Fallout 76'ya Dönüş: Wastelanders İncelemesi

Applachia artık çok daha insancıl

Fallout 76’nın çokça problemi olduğu Sağır Sultan’ın kulaklarına bile ulaşmış durumda. Oyun, çıkışını gerçekleştirdiği 2018 senesinden bu yana ufak tefek pek çok güncelleme alarak bunların bir kısmını ortadan kaldırmayı başarmış olsa da, NPC’lerin yokluğu ilk çevrimiçi Fallout tecrübesi olan 76’nın ironik bir şekilde fazla ıssız kalmasına yol açan ana etmen olmaya devam etmişti.

Fallout 4 ile rol yapma etmenleri iyiden iyiye azalan serinin Fallout 76 ile ses kaydı kovalamaya dönüşmüş olması hepimizi üzüyordu. Öte yandan Bethesda oyunun çıkışının 6. ayına denk gelen 2019 E3 konferansında oyuna NPC’lerle geleneksel “Quest” mantalitesini getireceği Wastelanders güncellemesini duyurmuştu ve merakla beklemeye başlamıştık. Nihayet Wastelanders’ın çıkış zamanı yaklaştı ve biz de Bethesda Türkiye tarafından tarafımıza sağlanan erken erişim ile güncellemeye şöyle bir bakma fırsatı bulduk.

Fallout 76 ile ilişkim kendi adıma ilginç gelişmişti. Oyun bana kalırsa şimdiye kadar Bethesda tarafından yapılan en büyük ve en çeşit sahibi haritaya sahip olduğu için bu muazzam araziyi gezmek istiyordum. Öte yandan oyunun performans problemleri, hataları ve amaç yoksunluğu içinde bunun için epey çabalamam gerekmişti. Ben oyunu söve söve de olsa bir süre oynayan kesimdendim, kusurlarına rağmen bir şekilde bana kendini oynatmayı başarmıştı. Ancak Bethesda oyunlarının hatalarına katlanmaya alışkın birisi olarak, dibine girdiğim zindanlarda, tepesine çıktığım dağlarda ben gelmeden yaşanıp bitmiş şeylerle karşılaşmak ve olayları şekillendirmekte pasif kalmak nihayetinde motivasyonumu öldüren şey oldu.

Wastelanders güncellemesi için söyleyeceğim ilk şey, oyunun ilk halinde olsaydı Fallout 76 ile geçireceğim zamanı çok daha dolu dolu göreceğim olur. Yüzünü gözünü göremediğim karakterlerin artlarında bıraktığı ses kayıtlarını dinlemek bir noktada feci baymıştı ve görevlerden gelen ödülleri de gözden çıkarıp, canım nereye istiyorsa oraya giderek haritayı açmayı kendime amaç edinmiştim. Wastelanders standartların altında bir yazım kalitesi ve yol yapma çeşitliliği ile geliyor karşımıza ancak en azından bu tarz gezileri bir amaç doğrultusunda yapmaya olanak sağlıyor.

> Fallout 76 - İnceleme

Öncelikle belirteyim; Wastelanders ile Fallout 76, taşı toprağı altın Skyrim’in ya da en azından bolca isimli NPC barındıran Fallout 4’ün seviyesine ulaşmıyor birdenbire. Etrafta bolca karakter var ama çoğunluğu isimsiz, Appalachia için “savaş veren” başka da pek bir şey yapmayan karakterler. Dolayısıyla ana görevlerin kendilerince yapmaya çalıştığı birkaç ters köşe haricinde, Bethesda’dan alıştığımız spontane gelişen mevzular yine kendilerine pek yer bulamamışlar. Ancak uzunluğu pek de fena olmayan bir ana görev serisi var ki bu, Fallout 76’nın çıktığı dönemki ana görev serisinden tamamen ayrı.

