Hiç düşündünüz mü, o çok sevdiğimiz, bazen korktuğumuz, bazen yerinde olmak istediğimiz masal kahramanları gerçekte aramızda yaşıyor olsalardı nasıl olurdu diye? Mesela “usta oradan 250g kıyma çekiver, az yağlı olsun haa” dediğiniz kasap aslında Kırmızı Başlıklı Kız’ın peşindeki Kötü Kurt olsaydı, bir yandan kıymanızı hazırlarken diğer yandan ağzının suları o etlerin üzerine aksaydı. Ya da her gün alışveriş yaptığınız marketteki kasiyer kız aslında Kül Kedisi, bindiğiniz taksinin şoförü Güzel ve Çirkin’in Çirkin’i olsa. İşte Bill Willingham tarafından yaratılan Fables isimli çizgiroman 128 sayıdır buna benzer bir hikayeyi anlatıyor ama bir farkla: tüm bunlar bizim şehrimizde değil New York’ta gerçekleşiyor.
EPISODE DEDİĞİN GÜZEL BİR ŞEY ASLINDA
Telltale Walking Dead ile elde ettiği inanılmaz başarının ardından karşımıza yeni bir ‘episode’ tabanlı çizgiroman uyarlamasıyla çıkmaya hazırlanıyor: The Wolf Among Us. Sakın ha Telltale’in Walking Dead’in başarısından gaza gelip bu işe giriştiğini sanmayın. Telltale Fables lisansını Walking Dead lisansıyla aynı zamanda almıştı; o sıralar bu iki çizgiroman da çok satanlar listesinin zirvesinde köşe kapmaca oynuyordu ve firma bu ikisi için de oyun yapmayı kafasına koymuştu. Ama ikisini birlikte geliştirmek yerine önceliği Walking Dead’e verdiler ve şimdilerde Walking Dead’in gölgesinde kalmayacak kalitede bir oyun hazırlamak için harıl harıl çalışıyorlar.
Fables’ın ana kahramanları çeşitli masal ve halk hikayelerinden fırlamış isimlerden oluşuyor (ki bu karakterler kendilerini de genel olarak ‘Fable’ olarak isimlendiriyorlar). Bu kahramanların dünyaları The Adversary ismindeki kötü bir güç tarafından tehdit altında kaldığında Adversary’nin bakmayı akıl edemeyeceği bir yere, yani dünyamıza kaçıyorlar. New York’ta Fabletown isminde bir topluluk içinde normal insanlar gibi yaşıyor, gerçekte kim olduklarını meraklı gözlerden saklıyorlar. İnsanlarla kaynaşamayacak durumda olanlar ise Fable olmayanları uzak tutan büyülerle korunan bir çiftlikte yaşıyorlar.
MASALLAR BİLE SANDIĞINIZ GİBİ DEĞİL
Bu karakterlerin en ilgi çekici yanı bizim bildiğimizden çok daha farklı olmaları. Örneğin Kül Kedisi’ni masum bir genç kız olarak biliyorsunuz değil mi? Aslında kendisi güzelliğini bilgi toplamak için kullanmaktan çekinmeyen bir casus. Pamuk Prenses mi dediniz? Annesi onu daha sonradan kendini öldürmeye çalışan halasına bırakmış, karşılaştığı cüceler ona çok kötü davranmış ve kendisini kurtaran Prens onu aldatmış. Fables’taki, dolayısıyla The Wolf Among Us’taki tüm karakterler bizleri şaşırtacak birer geçmişe sahipler.
The Wolf Among Us hikaye olarak Fables çizgiromanının öncesini, Ichabod Crane’in halen belediye başkan yardımcısı olduğu (kendisi Pamuk Prenses’e cinsel tacizde bulunduğu ve para hortumladığı için işten atılmıştı) dönemi anlatıyor. Telltale bu dönemi çizgiromanı okusun veya okumasın tüm oyunculara hitap eden bir oyun geliştirebilmek için seçmiş. Yani çizgiromanı bilmeyen oyuncular hikayeye rahatça adapte olabilecekler, çizgiromanı takip edenler ise bu oyunu oynadıklarında Fables’ın 1. sayısında gördükleri şeylere, karakterlere ve o karakterlerin bulundukları mevkilere nasıl geldiğine dair ayrıntılı bilgi sahibi olacaklar. Oyunumuzun başrolündeki karakter ise Kötü Kurt (diğer ismiyle Bigby Wolf, ya da kısaca Bigby). İsminin aksine kötü biri olmayan Bigby Fabletown’un şerifi ve kendisini bir cinayet soruşturmasının ortasında buluyor. Bigby’nin liderlik vasıfları, havalı hal ve hareketleri ve hepsinden önemlisi inişli çıkışlı geçmişi Telltale’in onu oyunun ana karakteri rolüne oturtmasına neden olmuş.
