İnceleme: Paranormal

Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Kasım 2013 sayısında yayınlanmıştır.

Amnesia’dan sonra patlayan Youtube reaksiyon videoları ile korku oyunları bambaşka bir sektör oluşturdu. Güncel örneklerden gidersek Slender ve Outlast ile bu trendin başarıyla devam ettirildiğini görebiliyoruz. Bundan böyle hikaye anlatımından ziyade spontane ani korkulara kasan geliştiriciler, ileride adı farklı bir isimle anılacağını düşündüğüm bir tür oluşturdular da haberleri yok bence. Paranormal de bu furyadan ekmeğini çıkarmaya çalışan oyunlardan yalnızca biri.

Paranormal’i farklı yapan bazı detaylar var. Bir kere oyun sadece tek bir kişi tarafından geliştirilmiş ve geliştirici arkadaşımız 20li yaşlarında genç bir delikanlı. Tecrübesiz duruş sizi ürkütmesin, kendisi Unreal moturunu gerçekten iyi kullanmayı biliyor anlaşılan. Paranormal sizi tek bir hikaye içerisinde rastgele korku serüvenleri içerisine sokuyor. Bir korku oyunu oynama farzı olan cıvık arkadaş ortamında oynama noktasında bu çok önemli bir şey, oyunu her başlattığınızda korkacağınız şeyler değişiyor. Bunun yanında oyunun DLC ve güncellemelerinin sonsuza kadar (oyun dünyasında birkaç yıl demek oluyor tabii bu) ücretsiz olacağını da eklersek Paranormal’i denememek için çok az sebep var.

Bu sebeplerden en göze batanı da özensiz duruş. Her ne kadar oyun iki paket sigara fiyatına olsa da, obje tasarımları ve kullanıcı arayüzü oyununun amaçladığı çizginin çok aşağısında kalmış ve üzerine düşünülmemiş gibi. Desura’da tam sürüm yayınlandıktan sonra Steam’den de yeşil ışık alan oyun, “tam sürüm” seçeneği yerine “erken erişim” adıyla yayınlandı. Sanki bu da az önce bahsettiğim sebepten Steam’in kalite kontrol mekanizmasında bir sıkıntı yaşandı gibi hissettiriyor, kim bilir…

Kahkahaların havaya uçuştuğu, ışıkların kapatılıp, monitör başına üşüşüldüğü arkadaş toplantıları için ideal Paranormal. Alın, deneyin.

KÜNYE

KARNE

Artılar

Eksiler

SON KARAR: İlk ücretsiz DLC de duyurulmuşken, denemekten zarar gelmez.

NOTU: 6