Vault’tan yeni çıkmış bir acemi olarak önce yakındaki kasabanın barmeniyle hazine peşinde koşuyoruz. Ardından da nihayet, eskiden sağda solda bıraktığı depresif kayıtları bulduğumuz Overseer ile tanışıp, kendisine Appalachia’ya geri dönen gariban halk ile haydut çetelerini “Scorched” vebasına karşı uyarmasında yardım ediyoruz. Gariban halk ile organize (olamamış) suç karşı karşıya, bizden de bir noktada tarafımızı seçmemiz bekleniyor. Her iki taraf ile sıkı fıkı olabilmek için onlara özel senaryolu görevleri ve yan aktiviteleri yapmamız gerekiyor ki Wastelanders senaryosunda yapabileceğimiz en anlamlı seçim maalesef bu.

İşin güzel yanı, her iki tarafla haşır neşir oldukça romantik ilişki kurabileceğiniz, size görev de veren karakterlerle tanışmanız. Hoş, bunlarla kurduğunuz ilişkiler elbette Mass Effect’te Miranda’ya yürümeye benzemiyor. Görev tasarımları Fallout 4’ün çok da ötesinde değil, genelde şuraya git şunu öldür, şu nesneyi bul getir kafasından öteye çok da gidemiyorlar. Diyaloglarda veya etrafa yaptığımız kimi şeylerde, S.P.E.C.I.A.L. puanlarımızı kullanarak yeni seçeneklere ulaşabiliyoruz ancak bunlar görevlerin vardığı noktaları değiştirmektense varış sürecini pratikleştiriyor. Kas gücünüzle kabadayılık, zekanızla bilimsel açıklama, karizmanızla göz boyama yapabiliyorsunuz.

Bu arada tahmin edeceğiniz üzere karakterimiz Fallout 4’teki gibi seslendirilmiş değil, diyaloglar da tekerlek içinde, basitleştirilmiş halleriyle gösterilmiyor. Fallout 3’teki sisteme geri dönülmüş. “Görev sistemi nasıl oluyor da Arapsaçına dönmüyor?” derseniz çok basit bir çözüm bulunmuş. Görev veren, diyaloğa girdiğiniz NPC’ler hep iç mekânlardalar ve bu iç mekânlar oyun tarafından siz ve partinize özel birer “instance” olarak yaratılıyor. Diyalog işi de parti liderine bırakılıyor. Bu sayede başka oyuncular gelip ortalığı karıştıramıyor.

İnternette Wastelanders için “Fallout 76 2.0.” tabirinin kullanıldığını görüyorum. Buna pek katılmıyorum, daha ziyade oyunun çıkışından bu yana kavuştuğu performans ve hata giderme güncellemeleri üzerine Wastelanders'i de ekleyince Erken Erişim’den çıkmış gibi hissettirdiğini söyleyebilirim. Eğer oyunu zamanında o ya da bu sebeple bolca oynayıp, gelişim sistemlerinden alacağınız keyfi alıp bıraktıysanız uğruna geri dönülecek bir gelişim görememeniz mümkün. Ancak oyunu çok az oynayıp hataları yüzünden hiç kendinizi yormadıysanız, şöyle bir dönüp bakmak isteyebilirsiniz. Hem Wastelanders’ın çıkışıyla beraber oyunun sahiplerine Steam versiyonu da hediye edilecek malum, Bethesda Launcher problemleri de tarihe karışır muhtemelen.

YORUMLAR
Norrec_
8 Nisan 2020 18:32

ne gerek vardı şu oyuna güncelleme yapmaya? adam gibi yeni bir online olmayan fallout için harcansaydı onca zaman. ama yok böyle skin satarak server satarak boş beleş para kazanma hırsı çabası ve isteği yazık. şuna para verip destekleyenlere acıyorum.

ocelot1789
8 Nisan 2020 13:51

Fallout gibi bir evreni co-op veya multi oynama fikri yıllardır hayalim. Post Apocalyptic dünyaları arkadaşlarla veya insanlarla paylaşmak çok keyifli bir his. Bunu iyi yapamamaları çok büyük sıkıntı. Umarım çok daha iyi toparlar oyun da tadına doyarız.

Parolamı Unuttum