1989 tarihli Prince of Persia'dan 2024 tarihli Prince of Persia: Lost Crown'a kadar toplam 9 Prince oyunu oynadık. En yenisiyle henüz yeni tanışmışken nostaljik bir yolculuğa çıkalım ve geçmişten günümüze hangi Prince of Persia oyunlarını oynadık, bir hatırlatalım istedik.
Prince of Persia (1989)
Her şeyi başlatan oyun. Bin Bir Gece Masalları, Robin Hood ve Indiana Jones’tan çok etkilenen Jordan Mechner bütün bu eserden ilham alan bir aksiyon oyunu yapmak için kolları sıvar. Pers sultanı uzak bir diyarda seferdeysek hain büyücü veziri Cafer tahtı ele geçirir. Sultanın kızına onunla evlenmeyi kabul etmesi için 60 dakika verir, yoksa öleceğini söyler. İsimsiz sevgilisiniyse zindana atar. Rotoskop tekniğiyle hazırlanan oyun, daha sonra motion-capture teknolojisinin oyunlarda kullanımının da yolunu açmıştır.
Prince of Persia 2: The Shadow and the Flame (1993)
İlk oyundan 11 gün sonrasını konu alan PoP 2’de hain Cafer büyü yoluyla Prens’in kılığına girer ve kahramanımızı bir dilenci gibi gösterir. Sonra da onu saraydan attırır. Üstelik tam da prensesle evleneceği gün! Muhafızlardan kaçacağım diye o çatı senin bu çatı benim koşturan kahramanımız kendini önce bir teknede, sonra da ıssız bir adada buluverir.
Prince of Persia 3D (1999)
O yıllardaki çoğu oyun gibi 3D furyasına kapılan ama sonrasında fena çuvallayan oyunlardan biriydi PoP 3D. O çok sevdiğimiz, gerçekçi animasyonlardan yoksundu bir kere. Kamera açıları berbat, kontrolleri kötüydü. Tomb Raider gibi olmak istiyor ama başaramıyordu. Eleştirmenlerden de kötü notlar almıştı zaten. Bu başarısızlık Jordan Mechner’in oyunlardan bir süreliğine uzaklaşmasına neden olmuştur.
Prince of Persia: The Sands of Time (2003)
PoP 3D’nin başarısızlığının ardından yayıncısı iflas bayrağını çektiğinde serinin haklarını Ubisoft satın aldı. İlk işi de Prince of Persia markasını Splinter Cell ile harika işlere imza atan Ubisoft Montreal’in ellerine teslim etmek oldu. Ama bununla da yetinmediler ve Jordan Mechner’i allem edip kallem edip ekibe kattılar. Bunun sonucunda da bugün hâlâ efsane payesiyle anılan Sands of Time doğmuş oldu. Prens bu sefer Sultan’ın oğlu olarak çıkar karşımıza. Hain vezir bir kez daha sahne alıp isimsiz prensimizi kandırır ve ona zamanın kumlarını serbest bıraktırır. Niyeti her zamanki tahtı ele geçirmektir. Kahramanımız ise hem zaman hançerinin hem de güzel prenses Farah’ın yardımıyla onu durdurmak için kolları sıvar.
Prince of Persia: Warrior Within (2004)
Çoğu kişinin favorisi olan Warrior Within, önceki oyundan birkaç yıl sonrasını konu alır. Bu kez metal müzik eşliğinde savaşan, daha sert bir Prens vardır karşımızda. Zamanın kumlarının yol açtığı tahribatı geri almak isteyen kahramanımız kumların yaratıldığı adaya gider ve burada çeşitli düşmanlarla çarpışır. Bunların en korkucu da Dahaka adlı, amansız bir canavardır. Bu aynı zamanda Jordan Mechner’in geliştirmediği ilk PoP oyunudur.
Prince of Persia: The Two Thrones (2005)
Warrior Within’de yaşananlardan hemen sonrasını konu alan The Two Thrones’da kahramanımız zamanın kumlarının yaratılmasına engel olur ve Babil’e geri döner. Ama olayları geri aldığı için Vezir’in hayata döndüğünü ve Farah’la hiç tanışmadığını görür. Dahası Vezir yine tahtı ele geçirmenin peşindedir ve şehir işgal altındadır. Böylece kahramanımız işleri yoluna koymak için bir kez daha maceraya atılırken bulur kendini. Bu oyun aynı zamanda Sands üçlemesinin de son halkası olma özelliğini taşır.
Prince of Persia (2008)
Seriyi sıfırlamaya karar veren Ubisoft, 2008’de bambaşka bir Prince of Persia ile karşımıza çıkar. İsimsiz bir Pers savaşçısını yönettiğimiz oyunda kahramanımıza bu kez büyülü güçleri olan, Elika adında yeni bir prenses eşlik eder. Bir dizi beklenmedik olay sonucunda yolları kesişen bu ikili, Ahriman adlı kötücül bir varlığın geri dönüp dünyayı ele geçirmesini engellemek için kolları sıvar. Kırmızı ve mor ağırlıklı renk paletiyle görsel anlamda çok iyi bir iş çıkaran oyun ne yazık ki kendini tekrar eden oynanışı, basit savaşları ve düşerek ölmeyi imkânsız hâle getiren co-op sistemiyle hayal kırıklığı yaratır. Bazı eleştirmenler oyuna tam puan verse de yeni Prince of Persia oyuncular arasında kabul görmez.
Prince of Persia: The Forgotten Sands (2010)
Önceki oyunun aldığı kötü eleştirilerden etkilenen ve biraz da başrolünde Jake Gyllenhaal’ın yer aldığı film uyarlamasını sağmak isteyen Ubisoft, seriyi tekrar sıfırlayıp Sands evreninde geçen yeni bir oyun sürer piyasaya. Maalesef bu seferki yapım hem eleştirmenlerden hem de oyunculardan kötü not alır, bu da Prince of Persia markasına çakılan son çivi olur âdeta.
pop en çok sevdiğim oyun serilerinden biridir.
Çok laf edilen 3d versiyonu ile başlamıştım benim için yeri ayrıdır. WW kesinlikle en iyi oyunudur. Geçen yıllarda tekrar başlayıp bitirmişimdir. hala gideri var. 2008 çok hoş görünsede hiç ölemediğin ve sadece ışık hüzmeleri topladığın bir oyun. FS filmin gazıyla çok lakayit pir prens potresiyle (WW nin taban tabana zıttı) ireti duran ama temelinde güzel puzzeller barındıran ortlama bir oyundu.