Telltale dendiğinde belki aklınıza sürekli birbirinin aynı mekaniklerin karşınıza çıktığı, aynı oyun motorunu ve aynı grafik tarzını kullanan oyunlar geliyor olabilir ve bunda da pek haksız sayılmazsınız. Ancak bu durum Telltale'in bazı serilerinin son derece sıkı hayranları olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Stüdyo aynı formülü yıllarca kullansa bile oyuncuların bundan sıkılmayacağını düşünerek önemli bir hata yaptı, hatta düşen satışlara rağmen yeni ve büyük lisanslar almaya devam ederek bu hatasına bir yenisini ekledi ama bu demek değildir ki Telltale'in tüm oyunları birbirinin aynısı.
Aksine, Telltale aslında o alıştığımız formülde seri üretime geçmeden önce Bone çizgi roman serisine dayanan oyunlar, Puzzle Agent gibi ilginç bir macera oyunu girişimi, Poker Night isminde eğlenceli bir poker oyunu, Wallace & Gromit's Grand Adventures gibi oldukça başarılı bir macera oyunu gibi, stüdyoyla sonradan tanışan çoğu oyuncunun bilmediği cevherlere de imza atmıştı. Ama elbette Telltale dendiğinde akla gelen ve mutlaka oynanması gereken oyunlar denince işler biraz değişiyor. Ben de Telltale'in anısına mutlaka oynamanızı önereceğim 5 oyunu seçmek istedim. Bu elbette biraz şahsi bir liste oldu, sizin en sevdikleriniz veya önerecekleriniz farklı olabilir. Siz de sevdiklerini paylaşın, Telltale oyunlarını şöyle güzelce bir anmış olalım :)
1 - Tales of Monkey Island
Steam sayfası (31 TL)
Oyungezer olarak bugüne kadar 130 küsur sayı dergi çıkardık ama bana en sevdiğim kapağı sorduğunuz anda hiç düşünmeden 22. sayıyı söylerim. Çünkü o sayının kapağında tüm ana akım oyunlara inat Monkey Island vardı. Aynı sayıda hem Monkey Island Special Edition, hem Tales of Monkey Island incelemesi, rüya gibi. Hatta dergi koleksiyonumun ilk sırasında o sayı duruyor çünkü rafa her baktığımda Guybrush ile karşı karşıya gelmeyi seviyorum. Tüm bu sevginin sebebi de Telltale'in kelimenin tam anlamıyla harika bir iş çıkarmış olması.
Telltale bu oyunu LucasArts'tan aldığı lisansla 2009 yılında geliştirdi, yani bir önceki oyun olan Escape from Monkey Island'dan neredeyse 10 yıl sonra. Yeni bir Monkey Island oyunu görür müyüz diye geçen o kadar yılın ardından harika bir oyunla karşı karşıyaydık, projenin başında da ilk iki Monkey Island'ın tasarımcılarından Dave Grossman bulunuyordu.
Bunu sonradan çıkan ve artık Telltale ile özdeşleşen "dizi gibi oyun izle, aralarda interaktif kararlar ver, sonra tekrar izle" formülünü kullanan oyunlarla karıştırmayın. Gerçek bir adventure oyunuydu çünkü Tales ve 5 bölümü de birbirinden güzeldi. Zaten oyun onlarca ödül kazandı ve Back to the Future'a kadar da stüdyonun en kar getiren oyunu oldu.
2 - Tales from the Borderlands
Steam sayfası(39 TL)
Telltale'in kendisine ün kazandıran 'klasik' tarzdaki oyunlara bakınca aralarında en iyilerinden biri kesinlikle Tales from the Borderlands. Hele ki Borderlands oyunlarını oynadıysanız ve o dünyanın olaylarına ve dinamiklerine biraz aşinaysanız alacağınız keyfi rahatlıkla ikiye katlayan bir seri bu. Bir Hyperion çalışanı olan Rhys ve dolandırıcı Fiona ile çıktığımız bu yolcukta hem birbirinden sağlam karakterler, hem de gerçekten hiç de zorlama olmadan güldürmeye başarabilen bir mizah ile karşılaşıyoruz.
