Pripyat'tan Normandiya'ya, Stalingrad'a ve Bastogne'a uzanan dev bir hikaye.
Devamını okuOyun dünyasında bugüne kadar pek çok kadın karakter gördük. Bunlar içerisinde hafızalarımıza yer edenler de oldu elbette. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarken, bu karakterlerden bir kısmını da hatırlayalım istedik, sizler için bir liste hazırladık. Aslında bu listeye girebilecek çok isim vardı; zaten Eser ile listeye girecek isimleri belirlerken nasıl yapsak da daraltsak diye düşündük, kimi dışarıda bıraksak aslında o da olabilir diye bir kez daha geri döndük, tam şöyle bir liste nasıl olur noktasına vardığımız anda aklımıza bir başka isim daha geldi, zor oldu vesselam :) Dolayısıyla, burada yer almasını istediğimiz ama mecburen liste dışında kalan isimler de var. Sizler de aklınıza gelen karakterleri yorumlarda paylaşın lütfen.
Alyx Vance
Dr. Eli Vance’ın biricik kızı Alyx; başına buyruk, bildiğini okuyan, yerine göre eğlenceli, şakacı, yeri geldiğinde de ciddi bir karakter olarak çıktı karşımıza. Aklına koymuştu bir kere, işgale boyun eğmeyecek, direnecektik; öyle de yaptık. Uzaylı işgaline meydan okuyan direnişe katkısı yadsınamaz. Yolculuğuna bir yan karakter olarak başladı belki ama sonrasında kendi oyununa da kavuştu. İleride kendisini daha fazla görmek isteriz.
Aloy
Aloy ile ilk karşılaştığımızda sevimli mi sevimli bir bebekti. Sonra kendisine arkadaş edinmeye çalışan ama dışlanan bir çocuk olarak çıktı karşımıza, kalbini kırdıklarında benim de kalbim kırılmıştı sanki. Sonra büyüdü, serpildi, bir genç kız oldu; her tehdide karşı koyabilecek, insanları büyük bir felaketten kurtarabilecek bir kahraman haline geldi. Böyle fantastik bir dünyada, öylesine inanılmaz işler yaparken, bir yandan da o kadar sahici gelmişti ki bana, üzerinden yıllar geçse de en sevdiğim oyun karakterleri arasında adını mutlaka anacağımdan şüphem yok.
Prenses Peach
Oyun dünyasının en etkili kadınlarından birisi olduğuna şüphe var mı? Sonuçta sıradan tesisatçıyı kahraman yaptı, kaleden kaleye sürükledi. Mario az mı "aradığınız prensese bu kalede ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyin" mesajıyla karşılaştı :) Belki kahramanlıklarıyla değil ama içimizdeki kahramanı açığa çıkaran yanıyla, Prensens Peach de adını hafızalarımıza kazımayı başardı.
Lara Croft
Oyunlardaki unutulmaz kadın karakterleri sayıp da Tomb Raider’ımız Lara Croft’tan bahsetmeden olur mu hiç? Belki başlarda görünümü ile ön plana çıkan bir karakter olabilir, ama Lara kesinlikle bunun çok ötesinde bir kadın. Arkeoloji bilgisiyle de türlü bulmacayı aşmayı başaran zekasıyla da aksiyon sahnelerinde ortaya koyduğu performansla da bu listenin vazgeçilmezlerinden birisi olmayı sonuna kadar hak ediyor.
Ciri
The Witcher 3, pek çoğumuzun hafızalarına kazınan bir oyun. Kimi zaman müzikleriyle, kimi zaman Geralt’ın yerine getirdiği sürüsüne bereket görevlerden hatırımızda yer edenlerle anıyoruz kendisini. Geralt’a bu macerada kuvvetli, kudretli kadınlar da eşlik etti tabii. Triss mi Jennefer mi sorusu gündemi epey işgal etti mesela. Ama oyunun en güçlü kadın karakteri Ciri idi. Henüz bir çocukken gözlerindeki ateşi gördüğümüz, büyüyüp de kendi başına neler başarabildiğine şahit olunca kızının başarılarıyla göğsü kabaran bir baba edasıyla gururlandığımız sevgili kızımız, Ciri’miz; saray nimetlerini bir kenara bırakıp Witcher yolundan yürümeyi tercih etmiş ve Geralt ile omuz omuza herkesin korktuğu düşmanlara karşı gözü pek bir şekilde meydan okumuştu. Sadece erkeklerin Witcher olabildiği bir evrende bu kuralı yıkıp geçen, kendine çekilen her sınırı aşan bir karakterden bahsediyoruz; hayranlık duymamak mümkün mü?