Tabi oyunda yalnızca cinayet araştırması yapmakla kalmayacağız, öyle olsa bunun benzer bir konuya sahip oyunlardan bir farkı olmazdı. Buradaki en büyük özellik Fable’ların gizlilik içinde yaşıyor olmaları. Oyunun baş tasarımcısı Ryan Kaufman bunu “geri planda sürekli biçimde tehdit altında yaşıyor olmanızın ilgi çekici olduğunu düşündük. Bu dünyada dilediğiniz gibi hareket edebilir, cinayetleri çözmeye çalışabilirsiniz ama sürekli olarak birilerinin sizi fark etmesi veya görmemeleri gereken bir şeyi görmesi riski altında olacaksınız. Hikaye ve oynanış açısından bakarsak bu sizi oldukça değişik bir deneyimin içine sokacak” diyerek açıklıyor.
Fables okurları Pamuk Prenses ile Bigby arasında ilginç bir çekim olduğunu bilirler. Telltale The Wolf Among Us ile bu duyguların nasıl ortaya çıktığını ve Bigby’nin neden duygularını açıklayamadığını da anlatacak. Kaufman “Bigby’nin Pamuk Prenses ile olan ilişkisi ve bu ilişkinin nasıl filizlendiği hem ilk bölümün, hem de sezonun en önemli kısımlarından biri. Bigby’nin oyunda karşılaşacağı pek çok durum onu Pamuk Prenses ile olan ilişkisinde zor durumda bırakacak” diyor.
Yani oyun sırasında Pamuk Prenses’in bize olan güvenine ihanet edip etmeyeceğimizi seçeceğimiz anlarla sıklıkla karşılaşacağız. Bunlar bazen onunla olan ilişkimize zarar vereceğini bildiğimiz için önemli bir bilgi parçasının görmezden gelmek gibi gidişatı değiştirecek kadar önemli olabilecekler. Baş yazar Pierre Shorette bunu şöyle açıklıyor: “masallardaki kızlar beyaz atlı prenslerinin onları kurtarmak için neler yaptığına şahit olsalardı o prens hakkındaki düşünceleri ciddi biçimde değişebilirdi”.
The Wolf Among Us’un özünde yapacağınız seçimler ve bunların sonuçları yer alacak ve Telltale bu konuda Walking Dead’den çok ders çıkarmış durumda. Telltale CTO’su ve başkanı Kevin Bruner “Walking Dead’in istatistiklerine baktığımızda oyuncuların bazı kararlarda 50/50 bölünmüş olmasını çok sevdik. Herkesin tek bir seçenekte yoğunlaşması, oyunculara birden fazla anlamlı seçim sunamamış olmamız anlamına gelir”. Telltale’in oyunda oyuncuları seçim yapmak zorunda bırakacakları ana kısım Bigby’nin şerif olarak oynadığı rol ile diğer Fable’lar ile olan ilişkilerini dengelemek üzere kurulu. Şerif olduğunuz için kuralları istediğiniz gibi esnetebileceksiniz, ama bir yandan da başkalarına uygulamak zorunda olacaksınız. Diğer Fable’ların kuralları ne kadar aşabileceklerine karar veren de siz olacaksınız. Bir karakterin yaptıklarına sıkça göz yumduğunuzda, diğer karakterlerle aranızdaki ilişki kötüleşebilecek. Walking Dead’de de seçim yaptığımızda diğer seçeneği seçseydik ne olurdu acaba diye merak ediyorduk ama çoğumuz bunu yapmadık (özellikle diyalogların ve demoların geçilememesi, oyunun ağır ilerlemesi gibi sebeplerden dolayı). Ama Wolf Among Us’ta seçimlerimizin çok ciddi etkileri olacağından farklı sonuçları görmek için hikayeyi birden fazla kez oynamak isteyeceğiz. Telltale karar verme aşamasında zaman sınırı olmasının son derece faydalı bir özellik olduğunu düşündüğünden sıklıkla hızlı karar vermemiz gereken anlarla karşılaşacağız. Bu kararlar yalnızca içinde bulunduğumuz ortamda A veya B kişisine yardım etmek şeklinde değil, farklı olayların meydana geldiği A veya B mekanından hangisine gitmek istediğimizi hızlıca seçmek şeklinde de olacak.
Telltale ciddi biçimde Walking Dead başarısının üzerine çıkmayı ve bizleri yine duygusal bağ kuracağımız bir hikayenin içine bırakmayı planlıyor. Walking Dead’in eleştirilen yanlarını (örneğin aksiyon sahnelerinin pek başarılı olmaması, yavaş tempo, önemli görünen bazı kararların aslında bir şey değiştirmemesi) düzelttikleri taktirde, ki oyunun yapımcılarının demeçlerinden buna ne kadar önem verdikleri anlaşılıyor, karşımıza yine bir ‘yılın oyunu’ adayıyla çıkabilirler. Bakalım Kötü Kurt olmaya ne kadar hazırsınız?