Thomas Zane'den geriye kalan son şeydir. O şiirlerini yazarken, kendini feda ederken gerçek dünyaya sadece bu düğmeyi bırakmıştır. Bu sayede karanlık varlık tekrar geldiğinde bu düğme sayesinde alt edilebilsin.

Karanlık ve Işığın Dengesi

Artık ne yapacağını bilen Alan Wake, Cauldron Gölü'ne, yani Departure'u yazdığı yere doğru tek başına yola koyulur. Kitabın sonunu yazma vakti gelmiştir artık. Karanlık varlık da bunu fark edip türlü türlü engeller çıkarsa da Alan istediği yere varır. Alan, karanlık varlığı şair Thomas Zane'in sevgilisi Barbara Jagger kılığında görür. Alan, düğme sayesinde karanlık varlığı ortadan kaldırır ve daktilonun başına oturur. 

Departure'un son kısımlarını yazan Alan Wake, karanlık ile ışığın arasında bir denge olması gerektiğini vurgular. Ve sonra kendini göle atar. Gölden bir kişi çıktığını görürüz; ancak bu Alan değil Alice'tir. Alan kendisini karanlık alemine hapsederken karşılığında Alice'i kurtarmıştır. Ve Bright Falls'un tekrar eski günlerine döndüğünü görürüz.

En sonda ise Alan'ın ne demek istediğini anlamadığımız bir cümlesini duyarız: "Bu bir göl değil, okyanus."

Daha da Kafam Karışsın Lütfen

Bu noktaya kadar soru işareti varsa size kötü haberi vereyim, daha da fazlası geliyor. Mesela FBI ajanı Nightingale neden Bright Falls'a geldi ve Alan Wake'ten ölesiye nefret ediyor? Eğer karanlık varlığın bir piyonuysa neden Alan Wake'i direkt öldürmeye çalışıyor? Çünkü karanlık varlığın ilk önceliği Alan'a onun istediği hikaye sonunu yazdırmak.

Ya da Thomas Zane gerçekten yaşadı mı? Çünkü biliyoruz ki Alan Wake, ilk göle atladıktan sonra Departure'ı yazarken, karanlık varlığın etkisinden kurtulmak için Thomas Zane diye bir kurtarıcı karakter yarattı. Ama aynı zamanda Thomas Zane'in bıraktığı düğme, Alan Wake'in çocukken annesi tarafından ona verilen düğmenin ta kendisi. Bu noktada Thomas Zane'in Alan Wake karakterini yaratmış olma olasılığı da var. Hikaye içinde hikaye yani.

DLC’lerden öğreniyoruz ki Alan Wake karanlık alemde iken akli dengesini kaybetmeye başlıyor. İkinci oyun fragmanlarında bu yüzden harap olmuş bir Alan Wake görüyoruz. Ama Alan'ın buradan nasıl çıktığını bilmiyoruz. Bu alemde Alan kendi kopyasını da görüyor. Mr. Scratch adındaki bu kopya, Alan'ın saf kötülüğü olarak adlandırılıyor ve onu gerçek dünyaya çıkarken de görüyoruz Mr. Scratch’in Thomas Zane’in ta kendisi olma olasılığı da var. Çünkü Control’un AWE ek paketinde yer alan bir mektupta, Thomas Zane’in Bright Falls’ta gözükmeye başladığı söyleniyor.

İşte bu cevapsız sorular, neden Alan Wake 2 için yanıp tutuştuğumuzu gösteriyor. Elbet bu gizemlerden en azından bazıları cevaplanacak, ama elbet Sam Lake yerinde durmayacak ve bize yeni gizemler sunacak. Belki Control’de gördüğümüz şeyler de yer alır ha, ne dersiniz?

YORUMLAR
Parolamı Unuttum