Tifa Lockhart
Tifa'nın varlığını 'Tifa mı, yoksa Aeris mi' sığlığına indirgemek herhalde bu karaktere yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biri olur. Tüm zamanların en ikonik kadın kahramanlarından biri olan Tifa vazgeçmek bilmeyen karakteri, kararlılığı, şefkatine ek olarak son derece de güçlü bir kadın. Tifa olmasaydı Cloud da olmazdı desem abartmış olmayız, çünkü Cloud'un bu işlere bulaşmasının sebebi de Tifa'nın Shinra'yı alaşağı etmeye son derece kararlı olmasaydı. Ne istediğini bilen kadın böyle oluyor işte.
2B
Android de olsa, kadın kadındır. Bir YoRHa No.2 Type B androidi, üstelik en gelişmiş savaş androidlerinden biri olan akıllı, yetenekli, çevik, güzel 2B nezdinde tüm android kadınların da Kadınlar Günü'nü kutluyoruz.
Zelda
Alın size bir prenses daha. Ama Prenses Peach gibi kurtarılmayı bekleyenlerden değil; eline kılıç, yay alıp savaş meydanlarına atılan cinsten. Toprakları ne zaman tehdit altında olsa, Link’in yanında en güvendiğimiz karakterlerden birisi olarak çıkıverdi ortaya. O olmasaydı, Link çok eksik kalırdı.
Cate Archer
Oyun dünyasından önemli kadın karakterler sıralanır da Cate Archer es geçilir mi hiç? Belki ilk görüşte 1960’lardan fırlayan bir moda ikonu gibi görünmesine aldanabilirsiniz; ama o, aristokrat bir ailenin, çok yetenekli bir kızı. Her ne kadar aristokrat bir aileden gelse de bir şekilde suça bulaşmış; ama suç dünyasındaki kariyerinden sıyrılıp örtük operasyonlardan sorumlu bir birliğe katılan ‘Tilki’miz, imkânsız gibi görünen görevleri bile yapabilecek bir ajan haline gelmişti. Nitekim bunu bize birçok kez ispatladı kendisi. Günümüzde yeniden yapım furyası almış başını gitmişken dört gözle beklediğim yeniden yapımlardan birisi No One Lives Forever ise, bunda en büyük pay elbette Cate Archer’a ait. Kendisini yeniden sahalarda görmeyi çok isteriz, öyle değil mi?
Ellie
Henüz çocuk denilebilecek bir yaştayken tanıştık kendisiyle. Joel için çok büyük bir kırılma noktası oldu bu karşılaşma. Aslında ikisinin de hayatını kökünden değiştirecek bir buluşmaydı, sonrasında bunu daha iyi anladık. Ellie, hayatına bir anlam kazandırmak hayali kuruyordu; döndü dolandı, Joel’un hayatına anlam kattı. Sonra aralarına bir mesafe girdi. Artık Ellie’nin kendi hikayesini yazması gerekiyordu; öyle de oldu. Gözü pek, dirençli, azimli, öfkeli, hırslı, duygusal, korumacı bir genç kız vardı karşımızda. Aklına koyduğunu yapmak için elinden geleni ardına koymuyordu; sevdikleri için her şeyi yapabileceğini görüyorduk. Nitekim her şey sona erdiğinde doğrularıyla yanlışlarıyla, ete kemiğe bürünmüş bir karakter vardı artık karşımızda. Ve akıllarda yer edecek bir baba-kız hikayesi yazmışlardı Joel ile birlikte. Belki biraz da bu yüzden, benim için unutulmazlar arasında yerini alıyor.
Jill Valentine
Gerçek bir 'hayatta kalan' nasıl olmalı sorusunun net cevabı Jill Valentine'dır diyebiliriz. 1986 yılında ilk Resident Evil oyunuyla hayatımıza giren ve yetenekleriyle hepimizi kendisine hayran bırakan Jill o kadar sevilen, o kadar başarılı bir kadın ki daha birçok Resident Evil oyununda da karşımıza çıktı, bununla kalmadı filmlerde bile gördük kendisini. Jill'in belki de en dikkat çekici yanı zamanının diğer kadın karakterleri gibi cinselliğinin ön plana çıkarılmamasıydı. Tüm Zamanların En İyi 50 Video Oyun Karakteri'nden biri olarak Guinness Rekorlar Kitabı'nda kendisine de yer ayrıldığını da unutmamak lazım.
