Death Stranding’in Son Fragmanında Dikkat Çeken 5 Detay

Duyurulduğu ilk günden beri büyük bir heyecanla beklenen, her tanıtım filmiyle takipçilerinin merakını gidermekten çok katlayan Death Stranding geçtiğimiz hafta paylaşılan çıkış tarihi duyurusuyla yüzleri güldürdü. Önümüzde yaklaşık 5 aylık bir süre var. Bu sürede daha ne tür bilgiler paylaşılır bilemiyoruz, ama son tanıtım videosunda dikkatimizi çeken önemli detaylar vardı. Oyuna dair teorilerden bir kısmı boşa çıkarken, bir kısmı teyit edilmiş oldu. Tabii ki her bir nokta üzerinde uzun uzun konuşulabilir, ama detaylı analizleri ilerleyen dönemlere saklayıp dikkat çekebilecek noktalardan bazılarını paylaşalım istedik.

Yürüyüş Simülasyonu Değil Aksiyon Macera

Geçtiğimiz yıl paylaşılan oynanış görüntülerinin ardından oyun hakkında yapılan esprili değerlendirmelerden birisi de yürüyüş simülasyonu gibi bir görüntü sunduğu şeklindeydi. Tabii ki Kojima’yı yakından takip edenler böyle bir oyun beklemiyordu ve bu videoyla birlikte bu endişenin yersiz olduğu net bir şekilde ortaya konulmuş oldu. Metal Gear Solid serisindekine benzer şekilde gizlilik ve aksiyon sahnelerine sahip olacak bir oyun ile karşı karşıyayız yine. Hatta gizlilik kısmının çok ön planda olmayacağını, bunun bir aksiyon oyunu olduğunu belirtiyor Kojima. Oyunumuzda yakın dövüş ve silahlı çatışmalar da yer alacak. Japonya için hazırlanan tanıtım fragmanında Boss savaşlarının da olacağını görüyoruz. Dolayısıyla, aksiyon severler için yeterli malzeme mevcut, endişeye mahal yok:)

Kelimenin Tam Anlamıyla Açık Dünya!

Fragmanın ilgi çekici noktalarından birisi başkarakterimiz Sam’in merdiven ile bir tepeye tırmandığı ve ip ile aşağıya indiği yerlerdi dersek herhalde yanlış olmaz. Buradan çıkartılabilecek en temel sonuç, oyun dünyasında gördüğümüz her bir yere gidilebilir olacağı, bir başka ifadeyle tam bir açık dünya deneyiminin sunulacağı şeklinde. Motosikletimizle uzak mesafeleri yakın edebilir, merdiven ve tırmanma ipimizle alçak yüksek tepelerde turlayabiliriz gibi görünüyor. Zaten Kojima’nın sonrasında da altını çizdiği bir detay bu görüşü teyit ediyor; fragmanın başında uzaklarda gördüğümüz karlı dağ ile sonraki bölümlerde Sam’in karlar içerisinde ilerlediği zirve aynı yer. Dolayısıyla, gözümüzün gördüğü her yer ulaşabileceğimiz limitler dahilinde.

Zaman Yolculuğu…

Aslında bu nokta tahmin edilen konulardan birisiydi ve bir anlamda bu videoyla teyit edilmiş oldu. Fragmanda karakterimizin öldüğü bir sahnenin ardından bir anda kendimizi I. Dünya Savaşı’nda bir çatışmanın ortasında bulduğumuzu gördük. Oyunda ölümlerin ardından böyle büyük yıkımların olduğu sahnelerde dirileceğimiz ve o bölümü oynayarak geriye döneceğimiz sonucunu çıkartmak mümkün bu sahneden. Zamanlar arası geçişi, geçmiş ile bağlantıyı sağlayacak bir bağ olduğunu, hep bu “bağ” meselesine vurgu yapıldığını görüyoruz. Zaten Kojima’nın altını en çok çizdiği noktalardan birisi de buydu.

Karakterler…

Daha önceki duyurulardan bildiğimiz karakterlere yenileri eklenirken, eskiler hakkında da yeni detaylara vakıf olduk. Sam’in askeri geçmişi, Bridges mensubu oluşu, Amerika’nın (ya da ondan geriye kalanların) Başkanı Bridget ile irtibatı, Amelie’nin başladığı işi bitirmekle görevlendirilmesi gibi detaylar da vardı; önceki fragmanlarda kötü adamlardan birisi olarak karşımıza çıkan Cliff’in (Mads Mikkelsen) daha genç bir görüntüsünün BB (Bağ Bebeği – Bridge Baby) ile konuştuğu ve aslında klasik anlamda salt bir kötü karakter olmaktan ziyade gri alanda kalan bir karakterle karşımıza çıkabileceğini düşündüren detaylar da.

Mahallenin yaramaz çocuğu Higgs (Troy Baker), maceramızın güzel yüzü Fragile (Léa Seydoux), Sam ile yakın olduklarını bildiğimiz, ama bu yakınlığın adını henüz koyamadığımız Amelie (Lindsay Wagner), Bridges komutanı Die-Hard Men (Tommie Earl Jenkins), Bridges çalışanlarından Mama (Margaret Qualley), Heartman (Nicolas Winding Refn) ve Dead Man (Guillermo del Toro), kısacası ana karakterlerin her birisinin doyurucu arkaplan hikayeleri ile geleceğini hissettiriyor bu fragman. Zaten Kojima’dan da bu beklenir, değil mi :)

Düşmanlarımız: “KV” (BT) ve “Homo Demen”lar

Daha önceki bir fragmanda “Altın Maskeli Adam” olarak karşımıza çıkmıştı Troy Baker tarafından canlandırılan Higgs karakteri. Şimdi onun da mensubu bulunduğu ayrılıkçı bir askeri birlik olan Homo Demen grubu ile tanışmış olduk. Kendilerinin gayet acımasız olduğunu, şehirler basıp insanları katlettiklerini öğreniyoruz bu fragmanda. Ve tabii ki oyunun önemli dinamiklerinden birisi olacağını önceden de tahmin ettiğimiz ‘kraterler’ nasıl oluşuyor, onun hakkında da fikir sahibi oluyoruz. Kraterler, çok sayıda insanın ölümü üzerine ortaya çıkıyorlar. Ve karakterimiz de öldüğünde bu noktalarda diriliyor.

Önceki fragmanların çok merak edilen gölge yaratıkları “BT”lerin (Türkçesinde KV olarak geçecek) oyundaki rolleri tam anlamıyla çözülmüş olmasa da en azından yaşanan felakette önemli bir pay sahibi olduklarını, kendilerinden saklanmak durumunda olduğumuzu ve oyundaki boss savaşlarının da büyük oranda bu yaratıklarla olacağını söylemek mümkün. Öldüğümüzde bizi kratere götüren de bu yaratıklar olsa gerek.

Zamanın hızlı akmasını, hücrelerin hızla yaşlanmasını sağlayan yağmurlar (Timefall) da bu yaratıklarla ilgili. Sam, onları görememekle birlikte hissedebiliyor. Önceki tanıtımlarda da yer alan o meşhur bebek – ki kendisinin “Bağ Bebeği” olarak adlandırıldığını görüyoruz – bu yaratıkları tespit etmekte kullanılabiliyor. Bunun için onu “diğer taraf”a bağlıyoruz. “Diğer taraf” meselesi, psişik bağlantılar sağlayan kablolarla donatılmış bir dünya ve daha pek çok konu var burada, ama dediğimiz gibi bunları daha sonraya saklayalım :)

Sizlerin dikkatinizi çeken noktalar neler? Yorumlarınızı bekleriz...