Oyun Dünyasını Etkileyen Skandallar #2

Kaldığımız yerden devam ediyoruz

Oyun dünyasını etkileyen skandallar listemizin 2. kısmına hoş geldiniz değerli Oyungezerler. Bu listemizde sizin istekleriniz doğrultusunda belirlediğimiz skandalları inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım. Yazımızın ilk bölümünü de şuradan okuyabilirsiniz.

EA'in Battlefront 2 Skandalı

Listemize 2017’nin en büyük tartışması ile başlıyoruz. Çok sevilen oyun serisi Star Wars: Battlefront’u tekrar dirilten EA, serinin 2. oyunuyla ilk oyunun eksiklerini kapatmayı amaçlıyordu. Yeni oyun modları ve tek oyunculu senaryosu ile oyuncuları etkisi altına almayı başaran SW: Battlefront 2, EA’in en büyük PR kabusu haline dönüşecekti.

“Mikro-ödemeler”… Bu kelimeyi hepimiz biliyoruz. EA pek çok oyunun içerisinde bulunan bu sistemi SW: Battlefront 2’nin içerisine eklemiş, bu “loot-box’ların” oyun içi para ile de alınabileceğini belirtmişti. EA’in belirtmediği şey ise bu kutulara sahip olabilmek için 100 saatten fazla oynamanız gerektiği idi.

Günlük “kredi” limitinizi doldurduğunuzda 3 saat beklemeniz gerekiyor, ancak bu 3 saatin ardından tekrar para kazanmaya başlayabiliyordunuz. Fakat oyuncuların sabrının taşmasına sebep olan şey bir Reddit mesajıydı.

“Darth Vader’ın kilitli olması için 80$ para mı verdim? Gerçekten mi?” başlığı ile açılan Reddit başlığına EA’in verdiği cevap, sitenin en çok eksi alan postu olarak tarihe geçti.

“Amacımız oyuncularımıza farklı karakterleri açtığı zaman gurur ve başarı hissiyatını yaşatmak” cümlesi, bugün bile pek çok oyuncunun sinirlenmesine sebep oluyor.

Tepki o kadar büyüdü ki EA oyuna hemen müdahale ederek loot-box ve mikro ödeme seçeneklerini ortadan kaldırdı. Tabii ki bu durum oyuncuların EA’e olan bakış açısını değiştirmedi.

No Mans Sky'ın sorunlu çıkışı

“… evet, başka insanlar ile karşılaşmanız mümkün. Sadece bunun gerçekleşme şansı çok düşük.” Bu cümle No Mans Sky’ın başındaki Sean Murray’e ait.

E3 2014’te trailer’ı ile herkesi büyülemeyi başaran No Mans Sky, Murray’in açıklamaları ile kocaman bir hype yumağına dönüşmüş, bu karmaşanın içerisine atlayan herkesi hayal kırıklığına uğratmayı başarmıştı.

Oyunun neredeyse her özelliği hakkında yalan söyleyen Murray, oyun çıktıktan 2 saat sonra ortadan kaybolmuştu. Multiplayer özelliği, büyük donanmalar ve uzay savaşları, NPC’ler, farklı ırklar…. Hevesle oyuna girip anlatılan şeyler ile karşılaşamayan oyuncular, Hello Games ve Sean Murray ikilisine oldukça büyük tepki göstermişti.

Tepki öyle büyüdü ki İngiliz otoriteleri firmanın “yanıltıcı reklam” yaptığını düşünerek Hello Games üzerinde bir soruşturma başlattı. Ardından Hello Games’in resmi hesabından gelen “No Mans Sky bir hataydı” tweeti bir meme haline dönüştü.

Neyse ki NMS ve Hello Games ekibi hatalarından ders alarak önce oyunu daha oynanılabilir hale getirmeyi başardı, sonra da yaptıkları yeniliklerle oyunun çehresini tamamen değiştirdiler. No Man's Sky, korkunç bir çıkış yapmış olsa da sürekli gelen yeni büyük güncellemeler sayesinde oyuncuların güvenini tekrar kazanmayı başardı.