Elaine Marley
İşte kuvvetli bir karaktere sahip, lider ruhlu, atik bir isim daha. Bir takım adanın valiliğini yapan Elaine; zombi korsan LeChuck’ın da talihsiz, sakar, aklı beş karış havada korsanımız Guybrush’un da kalbini çalmayı başarmıştı. Seri boyunca türlü macerayı atlattıktan sonra sevdiceği Guybrush ile buluşmasını dört gözle bekledik. Tabii bu kolay olmayacaktı. Önlerine türlü türlü engel çıktı. Yeri geldi çatık kaşlarıyla Guybrush'ı azarlarken, yeri geldi bu şaşkına akıl verirken gördük kendisini. Sonuçta el birliğiyle bütün engelleri aştılar. Hiç şüphesiz Elaine olmasaydı, Guybrush’ın bütün aksiliklere rağmen LeChuck’ı alt etmesi mümkün olamazdı.
Kassandra
Assassin's Creed serisi son üç oyunla başka bir rotaya girdi. Bu üçlemenin 2. Oyunu Odyssey’in güzel sürprizlerinden birisi de baştan sonra bir kadın karakteri yönetebiliyor oluşumuzdu. Kassandra. Antik Yunan’da savaşların seyrini değiştiren kahramanımız, bir yandan politik entrikalarla uğraşırken bir yandan da filozofların söylediklerine kulak kabartmaktan geri durmuyordu. Nerede dara düşmüş, yardım isteyen birisi varsa imdadına yetişti. Kelle avcıları peşine düştüğünde, kim av kim avcı dedirtecek bir performans sergiledi. Gemisinin küpeştesinde muzaffer bir kumandan ve her şeye rağmen kardeşini bağrına basmak için çırpınıp duran şefkat dolu bir abla profillerini bir potada eritmeyi başardı. Sizler ne düşünürsünüz bilemem, ama seride benim en sevdiğim karakterlerden birisi oldu Kassandra.
Elizabeth
Kurtarılmayı bekleyen bir prenses daha düşünmüştük ilk başta belki. Ama Elizabeth, bizleri şaşırtmayı başardı. Neşeli halleriyle yüzümüzde gülücükler açmasına vesile olurken, zorda kaldığımızda da kurtarıcımız olarak yanı başımızdaydı; dilediğinde düşmanları için ne kadar zorlu bir rakip olabileceğini göstermekten geri durmadı. Oyungezer’in 150. Sayısı için hazırladığımız “Moda İkonu 15 Karakter” yazımızda da yerini almıştı elbette; zarafetiyle, letafetiyle de zihinlerimizde yer eden bir karakterdir kendileri. Keşke kendisiyle yolculuğumuz daha uzun sürseydi demekten kendimi alıkoyamıyorum.
Senua
Ana karakterle kurduğumuz bağın oyundan aldığımız zevki katladığını düşünenlerdenim. Hellblade, benim için bu konuya verilebilecek en güzel örneklerden birisi olmayı başarmıştı. Senua’nın mücadelesini büyük bir hayranlıkla izlemiştim. Mustarip olduğu rahatsızlıktan dolayı toplumundan dışlanan bir genç kız, yaşadığı inanılmaz acılar, her şeye ve herkese rağmen aşmayı başardığı bir dağ… Benim için muazzam bir tecrübeydi. Senua’nın o dağı aşmak için attığı her adımda onunla gururlandım, onunla sevinip onunla öfkelendim. En sonunda hedefine vardığında da derin bir oh çektim. Senua’m artık geçmişin karanlığından sıyrılıp önünde uzanan yeni maceralara doğru yol alabilecekti. Ve emin olduğum bir şey vardı; önüne nasıl bir engel çıkarsa çıksın onu da aşmayı başaracaktı. Şimdi siz söyleyin sevgili Oyungezerler, böyle bir karakter unutulur mu hiç?
Cate Archer'ı bir daha görmek nasip olacak mı ? Yeni seri , olmadı Remake