İnceleme:Soul Sacrifice Delta

KURBAN ET! KURTAR! KADERE BIRAK!

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Geçen yıl bu zamanlarda çıktığında “işte tam da PS Vita’ya yaraşır bir oyun” demiştim Soul Sacrifice için, hunting tarzına (tek tabanca veya mahalleliyi toplayarak devasa düşmanlara karşı savaştığınız oyunlar) yeni bir soluk getirmişti. Türün taktiksel derinlikle örülü kabuğunun içine gayet anlamlı, dolu bir hikâye koymuş, hızlı oynanışı sayesinde de gittikçe kalabalıklaşan pastadan dolgun bir pay almayı bilmişti. Yapımcı Sony de kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyerek ilk oyundan hemen bir yıl sonra "Soul Sacrifice 1.5" tadındaki Delta’yı (SSD) piyasaya sürdü. İyi mi etti, buna geleceğiz...

soul-sacrifice-1

SEN KİMLERDENSİN BAKALIM?

İlk gözüme çarpan yenilik, oyun dünyasında katılabileceğiniz fraksiyonların üçe çıkmış ve aralarındaki ayrımın çok daha belirginleştirilmiş olması. Yeni eklenen Grimm fraksiyonu, zehir yeşili stiliyle ortama farklı bir hava katmış. Hikâyeleri de enteresan... Masallardan tanıdığınız karakterlerin karanlık izdüşümleri ile savaşıyorsunuz ve hepsi de çok iyi düşünülmüş. Onları seveceksiniz.

soul-sacrifice-2
Eğer ilk oyundaki kayıtlarınız duruyorsa bunları Delta’ya aktarabiliyorsunuz. Seviyeniz sıfırlanıyor ama dert değil. Yeni bonus sistemi ile tecrübe kazanmak hızlandırılmış, ayrıca savaşlarda öldürdüğünüz düşmanları kurban etme ve kurtarma seçeneklerinin yanına bir de kadere bırakma olayı eklenmiş, bunu seçerseniz hızlıca ve rastgele bir ödül kazanıyorsunuz. Ve tabii ki ödül kazanmak zevkli bir şey. İlk oyunda sıkıntı yaratan bazı kontrol eksiklikleri ve yapay zekâ düzeltilmiş, grafikler de iyice cilalanmış. “Madem daha güzeli oluyordu, ilkinde niye yapmadınız kardeşim!” diye de ayrıca teessüflerimi iletiyorum yapımcılara.

soul-sacrifice-3

Aksiyonun köklendiği bir oyun olmasına karşın, Soul Sacrifice’ın beni en cezbeden yanı karanlık dünyası ve hiç beklemediğim derinlikteki hikâyesi idi. Her biri diğerinden vahşi yaratıkların ürkütücü öyküleri başlı başına bir kitap olabilecek derecede yaratıcıydı. Bu gelenek yeni içerikte de sürüyor. Lakin eskisindeki gibi bir ana hikâye olmayışı (normal oyunun hikâyesi komple var) birazcık keyif kaçırıyor. Yapımcılar bunu yeni fraksiyon öyküleri ile kapatmak istemiş, bir nebze de başarılı olmuşlar. Yeni eklenen büyüler, kostümler ve oyun mekanikleri de hayli fazla olduğundan çok da takılmadım açıkçası. Ayrıca ilk oyundaki gibi sürekli ücretsiz DLC’ler ile oyunu destekleyeceklermiş. Bir de bu tarz oyunların süregelen problemi ‘kendini tekrar etmek’ durumu mevcut, fakat türün meraklıları bunu baştan biliyorlardır ve seçimlerini ona göre yapacaklardır diyorum.

TOPLU KURBAN

Çoklu oyuncu modu olmasa hunting türü eminim yerlerde sürünürdü. Zira bir yerden sonra aynı yaratığı bininci kez avlamak sıkıcı olmaya başlıyor. Neyse ki yağ gibi akan ve eğlenceli multisi sayesinde SSD oldukça uzun ömürlü bir oyun. Fraksiyon puanları sistemi ile sürekli ait olduğunuz grubu yükseltmeye çalışıp hırs yapıyorsunuz. Bu da savaşlarda çeşitli avantajlar getiriyor. Oyunda sadece büyü kullandığınız düşünülürse, bu bonusları doğru şekilde kombine ettiğinizde %150 lere varan hasar arttırımları kazanıyorsunuz ki bu da büyük avantaj demek. Ortamlar pis karıştığında, bu ekstra güçler çölde vaha etkisi yaratıyor. Bir de market iliştirilmiş oyuna ki pek güzel olmuş, bol bol uğrayın oraya.

soul-sacrifice-4

BÜYÜCÜNÜN YOLU

Kısacası bu yenilenmiş haliyle SSD çok leziz olmuş arkadaşlar. Vita'nızı kaldırdığınız yerden çıkarın ve içerik manyağı olmuş bu karanlık dünyadaki yolculuğunuza başlayın (ya da devam edin). Siz bir büyücüsünüz ve verdiğiniz kararlar ekseninde gelişiyorsunuz. Bu özgürlük duygusu, çılgın, grotesk tasarımları ve tabii ki soluksuz oynanışı ile Vita’nın vazgeçilmez oyunlarından biri artık SS Delta.

NOT