“Çocukken, babamın bir Nokia 5210'u vardı. Hani şu su geçirmeyen, üstte resmini gördüğünüz darbelere dayanıklı telefon... Ben bir gün, “Bakalım nasıl su geçirmezmiş bu!” diyerek bu telefonu kaptığım gibi sürahiye atmıştım (çocukken biraz salak olduğum gerçektir, evet.) “Şarrr!!” diye su dolmuştu telefonun içi...
“Ne yapsam da telefonu kurtarsam?!” diye düşünerek, en sonunda telefonu tost makinesine koymaya karar vermiştim (neyse ki pili çıkarmayı akıl ederek). Tabi sonra yine de çalışmayan, ancak kapağı eriyip eğri büğrü bir hâl alan bir 5210 vardı elimde...”
Bir arkadaşımın (ehm) başından geçen bu öyküye dayanarak, böyle bir Ustanın Tavsiyesi yapayım dedim oyungezerler. Islanan telefonlar erimesin, daha fazla babanın yüreği yanmasın diye (arkadaşın babası telefonu çok seviyormuş da). Peki 5 adımda ıslanmış telefonunuzu ya da dengi bir elektronik cihazı kurtarmak için ne yapmalı?
1- İlk olarak mümkün olan zararı en aza indirmek için cihazınızı hemen sudan çıkarın. Ne kadar az ıslaklık, o kadar az hasar.
2- İkinci olarak yapmanız gereken şey de, cihazın tüm çıkarılabilir parçalarını sökmek. Özellikle de pili çıkarılabiliyorsa, derhâl çıkarın. SIM Kart ile hafıza kartını da tabi. Son olarak sökülebilen her kapağı da (varsa sim kart kapağı, hafıza kartı kapağı vesaire), işlem bitene kadar takmamak üzere çıkarın.
3- Ve temiz bir bezle/havluyla telefonun görünen yerlerindeki nemi silin. Tuvalet kâğıdı, mendilya da kâğıt havlu gibi parçalanarak telefonun içerisine kaçabilecek şeyler kullanmayın. Saç kurutma makinesi de, nemi telefonun derinliklerine sürükleyebileceğinden önerilmez (telefonu sallamanız da aynı şekilde buna vesile olabilir, yapmayın).
4- Telefonu ılıkve kurubir yerde muhafaza edin. Sıkıca bir havluya sarmanız, ya da pirinç dolu bir kavanoza bırakmanız yeterli olacaktır. En az 24 saat telefonunuzu bu hâlde bırakmanız önerilir.
5- Ve büyük an geldi... Çıkardığınız tüm parçaları, sanki hiçbir şey olmamış gibi yeniden yerleştirin ve telefonunuzu açmayı deneyin. Açıldı mı? Hadi yine iyisiniz. Açılmazsa biraz daha bekleyin... Beklediniz ve yine mi açılmadı? O zaman servisin yolunu tutun oyungezerler, yapacak daha fazla bir şey yok maalesef.
Konunun en başına gelecek olursak. Ağustosayının göbeğindeyken, konuyla ilgili bir şeyler eklemek diyorum. Tavsiyem odur ki denize, plaja ya da havuza giderken yanınızda herhangi bir elektronik cihaz almayın. Bunun için size pek çok neden sayabilirim; “Hırlısı var hırsızı var.” derim, “Telefonunuzun içine su kaçar, kum kaçar bu da canınızı sıkar.” derim... Ancak asıl neden, aslında şu: Yaz gelmiş geçiyor, deniz kum eğlencedesiniz; eğer bir zorunluluğunuz yoksa ne yapacaksınız telefonu, tableti, ya da ne bileyim PS Vita'yı plajda?
Kışın zaten tüm bunlarla iç içeyiz, hayatımızı onlar olmadan sürdüremiyoruz adeta. Yazın bir ara vermek gerekiyor o nedenle elektroniğe bence. İnsan her gün baklava börek yese sıkılır sonuçta. “Her şey yerinde ve zamanında güzel.” diyor, sizleri bir sonraki Ustanın Tavsiyesi'ne kadar sevgiyle kucaklıyorum efendim. Esen kalın (en son tatile çıktığımdan bugüne 10 yıl falan geçtiği için benim öyle bir sorunum yok hem. Ben sizin yerinize feda ederim kendimi!)