Ubisoft’un başı bu ara sızıntılarla belada. Önce Valhalla’ya ait oynanış videoları sızdı, sonra Watch Dogs: Legion’a ait görseller… Derken ben bu yazıyı yazarken Far Cry 6’nın kapak görs—yok, yok şaka tamam. Bu Assassin’s Creed Valhalla yazısının girişiydi aslında. Eser’e minik bir panik yaşatan, size de "ne diyor bu adam" dedirten bu şakadan sonra hızla Watch Dogs: Legion izlenimlerime geçiyorum.
Hikâye, Avam Kamarası’nda bulunan bir bombayı imha etmeye çalışan bir DedSec operasyonuyla açılıyor. Dalton Wolfe adındaki ajan buradaki bombayı durdurmayı başarıyor ancak Londra’nın dört bir yanındaki başka bombalar patlıyor. DedSec üyeleri teker teker avlanıp aradan çıkartılırken saldırının suçu da DedSec’in üzerine yıkılıyor. Binlerce hayatın yitirildiği bu saldırıyla kaosun pençesine düşen Londra’da düzeni tekrar sağlamak ve DedSec’ten geriye kalanları bulup adalete teslim etmek için “Albion” güvenlik şirketi öne çıkıyor. Londra’nın beş büyük suç çetesinden dördünün liderleri yakalanıyor. Albion’ın yetkilerinin süresiz uzatılması ve demir yumrukla dikte ettiği hayat yavaş yavaş normalize oluyor…
Bu noktada demo bizi oyunun ilerisine atıyor ve DedSec’in çekirdek ekibinden geriye kalanlarla birlikte organizasyonun adını temize çıkartmaya, bütün bu saldırının ası sorumlusu olduğunu tahmin ettiğimiz Zero-Day’i ifşa etmeye uğraşıyoruz.
Hani Watch Dogs: Legion’ın şu “oyun dünyasındaki bütün NPC’leri kontrol edebileceksiniz” vaadi var ya… Hah, arka planda nasıl bir sihir dönüyor, nasıl bir algoritma yazdılar bilmiyorum ama o hissi gerçekten veriyor. Demoda vaktim ve imkânım sınırlı olduğu için tutup da şehirdeki herkesi kendi yanıma çekip tek tek kontrol edemedim tabii ama mümkün olduğunca rasgele ve karışık şekilde seçmeye çalıştığım bütün karakterlerin kendi ilginç hayatları, hikâyeleri, kişilikleri ve hatta görevleri vardı. Üstelik öyle çok basit ve sığ kimliklerden bahsetmiyorum. Bir örnek vererek pekiştireyim en iyisi:
Demodan önce yapılan sunumda oyuna yeni eklenen bir “Deep Profiler” sisteminden bahsettiler. Bu Deep Profiler sistemi normalde yanınıza kolay kolay katılmayacak, DedSec’ten çok hoşlanmayan karakterleri aksi yönde ikna etmek için daha derin bir araştırma yapmanızı sağlıyor. Girdiğim rasgele bir Albion binasından kendime seçtiğim bir güvenlik görevlisini Deep Profile ile inceledim. Burada hangi saatlerde ne yapar ne yer ne içer hepsinin detayını görebiliyorsunuz. Ekstradan onu kendi tarafınıza çekmekte kullanabileceğiniz bazı ipuçları bulunuyor. Bu ipuçlarından birini takip etmeye başladım. Courtney adındaki bu güvenlik görevlisi saat 17:00 ve 18:00 arasında Aileen adındaki bir rakibiyle toplantı yapacaktı. Hemen o saatte buluşacakları yere gidip peşlerine düştüm, sonra çaktırmadan Aileen’in telefonunu hackledim.
Aileen’in telefonuna tam yetki giriş yaptıktan sonra içindeki bilgileri Courtney’e vermeyi teklif edecektim ki… Courtney’in kumar bağımlılığı yüzünden Kelley Klanı’na çok ciddi bir borcu olduğunu öğrendim. Yakın arkadaşlarından birini bulup ondan bu konu hakkında bilgi aldıktan sonra çetenin mekanını basıp kurduğum çeşitli elektronik tuzaklarla onları başka odalara çektim ve yalnız kalan Courtney’i kurtardım. Kurtardım kurtarmasına ama aslında bunun onun daha önce de sayısız kere yaptığı bir dalavere olduğu ortaya çıktı. Normalde bilerek çetelere borç takıp kendini ele geçirttikten sonra onlar Courtney’i “korkuttuklarını” zannederken sunucularına kripto paraları hortumlayacak bir virüs yerleştiriyormuş. Şimdi ben onu kurtarınca planları da yarıda kalmış. Bana ona yardım etmem ve görevi tamamlamamız durumunda “şöyle güzelinden bir yüzde” teklif etti. Gittim bir de çetenin peşine düşüp virüsle paraları hortumlamaya uğraştım sonra.
Ancak en nihayetinde, yaklaşık 20 – 30 dakikalık bu sapmanın ardından yeni bir DedSec üyemiz oldu. Üstelik Courtney’in Albion güvenlik görevlisi olması sayesinde üniformayı üzerime çekip normalde giremediğim yüksek güvenlikli binalara da elimi kolumu sallayarak girebilir hâle geldim. Bu kadar şeyin sadece tek bir karakter ve tek bir örnek olduğunun altını çizmek istiyorum. Bunlardan daha bir sürü var. Ve her biri kendi küçük oyun anlarını yarattığından ana bir hikâye olmasa bile dolu dolu bir şehirde macera hissi veriyor. Tabii dediğim gibi bunun ne kadarının tekrar ettiği bu konuda en büyük soru işareti. Eğer her 10 karakterde bir benzer hikâyeler yaşayacaksak bir süre sonra sıkması işten değil. Lakin gerçekten de iddia edildiği gibi çok çeşitli ve birbirine benzemeyen deneyimler yaratan bir algoritma söz konusuysa her oynayanın birbirinden ilginç hikâyeleri olacağı kesin.
Açıkçası oynadığım süre içerisinde tek şikâyetim oyunun bana karakterlerin tehlikede olduğu hissini çok da verememesi oldu. Yaptığım görevler sırasında defalarca işleri sarpa sardırdım ama bir şekilde peşimdekileri hep atlatıp sorunların üstesinden gelmeyi başardım. Her biri özgün ve birbirinden farklı karakterler iddiasını daha da güçlendirecek en büyük etken “Aman sevdiğim karakterin başına bir şey gelmesin!” hissi olurdu. Umarım demo olduğundan o kadar kolay ayarlanmıştır ve asıl oyunda o his daha güçlü olur diyorum o yüzden.
Watch Dogs: Legion maceralarımızın devamını önümüzdeki sayının Oyungezer’inde okuyabilirsiniz