İçinde Cumhuriyet Geçen Oyunlar

Efendiler, bugün Cumhuriyeti ilan ediyoruz!

Bugün Cumhuriyetimizin 97. Yıldönümünü kutluyoruz. Bunun bizler için ne kadar büyük bir nimet, ne kadar büyük bir şans olduğunu her geçen gün daha iyi idrak ediyoruz hiç şüphesiz.  Biz de bu vesileyle içinde ‘Cumhuriyet’ ve ‘Demokrasi’ geçen oyunlardan bir seçki paylaşalım istedik. Umarım hoşunuza gider. Bizim gözden kaçırdıklarımızı da siz yorumlarınızla hatırlatırsınız, olmaz mı :)

Civilization Serisi

En sevilen strateji serilerini sıralamak istesek, ilk akla gelenlerden birisi de hiç şüphesiz Civilization serisi olur. Medeniyet yolculuğunu adım adım tecrübe ettiğimiz oyunda yönetim şekli olarak tercih edebileceğimiz pek çok seçenek bulunuyordu. Dilersek kendimizi “Anarşi”nin kollarına atabiliyor, dilersek bir “Monarşi” kurup yolumuza devam edebiliyor, “Despotizm”i seçip halkı demir yumruğumuzla hizaya getirebiliyorduk. Elbette bu yönetim biçimleri arasında “Cumhuriyet” ve “Demokrasi” de yer alıyordu. Her ne kadar “Cumhuriyet”, Roma ile özdeşleşip, yöneticisi “İmparator” olarak adlandırılsa da bu yönetim biçimine geçiş için “Hukukun Üstünlüğü” (Code of Laws) araştırmasını tamamlamak gerekmesi de hoş bir detaydı. “Demokrasi” yönetim biçiminin güzelliği ise, savaş ilanını veya barış tekliflerini reddetmeyi zorlaştırması, nükleer silah kullanımını ise devre dışı bırakmasıydı. Esasında ne kadar da anlamlı mesajlar içeriyormuş, öyle değil mi?

Rise of Nations

Rise of Nations, Age of Empires’ın fırtına gibi estiği dönemlerde gelen çok güzel bir oyundu. Temelde aynı mantığı paylaşıyorlardı. Ama RoN kendince bir yaklaşım da getirmişti. Ana haritada yönetim odaklı kararlarımızı alıyor, sonrasında çatışma kısımlarına geçtiğimizde AoE gibi gerçek zamanlı olarak üretim yapıyor, asker yetiştiriyor, dünyanın yeni harikalarını inşa ediyor, nihayetinde de rakibimizi alt etmeye çalışıyorduk.

RoN’da seçilebilen iki ana yönetim dalı vardı. Bunlardan birisi “Totaliter Yönetimler” (Totalitarian) diğeri ise “Uzlaşıya Dayalı Yönetimler” (Consensus) idi. Totaliter dalda bizleri bekleyen yönetimler sırasıyla Despotizm, Monarşi ve Sosyalizm iken, uzlaşıya dayalı yönetimleri tercih edenlerin karşısına çıkan yönetim şekilleri Cumhuriyet, Demokrasi ve Kapitalizm oluyordu. Cumhuriyet ile demokrasinin birlikteliği gayet makul tabii. Ama bunun tamamlayıcısı, vardığı en ileri aşama olarak kapitalizmin anılması ne kadar doğru, o da bir başka yazının konusu.

Democracy Serisi

Democracy, genel olarak “hükümet (etme) simülasyonu” veya “politik simülasyon” olarak isimlendirilen grupta yer alan oyunlardan birisi. Adından da anlaşıldığı üzere demokratik bir yönetimde iktidara gelmiş bir karakteri yönetiyoruz. Devlet başkanı veya başbakan olarak; ekonomi, dış politika, hukuk, güvenlik, kamu hizmetleri gibi alanlarda aldığımız kararlarla bir yandan halkımızın refahını artırıp bir yandan da çeşitli sorunlara çareler üretmeye çalışıyoruz. Zaman zaman gelişen bazı olaylarla da başa çıkmak durumunda kalıyoruz.

Oyunda en basit ifadeyle; yönetmeyi seçtiğimiz ülkedeki etki gruplarının desteğini almamızı sağlayacak kararlara imza atmak çabası içerisindeyiz, zira bir sonraki seçimi kazanmanın anahtarı bu. Ama tabii bu yazıldığı kadar kolay bir iş değil. Bir de tabii seçim öncesi vaatler meselesi var. Gerçek dünyadakinin aksine, vaatlerinizi yerine getirmezseniz, seçmen biletinizi kesiveriyor :) Demokrasi denilen sistemin temelde nasıl bir sistem olduğunu ve esasında halkın mutluluğunun ön planda olması gerektiğini bir oyunun hatırlatmasına ihtiyacınız var mı bilemem, ama bu serinin yaptığı bir anlamda bu.

Europa Universalis

Paradox’un strateji oyunları detaylarda kaybolmaktan hoşlananlar için bulunmaz nimet. Europa Universalis serisi de bunun güzel örneklerinden birini teşkil ediyor. Oyunda bir yönetim biçimi olarak Cumhuriyet de seçilebiliyor ve bununla ilgili bazı detaylar da söz konusu. Bazı Cumhuriyet yönetimlerinde lider ömür boyu yönetirken bazılarında seçimler gerçekleştiriliyor. Nasıl detaylar düşünüldüğünü göstermek açısından şu güzel bir örnek olabilir:

Seçim dönemi geldiğinde yeni yönetici için sunulan tercihlerden birisi mevcut yönetici ile yola devam etmek. Aynı lider tekrar seçildiğinde ülke Cumhuriyetçi geleneğinden bir dahaki seçime kadar geçecek her yıl için 2,5 puan kaybediyor, ama yönetici karakter her bir özelliğine 1 puan kazanıyor. Burada yöneticinin Monarşi yönetimlerindeki gibi gücü elinde topladığı, despotik bir yönetime kaymaya başlaması riski yansıtılmaya çalışılmış mesela. Aynı şekilde mevcut yöneticinin bir akrabasını seçecek olursanız da her yıl için 1 puan kaybetmiş oluyorsunuz. Cumhuriyetçi gelenek (republican tradition) puanı 20’nin altında ise, aynı lideri tekrar seçmek “Diktatoryal Başkanlık” (veya Başkanlık Diktatoryası) sistemine götürüyor sizleri -ki bu aynı başkanın ölene kadar iktidarda kalması demek. Cumhuriyet’ten Monarşi yönetimine dönüş de söz konusu olabiliyor.

Cumhuriyet yönetiminin seçilmesinin sağladığı avantajlar ve dezavantajlar üzerine tonla detay mevcut. Şimdi bunları yazmaya çalışsam bambaşka bir yazıya dönüşür. Cumhuriyet yönetiminin en detaylı ele alındığı oyunlardan birisi olduğunu söyleyerek noktalamış olayım, gerisini keşfetmek de sizlere kalsın.

YORUMLAR
nobita88
16 Kasım 2020 06:04

There are many websites for you to find the ones you need to visit, but you should visit this website. I think you won't be disappointed. driving directions

doksanlariozleyenadam
29 Ekim 2020 17:02

Yaşasın Cumhuriyet!

Parolamı Unuttum