Kojima ve Konami Arasındaki Gerginlik

Takvimler 2010’lu yıllara geldiğinde Kojima ve Konami ikilisi 20 yılı aşan beraberliği ile pek çok harika Metal Gear Solid oyununa imza atmıştı. 2012’de ortaya çıkan, MGS serisinin 5. oyunu Phantom Pain, bu ikilinin arasındaki ilk çatlakları oluşturmaya başlayacaktı.

2015 yılında IGN’e konuşan Hideo Kojima, Metal Gear Solid serisini 5 oyun olarak planladığını ve Phantom Pain’in tüm seriyi tamamlayacak olan oyun olduğunu açıklamıştı. Tabii ki Konami, elindeki en önemli isimlerden birinden bu kadar kolay vazgeçmeyecekti.

Kojima’nın açıklamasından haftalar sonra Konami, kısa bir bilgilendirme metni yayınlayarak “şirket içi yapılanmaya” gittiğini belirtti. Bazı otoriteler bu açıklamanın Kojima’nın ölüm fermanı olduğuna inanmaya başlamıştı bile.

Konami sessizce Kojima ismini MGS serisinden uzaklaştırmaya çalışıyor, eski oyunların satıldığı koleksiyonlardaki “A Hideo Kojima Game” ibaresini ortadan kaldırıyordu. Oyun dünyası ne olduğunu anlamaya çalışırken GameSpot’tan bir o kadar önemli bir haber geldi: Kojima ve Konami arasında büyük bir sorun yaşandığını ve bu sorunun çözülemeyecek kadar büyük olduğunu iddia ediyorlardı.

Haberin üzerine Konami bir açıklama yayınlayarak Hideo Kojima’nın Phantom Pain’in ekibinde kalmaya devam edeceğini belirtmişti. Fakat oyunun ardından Kojima’ye ne olacağı hala kesinleşmiş değildi.

Phantom Pain’in kapağından Kojima Productions ve “A Hideo Kojima Game” ibarelerini kaldıran Konami, tabuta son çiviyi çakmış oldu. Ya da biz öyle düşünüyorduk… Fakat Konami’nin Kojima’ya olan nefreti kendisini Aralık ayında düzenlenen “The Game Awards” organizasyonunda gösterecekti. Phantom Pain ile 2 farklı ödül kazanan Kojima’nın ödül törenine katılmasını engelleyen Konami, büyük tepki çekecek ve oyun dünyasının en önemli isimlerinden birini kaybetmek zorunda kalacaktı.

GTA: San Andreas Hot Coffee modu

Bazen gerçekten Rockstar’ın tartışmaların odağı olmayı sevdiğini düşünüyorum. Sonuçta reklamın iyisi kötüsü yoktur değil mi?

Takvimlerimiz 2004 yılını gösterirken Rockstar, GTA: San Andreas’ı piyasaya sürdü. San Andreas, selefine göre çok daha büyük bir haritaya kavuşmuş, RYO-vari içerikleri ile oyuncuların sevgilisi olmuştu: bunlardan biri de “sevgili” sistemiydi. Oyunda belirli karakterler arasından kendimize, daha doğrusu CJ’e, bir kız arkadaş ayarlayabiliyorduk.

Fakat Rockstar North ekibi “zaten sansür yiyeceğiz, yiyeceksek adam gibi yiyelim” diye düşünüyor olacak ki oyun içerisine robotik seks sahneleri eklemişler. Fakat ekip bir yerde bu durumun saçma olduğuna karar verip bu “mini oyunları” oyundan kaldırmış ve kodların arasına gizlemiş.

Tabii bu durumun internetin gözünden kaçması neredeyse imkansız. Gizlenen bu kodları bulan oyuncular, oyun için bir mod geliştirerek bu sevişme “mini oyunlarının” aktif hale gelmesini sağladı. “Hot Coffee” adı verilen mod 2005 yılında ortaya çıkarak GTA’nın kötü şöhretinin artmasını sağladı.

Keşfedilmesinin ardından ESRB tarafından AO (yetişkinlere özel) reytingi alan oyun Avustralya’da satıştan kalktı. eBay, oyunun ürün politikasını ihlal ettiği gerekçesi ile San Andreas kopyalarını “yetişkinlere özel” bölümüne taşıdı.