Özellikle de Rhys ve Fiona'nın hikayeyi flashbacklerle kendi perspektiflerinden anlattığı ve birbirleriyle çeliştikleri kısımlar Telltale'in hikaye anlatımında zirveye oynadığı anlardan bazıları diyebilirim. Tales from the Borderlands çok iyi eleştiriler almasına rağmen nedense bu başarı satışlara pek yansımadı ve o yüzden de devam serisi çıkmadı.
3 - Sam & Max
Steam sayfası (49 TL)
Telltale'in Sam & Max serisi üç sezondan oluşuyor ve şunu rahatça söyleyebilirim ki üç sezonu da birbirinden güzel. Nasıl olmasın ki, sonuçta tasarımcı koltuğunda Sam & Max çizgi roman serisinin yaratıcısı Steve Purcell ve yine Dave Grossman'i görüyorduk.
Sam & Max serisi de klasik bir point'n'click macera oyunu ve kesinlikle LucasArts'ın kült klasiği Sam & Max: Freelance Police'ten aşağı kalır yanı yok. Çılgın tavşan Max ve köpek Sam'in müthiş komik maceralarının zirve yaptığı sezon ise bence ikinci sezon olan Beyond Time and Space. İlk sezona göre geliştirilmiş oyun motoru, daha fazla NPC, çok daha fazla mini oyun, her bölümde birbirinden çılgın hikayeler (hele ki üçüncü bölümdeki vampir Jurgen) benim için o sezonu apayrı bir yere koyuyor.
Sırf bu oyunla bile Telltale'in aslında 'aynı formülü tekrarlamaya başlamadan' önce ne büyük potansiyeli olduğunu görebilirsiniz.
4 - The Wolf Among Us
Steam sayfası(39 TL)
Bill Willingham'ın kaleme aldığı Fables çizgi roman serisini konu alan The Wolf Among Us, Telltale'in hikaye bakımından en orijinal oyunlarından biriydi ve sanırım bu yüzden de aşırı sevildi, ikinci oyunu da iptal haberini alana kadar en merakla beklediğimiz Telltale oyunlarından biri oldu.
Bu oyunda Bigby Wolf rolünde (ki kendisi Kötü Kurt olur) Pamuk Prenses, Güzel ve Çirkin, Üç Küçük Domuz, Kırmızı Başlıklı Kız gibi tanınmış masalların kahramanlarının bizim dünyamızda hayatta kalma mücadelelerine tanık olduk. Yıllardır suç işlenmeyen Fabletown'da bir anda ortaya çıkan cesetleri Pamuk Prenses ile birlikte araştırmaya başlayıp kendimizi çok acayip işlerin içinde bulmuştuk.
Beş bölümden oluşan The Wolf Among Us, devamının gelmeyeceğini bilsek bile mutlaka oynanması gereken oyunların başında geliyor.
5 - The Walking Dead
Steam sayfası(39 TL)
İşte Telltale'in patlama yaptığı oyun. Sonradan yayınlayacakları tüm oyunlarda aynı mantığı kullanmaya başladılar ve her ne kadar arada yukarıda da ismini gördüğünüz birkaç özel oyun olsa da yeni serileri git gide daha az ilgi görmeye başladı (Game of Thrones ve Batman ilk aklıma gelenler). Yani bu şekilde düşününce The Walking Dead için sonun başlangıcı demek de mümkün.
Telltale'in belki de en sevilen oyunu olan The Walking Dead ilk sezonunda karşımıza Lee ve Clementine gibi net bir bağ kurabildiğimiz iki karakter çıkarmış ve vermek zorunda kaldığımız zorlu kararlarla içimizde özel bir yere sahip olmuştur. Karakterlerin bölüm bölüm gelişmesini izlemek ve bu esnada birbirinden şaşırtıcı (ve üzücü) sürprizlerle karşılaşmak çok farklı bir deneyimdi. Clementine'in hikayesinin nasıl sonlanacağını merak ederken bunu çok büyük ihtimalle göremeyeceğimizi bilmek de ayrı bir üzüntü kaynağı tabii. Oyuncular 'bunu hatırlayacak'.