Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde yayınlanmıştır.
Sevgili Oyungezer Okuru,
Bu sayfayı geçmeyip önündeki satırları okuyorsan, sen de benim gibisin demektir. Sen de yağan yağmurda elini cama yaslıyor, düşen damlaları tek tek saymaya çalışıyorsun. Sen de bulutlara bakıyor ve hayatındaki o eksikliğin ne olduğunu sorguluyorsun kendi kendine, biliyorum.
Hayır! Sakın ama sakın inkâr etme bunu. Çünkü burada sen ve ben, ruhumuzun çıplaklığıyla birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz. İkimiz de içimizdeki bu boşluğu biliyor, hissediyoruz. Ama artık korkma! O boşluk dolacak. Çözüm, özüne geri dönmekte. Çünkü Coffee Stain Studios’un belirttiği gibi, her şey özünde bir keçidir. Kendini, ne olduğunu kabullendiğinde her şey daha güzel olacak, güven bana.
Sok O Dili İçeri!
Başlangıcı bir game jam olan, sonrasında internette popülerleşen bir oyun Goat Simulator. Cıvıtmaya devam edip “Kaf Dağı’nın ardındaki gerçek hazine!” diye yazabilirim ama yerim dar, anlatacaklarımın da biraz fazla olmasından cıvık, biraz manasız, boşboğaz ve amaçsız bir oyun olduğunu belirterek tepeden dalıyorum konuya.
İstiyorsanız sayfadan tırım tırım kaçabilirsiniz, çünkü bu sıfatlar değişmeyecek. Önemli olan, bu sıfatlara sahip bir oyuna ihtiyacınız olup olmaması. Üçüncü kişi kamerasından bir keçiyi oynadığınız bu oyunda hikâye yok, eğlencelik bir fizik motoru var. Bu oyunda özenle yazılmış diyaloglar yok, konsept olarak tutarsız ve alakasız bir dolu giz var. Hepsinin sonunda, sadece gülmeye yönelten ve sonucunda anlık eğlenceniz dışında elinizde hiçbir şeyin kalmadığı bir oyun var.
Yapımcıların değimiyle kaykay oyununun keçili hâli olan Goat Simulator’de amacınız etrafa kafa atmak, zarar vermek, patlatmak, dilinizi yapıştırıp sürüklenmek, insan kurban edip satanist bir keçi olmak ya da kraliyet mülkünü bulup tebaanızın önünüzde eğilmesini sağlamak. Anladınız mı şimdi alakasız gizlerle neyi kastettiğimi? Bir tarafta uzay gemisini doğru yere koyup uzaya çıkıyorsunuz, öte yanda bilim üssüne girip oyunun merhametinde büyük ya da küçük bir keçi olarak dışarıya çıkıyorsunuz. Kaslanıyorsunuz, veya uzun boyunlu bir keçiye (hayır, zürafa değil) dönüşüyorsunuz. Ama hepsinin sonunda bir skor kazanıyorsunuz, bu skor da ilerliyor, büyüyor, sizin umurunuzda bile olmuyor. Her ne kadar panoya işleniyor olsa da, oyunu oynarken önünüzde kopan enstantaneler skordan katbekat anlamlı. O nedenle boş verin o skoru.
Yapımcılar oyunda ciddi sayılan hataları temizleyip, kalanını işler iyice sarpa sarsın diye bırakmış durumdalar. O nedenle her an grafik hataları, fizik saçmalamaları, kısaca absürdlüğün seviyesini logaritmik olarak arttıracak şeyler olabilir, olacaktır, olmazsa teknik destek isteyin.
Ehu Ehu Ne Uçtuk Yeaa
Peki bu oyun alınır mı? Sorunun cevabını ben de bilmiyorum aslında. Mesela ben Goat Simulator’ı incelemek için evde açtığım her gün sıkıntıdan bayıldım. Ama ofiste insanlarla bir aradayken açtığım her gün de gülmekten karnıma ağrılar girdi. Üstelik iki koldan (Ben ve Sinan) oynadığımız için, farklı delilikleri eş zamanlı yapar olduk. Ama eve dönünce, yalnız başına bir duvarın kenarında gülesi gelmiyor insanın.
10 dolarlık ücreti çok değil. Abidik gubidik müzikleriyle, saçmalayan fiziğiyle, ileriye dönük desteğiyle (kutucuuuuuk!) ömrü çabuk dolmaz Goat Simulator’ın. Ama herkese göre değil bu oyun. Hele tek kişiye göre hiç değil. Çünkü o olayları anlatmanın hiçbir anlamı olmuyor, videosunu izletmenin de. Yaşamak lazım, birlikte gülmek lazım.
Goat Simulator yeni parti oyunumuz olsun, danslar veya plastik enstrümanlar çeksin gitsin artık!
KÜNYE
GOAT SIMULATOR (PC)
Tür: Keçi Simülasyonu / Bam Güm
Yapım: Coffee Stain Studios
Dağıtım: Coffee Stain Studios / Steam
Kutulu Fiyatı: -
Sistem: Ekonomik
Dijital İndirme: 9,99 dolar
Yaş Sınırı: -
Dahası İçin: www.coffeestainstudios.com/games/goat-simulator
KARNE
NOTU: 6 / 10