Rockstar San Andreas baskılarının devamında bu kodları oyunun içerisinden çıkardı. Öte yandan yaşanan bu olaylar GTA: San Andreas satışlarının tavana vurmasına da sebep olmuştu.

Gamergate

Listemizin bir numarasında ise Gamergate var. Oyuncu ve oyun medyası arasındaki bu büyük kültür çatışmasının arkasındaki hikayeyi gelin beraber inceleyelim.

Bir indie oyun geliştiricisi olan Zoe Quinn’in eski sevgilisi Eron Gjoni, 16 Ağustos 2014’te yayınladığı “Zoe Post” adlı yazının, oyun kültürüne bu denli etki edeceğini tahmin edemezdi. Gjoni, bu detaylı yazının içerisinde Quinn’in sektördeki “bazı” kişiler ile (Kotaku yazarı Nathan Grayson da bunlar arasındaydı) lişki yaşadığını ifade etti. Grayson, Quinn'in oyununun incelemesini yapmış ve çok beğendiğini açıklamıştı. Haliyle bu durum gözlerin Kotaku’ya çevrilmesine sebep oldu.

Kendini ve etik değerlerini savunmaya başlayan Kotaku, baş editörü Steve Totilo’nun ellerinden bir yazı yayımladı. Bu yazının içerisinde Totilo, Grayson ve Quinn arasındaki ilişkinin kendi aralarında olduğunu ve siteye yansımadığını iddia etti.

Fakat bu iddialar Polygon yazarı Ben Kuchera'nın Quinn’in Patreon hesabına bağış yaptığı fark edildiğinde tekrar ortaya çıktı. Kuchera oyun hakkında bir inceleme yazısı yazmadan önce Quinn’in Patreon hesabına bağış yapmaya başlamıştı. Haliyle oyun medyası içerisindeki etik kültürü sorgulanmaya başladı. Oyuncular yavaş yavaş bu tartışmanın içerisine çekilmeye başlamıştı.

Kotaku ve Polygon gibi sitelerin yeni etik kurallarını açıklamasının ardından 4chan, Reddit ve internetin her köşesindeki oyuncular ayağa kalktı. Pek çok Youtube kanalı, blog yazarı ve aktivist ise oyuncuları “cinsiyet ayrımı” yaptıkları gerekçesi ile suçlamaya başladı. Fakat bardağı taşıran son damla Anita Sarkessian’ın Stephen Colbert’in programına katılması oldu.

Kendisini Chuck’tan tanıdığımız Adam Baldwin, Internet Aristocrat adlı Youtube kullanıcısının Quinnspiracy Theory başlıklı videosunu Twitter hesabı üzerinden paylaşarak #gamergate hareketini başlatmış oldu. Bir hafta içerisinde 244.000 Retweet alan bu post oyun medyasını sinirlendirmişti.

Sadece bir gün sonra popüler oyun medyası sitelerinin tamamında “oyuncuların ve oyun kültürünün” sonunun geldiğine dair yazılar paylaşılmaya başlandı. Bu duruma sessiz kalmak istemeyen oyuncular çoğu sosyal medya platformunda Gamergate etiketini yaymaya çalışsa da karşılarına sürekli başka sorunlar çıkıyordu.

İnternetin arka kapısı olarak bilinen 4Chan bile içerisinde Gamergate adı geçen girdileri siliyor, kullanıcılara ban atıyordu. Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ın Reddit’teki soru&cevap etkinliği çok daha komik bir olaya sahne oldu. Assange’a “Reddit’teki sansür olayları ve Gamergate konusu” hakkında ne düşündüğünü soran “ShaskaOtselot” adlı kullanıcı, daha sorunun cevabını alamadan ban yemişti.

Bu süreç içerisinde Zoe Quinn'in 1000'den fazla ölüm tehdidi aldığı iddia ediliyor. Gamergate hareketi artık arkamızda kalmış olsa da sektörde bıraktığı izler yerini korumaya devam ediyor. 

YORUMLAR
doksanlariozleyenadam
26 Kasım 2022 19:16

joel öldü-ellie lezbiyen oldu diye oyun diski kıran, metacritic lincine başlayan nesiller ötesi the last of us part 2 gibi oyunu gömen vandal youtuber ve gamerlar.

Parolamı Unuttum