Oynadınız Mı? serimize kaldığımız yerden devam ediyoruz sevgili Oyungezerler. Bu sefer de yine iç ısıtıcı oyunlardan birisi, Hotel Galactic bizleri bekliyor.
Hotel Galactic, Steam Next Fest’te demosunu deneyip takibe aldığımız oyunlardan birisiydi. 24 Temmuz itibariyle de erken erişime çıktı. Fırsat bulmuşken bir göz atalım, neler varmış neler yokmuş bir değerlendirelim dedik. O zaman buyurun hep beraber Hotel Galactic’e yol alalım.
Hotel Galactic kapılarını yeniden açıyor
Uzayın uçsuz bucaksızlığında bir yerlerde, bir otel yönetimine el atıyoruz Hotel Galactic’te. Bizi otelin eski yöneticisi Gustav’ın ruhu karşılıyor, sonrasında da otelin 3 çalışanı – Maklo, Tukyuk ve Tukyuk’un oğlu Sparn – ile tanışıyoruz.
Bir zamanlar güzel günler görmüş, türlü türlü konuk misafir etmiş Hotel Galactic, o günlerinden çok uzak, her yer kir pas içinde, kapısını çalan da yok. Dolayısıyla ilk önce oteli derleyip toparlamamız ve kapılarını yeniden konuklarına açmamız lazım. Bunun için de ilk olarak etrafı temizleyip oteli yeniden dekore ediyor, odalar ve yemek salonu gibi ilk aşamada ihtiyaç duyacağımız yerleri inşa ediyor, bir yandan da kaynak toplama kısmına dalıyoruz. Otele gelenler sadece konaklamayıp aynı zamanda karınlarını da doyuracakları için menüyü oluşturmayı da unutmuyoruz elbette.
Bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra gökyüzünde süzülen gemilerle müşteriler gelip gitmeye başlıyor. Onları odalara yerleştiriyor, restorana geldiklerinde siparişlerini alıyor ve önlerine güzel bir tabaklar koyup memnuniyetle ayrılmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Misafirleri uğurladıktan sonra odaları temizliyor, yatak örtülerini yıkıyor, odayı yeni misafirler için hazır hale getiriyorsunuz.
Menüyü geliştirmek, daha iyi yemekler hazırlamak, oteli daha güzel dekore etmek, oda sayısını artırıp daha çok misafir ağırlamaya çalışmak derken vakit akıp geçiyor. Arada ufak tefek yan görevler ve bulmacalar da çıkıyor karşımıza. Yeri geliyor böcek koleksiyonu topluyor, yeri geliyor bir müzik bulmacasını çözmeye çalışıyoruz
Buraya kadar anlattıklarımdan anlayabileceğiniz (ve Next Fest demo önerilerinde yer verdiğimizde de belirttiğim) gibi, Hotel Galactic’in Fallout Shelter’ı fazlasıyla anımsatan bir tarzı var. Ve bu benim hoşuma giden bir şey.
Fallout Shelter’dan da keyif almıştım ve arada sırada açıp oynamaya devam ediyorum. Hotel Galactic de büyük oranda bu yolda ilerleyecek bir oyun gibi geliyor bana. En azından böyle bir izlenim edindim şu ana kadar geçirdiğim vakitten. Görsel yönüyle de zaten bir artıyı kapıyor. Bu durumda rahatlıkla tavsiye edebileceğimi düşünebilirsiniz.
Ama o kadar erkenci davranmak da istemiyorum, biraz tedbirli yaklaşmayı tercih ediyorum bu sefer. Zira sevimli bir görsel tarza ve oynanış kısmında da keyifli bir oyun olma potansiyeline sahip Hotel Galactic, bu potansiyelinin karşılığını verebilmek için bir miktar daha yol almak durumunda. Önünde aşması gereken bazı teknik hatalar yer alıyor -ki oyuncu yorumlarına baktığınızda da bu sorunlardan dem vurulduğunu görebilirsiniz.
Erken erişim sürecini sağlıklı bir şekilde geçirir, teknik hatalarından sıyrılıp daha sorunsuz bir hale gelirse, sizler de gönül rahatlığıyla bir şans verebilirsiniz.
