Post-Apokaliptik Bir Nükleer Makale
Devamını okuEveeet yine döndük dolaştık Monster Hunter’ın o insana insanlığını unutturan ağlarına dolandık mı arkadaşlar? Serinin 20. yılının kutlandığı şu günlerde açıkçası yeni oyun Wilds’a biraz mesafeliydim. İlk fragmanlardaki görsel kaliteyi düşük bulmuş, oyunun MH World’e fazlasıyla benzediğini düşünmüştüm. Devam eden fragmanlarda yeni şeyler gösterildikçe oyuna biraz daha ısınır gibi olmuştum ama tüm tarihçesine hâkim olduğum serinin bu yeni oyunu beni bi’ itmişti nedense. Ekim ayının sonlarında yapılan Açık Beta’ya katıldığımdaysa işler 180 derece değişti diyebilirim. Ulan Ryozo Tsujimoto, yine yaktın 200 saatimizi belli ki!
Oyun oldukça hareketli bir aksiyon sekansıyla başlıyor ve Capcom’un oyuna bolca para akıttığını anlıyoruz bir çırpıda. Animasyonlar, efektler ve hikâye sunumu on numara. Bu sefer maceramız bizi Yasaklanmış Topraklara götürecek ve daha evvelden kimsenin yaşamadığı düşünülen bu diyarlarda kadim bir kabilenin (ve tabii ki unutulmuş canavarların) izini süreceğiz. Oyun öncelikle harika görünüyor, PS5’in limitlerini zorladığı belli (muhtemelen PS5 Pro’da çok daha iyi çalışacaktır) olan yapım yüksek konfigürasyonlu bilgisayarlarda da yağ gibi akıyor olacak.
Betada oynayabildiğimiz ilk bölge daha çok çöl ve mağaralar sistemiyle dolu bir yerdi ve geniş düzlüklerinde sürüler halinde ilerleyen yaratıklar, çok daha küçük hayvanlar, enteresan bitki örtüsü ve sürekli değişen hava şartlarıyla bu ilk alan beni mest etti diyebilirim. Ulaşımımız yöreye özgü Seikret isminde binek hayvanlarıyla sağlanıyor ve bu sefer yanımıza iki tip silah alabiliyoruz. Silahlar Monster Hunter 4’ten beri gelen 14 çeşitle sınırlı yine ama elbette hepsinde irili ufaklı değişiklikler, move setlerine eklemeler yapılmış. Ben bu sefer silahların özellikle kombo esnasında yön verilebilir olmalarına bayıldım. Çok daha doğal hissettiriyorlar ve hangisini seçersem seçeyim tok ve zevkli bir oynanış sundular. Esas farklılık Focus Mode denen ve düşmanlarda yara açmanızı sağlayan bir özellik. Bu sayede hayvanın istediğiniz yerine vurup yara açabiliyorsunuz ve buraya vurdukça verdiğiniz hasar da artıyor. Ben sevdim.
Oyunun tabii her aşamasına ufak dokunuşlar yapılmış. Örneğin artık seyyar kamplar kurabiliyoruz haritanın uygun yerlerine ve ana kamp da bölge içinde olduğundan hızlı seyahat işleri oldukça kolaylaşmış. World’ün hub alanı oldukça meşakkatli bir tasarıma sahipti, bu sefer oldukça hızlı aradığınızı bulduğunuz bir ana kampımız var ve tüm menüler kullanıcı deneyimini hızlandırmak adına elden geçmiş. Free roam yaparken bir canavarla savaşmaya başladığınızda ekip hemen otomatik bir görev yaratıyor ve yakındaki avcılar da buna rahatlıkla katılabiliyorlar. Lobiler 120 kişilik ve bence biraz fazla kalabalıklaşıyor yoğun anlarda görsel olarak. Yine arkadaşlarımızla eşleşme kısmı da biraz zahmetli olmuş ama bu Beta da zaten bu tür aksaklıkları ya da tasarım hatalarını görmek için olduğundan bence düzeltilir çıkışta.
Oyun bu sefer sürekli akışta kalmak üstüne inşa edilmiş ve tüm sistemler de buna göre organik bir bağa sahipler. Bir de şu var, Capcom MH World’de eski hayvanların çoğunu geri getireceğim diye ejderha ve dinozor benzeri canavarlarla dolup taşan bir oyuna imza atmıştı. Arada çıkan Rise biraz daha dengeliydi ama Wilds çeşitlilik yönünden ikisini de geride bırakacak gibi duruyor zira maymunumsu, solucanımsı, ahatapotumsu ve örümceğimsi yeni canavarlar oldukça renkli ve heyecanlı savaşlara gebe gibi duruyor. Hatta diyebilirim ki şimdiye kadar yayınlanan fragmanlarda eskilerden sadece Yian Kut-Ku ve Congalala’yı gördük, diğer herkes yeniydi. Elbette anlı şanlı bir Rathalos olmadan Monster Hunter da olmaz ama onu görene değin eldekilerin de oldukça iyi durduğunu söyleyebilirim. Özellikle Lala Barina ve Rompopolo dövüşlerini iple çekiyorum.
Sözün özü önümüzdeki yıl 28 Şubat’ta çıktığında yine kendimizi kaybedeceğimiz bir Monster Hunter oyunu yolda diyebilirim. Özellikle betasını oynadıktan sonra çıkışına gün saydığımı belirtmezsem olmaz, ilk fragmanlardaki sönük alevi güzel harlamış Capcom ve ekip. Şimdiden herkese iyi avlar!